Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/846 E. 2023/534 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : … …
KATİP :… …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 22/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının araç alım satımı ile uğraşmakta olup davalı adına kayıtlı olan … plakalı (yeni plaka no: …) aracı …2.Noterliğinin 25.06.2020 tarih … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile satın aldığını, akabinde aracı 15.09.2020 tarih … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile…’ye sattığını, satış işleminin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra aracın motor, şanzıman, baskı balata, kompresör başta olmak üzere birçak kısmında ciddi anlamda arızalar ve ayıplar olduğundan bahisle davacıya müracaat edildiğini, davacı tarafından yapılan kontrollerde de önceden fark etmediği arızaların bulunduğu hususunun tespit edildiğini, bunun üzerine 30.09.2020 tarih … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile bahse konu araç bedeli iade edilerek geri alındığını, davacının bahse konu aracı satın aldığı sırada ayıplı bir mal aldığından habersiz olduğunu, aracın arıza sonrası servise getirilmesi için harcanan bedelde içinde olmak üzere tamiratının 48.232,08 TL gibi bedele ulaştığını, aracın ağır hasarlı olduğunu, davalının davacıya ağır hasarlı araç sattığını, bu sebeple ağır hasardan sorumlu olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla … (eski plakası …) plakalı aracın ayıbından kaynaklanan zararın tazmini zımnında şimdilik 1.000 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 20/01/2023 tarihli talep açıklama dilekçesi ile çekici bedeline ilişkin talebinin olmadığını, talebinin aracın ayıplı olması sebebi ile onarım bedeline ilişkin olduğunu belirtmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Toplanan Deliller;
Arabuluculuk tutanağı, ….Noterliğinin 25.06.2020 tarih …, 15.09.2020 tarih …, 30.09.2020 tarih … yevmiye nolu ihtarnameleri, servis faturaları, protokol, hasar dosyası ve faturalar, Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Makine Mühendisi tarafından düzenlenen 03.06.2022 tarihli bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi, Otomotiv alanında uzman bilirkişiden alınan 04.04.2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…2. Noterliği’nin 25/06/2020 tarih ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin incelenmesinde; satıcının ….Şti. alıcının davacı … olduğu, sözleşmeye konu aracın … plakalı (Yeni plaka no:…) Kamyon-çöp araç cinsi araç olduğu anlaşılmıştır.
…2. Noterliği’nin 15/09/2020 tarih … sayılı araç satış sözleşmesinin incelenmesinde, satıcının …, alacının… olduğu, … plakalı Kamyon cinsi aracın 125.000 TL satış bedeli ile satıldığı, 30.09.2020 tarihinde taraflar arasında düzenlenen protokol ile kamyonun satımından sonra alıcı tarafından yaptırılan kontrollerde en başta motor, şanzıman, baskı balata, kompresör olmak üzere ciddi miktarda hasarlı/arızalı parçalar olduğunun tespit edilmesi üzerine söz konusu arcın bu durumunun satıcıya bildirildiği ve sonrasında arızalı şekilde …2.Noterliğinin 30.09.2020 tarih … sayılı satış sözleşmesi ile satıcı… tarafından alıcı …’e … plakalı Kamyon cinsi aracın 130.000 TL satış bedeli ile satıldığı anlaşılmıştır.
Üçel Mercedes Servisinden … plakalı aracın hasar dosyası ve faturalar temin edilerek dosyamıza eklenmiştir.
Davacı …’in …Ticaret Sicil Müdürlüğünün 1864 sırasında kayıtlı … … firmasının bulunduğu tespit edilmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 03.06.2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde, davacı …’in … plakalı Mercedes-Benz Kamyon tipideki aracı davalı . … Ltd.Şti.’den satış sözleşmesine göre 123.000 TL bedel ile satın aldığı, davacının araç satım işlemleri yaptığı ve aracı kullanmadığını belirttiği, aracın kullanımı olmamasına rağmen bu kadar kısa sürede arıza vermesinin teknik açıdan mümkün olmayacağı, aracın satış anındaki arızalarını alıcının teknik bilgi olmaksızın bilemeyeceği değerlendirilerek aracın gizli ayıplı olduğu, faturalarda belirtilen 45.732,08 TL bedelden arıza dışı işlem baskı balata set 3.3580,02 TL bedelinden düşülerek 42.382,06 TL olduğu ve işlemlerin serbest piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu, satış anında davalı satıcının araçta sorumluluğu bulunduğu ancak araçtaki ayıbı satıcının teknik bilgi olmaksızın bilemeyeceği, satıcının talep edebileceği hasar miktarının 42.382,06 TL, çekici bedelinin 2.500 TL olmak üzere toplam 44.882,06 TL olacağı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 16.