Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2023/796 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/651 Esas – 2023/796
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/651
KARAR NO : 2023/796

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 19/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle, 16.04.2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … yol yapım şirketinde gece trafik sorumlusu olarak çalışan görevli davacı …e arkadan çarparak hayati tehlike arz edecek derecede ağır yaralamalı trafik kazasına sebep olduğunu akabinde kaza yerini terk ederek kaçtığını, davacının uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldığını, yaklaşık kazadan 6 gün sonra kendine geldiğini, dava tarihi itibariyle beş operasyona maruz kaldığını ve kazanın oluş şekli ve sonrası dayanılmaz ağrılarının fiziksel ve ruhsal toparlanamamasına sebep olduğunu, çarpma sonrası … plaka sayılı araç plakasının olay yerinde bulunduğunu, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 27.05.2017 havale tarihli tahkikat evrakında da belirtildiği üzere aracın … adına kayıtlı olduğu, Samsun Büyükşehir Belediyesine kiralandığının tespitinin yapıldığını, davalı … hakkında Samsun 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/860 E. sayılı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dava açıldığını, davacının davalının sebebiyet verdiği kaza sonrası maddi-manevi birçok sıkıntı yaşadığını, çok sayıda ameliyata maruz kaldığını ve halen yürüyemediğini beyanla HMKE 107/2 gereği belirsiz alacak olduğundan bahisle şimdilik 50.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 10.12.2020 tarihli dilekçesi ile davacı … için fazlaya dair haklar saklı tutularak 300 TL tedavi gideri, 400 TL bakım gideri, 4.300 TL geçici iş göremezlik, 45.000 TL sürekli iş göremezlik gideri talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, derdest davada davayı görmeye iş mahkemesi görevli ve yetkili olup görev itirazında bulunduklarını, iş kazası sebebi ile davacıya bir maaş bağlanması söz konusu olur ise bağlanan bu maaşın talep edilecek sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarından mahsubunun gerektiğini, kaza sırasında davacı tarafından kullanılan aracın … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olup davacı tarafından öncelikle sigorta şirketine yöneltildikten sonra ve yasal sürede ödeme yapılmaması halinde dava açılabileceğini, dava dilekçesinin yasal içerikleri taşımadığını, 16.04.2017 tarihinde meydana gelen kazada davacıya atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, davacının maddi kayba uğramasının söz konusu olmadığını, çalıştığı işin geçici bir iş olduğunu, davalı ve ailesinin insani görevler kapsamında sürekli davacı ile görüştüğünü beyanla davanın görev yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Büyükşehir Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, öncelikle yaralanmaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun kime ait olduğuna ilişkin detaylı bir inceleme yapılmamış olup trafik kazası tespit tutanağı haricinde delil bulunmadığını, her ne kadar diğer davalılar ile birlikte davalı idareye husumet yöneltilse de davaya konu zararın meydana gelmesinde davalı idareye atfedilecek bir kusur bulunmadığını, trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı idareye ait olmayıp diğer davalılardan … Kaynağı … Tic. Ltd.Şti.ne ait olduğunu, davacı tarafça 50.000 TL maddi tazminatın tahsili talep edilmişse de davacının uğramış olduğu kazanç kaybına, uğranılmış ise maluliyet oranına ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığını, bu durumları gösterir hiçbir belge sunulmadığını, kaza sebebiyle kalıcı bir sakatlık olduğuna, organ kaybı bulunduğuna ilişkin raporu sunulmadığını, davacı tarafça açılan bu davanın müvekkil idare yönünden maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini beyanla haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddini gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Kay.En.Mak. …Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı aracın 06.01.2017 günlü Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, 12.01.2017 günlü genişletilmiş mavi kasko poliçesi ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, Samsun Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 06.02.2018 günlü belge içeriğinden de anlaşılacağı üzere Fiat Marka 2016 model … plakalı sayılı aracın Samsun Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığına teslim edildiğini, davanın davalı firma yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının açmış olduğu manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davalıya karşı açılmış bulunan haksız ve yasal dayanağı olmayan davanın husumet, görev, usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, 55 ANJ 58 plakalı aracın İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 12.01.2017-2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçede manevi tazminat talepleri özel şart ile poliçe teminatı içerisine alınmadığını, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, manevi taleplerinin özel şart ile poliçe teminatı içerisine alınmadığından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davalı şirket bünyesinde kaza tarihini kapsayan poliçe bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/669 E. 2020/29 K. Sayılı dosyası görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Toplanan Deliller:
Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/669 E.-2020/29 K. Sayılı görevsizlik kararı, kaza tespit tutanağı, Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi, hasar dosyası, SGK yazı cevabı, tedavi evrakları, sosyal durum araştırmaları, İstanbul 2.Adli Tıp İhtisas Kurulu maluliyet raporları, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ihale ve sözleşme dosyası, OMÜ maluliyet raporu, Doktor Bilirkişi tarafından düzenlenen 28.02.2023 tarihli bilirkişi raporu, aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 02.04.2023 tarihli bilirkişi raporları, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe,
Dava, trafik kazası sebebiyle davacının yaralanmasına ilişkin olarak sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi gideri sebebi ile açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların dava dilekçesi ile 16/04/2017 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde … plakalı işleteni … Kaynağı Enerji … Tic.Ltd.Şti. Adına kayıtlı Samsun Büyükşehir Belediyesine kiralanan aracı ile … yol yapım şirketinde gece trafik görevlisi olarak çalışan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığından bahisle davacı için sürekli ve geçici iş göremezlik, bakıcı, tedavi gideri ile manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır.
… Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi Yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı … ..Ltd. Şti vekili uzun süreli kiralama iddiasında bulunmuş olup öncelikle bu hususun incelenmesi gerekmektedir. İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira/ariyet sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Bkz. Yarg. 17. HD.’nin 20/12/2018 tarih ve 2018/1002 Esas, 2018/12579 Karar)
Eldeki dosyada davalı araç maliki şirket ile Samsun Büyükşehir Belediyesi ile arasında, 30/12/2016 tarihli Samsun Büyükşehir Belediyesi Hizmet Alanları Dahilinde, Samsun Büyükşehir Belediyesine ait muhtelif AG ve YG tesislerinin yapım, bakım, onarım ve işletmelerinin yapılması sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 23/4. Maddesine göre 4 kapılı, 4*2 pick up veya 5 kapılı panelvan türü araç temin etmenin davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu, sözleşmenin geçerlilik süresinin 30/12/2016-31/12/2019 tarihleri arası olduğu, yine bu yapım sözleşmesinin eki niteliğinde olan Samsun Büyükşehir Belediyesine ait yüksek gerilim tesisleri işletme sorumluluğu ve arıza bakım onarım hizmetleri teknik şartnamesinin 1.9.1. Maddesinde ve Samsun Büyükşehir Belediyesine ait yüksek gerilim tesisleri işletme sorumluluğu ve arıza bakım onarım hizmetleri şartnamesinin 3. maddesinde benzer düzenlemeye yer verildiği anlaşılmıştır. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan celp edilen ihale evraklarında belgeler incelendiğinde sözleşme konusu yapılan … plaka sayılı aracın davalı Belediye’ye teslim edildiği anlaşılmaktadır. 12.01.2017 günlü araç teslim tutanağına göre de Samsun Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Personel ve Taşıt Görev Emri gereğince, sözleşme gereği, davalı … Kaynağı Enerji Mak. İnş. Elek. Elektronik İletişim Müh. San ve Tic. Lmt. Şti tarafından, Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilen … plaka sayılı aracın, 31.12.2017 gününe kadar, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde görevli davalı …’a teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; kazaya sebebiyet veren aracın fiziki olarak teslim edildiği uzun süreli kullanımının davalı Belediye’ye bırakıldığı, aracın yakıt ve kullanım ile ilgili tüm hususlardaki sorumluluğunun davalı Belediye’ye ait olduğunun sözleşme ve eki niteliğindeki şartname metninde açıkça yer aldığı, 3 yıl için kurulan sözleşmenin uzun süreli olduğu ve 3. kişileri bağlayacak nitelikte olduğu dikkate alınarak kullanımı uzun süre davalı Belediye’ye bırakılan zarar veren aracın işletenlik sıfatının davalı Belediye’ye geçtiği göz önüne alınarak … Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yönünden davanın husumet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş yönünden yapılan değerlendirmede;
… plaka sayılı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesini tanzim eden şirketin tespiti için Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılmış ve gelen yazı cevabından aracın kaza tarihinde … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS poliçesinin düzenlendiği, aracın trafik sigortacısının davalı … Sigorta A.Ş olmadığı anlaşılmıştır.
