Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/711 E. 2022/349 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/711 Esas – 2022/349
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/711
KARAR NO : 2022/349
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 29/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının kambiyo senedine dayalı haciz yoluyla yapılan takipte süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediğini, borçlunun haciz tehdidi altında kaldığından iş bu davayı açtıklarını, Samsun İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi yaptığını, icra emrine eklenen 15/08/2013 tanzim tarihli 6.250,00 TL bedelli çekteki imzanın davacıya ait olmadığını, çekte ciranta olarak davacının gösterildiğini ancak lehtar ve diğer ciranta ile davacı arasında senet düzenlenmesini gerektirecek bir iş ilişkisinin mevcut olmadığını, çekin süresi içerisinde (keşide tarihinen itibaren 1 yıl içerisinde) ibraz edilmemesi vadenin geçirilmesi hükmünde olup, bu halde rücu hakkı düşeceğinden cirantalara müracaat edilemeyeceğini beyanla imza incelemesi neticesinde 15/08/2013 tanzim tarihli 6.250,00 TL bedelli çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile uyuşmazlık konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli olduğundan %20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, icra emrinin davacıya 24/05/2019 tarihinde tebliğ olduğunu, davacının süresi geçtikten sonra borca itirazı talebi ile Samsun 2.İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının açıldığını, davacının zaman aşımı itirazının hukuka aykırı olduğunu,davalı bankanın dava konusu çekin iyi niyetli yetkili hamili, davacının ise müteselsil ve birbirine bağlı ciro silsilesine istinaden çekin borçlusu olduğunu, davalı bankanın devraldığı çekteki imzanın davacı borçlunun eli mahsulü olup olmadığını inceleme imkanına sahip olmadığını, davalı bankanın kötü niyetinden söz edilemeyeceğinden bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Toplanan Deliller,
Arabuluculuk son tutanağı, Samsun 9.İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası, Samsun 2.İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, davacıya ait imza örneklerinin bulunduğu Yapı Kredi Bankasından muvafakatnamesi, Garanti Bankasından hizmet sözleşmesi aslı, Denizbank A.Ş’nin temel bankacılık sözleşmesini içeren imza asıllarını içeren evraklar, davacının imza örnekleri, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının tarafından temin edilen Samsun Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün Uzmanlık Raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 07/02/2022 tarihli raporu.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konu edilen çek hakkında sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile 15.08.2013 tarih ve … seri nolu 6.250,00 TL bedelli çekin davacı tarafından imzalanmadığı, çek ile ilgili olarak başlatılan icra takibinin iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı sahtelik defisinin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini talep edilmiştir.
Davacı vekili icra takibine konu çekin zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 796/1 maddesi uyarınca, “Bir çek düzenlediği yerde ödenecekse 10 gün, düzenlediği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.”
Somut olayımızda davacı – ciranta savunmalarında; çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı banka ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, davaya ilişkin alacak ve talep haklarının zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.
Dava konusu çek 15/08/2013 keşide tarihli olup TTK’nun 796/1. maddesi uyarınca (10) günlük ibraz süresi 26/08/2013 tarihinde sona ermektedir. Bu tarihten itibaren 6102 sayılı TTK’nun 814/1.maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi uygulandığında 26/08/2016 tarihi itibariyle çek zamanaşımına uğramaktadır. Takip itibariyle somut olayda zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmış, davacının çek alacağının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Samsun 9. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasının incelenmesinden alacaklının Kuveyt Türk Katılım Bankası, borçluların …, İsmail Karakuş, … ve … olduğu, alacak miktarının toplam 6.250,00 TL asıl alacak, 1.867,13 TL gecikme faizi, 625,00 TL çek tazminat, 18,75 TL komisyon olmak üzere toplam 8.760,88 TL takibin dayanağının 15.08.2013 tarihli 6.250,00 TL miktarlı çek olduğu anlaşılmıştır.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile Müşteki …, mağdur …, şüpheliler … ve İsmail Karakuş haklarında resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları vb. Tüzel kişilikleri ile bilişim sistemleri ve banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı, dosya kapsamında alınan 19.11.2020 tarihli raporu ile çek üzerindeki el yazıları (15.08.2013 tarihi hariç) ve imzalar ile …, …, İsmail Karakuş ve …’un mukayese yazı ve imzaları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde, tetkik konusu çekin arka yüz 2. cirantasındaki ‘İsmail Karakuş’ isim ve yazısı ve altında atılı bulunan ciranta imzası ile İsmail Karakuş’un mukayese el yazıları ve imzaları arasında uygunluk bulunduğu müşahade edilmekle, bahse konu isim yazısının ve ciranta imzasının İsmail Karakuş elinden çıktığı kanaatine varıldığı, tetkik konusu çekin ön yüzündeki ‘15.08.2013’ tarihi haricindeki el yazılarının, keşide tarihi hanesindeki imzanın ve keşidecisi imzasının, arka yüz 1. cirantasındaki ‘…’ isim yazısı ve altında atılı bulunan ciranta imzasının, huzurda alınmış mevcut mukayeselerine kıyasla, …, …, İsmail Karakuş ve …’un elinden çıktığını gösterir nitelikte uygun kaligrafik ve grafolojik bulguların tespit edilemediği bildirilmiştir.
Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. 2020/556 K. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının …, davalının … olduğu, icra takibine yapılan itirazın yasal 5 günlük itiraz süresinden sonra itirazda bulunulduğu ve ödeme emrinin bizzat borçlu imzasına tebliğ edildiğinden davanın süresinde açılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyası kapsamında alınan raporun kesin ibareler içermemesi sebebi ile hüküm kurmaya elverişli olmadığı davacının çeşitli kurumlarda bulunan imza örnekleri temin edilerek imza incelemesi yapılmak üzere dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, incelenmesi istenen belgedeki imzalar ile karşılaştırma imzalarının içerdiği gramaların tek tek özellikleri, kağıdın kullanımı, kişisel alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, tersim biçimi, hız, işleklik, bası dereceleri ve alışkanlıklar gibi yönlerden değerlendirilerek sorulan kişiye ait kabul edilen imzalar ile karşılaştırmalar yapıldığı, bu incelemede inceleme konusu çekin arka yüzünde … adına atılı basit tersimli 1. ciro imzası ile …’nun mukayese imzası arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nun eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm delillerin değerlendirilmesi neticesinde; Davacının Samsun İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konu olan Denizbank Samsun Sanayi Şubesine ait 15/08/2013 vade tarihli … seri numaralı 6.250,00 TL bedelli çekin davacı tarafından imzalanmadığı, çek ile ilgili olarak başlatılan icra takiplerinin iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Bu def’ilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) def’i niteliğindedir.
Hangi definin mutlak, hangisinin nisbi def’i sayılacağı, “görünüşe itimat (güven)”, “iyiniyet” ilkesiyle, “kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması” ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK m. 659/2, 680, TBK m. 19/2, 605/2, TMK m. 990’da olduğu gibi) düzenlemiştir.
Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış olması” vb. def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sayılı kararı ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı/borçlu, takibe dayanak senetteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, dolayısıyla çekin sahte olduğunu iddia ettiğine göre, sahtelik iddiasının mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebileceği açıktır. İmzanın davacıya ait olduğu alınan ATK raporu ile ispat edilemediğinden, davacının takibe konu takibe konu Denizbank’a ait C4-… nolu 15/08/2013 tanzim tarihli 6.250,00 TL bedelli keşidecisi … olan çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine hükmedilmiştir.
Davacının kötüniyet tazminat talebinde bulunduğu, davalının çek üzerinde bulunan imzanın davacıya ait olmadığını bilmesinin mümkün olmadığı yine çekdeki imzanın davacıya ait olmadığını bilerek çekin icraya konulduğunda dair dosyada somut delil olmadığı görülmekle davacının kötü niyet tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Menfi tespit davasının zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı veçhile (Bkz: Yargıtay 19. HD.nin 13.02.2020 tarih ve 85/454 sk.) arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacının Samsun İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu Denizbank’a ait C4-… nolu 15/08/2013 tanzim tarihli 6.250,00 TL bedelli keşidecisi … olan çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Dosya içerisinde bulunan belge asıllarının kurumlarına iadesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 426,94 TL karar ilam harcından peşin alınan 106,74 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 320,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 106,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından ödenen 960,00 TL ATK ücreti, 108,53 TL tebligat ve posta gideri olarak yapılan toplam 1.068,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
29/03/2022
Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza