Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/662 E. 2021/286 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/662 Esas – 2021/286
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/662 Esas
KARAR NO : 2021/286

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : .

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı banka ile davalı arasında 03.11.2105 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve ayrıca bir Cari Hesap Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davalıya bu kredi sözleşmeleri kapsamında kredi kullandırıldığını, kredinin geri ödenmesi sırasında yaşanan aksaklıklar sebebiyle hesabın kat edilip buna dair ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğini ancak borcun atıfet süresi içinde de ödenmediğini, akabinde davalı aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin 2020/28230 Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını beyanla, itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2020/28230 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 11.498,89-TL asıl alacak, 7.345,86-TL işlemiş faiz, 459,92-TL BSMV ve 39,16-TL masraf olmak üzere toplam 19.343,83-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, davalının süresinde ileri sürdüğü itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle: Takibin dayanağının 03.11.2015 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında borçluya kullandırılan 22291 ve 22292 numaralı taksitli ticari krediler olduğu, hesabın 19.02.2020 tarihi itibariyle kat edildiği ve ihtarnamenin davalıya 25.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen bir günlük atıfet süresine göre davalının 27.02.2020 tarihinde temerrüte düştüğü, alacağın kat tarihi itibariyle 22.620,04-TL ve takip tarihi itibariyle 19.424,27-TL olduğu, taleple başlı kalınarak değerlendirme yapıldığında 11.498,89-TL asıl alacak, 7.345,86-TL işlemiş faiz, 459,92-TL BSMV ve 39,16-TL masraf olmak üzere toplam 19.343,83-TL üzerinden hüküm kurulması gerektiği, temerrüt faizi oranının da yıllık %53,82 olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 01.03.2021 ve 05.05.2021 tarihli dilekçeleri ile özetle: Davalının takip dosyasındaki borcun tamamını ödediğini ve dosyanın infazen kapatıldığını bildirmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı, davacı banka tarafından aleyhine başlatılan icra takibine itiraz ederek takibi durdurmuş, bunun üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Ancak, davacı vekilinin yazılı ve sözlü beyanlarından ve ayrıca takip dosyasına ibraz ettiği 04.05.2021 tarihli haricen tahsil içerikli beyan dilekçesinden borcun yargılama sırasında ödendiği ve takip dosyasının infazen kapatıldığı öğrenilmiştir. Yani, davalı takibe konu borcu yargılama sırasında ödemekle davayı konusuz bırakmıştır. Buna göre, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmalıdır.
İtirazın iptali davasında yargılama sırasında, davalının borcu kabul edip ihtirazı kayıt olmaksızın ödeme yapması, itirazında haksız olduğunu kabul ettiği anlamına gelir. Buna göre, İİK’nın 67/2.maddesi gereği takip konusu alacak toplamı üzerinden icra-inkar tazminatına hükmedilmesi ve dava değeri üzerinden davacı yararına vekalet ücreti ile icra-inkar tazminatı takdir edilmesi gerekir (Bkz: Yargıtay 19. HD.nin 18.11.2015 tarih ve 6201/15071 sayılı kararı).
Bununla birlikte, davacı vekili karar duruşmasında davalıdan vekalet ücreti dahil herhangi bir yargılama gideri ve tazminat talep etmediklerini bildirmiş olup, bu sebeple davacı yararına vekalet ücretine ve tazminata hükmedilmemiş, yargılama giderlerinin tamamı davacı üzerinde bırakılmıştır. Ancak davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti, dosyanın safahatı ve kararın niteliği mucibince davalıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı yararına tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 233,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 174,33-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı davayı vekil marifetiyle takip etmiş ise de yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 17/05/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.