… Sigorta A.Ş tarafından dosyaya sunulan … Genişletilmiş Mavi Kasko poliçesinin incelenmesinde, … plakalı aracın 12/01/2017-2018 tarihleri arasında bedeni maddi zararlar 50.000 TL bedelle sigortalandığı, manevi tazminat klozunun da olmadığı anlaşılmıştır.
İhtiyari mali mesuliyet sigortası İMSS Poliçe Genel Şartları’nın 1. Maddesine göre motorlu araç işletenin bu araç işletilmesinden dolayı Karayolları Trafik Kanunu ve genel hükümlere göre oluşan zorunlu mali sorumluluk sigortası hadleri dışında kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami hadlere kadar sigorta güvencesi altına almaktadır.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortacısının sorumluluğu ve sigorta ettirenin sorumluluğu ikinci dereceden bir sorumluluk niteliği taşıdığından trafik kazasında zarar gören üçüncü kişiler öncelikle trafik (ZMMS) sigortacısına eğer bu yoksa Güvence Hesabına başvurup artan zarar halinde İMSS’ye başvurması gerekmektedir. Kaza tarihinde ZMMS teminat limitinin 330.000,00 TL olup zararın ZMMS teminat limiti kapsamında kaldığı, davalı İMMS sigortacı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla … Sigorta A.Ş yönünden de davanın pasif husumet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … ve Samsun Büyükşehir Belediyesi yönünden yapılan değerlendirmede;
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; Davalı Belediye’ye kazaya sebebiyet veren … plakalı işleteni, davalı …’a da aracın sürücüsü olması hasebiyle ile husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirme;
Samsun 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/860 E. 2019/213 K. sayılı dosyanın incelenmesinde, katılanın …, sanığın … olduğu, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09.05.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Samsun 12.Asliye Ceza Mahkemesince dava konusu kazaya ilişkin Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 04.10.2018 tarihli raporda özetle, sürücü …’ın asli kusurlu, yaya …ün kusursuz olduğu tespit edilmiştir.Alınan bu rapor taraflara tebliğ edilmiş, olayın oluşuna uygun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmıştır.
Maluliyet Oranı yönünden yapılan değerlendirmede;
İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 27.12.2021 tarihli raporu ile davacının tüm vücut engellilik oranını %0, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresince 3 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği bildirilmiştir. Alınan bu rapora davacı vekili ve davalılar vekili itiraz etmiştir.
İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26/09/2022 tarihli ek raporu ile davacının tüm vücut engellilik oranını %3, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresince 3 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği bildirilmiştir. Alınan bu rapora duruşmadaki süresinde sunmuş olduğu beyanıyla davacı vekili ve davalılar vekilleri itiraz etmiştir.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi 10.02.2023 tarihli raporunda özetle, davacının yaralanmasının 30.03.2013 tarih 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan ‘Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik’e göre, Balthazard hesabına göre kişinin toplam sürekli özürlülük oranının %15, geçici iş göremezliğine neden olan arızalarının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, olay tarihinden itibaren 3 ay süre ile bakıcı yardımına gereksinimi olduğu, İstanbul 2.Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporları arasındaki çelişkinin değerlendirme ve tanısal eksikliklerden kaynaklanmış olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Alınan bu rapor dosya kapsamına uygun hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülmekle hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalılar tarafından raporlar arasında çelişki olduğu belirtilmişse de kaza tarihine göre uygulanması gereken yönetmeliğin ‘Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik’ hükümleri olduğu, dosyada mevcut üç rapor içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacının birden fazla araz bölgesinden yaralandığı, uygulanan yönetmelik hükümlerine göre Balthazard formülünün kişinin özür oranı belirlenirken birden fazla özrü olanlar için kullanılan hesaplama şeklini ifade ettiği, yine aynı yönetmeliğin 11. Maddesinde 60 yaşın üzerindekilerde hesaplanan özürlülük oranına balthazard formülü ile % 10 eklenerek kişinin özür oranının bulunacağının belirtildiği, davacının kaza tarihinde 62 yaşında olduğu ve yönetmeliğin 11. Maddesinde belirtilen sıralama kapsamında yapılan hesaplamaya %10 oranın eklenmesi gerektiği açıktır. Ancak İstanbul Atk tarafından hazırlanan ek raporda %10 oranı eklenmemiştir. Bu sebeple alınan rapor yönetmeliğe uygun hazırlanmamış olup çelişki oluşturacak mahiyette değildir.Kaldı ki Omü tarafından hazırlanan 10.02.2023 tarihli rapor çelişkileri giderecek mahiyette, ayağına platin takılan davacının dosya kapsamında yer alan tedavi süreci ve kapsamı ile uyumlu olup hüküm kurmaya elverişlidir.
