Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/79 E. 2021/580 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/79 Esas – 2021/580
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/79 Esas
KARAR NO : 2021/580

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI :…
VEKİLLERİ …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacı ile davalı banka arasında … tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davacının ihtiyaç duydukça kredi kullanıp ödemeler yaptığını, bu süreçte davacıya ait iki ayrı taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu ancak borcun ödenmesinden sonra ipoteklerin kaldırıldığını, davalının ipotek fek işlemleri sırasında davacıdan iki ayrı defa 1.837,50-TL olmak üzere toplam 3.675-TL ipotek fek ücreti tahsil ettiğini ve bunun mevzuata aykırı olduğunu, ayrıca kredi faiz oranın davalı tarafından haksız olarak yükseltilmesi sebebiyle fazladan faiz, komisyon ve buna bağlı tahsilatlar yapıldığını ve bu kapsamda yapılan fazla ödemelerin de iadesi gerektiğini beyanla, 3.675-TL ipotek fek ücretinin ve talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL fazla ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının, davalı bankanın … Şubesi müşterisi olduğunu ve davalı bankadan kredi kullandığını, ipotek fek işlemleri sırasında tahsil edilen tutarların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun ve davacının bilgisi dahilinde olduğunu, bankaların verdikleri hizmet karşılığında müşterilerinden ücret talep edebileceklerini ve davacıdan işlem ücreti olarak tahsil edilen tutarların kredilerin değerlendirme ve kullandırım sürecinde sunduğu hizmete ve oluşan operasyonel maliyetlere yönelik olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve kredi dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce bankacılık uygulamaları alanında uzman bilirkişiden alınan kök ve ek raporda, özetle: Taraflar arasında imzalanan … tarihli GKS’deki hükümlerde masraflara ilişkin açıkça oran veya tutar belirtilmediği, ancak sözleşmenin 8 ve 11. maddelerinde faiz ve masraf/komisyon kesintileri hakkında düzenleme bulunduğu, davacıya 13.08.2014 tarihinde … nolu ve … nolu iki adet borçlu cari hesap kredisi tahsis edildiği, banka tarafından davacının BCH kredilerine uygulanan faiz oranları ile faiz artışlarının BDDK’ya bildirilen ve ilan edilen oranın altına kaldığı, 25.09.2019 tarihli iki işlemden kaynaklı toplam 3.675-TL “ipotek fek ücreti” kesintisinin, GKS hükümleri ve davalı bankaca BDDK’ya bildirilen ve ilan olunan hizmet komisyon tarifesi ile uyumlu olduğu, ilan edilen tutardan fazla kesinti yapılmadığı, 23.12.2019 tarihinde yapılan 2.625-TL’lik “periyodik hizmet komisyonu” kesintisi işlemine ilişkin dava dosyası içinde ve temin edilen hizmet komisyon tarifesi tablosunda bilgi bulunmadığı, ayrıca emsal banka uygulamalarında da böyle bir masraf kalemi bulunmadığı, 08.11.2016 tarihinde yapılan 7.875-TL’lik “kredi tahsis komisyonu” kesintisine ilişkin, davalı bankanın o tarihte yürürlükte olan, yerinde incelemede temin edilerek dosyaya eklenen hizmet komisyon tarifesinde minimum tutarın 500-TL olarak belirlendiği ancak maksimum ücretin belirlenmediği, emsal uygulama olarak yalnızca … T.A.Ş. yazı cevabında kredi tahsis komisyonu adı altına belirlemeye yer verildiği ve bildirimde ticari kredi tahsis ücretinin minimum 250-TL, maksimum 2.000-TL olarak tespit edildiği mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile faiz, komisyon ve buna bağlı tahsilatlar ile ilgili fazla ödemenin iadesi istemine yönelik talep miktarını 10.000-TL’ye artırmıştır.
Bilirkişi raporları taraflara, bedel artırım dilekçesi davalıya usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında davacıdan ipotek fek ücreti ile periyodik hizmet komisyonu ve kredi tahsis komisyonu olarak tahsil edilen tutarların iadesi istemine ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlık, ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un kapsamı dışındadır. Sözleşmenin her iki tarafı tacir olup 6102 sayılı TTK’nun 18/2. maddesi uyarınca tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi zorunludur. 6098 sayılı TBK’nun 20 ilâ 25. maddeleri arasında düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına ilişkin hükümler tacirler yönünden de uygulanabilirse de TTK’nun 18/2. maddesi hükmü karşısında tacirler bakımından genel işlem koşullarının uygulanıp değerlendirilmesinde her somut olayın özelliğine göre daha dikkatli davranılması gerekir.
