Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/899 E. 2021/1026 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/899 Esas – 2021/1026
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/899
KARAR NO : 2021/1026

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : ….
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T. : …
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalılardan …’dan alınacak mallar karşılığında … tarihi ile … tarihleri arasını kapsayan seri çekler verildiğini, bu çeklerden … tarihinden önceki çeklerin ödendiğini, bu çeklerin karşılığında bir kısım malların müvekkili şirkete teslim edildiğini, ödeme tarihi gelmemiş olan müvekkili şireket ait Garanti bankası Side/Antalya Şubesinin İban:… nolu hesabından keşideci … olan, … emrine yazılı … çek nolu toplam … adet çeklerin doğal olarak ödenmediğini, bu aşamada davalılardan …’nın konkordato talebi ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/661 esas sayılı dosyası ile tedbir kararı verildiğinin öğrenildiğini, davalı şirketin şu anda kendilerine verilmiş olan çeklerin karşılığı malları tedbir kararı nedeni ile vermediğini, dava konusu çeklerin davalı bankalarda bulunduğunu ve teminat veya rehin olarak verilmesinin uygun olmadığını, teminat senedi olduğunun kabulü için senet metninde teminat olduğuna dair bir kaşenin ve hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belgeyle ortaya konması gerektiğini, davalı şirket tarafından taahhüt edilen malların müvekkili şirkete teslim edilememiş olduğundan … adet çekin bedelsiz kaldığını belirterek, davaya konu … çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurulmasının şart olduğunu, davacı tarafından davanın iş bu şartın yerine getirilmeden açılması nedeniyle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı ile davalı … arasındaki ticari ilişkinin müvekkili bankayı ilgilendirmediğinden davaya konu olayda husumetin müvekkili bankaya yöneltilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının bedelsizlik iddiasını yetkili hamil konumunda olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, davacının müvekkilinin kötüniyetli olduğunu kanıtlamak zorunda olduğunu, bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğini, yetkili hamile karşı ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; bedelsizlik iddiasının temel borç ilişkisine taraf olmayan iyiniyetli 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili bankanın dava konusu çeke iyiniyetle hamil olduğuun, bu nedenlerle davanın reddine reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurulmasının şart olduğunu, davacı tarafından davanın iş bu şartın yerine getirilmeden açılması nedeniyle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, bedelsizlik iddiasının iyiniyetli hamil konumunda olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizin 2019/712 Esas 2020/1 Karar sayılı ilam ile arabuluculuk şartının gerçekleşmemesi dolayısıyla davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafın İstinaf başvurusu üzerine karar tarihinden sonra Yargıtay 19. HD’nin 2020/85 Esas 2020/484 Karar sayılı ilamıyla Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik bağlayıcı kararı sebebiyle Samsun BAM 3. HD’nin 04/12/2020 tarihli ilamıyla kararımız kaldırılmış, esasın yukarıdaki sırasına kaydı yapılmıştır.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi mahkememizin … tarihli ara kararıyla reddedilmiş, yapılan İstinaf başvurusu Samsun BAM 5. HD’nin 12/12/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
Toplanan deliller:
… tarihli mutabakat mektubu, çek örnekleri, davalı …’nin defterlerinin incelenmesine ilişkin … tarihli, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin … tarihli bilirkişi raporları ile … tarihli bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, çeke dayalı olarak açılan menfi tespit ve çek iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalılardan …’ne keşide edilen çekler karşılığı mal gönderilmediği bu nedenle karşılıksız kaldığı ileri sürülerek borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu edilen çeklerin davacı şirket tarafından keşide edildiği, lehtarın davalı … olup, … tarihleri arasındaki her biri … olan … adet çek olduğu, çeklerin davalı şirket tarafından diğer davalı bankalara ciro edildiği sabittir. Davacı hem ticari ilişki içerisinde bulunduğu şirkete hem de çeklerin ciro edildiği bankalara karşı birlikte dava açıldığından davanın niteliği, davada ispat edilecek hususlar ve ispat yükü nazara alınarak … ve davalı bankalar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Davalı … yönünden değerlendirme;davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari alışveriş kapsamında keşide edilen çekler karşılığı mal verilmediği dolayısıyla borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği görülmektedir. Davalı şirket süresi içerisinde cevap vermemiş, yargılama aşamasında vekili tarafından ispat yükünü üzerine alacak şekilde beyanda bulunulmamıştır. Bu halde davacının dava konusu yaptığı çekleri, davalıya teslim ettiği ve karşılığında mal teslim edilmediğini dolayısıyla çeklerin karşılıksız kalıp borçlu olmadığını kesin/yazılı delillerle ispatlaması gerekir ki bu nitelikli yazılı bir delil dosyaya sunulmamıştır.
Davacı taraf delil olarak muhasebe kayıtları ve bilirkişi incelemesine de dayanmıştır. Bilindiği üzere TTK 83. maddesine göre ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Keza HMK’nun 222. maddesi gereği ticari davalarda tarafların ticari defterlerin ibrazına veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verilmesi mümkündür. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu ve davacı tarafından başkaca delilde gösterilmediğinden ticari defterler de yazılı delil niteliğine haiz olmakla ve delil listeleri nazara alınarak davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi gerekmiştir.