Tedavi giderlerine yönelik doktor bilirkişi tarafından düzenlenen 28.02.2023 tarihli raporunda özetle, Davacı …ün trafik kazası nedeniyle tedavi görmüş olduğu hastanelerde yapılan tedavi ve tetkik giderinin 6111 sayılı kanun kapsamında SGK tarafından karşılandığı, SGK tarafından karşılanmayan, 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan tedavi sırasında veya sonrasında yapılması zorunlu fatura edilmiş harcamasının bulunmadığı, dolaylı giderler ile ilgili fatura şartı aranmadan yapılması muhtemel genel bilgiler bölümünde bahsi geçen hususlarla ilgili kaçınılmaz masraflarının, yaralarının niteliği ve ağırlığı göz önüne alındığında, iyileşme süresi boyunca yapılacak tedavi ile ilgili masraflarının, yol giderlerinin toplamının tarafımca 10.000 TL olarak taktir edildiği, bu miktarın olay tarihindeki emsal rayiç ve bedellerle uyumlu olduğu, …ün 16.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanması ve 9 ay süren iyileşme süresinde yapmış olduğu, SGK tarafından karşılanmayan, 2918 sayılı kanunun 98. maddesi kapsamı dışında kalan, faturalandırılmış dolaylı tedavi gideri bulunmadığı, hayatın olağan akışı gereği faturalandırılamamış, 10.000 TL olarak hesaplamış bulunduğumuz dolaylı tedavi giderinin ve yol giderinin SGK tarafından karşılanmayan, kaçınılmaz tedavi gideri olarak taktir edildiği, takdir edilen bu miktarın, davacının geçirdiği kaza ile ilgili ve gerekli bir harcama olarak kabulünün gerektiği, davalılarca ödenmesi gerekeceği, bu hesaplanan giderin SGK tartafından karşılanmayacağı, bu giderlerin sigorta şirketince ya da kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağı, bu miktara 9 ay boyunca olan kazanç kaybıyla, 3 ay süre boyunca yapılan bakıcı giderinin de eklenmesinin uygun olacağı tespit edilmiştir. Alınan bu rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Çarşamba Sosyal Güvenlik Kurumunun 02.07.2019 tarihli yazı cevabı ile kayıtlarda yapılan incelemede davacının sürekli iş göremezlik gelirinin bulunmadığı, ancak sigortalının 19 adet istirahat raporu için toplam 24.904,96 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 02.04.2023 tarihli raporda özetle, dosyaya kazandırılan en son Ondokuz Mayıs Üniversitesi raporu ile kişinin sürekli özür oranının %15, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay, olay tarihinden itibaren 3 ay bakıcı gereksinimi bulunduğu, davacının kaza tarihindeki yaşı 62 itibariyle pasif dönemde olmasına karşın aktif çalışmaya devam ettiği, davacının Çelikler İnşaat …A.Ş nezdinde 13.03.2017 tarihinde işe başladığı, 09.12.2018 tarihinde işten ayrıldığı, davacının 9 ay geçici iş göremezlik halinde kaldığı dönem olan 16.04.2017-16.01.2018 tarihleri arasında toplam 66 gün rapor kesintisi yapıldığı, 9 aylık geçici iş göremezlik süresi içerisinde rapor kesintisi yapılan bu 66 gün dışında 204 gün boyunca aylık net ücretinin ödendiği tespit edilmiş olup davacının 9 aylık geçici iş göremezlik dönemi içerisinde maaşından mahrum kaldığı 66 gün için geçici iş göremezlik dönemi hesabı yapıldığını, hesaplamada ücret bordrolarında yer alan tutarların esas alındığını, davacının 09.12.2018 tarihinden itibaren pasif döneme gireceği kabul edilmiş, pasif döneme ilişkin hesaplamada AGİ’siz asgari ücret tutarının esas alındığını, 2022 yılı 1.dönem, 2022 yılı 2.dönem ve 2023 yılı AGİ hariç asgari ücret miktarı olarak bu tutarın esas alındığı, davacının 16.04.2017 tarihinde meydana gelen geçici iş göremezlik dönemi için zararının oluşmadığı, sürekli iş göremezlik dönemi için 149.813,03 TL, bakıcı gideri olarak 5.332,50 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçe teminat limitinin kişi başı sakatlanma ve ölüm 330.000 TL, sağlık giderinin 330.