Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/888 E. 2023/134 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZ. TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili kurumun diğer davalı şirketlerden güvenlik konusunda hizmet alımı yaptığını, özel güvenlik Hizmet Alımı İhalesine Ait Sözleşme ve Teknik Şartnamede, sözleşmeden doğan hukuki, cezai sorumlulukların yükleniciye ait olacağını belirterek, İş Kanunu ile işçi ve iş güvenliği gereklerini yerine getirmek ve tüm önlemleri almaktan şirketin sorumlu olduğunun düzelendiğini, sözleşme gereği … ödenen 6.000TL ihbar tazminatı ve 340,00TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 6.340,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı, ödeme dekontu, sözleşmeler ve teknik şartnameler ibraz edilmiştir.
Samsun SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde işyeri ünvan listesi, hizmet cetveli ve işe giriş-çıkış bildirgelerinin gönderildiği görülmüştür.
Hesap uzmanı bilirkişiden 10/01/2022 tarihli kök rapor ve 07/12/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işçi alacağından kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının davalı şirket ile hizmet alım sözleşmeleri imzaladığı, bu sözleşmeler kapsamında çalışan dava dışı işçi … ödenen 6.340,00 TL’nin davalıdan rücuen tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalılar …., …., … oluşturduğu iş ortaklığının dava dışı işçinin çalıştıkları dönemde sözleşmelerinin bulunmadığı anlaşılmakla bunlar yönünden dava tefrik edilerek mahkememizin 2022/648 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dosya arasına alınan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları incelendiğinde; dava dışı işçinin 09/07/2007 ila 19/06/2010 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde çalışmasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Eldeki dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, düzenlenen 10/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı işçinin giydirilmiş brüt ücretinin 1.145,00 TL olduğu, toplam kıdem tazminatının 3.352,11 TL, ihbar tazminatının 1.350,38 TL olduğu, taraflar arasında düzenlenen dosyada mevcut sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilip talep edilen bedel üzerinden hesaplama yapılarak tespit edilen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarından davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmamakta olup, işçiye karşı işveren ve taşeronun birlikte sorumlu olması İş Kanunundan kaynaklanmaktadır. Ancak taraflar arasında bu nev’i bir uyuşmazlık bulunmadığından iş bu davada sözleşme, teknik şartname ve diğer yazılı belgelere göre; sözleşme, teknik şartname ve diğer yazılı belgelerde hüküm bulunmaması halinde ise TBK hükümlerine göre sorumluluğunun tespiti gerekmektedir. Esasen sözleşmelerde işçi alacaklarından hangi tarafın sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmaması bu alacakların bir kısmından asıl işveren davacının sorumlu olacağı sonucunu da doğurmaz. Hizmeti yerine getiren davalılar kendi işçileriyle hizmeti vermesi sözleşmenin bir unsuru olması nedeniyle işçi ücreti ve sair ödendiler davalıların sorumluluğundadır. Hizmet sözleşmesi bedeli içinde bu ücretler bulunmaktadır. (Yargıtay 23. HD’nin 2016/7428 Esas 2019/4869 Karar ve 2016/30035 Esas 2018/52022 Karar sayılı ilamı). Somut olayda imzalanan sözleşmelerde yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilince sunulan rapora karşı itiraz dilekçesi çerçevesinde ek rapor alınmış, düzenlenen raporda dava dışı işçinin sendika üyeliğine ilişkin belge bulunmaması nedeni ile TİS 23. Maddesi gereği 35 günlük sürenin uygulama olanağının olmadığı belirtilmiş, ancak brüt ücretin yanlış alındığından bahisle yeniden hesaplama yapılarak bu kez kıdem tazminatının 2.737,65 TL, ihbar tazminatının 1.105,07 TL, kıdeme fesih tarihinden itibaren işleyecek faiz miktarının ise 2.938,41 TL olduğu belirtilmiş, taraflarca söz konusu rapora itiraz edilmemiştir. Davalı şirketçe ilk rapora itiraz edilmemiş olması nedeni ile davacı lehine doğan kazanılmış haklar dikkate alınarak ve mahkememizce dosya arasına alınan faiz hesabı çerçevesinde davacının davalı şirketten ödeme miktarı olan 6.340 TL yönünden talepte bulunabileceği kabul edilmiştir.
Anılan sebeplerle davanın kabulüne karar verilmiş, davalının işbu davadan evvel temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari olduğu anlaşıldığından, dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE; 6.340,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 433,09 TL karar ilam harcından peşin alınan 108,28 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 324,81 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 108,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 321,50 TL tebligat ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 921,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 6.340,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı şirketin yokluğunda HMK 341/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
02/02/2023