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla … plakalı aracın ayıbından kaynaklanan zararın tazmini zımnında şimdilik 42.382,06 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Otomotiv alanında uzman bilirkişiden alınan 04.04.2023 tarihli raporunda özetle, dava dosyasında mevcut tramer kaydına göre aracın satın alımından önce 8 adet tramer kaydı bulunduğunu, aracı davacının davalıdan satın aldığı tarihteki piyasa değerinin yaklaşık olarak kasko değeri olan 168.000 TL olacağı kanaatine varıldığı, davacının aracı davalıdan normal piyasa değerinden 45.000 TL düşük bedelle satın aldığı, fatura edilen parça, malzeme ve işçilikler incelendiğinde aracın başlıca motor arızasının olduğu, genel olarak yapılan değerlendirmede hasara yağ ve yağlanma sistemindeki arızanın sebep olduğu, aracın satın alma tarihinde 9 yaşında olduğu ve kullanılmışlık düzeyinin yaşına göre normal olduğu, aracın motorunun gördüğü hasar ihtiva ettiği bir kusur niteliğindeki arıza kaynaklı olduğu ve kusurun aracın ayıplı yapacağı, arızanın teknik ve detaylı bir tetkik olmadan tespiti mümkün olmadığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, onarım tutarının KDV dahil 42.382,08 TL+ çekici masrafı 2.500 TL=44.882,08 TL ayıp kaynaklı toplam zararı olduğu, satın alma tarihi itibariyle ayıpsız piyasa değerinin yaklaşık 168.000 TL, davacının ise davalıdan 123.000 TL bedelle satın aldığı, dolayısıyla davacının aracı ayıpsız değerinden 45.000 TL düşük bedel ile satın aldığı, bu bedelin tespit olunan ayıp kaynaklı zarara tekabül ettiği belirlenerek davacının aracı ayıplı değerinde satın aldığı, dolayısıyla aracın gizli ayıplı olmasına rağmen davacının ayıbına ilişkin talep edebileceği bedel indiriminin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 20.01.2022 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı … beyanında …’in kendisinin patronu olduğunu, arabanın davalıdan alınırken görüşmeler sırasında bulunduğunu, ekspertiz raporu alınmadığını ancak yaptıkları muayenelerde herhangi bir sıkıntı görmediklerini, aracın aldıktan sonra galeriye getirdiklerini, yaklaşık 15-20 gün boyunca aracın galeride beklediğini, aracı bu süre zarfında kullanmadıklarını, daha sonra aracın …’e satıldığını, …’in aracı alırken bildiği kadarıyla ekspertiz raporu aldığını, aracı aldıktan kısa bir süre sonra motorunda arıza olduğundan bahisle kendilerine geri dönüş yaptığını, ödemeyi iade ederek aracı kendilerine teslim ettiğini, patronu … davalı şirket yetkililerini 3-4 kez arayarak durum hakkında bilgilendirme yaptığını beyan etmiştir. Davacı tanığı …beyanında, kendisinin sanayide ustabaşı olarak çalıştığını, davacıyı galerici olduğu için müşterileri olduğundan tanıdığını, kendisinin aracın satış işlemlerine ilişkin bilgisinin olmadığını, arabayı servise çektiklerini, aracın yatak sardığını, bu hasarın araç kullanılmadan anlaşılabilecek bir hasar olmadığını, aracın kendilerine geldiğinde motorunu söktüklerini, krank, eksantrik vs.parçalarının değiştiğini, buna ilişkin fatura düzenlediklerini, hasarın oluşumuna ilişkin başkaca bilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı tanığı …beyanında, sanayide kamyon servisinde yedek parça sorumlusu olduğunu, … galerici olması sebebiyle tanıdığını, … kendisini arayarak hasarlı bir araç olduğunu söylediğini, aracı çekici ile getirdiklerini, aracın hasarının motorda yatak sarma olarak tabir edilen hasar olduğunu anladıklarını, bu hasarın gözle görülebilen yahut ekspertiz raporu ile anlaşılabilen bir hasar olmadığını, hasarın anlaşılabilmesi için aracın kullanılmasının gerektiğini, araçtaki hasarı tamamen giderdiklerini, ödemeyi …yaptığını, aracın satışına ilişkin görgüye dayalı bilgisinin olmadığını, onarım bedelini öncelikle …’den alacaklarını ancak onarım bedeli artınca ödemeyi …yaptığını beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, satıcının ayıbına karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacının davalıdan 25/06/2020 tarihli satış sözleşmesi ile … plakalı satın aldığı aracı dava dışı …’e 25/06/2020 tarihli …2. Noterliği’nin … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile devrettiği, satış işleminden birkaç gün sonra aracın ciddi anlamda arızalar verdiği ve aracın onarımı için 48.232,08 TL ödendiğini, dava dışı 3. Kişi …’in aracın ayıplı olması sebebi ile aracı …2.Noterliğinin 30.09.2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade ettiği, aracın ayıbından kaynaklanan zararın tazmini için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK ve 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekir.
Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin (TBK ‘nun 207.maddesi) esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK’nun 23.maddesi). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23/1 ve 1-c hükmü de uygulanacaktır.,
Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır. Belirtilen maddede “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur..” denilmektedir.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz derhal ihbar etmelidir (Domaniç, H.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, İstanbul 1988, s.155; Yavuz, N.: Ayıplı İfa, 2.b., Ankara 2010, s. 107; Karakaş, C.F.: Ticari Satımda Ayıp İhbarının Süresi ve Şekli, XXII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankar 2006, s.172). Derhal kavramı, halin icabına uygun fazla vakit geçirmeden bildirim olarak anlamak gerekir. Eğer alıcı iğfal edilmiş, yani maldaki ayıp ondan bilerek saklanmış ise Kanunun öngördüğü çözüm satıcı bakımından ağırlaştırılmış bir sorumluluğu gerektirmektedir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. maddesine göre “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.”
