Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/768 E. 2022/126 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/768 Esas – 2022/126
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/768 Esas
KARAR NO : 2022/126

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 03/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkilinin davalıya 31/07/2019 tarihli …seri nolu irsaliyeli fatura ile 30.066,40 TL tutarlı mal satışı yapıldığı ve bu tutarın davalıdan tahsil edilemediğinden bahisle davalı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/100111 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının davacıya hiçbir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari faaliyetini ankara ilinde sürdürdüğünü, bu sebeple davanın Ankara Mahkemelerinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edildiği gibi hiçbir şekilde boya satın almadığını, davacı tarafından herhangi bir mal teslimi olmadığını belirterek, haksız davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde 31/07/2019 tarihli 031373 nolu irsaliyeli fatura örneği sunulmuştur.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/100111 sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan yazıya 22/04/2021 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde davalıya ait BA Formlarının gönderildiği görülmüştür.
Samsun Vergi Dairesine yazılan yazıya 21/04/2021 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde davacı şirkete ait BS formlarının gönderildiği görülmüştür.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın tevdi edildiği mali müşavir bilirkişiden 24/06/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 21/10/2021 tarihli dilekçe ile ekinde arabuluculuk başvurusu yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalının defterlerinin incelenmesi için Ankara 8 Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mali müşavir bilirkişiden 2021/126 Talimat sayılı 31/12/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fatura alacağına dayalı takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının davalı şirkete 1 adet fatura kestiği, fatura konusu malları teslim etmesine karşılık fatura bedelinin ödenmediği gerekçesi ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/100111 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, gönderilen ödeme emrinin davalıya 01/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 04/11/2019 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, davacı tarafın da itirazın iptalini sağlamak için süresi içinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz edildiği görülmüştür. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK nın 10. Maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Davacı para alacağını talep etmekle 6098 sayılı TBK’ nın 89. maddesine göre para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de ifa edilebilir. Somut olayda taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacı alacaklının ikametinin Atakum/Samsun olduğu, TBK m.89 gereği davacının ödeme zamanındaki yerleşim yeri dolayısıyla mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmiş, davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinin ilk fıkrasına göre; TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na, 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen “dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesinin ilk iki fıkrasına göre; (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda; dava konusunun bir miktar paranın ödenmesine yönelik alacak istemine ilişkin olduğu ve davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu halde, davadan önce zorunlu arabulucuya başvuru yapılması zorunludur. Ancak, davacı vekilinin 21/10/2021 tarihli beyan dilekçesinden davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı görülmektedir.
Bu sebeplerle ve yukarıda işaret edilen mevzuat ile HMK’nın 114/2. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının peşin alınan 359,75 TL’den mahsubu ile bakiye 279,05TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
03/02/2022

Katip…

Hakim…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.