09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının, serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre; bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 15.04.2019 tarih ve 1303/2961 sayılı kararı).
Somut olayda; davacı ile davalı banka arasında … tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış ve davacıya kredi kullandırılmış, ayrıca 13.08.2014 tarihinde … nolu ve … nolu iki adet borçlu cari hesap kredisi tahsis edilmiş, davacının hesabından 08.11.2016 tarihinde “kredi tahsis komisyonu” açıklaması ile 7.875-TL, 25.09.2019 tarihinde “ipotek fek / rehin kaldırma masrafı” açıklaması ile 2 ayrı 1.837,50-TL olmak üzere toplam 3.675-TL ve 23.12.2019 tarihinde “periyodik hizmet komisyonu” açıklaması ile 2.625-TL tutarında tahsilat yapılmıştır.
Dava dilekçesi ile, “ipotek fek ücreti” olarak tahsil edilen 3.675-TL’nin davacıya iadesi talep edilmiş ise de; bu yöndeki tahsilatın GKS hükümleri ve davalı banka tarafından BDDK’ya bildirilen ve ilan olunan hizmet komisyon tarifesi ile uyumlu olduğu, ilan edilen tutardan fazla kesinti yapılmadığı bilirkişi raporu ile de saptanmış olup, ipotek fek ücreti olarak tahsil edilen bu tutarın davacıya iadesine olanak yoktur ve davacının bu yöndeki istemi reddedilmelidir.
“Kredi tahsis komisyonu” ve “periyodik hizmet komisyonu” olarak davacıdan tahsil edilen tutarların iadesi istemine gelince;
i-23.12.2019 tarihinde yapılan 2.625-TL tutarındaki periyodik hizmet komisyonu kesintisine dayanak bir belge davalı tarafından ibraz edilememiş, yerinde inceleme sırasında temin edilen hizmet komisyon tarifesi tablosunda da buna ilişkin bir bilginin bulunmadığı ve emsal banka uygulamalarında böyle bir masraf kalemi olmadığı bilirkişi tarafından saptanmış olup, periyodik hizmet komisyonu olarak tahsil edilen 2.625-TL’nin davacıya iadesi gereklidir.
ii-08.11.2016 tarihinde yapılan 7.875-TL tutarındaki kredi tahsis komisyonu kesintisine ilişkin, davalı bankanın o tarihte yürürlükte olan ve bilirkişi tarafından yerinde inceleme esnasında temin edilip dosyaya eklenen hizmet komisyon tarifesinde minimum tutar 500-TL olarak belirlenmiş, ancak maksimum tutarın ne olduğu belirtilmemiştir. Emsal uygulamada ise yalnızca … T.A.Ş.nin kredi tahsis komisyonu adı altına bir ücret tahsil ettiği cevabi yazısından anlaşılmış ve ticari kredi tahsis ücretinin minimum 250-TL ve maksimum 2.000-TL olarak belirlendiği yine aynı cevabi yazıdan anlaşılmıştır. Buna göre, davalı bankanın tahsil edebileceği kredi tahsis komisyonu en fazla 2.000-TL + BSMV olmak üzere toplam 2.100-TL’dir ve davacıdan tahsil edilen (7.875-TL – 2.100-TL) 5.775-TL’nin davacıya iadesi gereklidir.
Bu sebeplerle; davacının periyodik hizmet komisyonu kesintisinin iadesi istemi hakkındaki talebi (2.625-TL) bütünüyle ve kredi tahsis komisyonu kesintisinin iadesi istemi hakkındaki talebi ise kısmen (5.775-TL) kabul edilmiş, bu yöne ilişkin istemin kısmen kabul (2.625-TL + 5.775-TL = 8.400-TL), kısmen reddine (10.000-TL – 8.400-TL = 1.600-TL) karar verilmiştir.
Yargılama giderleri ile vekalet ücreti ve dahi davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davanın kabul (8.400-TL) ve ret (3.675-TL + 1.600-TL = 5.275-TL) oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-8.400-TL’nin dava tarihi olan 30.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 573,80-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,54-TL’nin mahsubu ile bakiye 340,26-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 233,54-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.441,70-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 885,57-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinden 510-TL’nin davacıdan ve 810-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2’nci maddesi gereğince KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı….

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.