Her ne kadar davalı yargılama sırasında ayıp ihbarının yapılmadığını ileri sürmüşse de Ayıp ihbarı defi niteliğinde olup, bu husus davalı tarafından ileri sürülmesi gerekmektedir. (yargıtay …HD …Karar) İhbar defi de diğer defilerde olduğu gibi davalı tarafından süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup davalının ayıbın süresinde ihbar edilmediğine yönelik bir savunması bulunmamaktadır. İş bu sebeple ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususu irdelenmemiş olup davanın esasına geçilmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre de; davacının …2. Noterliği’nin 25/06/2020 tarih ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi kapsamında alıcı, davalının satıcı olduğu, davacının satış sözleşmesine konu aracın ayıp sebebi ile kullanılamaz hale geldiğini ve aracın onarımı için ödediği bedelin tazmini istemi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Mahkememizce otomotiv alanında uzman bilirkişiden alınan 04/04/2023 tarihli rapor ile aracı ayıplı yapan kusurun/arızanın davacının davalıdan satın alma tarihinden önce var olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Alıcı ayıbın varlığı hâlinde satış sözleşmesi ile ulaşmak istediği ifa menfaatini elde edemediğinden ayıptan sorumluluk, satıcının satılanın teslimi ve mülkiyetini geçirme borcunun tamamlayıcısı olma özelliğini gösterir. Ayıba karşı tekeffül borcu fiilen ve tamamen teslimin gerçekleşmesi ile doğar. Bu sebeple satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olup satıcı ayıbın varlığında kendisine herhangi bir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe ayıp sebebiyle oluşan zarardan sorumludur.
Alıcının ayıbı bilerek ayıplı malı satın aldığına yönelik ispat yükümlülüğünün satıcıya ait olduğu ve alıcının aracın ayıplı olduğunu bilerek satın olduğu hususunun yazılı bir delil ile ispat edilmesi gerektiği davalının ispat külfetini yerine getiremediği, davalının satışı meslek edinen kişilerden olduğu ve ayıbın varlığında ağır kusurlu olduğu, ayıplı araç satışı nedeniyle davacı alıcının, aracın onarımı için yaptığı masrafları davalı satıcıdan TBK’nun 227. Maddesindeki genel hükümlere göre talep edebileceğinden mahkememizce alınan birbiri ile uyumlu bilirkişi raporu ile tespit edilen 42.382,06 TL onarım bedelinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Bilirkişi raporunda her ne kadar aracın rayiç bedelinin altında satın alındığını, bedel indirimi yapılamayacağını belirtmişse de dava konusu talep bedel indirimine ilişkin olmayıp genel hükümler kapsamında tazminat istemine ilişkin olduğundan davalınınn buna ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir.
TBK’nın m.231/1 maddesi uyarınca; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını hükme bağlamıştır. Maddenin devamı fıkrasında satıcının, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı düzenlenmiştir.
Davalı satıcılığı meslek edinen kişilerdendir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu dinlenen tanık beyanlarından araçtaki arızanın motorun yetersiz yağlanmasından mutad bakımının yapılmamasından kaynaklandığı bu sebeple davalının yaptığı iş gereği bilmesi gereken ayıplardan olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Satıcılığı meslek edine kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından her türlü kusurları ağır kusur olarak nitelendirmek gerekir. Satıcılığı meslek edinen kişiler bilmeleri gereken ayıplarla yüklü bir şekilde gerçekleşen ifada varsayım olarak ağır kusurludur. Ağır kusur değerlendirilmesi burada TBK’nun 225/2 maddesi kapsamında kanun koyucu tarafından yapılmıştır. Buna göre ağır kusurdan sorumluluk rejiminde ağır kusura hangi sonuçlar bağlanmışsa satıcılığı meslek edinen kişiler yönünden de aynı sonuçlar ortaya çıkacaktır (murat Aydoğdu, Nalan Kahveci Türk Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri Adalat Yayınevi 4. Baskı s. 163)Sonuç olarak Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde meslekten satıcının bilmesi gereken ayıpların farkında olmaması “ağır kusur” olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.( Cevdet Yavuz Borçlar Hukuku Dersler Özel hükümler 2012 Beta Yayınları s:74) 225/2 de belirtildiği şekilde davalının satıcılığı meslek edinen bir tüzel kişi tacir olduğu, ayıbın varlığında davalının ağır kusurlu olduğu değerlendirildiğinden iki yıllık zamanaşımı süresine itibar edilmemiş ıslahın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığı değerlendirilmiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalının arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 42.382,06 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.895,12 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç ile 706,40 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye; 2.134,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı ve 706,70 TL ıslah harcı toplamı 815,50 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 2.250 TL bilirkişi ücreti ve 238,30 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.488,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/05/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza