Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/665 E. 2022/348 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/665 Esas – 2022/348
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/665
KARAR NO : 2022/348

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu fakat davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, icra takibine konu olan bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını, davacının davalıya bono vermediğini, alacağın kambiyo senedine bağlı olduğunu davacının takip kesinleştikten ve hacizden sonra öğrendiğini, davacı adına borca ve imzaya itiraz ettiğini, bonodaki imzanın imza incelemesi yapıldıktan sonra davacıya ait olmadığına ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/482 esas 2020/174 karar sayılı ilamı ile uyuşmazlığın taraflar arasındaki kambiyo senedinden kaynaklı olması sebebi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememizin yukarıdaki esassına kaydedilmiştir.
Toplanan Deliller,
Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.06.2020 tarih 2019/482 E. 2020/174 sayılı görevsizlik kararı, Samsun İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası, davacının imza örnekleri, Adli Tıp Kurumunun 24/02/2022 tarihli raporu.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, kambiyo senedi hakkında sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, takip dosyasına dayanak ve davaya konu bonodaki keşideci imzalarının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı ise herhangi bir cevap sunmamış olup dava dilekçesinde belirtilen hususları inkar etmiş sayılmıştır.
Samsun İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının Selim Uysal, borçlunun … olduğu, … TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 30.501,30 TL üzerinden takip başlatıldığı, takip dayanağının … tanzim tarihli … vade tarihli … TL bedelli senet olduğu anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Bu def’ilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) def’i niteliğindedir.
Hangi definin mutlak, hangisinin nisbi def’i sayılacağı, “görünüşe itimat (güven)”, “iyiniyet” ilkesiyle, “kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması” ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK m. 659/2, 680, TBK m. 19/2, 605/2, TMK m. 990’da olduğu gibi) düzenlemiştir.
Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış olması” vb. def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sayılı kararı ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 24.02.2022 tarihli raporunda inceleme konusu belgede … adına atılı borçlu imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı/borçlu, takibe dayanak senetteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, dolayısıyla çekin sahte olduğunu iddia ettiğine göre, sahtelik iddiasının mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebileceği açıktır. İmzanın davacıya ait olduğu alınan ATK raporu ile ispat edilemediğinden, davacının takibe konu takibe konu … düzenleme tarihli … vade tarihli …,00 TL bedelli senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine hükmedilmiştir.
Bu sebeplerle; davanın kabulüne karar verilmiş, bonoda davacının keşideci ve davalının lehtar konumunda olduğundan hareketle davalının bonodaki imzaların davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu değerlendirilmiş, davalının imzaların davacıya ait olmadığını bilerek onun hakkında icra takibine geçmiş olması nedeniyle icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 13.10.2020 tarih ve 2450/4040 sk.). Hal böyle olunca, davacı yararına %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-i-Davanın kabulü ile; davacının Samsun İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ve takibe konu … düzenleme tarihli … vade tarihli …,00 TL bedelli senet sebebi ile borçlu olmadığının tespitine,
ii-Senet bedelinin %20’si üzerinden hesaplanan 6.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.049,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.004,90-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvuru ve 44,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 950,00 TL bilirkişi ücreti, 303,63 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.253,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza