Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/931 E. 2022/295 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/931 Esas – 2022/295
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/931
KARAR NO : 2022/295

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 31/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle, Teiaş 10. Bölge Müdürlüğü ile …. İş Ortaklığı ile 01.01.2015-31.12.2016 tarihleri arasında, …. Ve …. İş Ortaklığı ile 01.01.2017-31.12.2017 ve 01.01.2018-28.02.2018 tarihleri arasında, ….(01.03.2018-31.12.2018 tarihleri arasında) belirtilen dönemlerde açık ihale usulü ile Genel Temizlik, Yemekhane, Misafirhane, Isı Merkezi, Bakım, Onarım ve Vinç Operatörü hizmet alım çerçevesinde Hizmet Alımları Tip Sözleşmeleri imzalandığını, söz konusu şirketlerde çalışan işçi …’nun toplam 3 yıl 6 ay 24 gün çalıştığını, …’nun çalışmakta iken Samsun 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 28.11.2018 tarih ve 2018/211 E. 2018/211 K. Sayılı ilamı ile 2 yıl 16 ay hapis cezası ile hükümlü olduğu ve işçinin cezaevinde olduğunun bildirildiğini, dava dışı işçinin iş aktinin 31.12.2018 tarihinde tutukluluk nedeniyle feshedildiğini, dava dışı işçinin kıdem tazminatının ödenmesi talebiyle arabuluculuk yoluna başvuru yaptığı ve 8.946,95 TL kıdem tazminatı ve 268 TL arabuluculuk ücreti olmak üzere 9.214,95 TL nin işçiye ödendiğini, teşekküllerinin ihale makamı olması, şirketlerin sorumluluğuna ilişkin sözleşme ve şartnamade yer alan maddeler, Borçlar Kanunu ve genel hükümler çerçevesinde ödenen miktarlardan sorumluluğu bulunmadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 7.291,13 TL nin ödeme tarihinden itibaren başlayacak ticari faiziyle birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen aksi halde davalı şirketlerin kendi dönemlerine isabet eden miktarlar bakımından sorumlu tutularak rücuen tahisiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılara ayrı ayrı usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Arabuluculuk son tutanağı, dava dışı işçiye ait bilgi ve belgeler, ödemeye dair dekontlar, özlük dosyası, davalı şirketlerle imzalanmış sözleşme, teknik şartname, hizmet işleri genel şartnameleri, bilirkişi tarafından düzenlenen 13.08.2021 havale tarihli bilirkişi raporu ve 17.01.2022 tarihli bilirkişi ek raporu.
Bilirkişi raporları taraflara usulünce tebliğ edilmiştir
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:

