Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/827 E. 2022/221 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/827 Esas – 2022/221
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/827 Esas
KARAR NO : 2022/221

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Taraflar arasında, davalının maliki olduğu Havza OSB’deki döküm fabrikasının proje ve danışmanlık işlerinin davacı tarafından yürütüleceğine dair sözleşme ilişkisi bulunduğunu ve davacının sözleşme ile kararlaştırılan işleri eksiksiz tamamlayıp davalıya teslim ettiğini, ancak davalının fatura bedelini ödemediğini ve çekilen ihtara kayıtsız kaldığını, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takibe de itiraz ettiğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Takibe konu faturanın davacıya süresi içinde iade edildiğini ve ticari defter inceleme yapıldığında faturanın defterde kayıtlı olmadığını görüleceğini beyanla, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden; Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 06.08.2019 tarih ve … numaralı 91.623,34-TL bedelli faturaya istinaden 91.623,34-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalının süresinde ileri sürdüğü itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, düzenlenen raporda özetle: Takibe konu faturanın tarafların ticari defterlerinde olmadığı mütala edilmiştir.
Mahkememizin 16.07.2020 tarih ve 759/468 sayılı kararı ile sözleşme ilişkisinin ispat edilemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, ancak davacı vekilinin istinafı üzerine karar Samsun BAM 3. HD.nin 11.11.2020 tarih ve 859/1475 sayılı ilamı ile kaldırılmıştır. Dosya mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Davalıya ait işletmenin yapı ruhsatı ve elektrik projesi Havza OSB’den celp edilmiştir.
Davacı tanıkları … ile …’in beyanları alınmış ve davalıya ait fabrikada keşif yapılıp Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle: Davalıya ait işletmenin yapı ruhsatında elektrik tesisatı proje müellifinin … olarak gözüktüğü, yangın ihbar ve algılama sistemi tesisat projesi, kuvvetli akım tesisat projesi ve zayıf akım tesisat projesi isimli projelerin proje sorumlusu ve müellifinin yine … olduğu, keşifte yapılan gözleme göre mezkur projelerin yerinde uygulanmış ve çalışır vaziyette olduğu, takibe konu faturadaki iş ve imalatların yapılmış ve zeminde uygulanmış olduğu, bu iş ve imalatların yapım tarihi itibariyle piyasa rayicine göre toplam tutarının KDV dahil 38.438,50-TL olduğu, proje-mühendislik-danışmanlık hizmet bedelinin de yine işin yapıldığı tarihteki TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenmiş ücret tarifesine göre 36.230,72-TL olduğu, buna göre işin toplam tutarının (38.438,50-TL + 36.230,72-TL) 76.669,22-TL olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Eser sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de; davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiğinde, talep miktarı da dikkate alınarak, yazılı delille ispata ilişkin kuralların (HMK m. 200) gözetilmesi gerekir. Bununla birlikte, HMK’nın 202. maddesine göre, senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
Somut olayda; davacı iş bedelinin ödenmediğinden bahisle icra takibi başlatmış ve itiraz üzerine işbu davayı ikame etmiş, fakat davalı hem takibe itirazında hem de davaya cevabında sözleşme ilişkini açıkça inkar etmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı davacının da kabulünde olup, iddianın tanıkla ispatına muvafakat gösterilmediğine göre, somut olayda öncelikle yazılı delil başlangıcı bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerekir.
Yazılı delil başlangıcı konusunda değerlendirme yapmaya geçmeden evvel davacı ile … isimli kişi ve davalı arasındaki ilişkinin izaha kavuşturulması önem arz etmektedir. Davacı vekili, yapı ruhsatının Havza OSB’den celbinden hemen sonra ibraz ettiği 06.03.2021 tarihli dilekçesinde, müvekkili davacı ile elektrik tesisatı proje müellifi … isimli kişi arasında bila tarihli bir taşeronluk sözleşmesi bulunduğunu ve faturaya konu işlerin …’a taşere edildiğini bildirmiş, davalı vekili ise iddianın genişletilmesine muvafakat göstermediklerini ifade etmiştir. Hem duruşmada hem de keşifte dinlenen … ise, taşeronluk sözleşmesini kabul etmiş, işi davacı adına takip ettiğini bildirmiştir. …, davacının tanıklarındandır ve bu kişinin davacının 12.02.2020 tarihli delil dilekçesi ekindeki whatsapp yazışmaları ile e-maillerin tarafı olduğu anlaşılmaktadır. Yani, davacı, daha davanın başında ibraz ettiği delil dilekçesinde …’ı tanık olarak bildirmiş ve taraf olduğu whatsapp yazışmaları ile e-mail kayıtlarına delil olarak dayanmış olup, yapı ruhsatının celbinden hemen sonra da … ile aralarındaki taşeronluk sözleşmesini ibraz etmiştir. Bu halde, iddianın genişletildiğinden söz edilmesine olanak yoktur ve taşeronluk sözleşmesinin istinaftan sonraki süreçte ibrazının HMK’nın 145. maddesine göre usule aykırı olmadığı değerlendirilmelidir.
