Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/694 Esas – 2022/430
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/694 Esas
KARAR NO : 2022/430
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 22/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalının sürücüsü olduğu araç ile 05/019/2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde 3.kişilere karşı tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirkete ait … poliçe no ile kayıtlı sigortalının herhangi bir alkol raporunun bulunmadığını, bu nedenlerle Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/23797 Esas sayılı dosyası ile yapılan ödemenin, sigortalısı olan araç sürücüsü davalının alkol raporu temininde bulunmadığından dolayı müvekkiline rücu hakkı doğduğunu, müvekkilinin ödediği tazminatı ödeme tarihinden itibaren tahsili için yapılan Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/23797 Esas sayılı takibe vaki itirazının iptali ile alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınarak takibin devamına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin meydana gelen kazada alkollü olduğuna ilişkin trafik kaza raporunda ve hastane kayıtlarında herhangi bir bilgi ve bulgu bulunmadığını, olay sonrası tutulan trafik kaza raporunun kazaya karışan araç sürücüsünün beyanına aykırı ve yanındaki kişinin tek taraflı beyanına dayanılarak düzenlendiğini ve müvekkilinin tali yoldan kontrolsüz olarak ana yola çıktığı kabul edilerek müvekilini %100 kusur izafe edildiğini, aslında olayın trafik kaza raporunda düzenlendiği gibi olmadığını, davanın yersiz olduğunu beyanla, davanın esastan reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk ilk oturum tutanağı, kaza tespit tutanağı ve vekaletnamenin sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve eklerini sunduğu anlaşılmıştır.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/23797 Esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin arabuluculuk anlaşamama son tutanak aslını ve davacı şirketi yazılan müzekkeremize karşı cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Samsun İl Emniyet Müdürlüğüne, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 24/08/2021 tarihli raporlarını ibraz ettikleri, davacı vekili ile davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları, anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TTK m.1472 maddesine dayalı rücuen tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davacı sigorta şirketinin 219673663 numaralı poliçe ile 08.05.2019-2020 tarihleri arasında davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, 05.09.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile 3.kişilere yapılan ödemelerin, davalı yanın olay akabinde alkol raporu almamış olması sebebine dayalı rücuen tahsili amacıyla Samsun İcra Dairesi’nin 2020/23797 Esas sayılı dosyalı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 06.04.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığı ile aynı tarihte borca itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu, eldeki itirazın iptali davasının da süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince görev itirazında bulunulmuş ise de, dosya içerisine alınan araç tescil kayıtlarının incelenmesinde sigortalı … plakalı aracın kapalı kasa kamyonet olduğu, kullanım şeklinin yük nakli olduğu, dava konusu aracın niteliği gözönüne alındığında davacı şirket ile davalı arasında bir tüketici ilişkisinin veya işleminin söz konusu olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı yanın görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan belge ve kayıtlardan, 05.09.2019 tarihinde meydana gelen kaza sonrası davalının yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu çerçevede rücu koşullarının olup oluşmadığı değerlendirilmelidir.
6102 sayılı TTK’nın 1409/2 maddesi gereğince sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları’nın “zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı” başlıklı B.4.maddesinde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebileceği ifade edilmiş, aynı maddenin (f) bendinde de, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde meydana gelen zararlar sebebiyle sigortalıya rücu edilebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan delil listesi ekinde yer alan 05.09.2019 tarihli tutanaklar ile dosya arasına kazandırılan hastane evraklarının incelenmesinde davalının olay sonrası hastaneye kaldırıldığı, polis memurlarınca alkol raporu alınamadığı davalının kendisinin de alkol raporu alabilecek durumda olmadığı anlaşılmış, genel şartların (f) bendi kapsamında rücu koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aralarında bir nöroloji uzmanı, bir makine mühendisi ve bir sigorta uzmanı bulunan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, düzenlenen 24.08.2021 tarihli raporda her ne kadar dosya içerisinde alkol raporu bulunmamakta ise de kazanın kural ihlallerinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince sunulan rapora itiraz dilekçesinde kusur tespitinin kabul edilmediği ileri sürülmüş ise de tüm dosya kapsamından davalının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu anlaşılmış, davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir. Davacı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde ise, dava dilekçesindeki iddiayı genişletecek şekilde kazanın alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği hususunun değerlendirilmesi istenmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, kazanın alkolün etkisi ile meydana gelmesi nedeni ile rücu hususu genel şartların B.4 maddesinin (c) bendinde “aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” olarak belirtilmiş, alkol raporunun sigorta şirketine verilmemesi nedeni ile rücu hususu genel şartların B.4 maddesinin (f) bendinde düzenlenmiştir. Buna göre davacı yanın dava dilekçesi ile rapora karşı itiraz dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar farklı rücu sebeplerine dayanmaktadır ve itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlar iddianın genişletilmesi yasağına takılmalıdır. Kaldı ki, mahkemece Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan tedavi evrakları incelendiğinde davalı yanın kaza sonrası kanındaki etanol oranının 0,12 promil olduğu tespit edilmiş olup, belirlenen etanol miktarı yasal sınırın altında kalmaktadır. Şu halde genel şartların B.4 maddesi (c) bendi kapsamında da rücu şartlarının oluşmadığı değerlendirilmiş, ek rapor alınmasının dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı sigorta şirketi her ne kadar icra takibi başlatmakta haksız ise de kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 6.033,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.14/04/2022
Katip
¸
Hakim
¸
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.