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi tarafından 02.04.2023 tarihli düzeltme kaydı ile, davacının 16.04.2017 tarihinde meydana gelen geçici iş göremezlik dönemi için zararının oluşmadığı, sürekli iş göremezlik dönemi için 147.419,03 TL, bakıcı gideri olarak 5.332,50 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçe teminat limitinin kişi başı sakatlanma ve ölüm 330.000 TL, sağlık giderinin 330.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 12.06.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, 45.000 olarak talep edilen sürekli iş göremezlik zararını 147.419,03 TL’ye, 400 TL olarak talep edilen bakıcı giderini 5.332,50 TL’ye çıkartarak fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile artırılan bedelle birlikte toplam 152.751,53 TL nin trafik kaza tarihi olan 16.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte maddi tazminat yönü ile … Sigorta A.Ş dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaat göre; davacının kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu, davacının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olarak hazırlanan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nca hazırlanan maluliyet raporu ile davacının sürekli %15 oranında malul hale geldiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olup 3 ay süre ile bakıma muhtaç olduğunun tespit edildiği anlaşılmış mahkememizce alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen aktüerya raporu ile davacının 147.419,03 TL, bakıcı gideri olarak 5.332,50 TL zararının olduğu, 10.000,00 TL de tedavi giderinin bulunduğu tespit edilmiştir. Buna göre 147.419,03 TL sürekli iş göremezlik zararı, 5.332,50 TL bakıcı gideri, taleple bağlılık ilkesi gereğince 300,00 TL tedavi gideri zararının davalılar Belediye ve … dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında alınan ifadeler, kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında verilen karar dikkate alınarak davacının müterafik kusurunun olmadığı değerlendirilmiş ve bu kapsamda indirim yapılmamıştır.
Tanık beyanları, ceza dosyası kapsamında yer alan ifadeler göz önünde alındığında davaya konu kazanın iş kazası olduğu, kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 1. Fıkrasında “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” yine 4. Fıkrasında “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” düzenlemesi mevcuttur. Belirtilen kanun maddesi kapsamında geçici iş göremezlik ödemesinin tamamının rücuya tabi olduğu,SGK tarafından 24.904,96 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, aktüerya raporu ile ödemeler tanzil edilmeksizin zararın 3.558,79 TL olarak hesaplandığı, Davacının iyileşme süresinde çalıştığı şirket olan Çelikler İnşaat Şirketinden gelen yazı cevabına göre de davacının maaşını aldığı dikkate alınarak davacının kazanç kaybının olmadığı değerlenidirlmiş ve buna ilişkin istemin reddi gerekmiştir.
Davalılar vekillerince bedel artırım dilekçesine karşı zamanaşımı def’i ileri sürülmüştür. 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Buna göre, KTK’nın 109/2 maddesi, 6098 sayılı TBK’nın 72/1.maddesi c.2’ye koşut bir hüküm içermektedir. Anılan maddeye göre; tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. 2918 sayılı KTK’nın 109/2. maddesi gereğince ve 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesine göre, bir kazada bir ölü dahi olsa zamanaşımı süresi 15 yıl, bir veya birden fazla yaralı varsa 8 yıl, aynı kazada hem ölü hem de yararlı varsa ölenler ve yaralananlar bakımından zamanaşımı süresi 15 yıldır (Çelik, Ç. Ahmet, Trafik Kazalarında tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 1. Baskı, s.787).Eldeki davada kaza 16/04/2017 tarihinde gerçekleştiği, davanın 27/12/2017 tarihinde belirsiz alacak davası şeklinde açıldığı, 8 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibari ile dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesinde Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.(2918 s KTK 90)
TBK 56. maddesi gereği bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önüne alınarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminata karar verilirken hakimin özel halleri gözönüne alarak tespit edilecek miktar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekletirecek tazminata benzer bir ceza fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Buna göre tazminatın sınırı amacına göre belirlenebilir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının gerekçesinden takdir olunacak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden bu konudaki takdir hakkı kullanılırken ona etkili olan nedenler kararda objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat miktarının tespitinde takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik sosyal koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi, ölen ile davacıların yakınlıkları, beşeri ilişkileri gibi özellikler gözönünde tutulmalıdır.
Davacının yaralanma şekli ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının yaşı, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumu, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme de gözetilmek suretiyle zarar göreni zenginleştirmeyecek, zarar sorumlusunu da fakirleştirmeyecek ölçüde hak ve nesafet ölçüsünde davacı için 30.000,00 TL tazminata hükmetmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi tazminat davası yönünden;
1-Davalı … Sigorta A.Ş ve davalı … Kaynağı… Ltd. Şti şirketi yönünden açılan davaların ayrı ayrı reddine,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminat isteminin reddine,
3-Davacının Sürekli iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderine ilişkin davasının kabulü ile 153.051,53 TL’nin kaza tarihi olan 16.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Samsun Büyükşehir belediye Başkanlığı ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-i-Maddi tazminat davasında alınması gereken 10.454,95 TL harçtan peşin alınan 512,33 ve ıslahta alınan 350,95 TL toplamı olan 863,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.591,67 TL harcın davalılar Samsun Büyükşehir belediye Başkanlığı ve …’tan alınarak hazineye gelir kaydına.
ii-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç ve ıslahta alınan 350,95 TL toplamı olan 894,68 TL’nin davalılar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-i-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 23.957,73 TL vekalet ücretinin davalılardan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine.
ii-Davalılar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … red edilen maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red sebebi ortak olması nedeniyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.300- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …’a verilmesine.
iii-Davalı … Sigorta A.Ş red edilen maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne verilmesine.
iv-Davalı … Kaynağı …Ltd.Şti. red edilen maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kaynağı …Ltd.Şti.’ne verilmesine.
6-i-Davacılar tarafından yapılan toplam 3.820,00 TL ATK ücreti, 2.550,00 TL bilirkişi ücreti, 1.843,78 TL posta masrafı olmak üzere toplam 8.213,78 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 7.989,32-TL’sinin davalılardan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
ii-Davalılar … ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan 70,00 TL nin davalılar üzerinde bırakılmasına,
B-Manevi tazminat davası yönünden;
1-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 30.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 16.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Samsun Büyükşehir belediye Başkanlığı ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı … Sigorta A.Ş ve davalı … Kaynağı… Ltd. Şti şirketi yönünden açılan davaların ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 2.049,30 TL harcın davalılar Samsun Büyükşehir belediye Başkanlığı ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-i-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılardan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine.
ii-Davalılar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … red edilen manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red sebebi ortak olması nedeniyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …’a verilmesine.
iii-Davalı … Sigorta A.Ş ve … Kaynağı …Ltd.Şti. red edilen manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red sebebi ortak olması nedeniyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne ve davalı … Kaynağı …Ltd.Şti. ‘ye verilmesine.
3-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
4-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı asilin, davalı Cihangir vekili, davalı …, davalı Belediye vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza