Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2022/286 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/643 Esas – 2022/286
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/643 Esas
KARAR NO : 2022/286

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalıya ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen 13.04.2018 tarihli trafik kazasında, motosiklet sürücü davacının yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini ve zararın tazmini için davanın ikamesinden evvel davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 500-TL geçici ve 500-TL sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere 1.000-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalıya 02.09.2017-2018 vade tarihli ZMMS poliçesi ile sigortaladığını ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, zararın kusur, maluliyet ve aktüerya raporu alınarak belirlenmesi gerektiğini, geçici işgöremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 23.09.2020 tarihli cevabi yazı ile, rücuya tabi ödeme yapılmadığı ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Davacıya ait hasta dosyası ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, nüfus kayıt örneği dosyaya kazandırılmıştır.
Davaya konu kazaya ilişkin Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Davacının mağdur ve … plakalı araç sürücüsü …’nun şüpheli olarak yer aldığı soruşturmanın şikayet yokluğu sebebiyle KYOK ile sonuçlandığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan 25.01.2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda, özetle: Kazanın gerçekleşmesinde her iki tarafın kural ihlalinin bulunduğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, özetle: Kazanın gerçekleşmesinde … plakalı araç sürücüsünün %30 ve davacının %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 28.04.2021 ve 01.06.2021 tarihli maluliyet raporlarında özetle: Davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre özürlülük oranının %3 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan aktüerya bilirkişi raporunda, özetle: TRH 2010 yaşam tablosuna ve progresif rant hesaplama yöntemine göre, davacının 4.378,56-TL geçici ve 23.426,68-TL sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere toplam zararının 27.805,24-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; talep miktarını gerçici işgöremezlik yönünden 4.378,56-TL’ye ve sürekli işgöremezlik yönünden 23.426,68-TL’ye artırdığını bildirmiş ve toplam 27.805,24-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi davalı vekiline usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının 13.04.2018 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli işgöremezlik zararının tazminini talep etmiş, talep miktarını ıslah dilekçesi ile artırmıştır. Davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir.
Somut olayda; davaya konu trafik kazasının, … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleştiği ve kazanın gerçekleşmesinde davacının %70, … plakalı araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu olduğu, davacının %3 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresi 9 aya kadar uzayacak şekilde yaralandığı, 4.378,56-TL geçici ve 23.426,68-TL sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere toplam zararının 27.805,24-TL olduğu, davalıya … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet tevcih edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de; çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde vazolunan bedensel zararlardan olduğu ve tedavi giderleri güvencesi içinde kaldığı kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. HD.nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sk. ile Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 16.03.2017 gün ve 19844/2798 sk.). Bu halde, geçici iş göremezlik zararı da sigorta şirketinin sorumluluğundadır ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yersizdir.
6098 sayılı TBK’nın 52. maddesine göre, zarara uğrayan zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; davacının ehliyetinin bulunmadığı, yani ehliyeti olmadan motosiklet kullanıp zarara uğramasına sebep olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının müterafik kusurlu olduğu kabul edilmeli ve tazminat miktarı üzerinden indirim yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu sebeplerle, davacının rapor ile belirlenen tazminat toplam tutarı 27.805,24-TL üzerinden %20 oranında indirime gidilmiş, 22.244,19-TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Ancak, reddedilen kısma tekabül eden yargılama giderleri Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 04/12/2017 tarih ve 5792/11224 sayılı kararı ve yerleşik içtihatlar uyarınca davalıya tahmil edilmiştir.
Bu sebeplerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı sigorta şirketine davadan önce müracaat edildiği anlaşılmış ise de hangi tarihte müracaat edildiği saptanamadığından ve ön inceleme duruşmasında davacı vekiline bu yöne ilişkin beyanda bulunması için kesin süre verilip ihtarat yapılmış olmasına rağmen beyanda bulunulmadığından temerrütün dava tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiştir. Hal böyle olunca, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-22.244,19-TL’nin dava tarihindan (15.09.2020) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.519,50-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından tamamlama harcı olarak ödenen 91,55-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.427,95-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Adli Yardım uyarınca resmi ödenekten karşılanan 606,60-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen toplam 1.436,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
14/03/2022
Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.