Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/836 E. 2023/594 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/836 Esas – 2023/594
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/836 Esas
KARAR NO : 2023/594

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 30/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 09/08/2019 tarihinde davalı … ile yaptıkları sözlemeye göre yapılması istenen projenin türlü gerekçelerle sürekli uzatılarak kendilerini zarara uğrattığı, farklı tarihlerde hem şirket yetkilisinin şahsi hesabına hem de internet üzerinden kredi kartları ile davalı şirkete toplam 332.428,10 TL ödeme yaptığını, sonuç alınamayınca davalı şirketin yöneticileri ile irtibat kurarak sürekli verilmeyen hizmetin ödenen bedelinin iadesine ilişkin taleplerde bulunmasına rağmen yine davacı şirketten olumlu bir sonuç alamayıp zarar görmeye devam ettiğini, davalı taraf adına ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen talep edilen bedelin ödenmemesi üzerine davalı hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/43638 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, ihtarname, sözleşme, ödeme belgeleri ile arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/43638 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile mali müşavir bilirkişiden 2021/87 Talimat sayılı 27/12/2021 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile bir makine mühendisi bilirkişi, bir eletrik-elektronik mühendisi bilirkişi ve bir mali müşavir bilirkişi rafakate alınarak mahallinde keşif yaptırılmış, keşif sonrası bilirkişi heyeti tarafından 2022/94 Talimat sayılı 02/11/2022 havale tarihli rapor sunulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eksik imalat nedeni ile sözleşme bedelinin iadesine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 09/08/2019 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme çerçevesinde davalı yanın davacıya kurutma fırını, kuru tozlama ünitesi, kil üretim ünitesi, reçine harman kazanı, harç karma makinesi, fırın içi kalıp imalatını üstlendiği, teslim süresinin 20 iş günü olarak kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmedeki edimlerin zamanında teslim edilmemesi durumunda ödemenin geri verileceğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı yanca süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olup, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliği ve imzanın aidiyeti konusunda beyanda bulunmak üzere davalı şirkete muhtıra tebliğ edilmiş, ancak davalı yanca muhtıraya cevap verilmeyerek imza inkarı ileri sürülmediğinden sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesi “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünü amirdir. Ticari defterler kesin delillerden olmakla birlikte ancak HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması yahut ticari defterlerin karşı tarafça sunulmamış olması gerekir.
Ticari defterleri sunmak üzere mahkememiz ara kararına aykırı şekilde davalı vekiline muhtıra çıkartıldığı görülmüş, hak kaybına sebebiyet verilmemesi amacıyla bu kez davalı asile tebligat çıkartılmış, davalı tarafça usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerin süresi içerisinde ibraz edilmediği görülmüştür.
Davacı defterlerinin incelenmesi için Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, davacı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere muhtıra çıkartılmış, davacı vekilince 25/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile hem ticari defterlerin hem de emtiaların bulunduğu yer bildirilmiş, düzenlenen 27/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; şirket yetkililerinden talep edilmesine rağmen istenilen ticari defterlerin başka bir mahkeme dosyasının içinde bulunduğundan bahisle incelemeye hazır edilmediği, bu nedenle rapor düzenlenemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Bu kez mahkememizce 10/02/2022 tarihli celsede bizzat davacı vekiline müvekkiline ait 2019 yılı ticari defterlerini sunmak yahut bulunduğu mahkemeyi bildirmek üzere son kez iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince 23/02/2022 tarihli beyan dilekçesi ile önceki adres bildirilmek suretiyle ticari defterlerin şirket mali müşavirince hazır edileceği bildirilmiş, mahkememizce hem emtiaların eksik olup olmadığının incelenmesi hem de ticari defterlerin incelenmesi amacıyla yeniden Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, düzenlenen 02/12/2022 tarihli raporda ticari defterlerin hazır edilmemesi sebebi ile incelenemediği, buna karşılık taraflar arasındaki sözleşmede yer alan fırın içi kalıp malzemesinin mahalde bulunmadığı, kurutma fırını, kuru madde tozlama ünitesi, tam otomatik kil üretim ünitesi, tam otomatik reçine harman, harç karma makinesinin mahalde atıl vaziyette bulunduğu, ürünlerin kullanıma hazır teslim edilmediğinin görüldüğü tespit ve değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ve imza inkarı bulunmayan 09/03/2019 tarihli “Sipariş Sözleşmesi”nin incelenmesinde; toplam tesis fiyatının 330.000,00 TL olduğu, peşinat olarak 30/09/2019 tarihli 35.000,00 TL bedelli çek, 30/09/2019 tarihli 50.000,00 TL bedelli çek, 30/11/2019 tarihli 35.000,00 TL bedelli çek ve toplam 95.550 TL visa ödemesinin öngörüldüğü, kalan bedelin bir kısmının 29.450 TL visa, 30/10/2019 tarihli 25.000,00 TL bedelli çek, 30/11/2019 tarihli 25.000,00 TL bedelli çek ödemesi olarak düzenlendiği, tesisin kurulumundan sonra ise bakiye 35.000,00 TL’nin çek yahut visa ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı yanca dava dilekçesi ekindeki hesap özetlerinde işaretli bulunan çekler ile ödemelerin avans olarak satım sözleşmesi kapsamında davalıya verildiği, ancak davalı tarafından eksik mal teslim edildiği iddia edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmayarak iş bu hususları inkar etmiş sayılmıştır. Hesap özetlerinin incelenmesinde; bir kısım ödemelerin çek olarak göründüğü ancak çeklerin kim tarafından tahsil edildiği hususunun hesap özetlerinden anlaşılamadığı, yine kredi kartı hesap özetlerinde “…” ve “…” olarak görünen ödemelerin davalı ile bağlantısının kurulamadığı görülmüş, bu kapsamda davacı vekiline 17/02/2023 tarihli celsede belirtilen ödemelerin kim tarafından tahsil edildiği hususunda belgelerini sunmak üzere 1 ay kesin süre verilmiş, davacı vekilince sunulan 15/03/2023 tarihli beyan dilekçesinde buna ilişkin açıklamada bulunulmamıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki çek bir ödeme aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilir. Davacı yanca hesap özetlerindeki çeklerin avans çeki olduğu iddia edilmiş olup, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından avans çeki iddiasının usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. TMK.’nun 6.maddesi gereğince “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir. Davacı bu kapsamda ticari defterlerini sunmamış olup, çeklerin işbu sözleme kapsamında avans olarak davalı yana verildiği ispat edilememiştir.
Diğer yandan bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. TBK’nın 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuki nitelik itibariyle bir ödeme vasıtasıdır. Bir başka ifade ile, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini ileri süren havaleci, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Dosyada mevcut delillerden davacı davalıya yapılan ödemelerin avans niteliğinde yapıldığını ispat edememiş olup, bu hususta yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekilince davalı tarafın ödemeleri inkar etmediği iddia edilmekte ise de, HMK’nın 128. maddesi gereğince süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Eldeki davada davalı yanca cevap dilek.çesi verilmemiş olup, davacı avans ödemesi yaptığını ispat yükü altındadır. Bu kapsamda davacı tarafa ticari defterlerini sunması ve ödemelere ilişkin belgeleri mahkememize ibraz etmesi için kesin süreler verilmiş olup, davacı tarafça süresi içerisinde delil sunulmamış olması karşısında avans ödemesi yapıldığı hususunun ispat edilemediği kabul edilmelidir.
Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları, sunulan hesap hareketleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede; davacının sözleşme çerçevesinde avans ödemesi yaptığı hususunu yazılı deliller ile ispat demediği, ispat yükünün davacıda olduğu, sözleşme çerçevesinde gerekli ödemeleri yaptığı hususunu ispat edememesi nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olduğunun söylenemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcının peşin alınan 2.998,72 TL’den mahsubu ile bakiye 2.818,82 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 37.760,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.11/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.