Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/739 E. 2022/367 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/739 Esas – 2022/367
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/739 Esas
KARAR NO : 2022/367

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı …ZMMS ile sigortalı …plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen 27.03.2017 tarihli trafik kazasında davacının yaralandığını, geçici ve sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini ve zararın karşılanması için davadan önce davalıya müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500-TL geçici ve 500-TL sürekli işgöremezlik zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini alep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Davacıya ait hasta dosyası ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 27.10.2020 tarihli cevabi yazı ile; gelir bağlanmadığı ve ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin İncehisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.01.2019 tarih 2017/209 E. 2019/12 K. sayılı ilamı ve dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: (davacı) …’nın katılan ve …plakalı araç sürücü …nın sanık sıfatıyla taraf olduğu kovuşturmada, polis bilirkişiden alınan 24.11.2017 tarihli kusur raporunda (davacı) …’nın kusursuz olduğu ve kazanın münhasıran… plakalı araç sürücü …’nın kusuru ile gerçekleştiğinin belirtildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 02.10.2018 tarihli kusur raporunda ise, kazanın (davacı) …’nın tali ve … plakalı araç sürücü …’nın asli kusuru ile gerçekleştiğinin belirtildiği, sanığın yargılama sırasında vefat etmiş olması sebebiyle davanın düşürüldüğü ve kararın 12.02.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 09.11.2021 tarihli kusur raporunda, özetle: Kazanın gerçekleşmesinde davacının %25 ve … plakalı araç sürücü …’nın %75 oranında kusurlu olduğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan maluliyet bilirkişi raporunda, özetle: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, davacının yaralanmasının sürekli maluliyetine neden olmadığı, ancak iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan aktüerya bilirkişi raporunda, özetle: Davacının 9 aylık geçici işgöremezlik zararının 9.477,40-TL olduğu olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile geçici işgöremezlik zararı hakkındaki talep miktarını 9.477,40-TL’ye artırmıştır.
Bilirkişi raporları ve bedel artırım dilekçesi davalı vekiline usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası ile oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının 27.03.2017 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli işgöremezlik zararının tazminini talep etmiş, geçici işgöremezlik zararı hakkındaki talep miktarını bedel artırım dilekçesi ile artırmıştır. Davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
Toplanan delillerden; davalıya zorunu trafik sigortası ile sigortalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen kazada davacının yaralandığı, ancak yaralanmasının sürekli maluliyetine neden olmadığı, bununla birlikte iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazanın gerçekleşmesinde davacının %25 ve sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, 9.477,40-TL tutarında geçici işgöremezlik zararı oluştuğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK m. 52’ye göre zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; davacının sürücü belgesinin bulunmadığı ve kullandığı motosikletin tescilsiz olduğu, sürüş esnasında kask ve koruyucu gözlük kullanmadığı, çarpmanın etkisi ile motosikletten fırlayıp yere düştüğü ve yaralandığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının müterafik kusurlı olduğu kabul edilmeli ve tazminat miktarı üzerinden indirim yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu sebeplerle, rapor ile belirlenen toplam 9.477,40-TL üzerinden %20 oranında indirime gidilmiş ve 7.581,92-TL’ye hükmedilmiştir. Ancak, Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 04.12.2017 tarih ve 5792/11224 sayılı kararı ile yerleşik içtihatlar gereğince geçici işgöremezlik zararı talebinin reddedilen kısmına tekabül eden yargılama giderleri de davalıya tahmil edilmiştir.
Davalı vekili, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de, çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK’nun 54. maddesinde vazolunan bedensel zararlardan olduğu ve tedavi giderleri güvencesi içinde kaldığı kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. HD.nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 16.03.2017 gün ve 19844/2798 sayılı kararı). Bu halde, geçici iş göremezlik zararı sigorta şirketinin sorumluluğundadır ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yersizdir.
Bu sebeplerle; davacının sürekli işgöremezlik tazminatı talebi (500-TL) reddedilmiş, geçici işgöremezlik tazminatı talebi ise 7.581,92-TL üzerinden kabul görmüştür. Davalının, 17.06.2020 tarihli müracaattan 8 iş günü sonrasına tekabül eden 29.06.2020 tarihinde temerrüte düştüğü değerlendirilmiş, davacı vekilinin talebi doğrultusunda anılan tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-7.581,92-TL’nin 29.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 517,92-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 83,36-TL’nin mahsubu ile bakiye 434,56-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 83,36-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.250,14-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.137,37-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 67-TL’sinin davacıdan ve 1.253-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
04/04/2022

Katip …

Hakim …

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.