Dava, hizmet sözleşmesi gereği üst işveren tarafından dava dışı işçiye yapılan ödemenin alt taşeronlardan rücuan tahsiline ilişkindir.
Davacının davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmesi yaptığı, bu sözleşmeler kapsamında çalışan dava dışı …’ya davacı tarafından 8.946,95 TL kıdem tazminatı ve 268,00 TL arabuluculuk ücreti ödemesi yapıldığı, dava dışı …’nin hakedişinden 1.923,82 TL’lik ödemenin kesildiği ve kalan 7.291,13 TL’nin yapılan bu ödemenin sözleşme hükümleri İş Kanunu 2/6 maddesi 6098 sayılı TBK’nu 162 – 168 maddeleri uyarınca davalılardan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğuna ilişkindir. Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından davanın TBK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Gerek davacı, gerekse davalılar tacir olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğundan TTK 4. maddesi gereği mahkememiz iş bu davada görevlidir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 13.08.2021 tarihli raporda özetle, dava dışı işçinin 05/05/2015-31/12/2018 arası toplam çalışma süresinin 1282 gün olduğu, davacı tarafından bu süreye ilişkin ….’nde çalıştığı 01.03.2018-31/12/2018 arası çalışmalarına karşılık gelen 1.932,82 TL tazminatın bu şirketten tahsil edildiği belirtilerek bakiye 7.291,13 TL nin talep edildiği görülmekle birlikte bu döneme ilişkin 2017/558037 sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinin ‘Çalıştırılacak İşçilerle İlgili Genel Esaslar’ başlıklı 17. Maddesinde 17.16 hükmünde ‘Yüklenici firma tarafından şirketimiz emrinde çalıştırılacak tüm personelin özlük ve sosyal haklarına dair yasal sorumluluklar yüklenici firmaya aittir’ düzenlenmesi uyarınca bu döneme denk gelen miktara ilişkin kıdem tazminatının tümünden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilerek hesaplamaya sorumluluk miktarının 1.926,37 TL olduğu, dava dışı işçinin 05/05/2015-31/12/2016 arası 594 gün …. Nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2014/79987 sayılı sözleşme ve sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinde yukarıda izah edildiği üzere, kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından sadece yüklenici sorumlu olduğuna dair açık hüküm tespit edilmemekle birlikte yüklenicinin tamamen sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi durumunda sorumluluk miktarının 4.269,64 TL, yüklenici sorumluluğunun 1/2 olduğuna getirilmesi halinde ise sorumluluk miktarının 2.134,82 TL olduğu, dava dışı işçinin 01/01/2017-31/12/2017 arası 360 gün …. Nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2016/376622 sayılı sözleşme ve sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinde yukarıda izah edildiği üzere, kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından sadece yüklenicinin sorumlu olduğuna dair açık hüküm tespit edilmemekle birlikte, yüklenicinin tamamen sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi durumunda sorumluluk miktarının 2.587,66 TL olduğu, yine dava dışı işçinin 01/01/2018-28/02/2018 arası 60 gün …. Nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2017/694718 sözleşmeye dair Teknik Şartnamesenin ‘Çalıştırılacak İşçilerle İlgili Genel Esaslar’ başlıklı 16.Maddesinde 17.15 hükmünde ‘Yüklenici firma tarafından Şirketimiz emrinde çalıştırılacak tüm personelin özlük ve sosyal haklarına dair yasal sorumluluklar yüklenici firmaya aittir.’ düzenlemesi uyarınca, bu döneme denk gelen miktarlara ilişkin kedim tazminatının tümünden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilerek hesaplamaya göre sorumluluk miktarının 431,28 TL olduğu, bu durumda toplam sorumluluk miktarının 3.018,94 olduğu, dava dışı işçinin 01/01/2017-31/12/2017 arası 360 gün …. Nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2016/376622 sayılı sözleşme ve sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinde izah edildiği üzere, kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından sadece yüklenicinin sorumlu olduğuna dair açık hüküm tespit edilmemekle birlikte, yüklenicinin 1/2 oranında sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi durumunda sorumluluk miktarının 1.293,82 TL olduğu, yine dava dışı işçinin 01/01/2018-28/02/2018 arası 60 gün …. nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2017/694718 sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinin ‘Çalıştırılacak İşçilerle İlgili Genel Esaslar’ başlıklı 16. Maddesinde 17.15 hükmünde ‘Yüklenici firma tarafından Şirketimiz emrinde çalıştırılacak tüm personelin özlük ve sosyal haklarına dair yasal sorumluluklar yüklenici firmaya aittir.’ düzenlemesi uyarınca, bu döneme denk gelen miktarlara ilişkin kıdem tazminatının tümünden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilerek hesaplamaya göre sorumluluk miktarının 431,28 TL olduğu, bu durumda toplam sorumluluk miktarının 1.293,82+431,28=1.725,10 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişinin 17.01.2022 tarihli ek raporunda özetle, dava dışı işçinin 05/05/2015-31/12/2018 arası toplam çalışma süresinin 1282 gün olduğu, davacı tarafından süreye ilişkin ….nde çalıştığı 01/03/2018-31/12/2018 arası çalışmalarına karşılık gelen 1.923,82 TL tazminatın bu şirketten tahsil edildiği belirtilerek bakiye 7.291,13 TL nin talep edildiği, dava dışı işçinin 05/05/2015-31/12/2016 arası 594 gün ….