Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/904 E. 2023/78 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/…Esas
KARAR NO : 2023/…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 17/02/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 27/11/2012 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında müvekkilinin kusurlu gösterildiğini ancak bunu kabul etmediklerini ve … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu hususta davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla, müvekkilinin zarara uğraması nedeniyle belirsiz alacak davası uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte şimdilik 1.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama gideri vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, maluliyetin belirlenmesi için dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, SGK’nın herhangi bir surette davacıya ödemede bulunup bulunmadığı hususunun tespitinin gerektiğini, davacının avans faizi talebinin hatalı olduğunu beyanla, sigorta şirketine başvuru şartının davacı tarafından yerine getirilmemiş olması sebebiyle davanın usulden reddine, usule ilişkin itirazların kabul görmemesi halinde ise esasa ilişkin itirazlar çerçevesinde davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, sigorta şirketine başvuru evrakı ve arabuluculuk son tutanağının sunulduğu anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına, SGK’ya, … Sigorta şirketine,…Polis Merkezi Polis Merkezi Amirliğine, … Eğitim ve Araştırma Hastanesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Trafik bilirkişisinden 23/06/2021 havale tarihli kusur raporu aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; 27/11/2012 tarihinde davalı şirketin sigortalısı olan, dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacı idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının yaralandığı ve bu nedenle davacı tarafından maddi tazminat talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için dosya adlı trafik uzmanı bilirkişiye verilmiş, alınan 23/06/2021 tarihli kusur raporunun incelenmesinde; dava konusu kazaya ilişkin olarak yapılan tespitlerde … plakalı motorlu bisiklet sürücüsü davacının arkadan çarpma kuralını ihlal ederek kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’ın ise meydana gelen zararda kusurunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davaya konu kazanın … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motorun çarpışması şeklinde gerçekleştiği ve davalıya … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Tahkikat aşamasında, davacının maluliyetinin belirlenmesi için davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın … Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderilmesine karar verilmiş, davacı vekilince 03/03/2022 celsede davacının tetkiklerinin devam ettiği bildirilmiş, ilerleyen aşamalarda mahkememizce hastaneye dosya akıbetinin sorulması üzerine hastanenin 18/07/2022 havale tarihli cevabi yazısında davacı asilin gerekli evrakları teslim etmemesi nedeni ile rapor düzenlenemediğinin bildirildiği görülmüştür. Yargılamada hedef süre ve taraflarca getirilme ilkesi nazara alınarak davacı vekiline gerekli tetkikleri tamamlaması ve rapor düzenlenmesini sağlaması amacıyla 1 ay kesin süre verilmiş, aksi halde delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, ancak hüküm celsesine kadar eksik hususların giderilmediği, buna ilişkin kabul edilebilir mazeret bildirilmediği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 190. maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
Somut olayda, maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak sürekli işgöremezlik zararının oluşup oluşmadığı konusunda ispat yükü davacıya ait olup, davacının gerekli tetkikleri yaptırması zorunludur. Ancak, davacı, yukarıda ayrıntısına işaret edildiği üzere, maluliyet konusunda rapor düzenlenmesi için gerekli tetkiklerini kesin süreye ve ihtara rağmen yaptırmamış, istenilen evrakları hastaneye bildirmemiş, celse atlanmasına da sebebiyet vermiştir. Bu halde, bilirkişi delilinin ikamesinden vazgeçilmiş sayılmalı ve mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılıp sonuca gidilmelidir.
Davaya konu iddiaların ve davacının maluliyetine bağlı olarak sürekli işgöremezlik zararının oluşup oluşmadığının, bilirkişi raporu olmadan değerlendirilemeyeceği ve talep konusunda bir sonuca varılamayacağı anlaşıldığına göre, ispatlanamayan davanın reddi gerekmektedir.
Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiş, yargılama giderleri davacıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 125,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
3-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.19/01/2023