Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/821 E. 2021/1032 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/821 Esas – 2021/1032
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/821
KARAR NO : 2021/1032

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu … tarihli dava dilekçesinde özetle, davacının … tarihinde davalı …’ne ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak seyahat etmekte iken aracın trafik kazası yapması üzerine yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında alınan … tarihli bilirkişi raporunda ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 15/12/2014 tarihli raporunda davalı …’un tam kusurlu tespit edildiğini, kaza nedeniyle davacının zararlarından … nin kendisine devir olan … nin … kapsamında sorumlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle 4 kez ameliyat geçirdiğini, bir kısmı hastanede bir kısmı evde olmak üzere … gün boyunca yatmak durumunda kaldığını, davacının vücut fonksiyonlarında araz meydana gelerek yarım bir insan haline geldiğini, kaza nedeniyle yatağa mahkum olan davacının işlerinin bozularak, şirketinin borca batık hale geldiğini ve sendika başkanlığını kaybederek hem siyasi hem de ticari olarak her şeyini kaybetme noktasına geldiğini, davalı sigorta şirketine ihtar ve talepte bulunulmuş ise de taleplerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, arabuluculuk başvurusunun da yapıldığını ancak görüşmelerden de bir sonuç alınamadığını beyanla HMK 107/1 maddesi uyarınca dava tarihi itibari ile alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığı için davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile fazlaya ilişkin ve sair her türlü dava ve talep haklarının saklı tutulmasına, şimdilik 15.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi (poliçede belirtilen limit ve kapsam dahilinde) yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu … tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının … başlangıç … bitiş tarihli … numaralı ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte, davacı tarafın maluliyetinin ferdi kaza sigortası genel şartlarında yer alan cetvel uyarınca tespit edilmesi gerektiğini ve tazminat hesabının Adli Tıp Kurumundan tanzim edilecek iş bu maluliyet raporuna görev yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini beyanla davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde, “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde, mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Eldeki davada; davacı kaza sonucu yaralanması nedeniyle doğan zararın tazminini, davalı sigorta şirketinden, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalanmış olmasından kaynaklı değil, davalı … şirketi ile aralarında bulunan ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklı olarak talep etmektedir. Başka bir deyişle, davanın hukuki sebebi, … plakalı aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi değil, davacı ile davalı arasında akdedilmiş … numaralı ferdi kaza sigorta poliçesidir. Ayrıca ifade etmek gerekir ki, taraflar arasında akdedilmiş sigorta “can sigortası” mahiyetinde olup, belirli mesleki faaliyeti sigortalamaya yönelik değildir. Davacının gerçek kişi tacir olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamıyor olmakla birlikte tacir olması durumunda dahi taraflar arasındaki işlem tüketici işlemi olmaktan çıkmayacaktır (Bkz: Ankara BAM 13. HD.nin 12.12.2019 tarih ve 1840/1887 sayılı kararı).
Buna göre, taraflar arasındaki hukuki ilişki bir tüketici işlemidir ve uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerince çözüme kavuşturulması gerekmektedir (Bkz: Yargıtay 17.HD.nin 08.06.2016 tarih ve 8164/7025 sayılı kararı). Dava dilekçesi, görevsizlik dava şartı sebebiyle reddedilmelidir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin eldeki davaya bakmakta görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davacının dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakta görevli mahkemenin Samsun Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Samsun Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
5-Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olduğundan 6100 sayılı yasanın 331/2 hükmü gereğince davaya başka bir mahkeme tarafından bakılması halinde yargılama harç ve giderlerinin söz konusu mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, mahkememiz kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama harç ve giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair;davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda verilen kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza