Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/943 E. 2021/511 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/943 Esas – 2021/511
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/943 Esas
KARAR NO : 2021/511

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunu ve kooperatife karşı akçeli yükümlülüklerinin bulunduğunu, bu kapsamda 2016 yılı Nisan ayı sonuna kadar 500-TL, 2017 yılı Ocak ayı için 2.000-TL ve devam eden her ay için 500-TL olmak üzere toplam 7.500-TL, 2018 yılında her ay için 500-TL olmak üzere toplam 6.000-TL ve 2019 yılında her ay için 250-TL olmak üzere toplam 3.000-TL tutarında aidat ödemesi gerektiğini, ayrıca gecikilen her ay için aylık %2,5 oranında gecikme zammı ödeneceğinin Genel Kurul (GK) kararı ile belirlendiğini, ancak davacının aidat ödeme borcunu yerine getirmediğini ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşmaya yanaşmadığını beyanla, 17.000-TL tutarındaki aidat borcunun tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %2,5 oranındaki gecikme zammı ve faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu 17.000-TL tutarındaki aidat borcunu ödediğini, üyeleri aidat ödemekle yükümlü kılan kararların alındığı GK’ya çağrılmadığını ve bu yönde karar alındığından haberdar olmadığını, aidat borcu olduğunu ilk defa arabuluculuk görüşmeleri ile öğrendiğini, aidat ödeneceğine ilişkin kararlar tebliğ edilmeden borç tahakkuk ettirilmesinin ve temerrüt gerçekleşmeden faiz talep edilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca faiz oranının fahiş olduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davaya konu GK karar örnekleri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden celp edilmiştir.
Mahkememizce, koooperatif alanında uzman bilirkişiden alınan raporda, özetle: Davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğu, ortakların 18.03.2016 tarihli GK’da alınan karara göre 2016 yılı Nisan ayı sonuna kadar 500-TL, 07.01.2017 tarihli GK’da alınan karara göre 2017 yılı Ocak ayı için 2.000-TL ve devam eden her ay için 500-TL, 27.01.2018 tarihli GK’da alınan karara göre 2018 yılında her ay için 500-TL ve 26.01.2019 tarihli GK’da alınan karara göre 2019 yılında her ay için 250-TL tutarında aidat ödemesi gerektiği, buna göre her ortağın ödemesi gerekli aidat toplam tutarının 17.000-TL olduğu, davalının 17.000-TL’yi davadan 1 gün önce defaten ödediği ve buna ilişkin dekont örneğini ibraz ettiği, aidatların ait olduğu ayın son günü itibariyle muaccel olduğu nazara alınarak aylık aidat borcuna ayın son gününden itibaren faiz yürütüldüğü, ayrıca 09.06.2013 tarihli GK’da ödenmeyen aidatlar için aylık %2,5 gecikme zammı uygulanacağına ilişkin karar alınmış ise de anılan faiz oranının 6098 sayılı TBK’nun 120/2.maddesi karşısında geçersiz olduğu, aylık %1,5 ve yıllık %18 faiz oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı ve buna göre davalının ödeme yaptığı 29.12.2020 tarihi itibariyle faiz borcu tutarının 8.403,75-TL olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre GK bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi’nin 23/1. maddesinin 6. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir. Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. GK kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece GK’ya katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi hükmü karşısında, GK’nın belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21.01.2015 tarih ve 8905/360 sayılı ilamında da işaret edilen bu ilkeler karşısında; davalının, GK’ya çağrılmadığı, GK kararlarından haberdar edilmediği, aidat ödeneceği yönündeki kararların kendisine tebliğ edilmediği, temerrüte düşürülmeden tahakkuk yapılamayacağı ve faiz talep edilemeyeceği yönündeki itirazları yersizdir.
Burada aidat borcuna işletilecek faiz türü ve oranı konusuna da değinmekte yarar vardır. Temerrüt faizi, borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, GK’da kararlaştırılan faiz oranı, TBK’nun 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir.
Temerrüt faizi oranına gelince; TBK’nun 88. ve 120. maddeleri ile 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/1. maddesi hükümlerine göre, GK tarafından belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizi yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilecek, ancak uygulanacak temerrüt faizi oranı belirlenirken TBK’nun 120/2. maddesinde öngörülen tavan aşılamayacaktır.
Eldeki davada, dava konusu aidat miktarı GK kararlarıyla belirlendiğinden ve GK kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, dava konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/1. maddesi uyarınca belirlenen yasal temerrüt faizi oranı %9’un yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır ve bu sebeple somut olayda uygulanması gerekli yasal temerrüt faizi oranının aylık %1,5 ve yıllık %18 olduğu kabul edilmiştir.
Toplanan delillerden; davacı kooperatif ortaklarından her birinin 18.03.2016 tarihli GK’da alınan karara göre 2016 yılı Nisan ayı sonuna kadar 500-TL, 07.01.2017 tarihli GK’da alınan karara göre 2017 yılı Ocak ayı için 2.000-TL ve devam eden her ay için 500-TL, 27.01.2018 tarihli GK’da alınan karara göre 2018 yılında her ay için 500-TL ve 26.01.2019 tarihli GK’da alınan karara göre de 2019 yılında her ay için 250-TL olmak üzere toplam 17.000-TL tutarında aidat ödemesi gerektiği, aidatların hangi tarihte ödeneceği konusunda bir karar alınmadığı veçhile her ayın aidat borcunun ait olduğu ayın son günü itibariyle muaccel olduğu ve vadenin kesin vade olması sebebiyle ortağın bir ihtarla ayrıca temerrüte düşürülmesi gerekmediği anlaşılmaktadır. Buna göre, davalının, ödeme yaptığı 29.12.2020 tarihi itibariyle kooperatife olan borcu asıl alacak yönünden 17.000-TL ve işlemiş faiz yönünden 8.403,75-TL’dir.
Taraflar, davadan önce zorunlu arabuluculuk görüşmelerine katılmış, ancak sonuç alınmadığından 30.12.2020 tarihinde işbu dava açılmıştır. Davalının, davadan 1 gün önce 29.12.2020 tarihinde asıl alacak tutarı 17.000-TL’yi davacı kooperatifin banka hesabına ödediği mübrez dekonttan anlaşılmakta olup, davacı vekili de ödemeyi doğrulamıştır. Davacının, davadan 1 gün önce yapılan ödemeden haberdar olması, davalının ödemeyi davacıya bildirmemiş olması sebebiyle mümkün değildir. Yani, davacı dava açmakta haklıdır. Davalı, ödeme yaptığını ve bu suretle borcun sona erdiğini ileri sürmüş ise de, ödenen tutarın asıl alacağa ilişkin olduğu ve 8.403,75-TL tutarındaki temerrüt faizi borcunun halen ödenmediği sabittir. Buna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmeli, ancak yargılama giderlerinin tamamı davacının dava açmakta haklı olduğu nazara alınarak davalıya tahmil edilmelidir.
Bu sebeplerle, 8.403,75-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, yargılama giderlerinin tamamı davalıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 8.403,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 574,06-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 283,74-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 932,02-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı…
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.