Yazılı delil başlangıcı konusuna gelince;
i-Davacının 12.02.2020 tarihli delil dilekçesi ekindeki whatsapp yazışmaları ile e-maillerden; yapımı sürecinde işe ve imalata dair ayrıntıların davalı şirket yetkili temsilcisi olduğu anlaşılan Mustafa Bakır ile müzakere edildiği ve yapılan işlerin görselleri ile birlikte onunla paylaşıldığı, proje pdf’lerinin whatsapp üzerinden bu kişiye gönderildiği, …’ın kişisel e-mail adresinden 24.07.2019 tarihinde Mustafa Bakır’a ait olduğu anlaşılan [email protected] adresine gönderilen e-mailde, yapılan işler ve kullanılan malzeme ile ilgili olarak kesilecek fatura dökümün mail ekinde bulunduğunun ve keşide edilmesi için gerekli bilgilerin gönderilmesi durumunda faturanın kesileceğinin davalıya bildirdiği, e-mail ekindeki proforma faturanın faturayı düzenleyen kişi yerinde davacı şirketin bilgilerine ve adına fatura düzenlenecek kişi yerinde de davalının adına yer verildiği, bu fatura içeriği ile takibe konu fatura içeriğinin aynı olduğu, fatura tutarları arasında sadece 500-TL’lik bir fark bulunduğu; [email protected] adresinden yaklaşık 1 saat sonra …’a gönderilen e-mailde ise muhatabına bugüne kadar projeye gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür edildiği ve faturanın düzenlenmesi sırasında hangi hususlara dikkat edileceğinin ayrıntısı ile belirtilip hazırlanan faturanın revize edilmesi yönünde …’dan talepte bulunulduğu, bu kez …’ın yaklaşık 2 saat sonra [email protected] adresine gönderdiği e-mail ile proforma fatura içeriğini ayrıntılı olarak izah etmeye çalıştığı anlaşılmıştır.
ii-Bilirkişi raporunda, davalıya ait fabrikanın yapı ruhsatında elektrik tesisatı proje müellifinin … olarak gözüktüğü, yangın ihbar ve algılama sistemi tesisat projesi ile kuvvetli ve zayıf akım tesisat projelerinin proje sorumlusu ve müellifinin yine … olduğu belirtilmiş olup, davalıya ait işletmenin yapı ruhsatının mezkur projelerin ibrazı ile alınabildiği görülmüştür.
Bu halde; (i) ve (ii) numaralı bentlerde ayrıntısına yer verilen belgelerin yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğu kabul edilmeli ve akdin varlığının tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebileceği değerlendirilmelidir.
Tanık beyanlarından ve toplanan delillerden: davalıya ait Havza OSB’deki fabrikanın yangın ihbar ve algılama sistemi tesisat projesinin ve kuvvetli akım tesisat projesi ile zayıf akım tesisat projesinin proje sorumlusu ve müellifinin … isimli kişi olduğu ve bu kişinin takibe dayanak fatura içeriğine konu işleri davacı ile aralarındaki taşeronluk sözleşmesi uyarınca onun adına yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Buna göre, taraflar arasında davalıya ait fabrikanın proje ve danışmanlık işlerinin davacı tarafından yürütüleceğine dair bir eser sözleşmesi bulunmaktadır ve uyuşmazlığın bu çerçevede çözüme kavuşturulması gereklidir.
Eser sözleşmelerinde, kural olarak işin sözleşme ve eklerine uygun yapılıp bedele hak kazanıldığını kanıtlamak yükleniciye, bedelin ödendiğini ispatlamak da iş sahibine aittir.
Dosya kapsamından: elektrik tesisatı proje müellifinin (yangın ihbar ve algılama sistemi tesisatı ile kuvvetli ve zayıf akım tesisatı projesi) davacı şirketin taşeronu olduğunu kabul ettiğimiz … isimli kişi olduğu ve bilirkişi tarafından yapılan tespitlere göre projenin uygulandığı, takibe konu faturadaki iş ve imalatların tamamlanmış ve zeminde uygulanmış olduğu, bu iş ve imalatların yapıldıkları tarih itibariyle piyasa rayicine göre toplam tutarının KDV dahil 38.438,50-TL olduğu, proje-mühendislik-danışmanlık hizmet bedelinin de işin yapıldığı tarihteki TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenmiş ücret tarifesine göre 36.230,72-TL olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı tarafından yapılan işin toplam bedeli (38.438,50-TL + 36.230,72-TL) 76.669,22-TL’dir ve ancak bu miktar kadar alacak isteminde bulunulabilecektir.
Bu sebeplerle, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ve hüküm altına alınan alacağa tarafların tacir ve her nevi inşaat işinin ticari iş olması nedeniyle takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine yönelik hüküm kurulmuştur. Davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti dahil yargılama giderleri, davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
Talep edilebilecek tutarın ancak bilirkişi raporu ile belirlenebildiği veçhile alacağın likit olmadığı değerlendirilmiş, davacı vekilinin icra-inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. Davanın kısmen kabul – reddine karar verilmiş olup, reddedilen kısım yönünden davalının haksız olduğu anlaşılmış ise takibe girişmekte kötü niyetli olmadığı değerlendirilmiş, kötü niyet tazminatı talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile 76.669,22-TL asıl alacak üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının tazminat talebinin reddine,
3-Davalının tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.237,27-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.106,58-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.130,69-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 1.106,58-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 3.864,20-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 3.233,51-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 8,17-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 10.767-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 216-TL’sinin davacıdan ve 1.104-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
11-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 28/02/2022
Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.