Bu kapsamda davalı şirketin ve davalı bankaların ticari defter ve kayıtları incelenerek … tarihli bilirkişi raporu ve davacı şirketin ticari defterleri incelenerek … tarihli bilirkişi raporu tanzim edilmiş, ayrıca … tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır. Alınan rapor ve ek raporlardan davacı ile davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, lehe delil olabileceği, çeklerin … tarihinde davalı şirkete teslim edildiği, çeklerin ve yapılan ödemelerin defterlerde kayıtlı olduğu, davalı şirketin defterlerinde yaptığı mal teslimine ilişkin faturaların kaydının bulunduğu ve çeklerin davalı … tarafından davalı bankalara teminat olarak ciro edildiği, banka kayıtlarında yer aldığı, davalı şirket defter kayıtlarına göre iadeler düşüldükten sonra teslim ettiği mal teslim miktarının … olduğu, davacı defter kayıtlarına göre ise … yılında davalı şirketin toplam … bedelli mal teslim ettiği, karşılığında davacıdan … tahsilat yaptığı anlaşılmaktadır.
Göründüğü üzere, davacı ile davalı şirketin defter kayıtları büyük oranda birbirini doğrulamakta ise de sonuç itibari ile uyumsuzdur. Bunun tespit edilebilen bir sebebi davacı tarafın defterlerinin kısıtlama yapılmadan tüm ticari ilişkiye göre incelenmiş olması ve davalı şirketin defterlerinde …’den …’a devir bakiyesi uyumsuzluğu olup, çekler … yılına ilişkin olmakla ve … tarihinde teslim edildiği görülmekle … yılı öncesi kayıtların incelenmesi doğru değil ise de sonuç itibari ile ticari defterler ile sağlıklı bir sonuca ulaşılamamıştır.
Davacı dilekçesi ekinde … tarihli mutabakat mektubu sunmuştur. İncelenmesinde konusunun cari hesap mutabakatı olup, … tarihi itibari ile … TL’de davacı ve davalı şirketin mutabık kaldığı ve kaşe/imzalarının bulunduğu tespit edilmiş, yargılama aşamasında herhangi bir itiraza uğramamıştır. … tarihli bilirkişi ek raporuna göre mutabakat davacı tarafın dosyada yer alan … muavin hesap numaralı … firması hesap ekstreleri bakiyesi ile uyumludur. Buna göre uyuşmazlığın mutabakat mektubuna göre çözümlenmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur.
… tarihli mutabakata göre davacı, davalı …’den … alacaklı olup, çeklerin … tarihinde teslim edilmesine mutabakatın ise daha sonraki bir tarihte yapılmış olmasına göre mutabakat tarihinden sonra dava tarihine kadar yapılan mal tesliminin mahsup edilmesi gerekmektedir. … tarihli bilirkişi raporuna göre … tarih … yevmiye nolu kayda göre … bedelli mal teslimi yapılmış olup, mutabakata varılan miktardan mahsubu sonucu kalan … ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davalı bankalar yönünden yapılan değerlendirme;alınan bilirkişi raporlarından çeklerin davalı şirket tarafından diğer davalı bankalara ciro edildiği ve bankaların kayıtlarında bulunduğu tespit edilmiştir. TTK 687. maddesine göre poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamilere karşı ileri süremez; meğerki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Buna göre bedelsizlik def’i iyi niyetli hamile karşı poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olmadıkça ileri sürülemeyecektir.
Dosya kapsamından dava konusu çeklerin davalı şirket tarafından kullandığı kredilere teminat olmak üzere bankalara ciro edildiği ve banka kayıtlarında yer aldığı davacının bankaların çekleri teslim alırken kötü niyetli olduklarını somut olay bakımından çekler karşılığı davalı şirketin mal teslim etmediğini yazılı delillerle ispatlayamadığı görülmektedir. Bu durumda davacının davalı bankalar yönünden iddiasını ispat zımmında dayanabileceği en son yemin delili kalmış, mahkememizin … tarihli celsesinde yemin delilinin hatırlatılması yönündeki ara karar davacı vekiline … tarihinde tebliğ edilmiş, yemin deliline dayanıldığına dair herhangi bir bilgi, belge dosyaya sunulmamış, son celse dahi bu yönde beyanda bulunulmamıştır. Açıklanan bu durum karşısında davalı bankalar yönünden ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir.
Davacı vekili çeklerin iptalini de talep etmiş ise de yasal olarak mümkün olmadığından bu yöne ilişkin talebin reddi gerekmiştir.
Dava konusu çekler toplamı … olup, …’si ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğinden dava dilekçesine göre en son düzenlenen … tarihli … seri nolu çekin …TL’lik kısmı ile diğer çeklerin ise tamamı ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanı KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalılar …. ve … hakkındaki davanın REDDİNE,
2-a)Davacının …’na ait … keşide tarihli … nolu … TL bedelli, …’a ait,… keşide tarihli …nolu … TL bedelli, … keşide tarihli … nolu … TL bedelli, …’a ait, … keşide tarihli … nolu … bedelli, … keşide tarihli … nolu … bedelli, …’a ait, … keşide tarihli … nolu … bedelli, …’a ait, … keşide tarihli … nolu … TL bedelli, … keşide tarihli … nolu … TL bedelli, … keşide tarihli … nolu … TL bedelli çeklerin tamamıyla, … keşide tarihli… nolu … TL bedelli çekin ise … TL’lik kısmı ile olmak üzere toplam …TL ile BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Çeklerin iptali talebinin reddine,
3-Alınması gerekli …TL harçtan peşin alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına.
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalı…. alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davalılar …, …., …, … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve red sebebi ortak olmakla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 53.363,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine.
6-Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen 12.808,13 TL peşin harç, 657,00 TL posta masrafı ve 3.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 16.715,13 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
6-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine.
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!