Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/718 E. 2021/278 K. 07.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/718 Esas – 2021/278
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/718
KARAR NO : 2021/278

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : .
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
KARARIN YAZ. TARİH : 07/05/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … veA.Ş ile davalı … arasında görülen işçilik alacağı davasına dayanarak davalı vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine Samsun 1. İcra Müdürlüğünün 2004/2196 esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra takibi neticesinde müvekkili şirket tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, dosyanın 2019 tarihinde yenilenerek Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/57880 esas numarasını aldığını ve müvekkili şirketin banka hesaplarına haciz konulduğunu, icra dosyasına konu borcun zamanaşımına uğradığını belirterek, icra dosyasına haksız ödenen paranın istirdatına davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, istirdat davalarında yetkili mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının iddia ettiği gibi zamanaşımı süresinin dolmadığını, davacının icra dosyasında borçlu olduğunu bildiği halde tamamen kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını belirterek, davanın reddine davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Dava dilekçesi ekinde bir kısım ödeme dekontları, para makbuzları ibraz edilmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2019/57880 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dellilerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;
Dava icra dosyasına ödenen bedelin haksız olduğunun tespiti istemi ile davacıya iadesine ilişkin istirdat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda somut olayda uyuşmazlığın; Samsun İcra Dairesi’nin 2019/57880 Esas sayılı takip dosyasına konu işçilik alacağının ilamlı icrası sebebiyle davalıya borçlu olup olmadığı ve ödendiği ileri sürülen bedellerinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan incelemede davacı şirketin, davalı işçinin işvereni olduğu, taraflar arasında Kavak Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) 2004/135 E.ve 2006/87 K. Sayılı ve 13.04.2006 tarihli kararı ile işçilik alacakları yönünden yargılama yapıldığı ve ödenmeyen işçilik alacakları yönünden tahsiline ilişkin hüküm kurulduğu, bu çerçevede karar ile davaya konu icra takibine geçildiği, davacı şirketçe daha önce ödeme yapıldığı ve icra dosyasının yenilenerek davacı şirket hakkında icrai işlemlere devam edilmiş olmasının haksız olduğu, haciz baskısı altında ödenen bedelin iadesinin istendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davalının davacı şirket bünyesinde çalıştığı, iki tarafın da kabulünde olup davacının istirdat talebinin, işçi işveren ilişkinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle dava şartları yönünden inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Bu nedenle ticari işlerle ilgili bütün davalar ticaret mahkemelerinin görev alanına sokulmamış, yalnızca uzmanlık gerektiren hususların ticaret mahkemelerince karara bağlanması esası getirilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Mahkememizce dosyamız kapsamında görev dava şartı yönünden yapılan değerlendirmede, davacının davasını davalının iş yerinde çalıştığı dönemde hak ettiği işçilik alacakları nedeni ile mükerrer ödeme yapıldığından bahisle istirdat talebine dayandırdığı, eldeki davaya sunulan cevap dilekçesinde de taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunun kabul edildiği anlaşılmakla eldeki istirdat davasına bakma görevinin İş Mahkemelerine ait olduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle REDDİNE,
2-Dosyanın, kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde ve HMK m.20 ile vazolunan usule uygun başvuru olması halinde görevli SAMSUN İŞ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 331/2 hükmü gereğince davaya başka bir mahkeme tarafından bakılması halinde yargılama harç ve giderlerinin söz konusu mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, mahkememiz kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama harç ve giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.29/04/2021

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.