Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/719 E. 2021/517 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/719 Esas – 2021/517
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/719
KARAR NO : 2021/517

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KAR. YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … arasında akdedilen kredi sözleşmesini …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi geri ödemelerinin zamanında yapılmaması üzerine … 1.Noterliği’nin … yevmiye tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edilerek davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/42763 E. sayılı dosyası takip başlatıldığını, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar birlikte verdikleri … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; … Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla yetki itirazında bulunduklarını, Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/42751 E. sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip yapıldığını ve takibe itiraz etmediklerini, aynı borç için mükerrer olarak ikinci kez takip başlatıldığı için 2020/42763 E. sayılı itiraz ettiklerini beyanla haksız davanın reddini savunmuşlardır.
Davacı vekili 07/01/2021 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin 13.4 maddesinde Samsun Mahkemelerinin yetkili olduğunun açıkça belirtildiğini, her iki icra takibinin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığını, davalıların hukuki dayanaktan yoksun iddialarını kabul etmediklerini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar birlikte verdikleri 27/01/2021 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava konusu borca ilişkin derdest bir ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra takibinin olduğunu, aynı borç için ikinci kez icra takibi başlatıldığını beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.

Toplanan deliller;
Arabuluculuk son tutanağı aslı, … tarihli GNGKS sözleşmesi, … 1.Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, ödeme planı, KGF Protokolü, Samsun İcra Dairesinin 2020/42763 E. Sayılı davaya konu ilamsız takip dosyası, Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/42751 E. Sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe ilişkin icra dosyası örneği, bu dosyadaki ipotek belgeleri, … Vergi Dairesinin 03.06.2021 tarihli tacir araştırmasına ilişkin yazısı, Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenmiş … tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, GNGKS’ne dayalı olarak yapılan ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı … arasında akdedilen kredi sözleşmesini davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi geri ödemeleri zamanında yapılmadığından … 1.Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarname ile hesabın kat edilerek davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/42763 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların süresinde itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, davacı tarafın da takibin devamını sağlamak amacıyla yasal süresi içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalılar süresinde verdikleri esasa cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. Takibin dayanağı GNGKS nin 13.4 maddesinde Samsun Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK nın 17. ve devamı maddelerine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında doğmuş yada doğacak uyuşmazlıklar hakkında bir veya birden fazla mahkeme sözleşme ile yetkili kılınabilir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmede belirlenen mahkemede açılır. Öte yandan TKK nın 7. maddesindeki müteselsil karinesi gereği asıl borçlu tacir ile yapılan yetki sözleşmesi kefili de bağlayacaktır. Yaptırılan tacir araştırması kapsamında … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 03.06.2021 tarihli cevabi yazısından asıl borçlu davalı …’ın sözleşme tarihi itibari ile 213 sayılı V.U.K 177. maddesinde belirtilen hadleri aştığı ve bilanço usulüne göre defter tuttuğu dolayısı ile 1. Sınıf tacir olduğu, yetki sözleşmesi yapabileceği tespit edilmiştir. Davacı banka ise yetki sözleşmesi gereği iş bu davayı mahkememizde açmış olmakla davalıların mahkememiz yetkisine itirazlarının reddi gerekmiştir.
İİK’nun 45. maddesinde “Rehin ile temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir.” hükmü mevcuttur. Dosya kapsamında davacı bankanın davalı asıl borçlu … hakkında iş bu dava konusu ilamsız takip ile aynı gün Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/42751 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmıştır. Takibe konu ipotek belgelerinin incelenmesinde, davalı borçlu … adına kayıtlı Amasya ili … ilçesi 117 ada 11 parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün 500.000 TL bedelli ve ikinci sırada, aynı yer aynı ada/parsel 1. Kat 6 nolu bağımsız bölümün ise 600.000 TL bedelli ikinci sırada olmak üzere borca karşılık ipotek edildiği görülmektedir. Bilirkişi incelemesi sonucu, toplam alacak 814.636,71 TL tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere davalı asıl borçlu … tarafından verilen ipotek miktarı toplam borcu karşılamaktadır. Bu nedenle davacı bankanın öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerekirken aynı anda hem ilamsız, hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması İİK 45. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Öte yandan takip konusu kredinin niteliği İİK 45. maddesindeki istisnai hallerden olmadığı gibi ipotek miktarının tespit edilen toplam borcun çok üzerinde olması sebebiyle “tahsilde tekerrür olmamak” kaydının yeterli olmayacağı kanaatine varılarak davalı asıl borçlu … hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapor ve tüm dosya kapsamına göre, takip dayanağının davacı banka ile davalı … arasında akdedilen 02/01/2017 tarihli 500.000,00 TL bedelli GNGKS olduğu, davalı …’ın sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının mevcut bulunduğu, sözleşme tutarının 29.03.2017 tarihinde 1.000.000 TL artırılarak 1.500.000,00 TL çıkartıldığı, kredi hesaplarının … 1.Noterliğinin 29/07/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 29/07/2020 tarihi itibariyle kat edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu ve kefilin sözleşmede mevcut olan adreslerine 04/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, temerrütün gerçekleştiği, geri ödeme planına göre akdi faiz oranının … 163980 nolu kredi yönünden yıllık % 14,16, … … nolu kredi için yıllık %17,88 olduğu, sözleşme hükümlerine göre temerrüt faiz oranının ise %38,40 olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda yukarıdaki tespitler nazara alınarak her bir kullanılan kredi yönünden ayrı ayrı hesaplamalar yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar öncelikle asıl borçlu yönünden yapılmış, kefalet miktarına göre kefil davalı …’un sorumluluğu tespit edilmiştir. Hesaplama yapılırken son ödenen taksit tarihine göre tespit edilen ana paraya BSMV eklenmek suretiyle asıl alacaklar bulunmuş, ödenmeyen taksitler içindeki ana para borcuna kat tarihine kadar işleyen gecikme faizleri hesaplanarak kat tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz bulunduktan sonra temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulanmış, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise kapitilize edilmiş ana para tutarına temerrüt faizi uygulanarak takip tarihi itibariyle her bir kredi yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılarak bankanın talebi ile karşılaştırılmak suretiyle … nolu kredi için toplam alacak 723.591,93 TL, … nolu kredi için ise 91.044,78 TL bulunmuştur. Tespit edilen toplam alacak 1.500.000 TL olan kefalet limiti kapsamında kalması sebebi ile davalı kefil …’un bu miktardan sorumlu olması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, toplam alacak likit kabul edilerek %20 icra inkar tazminatı davalı …’dan alınarak davacıya verilmiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı banka tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalıların arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalı …’dan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile
1-Davalı … hakkındaki davanın reddine,
2-Davalı … hakkındaki davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
a-… nolu kredi yönünden 711.224,76 TL asıl alacak, 11.778,26 TL işlemiş faiz, 588,91 TL BSMV, TL masraf olmak üzere toplam 723.591,93 TL alacak hakkındaki;
b-… nolu kredi yönünden, 89.444,71 TL asıl alacak, 1.523,88 TL işlemiş faiz, 76,19 TL BSMV olmak üzere toplam 91.044,78 TL olmak üzere toplam 814.636,71 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine,
c-Asıl alacağa takip tarihi sonrası % 38,40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 i gider vergisi uygulanmasına,
d-Toplam alacak likit kabul edilmekle (814.636,71TL nin)%20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 55.647,83 TL harçtan peşin alınan 9.925,94 TL ve icra dosyasında alınan 4.109,27 TL olmak üzere toplam 14.035,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 41.612,62 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta ödenen 54,40 TL başvuru harcı, 9.925,94 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 9.988,14 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine.
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 57.781,84 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince reddedilen kısım yönünden hesaplanan 58.142,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi ücreti 800,00 TL, posta ve tebligat gideri 178,50 TL olmak üzere toplam 978,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 969,91 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

8-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.360 TL arabulucu ücretinin davalı …’ dan alınarak hazineye gelir kaydına
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı … vekili ile diğer davalı …’ın yokluğunda karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Başkan …
✍ e-imzalıdır
Üye …
✍ e-imzalıdır
Üye …
✍ e-imzalıdır
Katip …
✍ e-imzalıdır