-…. Nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2014/79987 sayılı sözleşme ve sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinde yukarıda izah edildiği üzere, kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından sadece yüklenicinin sorumlu olduğuna dair açık hüküm tespit edilememekle ve ayrıca ilgili belgelerde, kıdem tazminatından idarenin sorumlu olduğunda dair açık hüküm bulunmamakla birlikte, bu döneme denk gelen miktarlara ilişkin kıdem tazminatının tümünden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama uyarınca, bu döneme ilişkin sorumluluk miktarının 4.426,64 TL, dava dışı işçinin 01/01/2017-31/12/2017 arası 360 gün …. nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2016/376622 sayılı sözleşme ve sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinde kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından sadece yüklenicinin sorumlu olduğuna dair açık hüküm tespit edilmemekle ve ayrıca ilgili belgelerde, kıdem tazminatından idarenin sorumlu olduğuna dair açık hüküm bulunmamakla, bu döneme denk gelen miktarlara ilişkin kıdem tazminatının tümünden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama uyarınca, bu döneme ilişkin sorumluluk miktarının 2.587,66 TL olduğu, yine dava dışı işçinin 01/01/2018-28/02/2018 arası 60 gün …. nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin 2017/694718 sözleşmeye dair Teknik Şartnamesinin ‘Çalıştırılacak İşçilerle İlgili Genel Esaslar’ başlıklı 16. maddesinde 17.15 hükmünde ‘Yüklenici firma tarafından şirketimiz emrinde çalıştırılacak tüm personelin özlük ve sosyal haklarına dair yasal sorumluluklar yüklenici firmaya aittir.’ düzenlemesi uyarınca bu döneme denk gelen miktarlara ilişkin kıdem tazminatının tümünden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilerek hesaplamaya göre sorumluluk miktarının 431,28 TL olduğu, bu durumda sorumluluk miktarının (2.587,66+431,28) 3.018,94 olduğu tespit edilmiştir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; dava dışı isimli işçinin 05/05/2015-31/12/2018 tarihleri arasında 1282 gün süreyle üst işveren TEİŞ’da işçi olarak çalıştığı, 8.946,95 TL kıdem tazminatına hak kazandığı, işçiye davacı tarafından d arabuluculuk ücreti dahil 9.214,95 TL ödendiği, 01/03/2018-31/12/2018 dönemine ilişkin 1.923,82 TL tazminatın dava dışı …’nin hakedişinden kesildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre de ödenen kıdem tazminatının uygun olduğu anlaşılmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri ve teknik şartnamelerin incelenmesinde; davalı …. Adi ortaklığı ile 01/01/2015-31/12/2016 tarihleri arasını kapsayan sözleşmede ve teknik şartnamede kıdem tazminatından idarenin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunmadığı, davalı … adi ortaklığı ile imzalanan 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasını kapsayan sözleşmede ve teknik şartnamede kıdem tazminatından idarenin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunmadığı, 01/01/2018-28/02/2018 tarihleri arasını kapsayan sözleşmede ve teknik şartnamede kıdem tazminatından idarenin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunmadığı, teknik şartnamenin 16. maddesinin 17.15 hükmünde “Yüklenici firma tarafından şirket emrinde çalıştırılacak tüm personelin özlük ve sosyal haklarına dair yasal sorumluluklar yükleniciye aittir” hükmünün bulunduğu anlaşılmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen bilirkişi ek raporu ile davalılar …. adi ortaklığının bu döneme ilişkin ödenmesi gereken kıdem tazminatının 4.269,64 TL, diğer davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın bu döneme ilişkin ödenmesi gereken kıdem tazminatının 3.018,94 TL olduğu değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Taraflar tacir ve davaya konu iş ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari avans faizine hükmedilmiş, aleyhine hüküm kurulan davalıların dava tarihi itibari ile temerrüde düştükleri, davadan önce temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi belge olmadığı kabul edilerek bu tarihten itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalıların görüşmelere katılmadığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, aynı yasanın 11. maddesi gereği tespit edilen arabuluculuk ücretinin arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalılardan yargılama gideri olarak tahsiline karar vermek gerekmiş ayrıca arabuluculuk görüşmesine katılmayan iş bu davalılara vekalet ücreti takdir edilmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-4.269,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte …’den
2-3.018,94 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte …’den alınarak davacıya verilmesine

3-Alınması gerekli 497,88 TL harçtan peşin alınan 124,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 373,36 TL harcın davalılar (…218,71 TL, …-… 154,65 TL ile sorumlu olmakla) alınarak hazineye gelir kaydına.
4.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar (…2.987,57 TL, …-… 2.112,43 TL ile sorumlu olmakla) alınarak davacı tarafa verilmesine.
7.Davacı tarafça başlangıçta ödenen 124,52 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 178,92 TL harcın davalılar (…104,81 TL, …-… 74,11 TL ile sorumlu olmakla) alınarak davacı tarafa verilmesine.
8.Davacı tarafça 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 518,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.118,00 TL yargılama giderinin davalılar (…654,92 TL, …-… 463,08 TL ile sorumlu olmakla) alınarak davacı tarafa verilmesine.

9.1.400 TL arabulucu ücretinin davalılar (…820,12 TL, …-… 579,88 TL ile sorumlu olmakla) alınarak davacı tarafa verilmesine.

10.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
11.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza