Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/838 E. 2023/715 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/838 Esas – 2023/715
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/838 Esas
KARAR NO : 2023/715

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 07/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 11/08/2023 günü dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsün çarpışması sonucu ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan sürücüsü …’nın vefat ettiğini, müvekkili …’ın iş bu kazada … plakalı araçta yolcu konumunda iken yaralanarak malul hale geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı motosiklet sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığını, kazaya sebebiyet veren motosikletin sigortası olmadığından iş bu davayı Güvence Hesabına başvuru yaptıklarını, herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, iş bu davaya konu kazada müvekkilinin cismani zarara uğraması nedeniyle mahkemece belirlenecek sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun olarak başvuru yapmadığından dava şartını yerine getirmeden iş bu davayı açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili kurumun motosiklet kazalarından sorumlu olmadığını, taraflar tacir olmadığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından davacı tarafın avans faiz oranı ile birlikte hesaplama yapılması talebinin de reddi gerektiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, başvuru evrakı, arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 11/11/2020 tarihli delil dilekçesi ibraz edilmiştir.
Atasam Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait tedavi evraklarının gönderildiği görülmüştür.
Güvence Hesabına yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
Samsun Gazi Devlet Hastanesi’nden davacıya ait tedavi evrakları celb edilmiştir.
Samsun 7 Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/156 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Davalı vekili tarafından 14/04/2021 tarihli ihbar dilekçesi sunulmuştur.
Samsun İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiştir.
Adli Trafik uzmanı bilirkişiden 27/05/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Samsun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/2016 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 21/11/2022 havale tarihli dilekçe ile ekinde davacıya ait tedavi evrakları ve 1 adet CD sunulmuştur.
OMÜ’den 02/12/2022 ve 14/04/2023 tarihli maluliyet raporları aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki dosyada, 11/08/2013 tarihinde dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, davacının motosiklette yolcu konumunda bulunduğu sırada yaralandığı, sürekli maluliyetinin tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Burada öncelikle, davalı vekilinin görev dava şartı itirazı ile 2918 s. KTK’nın 97. maddesinden kaynaklı dava şartı itirazı irdelenecek, akabinde davanın esasına yönelik değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 s. Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak görülür. TTK’nın 5/1. maddesi gereği, ticari davalara bakmakla görevli mahkeme de Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Eldeki davada, davalı Güvence Hesabı’na, zarara sebep olan aracın trafik sigortası bulunmaması sebebiyle husumet tevcih edilmiştir. Sigorta hukuku TTK’nın 6. kitabında 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle uyuşmazlık ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çözümlenecektir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 14.10.2019 tarih ve 18839/9369 sk.) ve görev dava şartı itirazı yerinde değildir.
Davalı vekilince zamanaşımı def’i ileri sürülmüş olup, yapılan incelemede; 2918 s. KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Somut olayda kazanın 11/08/2013 tarihinde gerçekleştiği, davanın 20/11/2020 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı def’i de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince kusuru olduğu iddia edilen aracın sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmadığından davanın Güvence Hesabı’na yöneltilemeyeceği iddia edilmiş ise de, 2918 sayılı KTK’nın 3.maddesinde azami tasarım hızı 45 km/saatten ve/veya silindir kapasitesi 50 santimetreküpten fazla olan sepetli veya sepetsiz iki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlar ve net motor gücü 15 kilovatı, net ağırlığı 400 kilogram olan motorlu taşıtların motosiklet olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce Samsun İl Emniyet Müdürlüğü’nden kazaya karışan … plakalı aracın özellikleri sorulmuş, … plakalı aracın motosiklet olarak kabul edildiği bilgisinin verildiği görülmüştür. Gelen müzekkere cevabı ve mevzuat hükmü çerçevesinde aracın sigorta yaptırma zorunluluğunu haiz nitelikte olduğu anlaşılmakla davalının işbu itirazlarına itibar edilememiştir.
Yapılan yargılama sırasında bildirilen hastanelerden davacıya ait tedavi evrakları toplanmış, davacı dosya ile birlikte, 19 Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalına sevk edilmiş, kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet tazminatının belirlenmesi istenilmiş, düzenlenen 02/12/2022 tarihli raporda, olay tarihli görüntülemelere ait CD’nin dosyada bulunmadığı, ancak mevcut tedavi evrakları ve yapılan muayenelerde davacının trafik kazasına bağlı yaralanması sebebi ile sürekli maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilince 05/01/2023 tarihli dilekçesi ile rapora itiraz edilmiş olup, davacı yana tedavisini gerçekleştiren ilgili kurumları bildirmek için süre verilmiş, bildirilen ve tespit edilen yerlerden davacıya ait tüm belgeler istenilmiş, yeniden değerlendirme yapılması amacıyla dosya 19 Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalına sevk edilmiş, düzenlenen 14/04/2023 tarihli raporda, toplanan ek belgeler de incelenerek değerlendirme yapıldığı, dosyadaki tüm belgelere göre davacının sürekli maluliyetine neden olan bir yaralanmasının bulunmadığının tespit edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilince bu rapora karşı itiraz edilmiş ise de, alınan raporun usule ve mevzuata uygun olduğu, geçerli yönetmelik üzerinden tespit yapıldığı, itiraz dilekçesinde belirtilen burun kırığına ilişkin davacı asilin öyküsünün dinlendiği, fakülte tarafından Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalında ek konsültasyonlar yapıldığı, yine davacının bildirmiş olduğu tüm delillerin dosya arasına kazandırıldığı, raporun toplanan belgeler nazara alınarak düzenlendiği, yapılan tetkikler ve muayeneler sonucunda yaralanmanın sürekli maluliyete sebebiyet vermeyeceğinin tespit edildiği bildirilmekle, dosyada aksi yönde bir delil bulunmadığı da anlaşıldığından, raporun tüm dosya kapsamı da dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş, yeni rapor talebinin reddine karar verilmiş, davacı yanın yalnızca sürekli maluliyet talebi bulunduğundan geçici iş göremezlik hesabı yapılması gerekli görülmemiş, bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile 125,50TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından ödenen 26,00 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.08/06/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.