Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/618 E. 2023/409 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/618 Esas – 2023/409
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/618 Esas
KARAR NO : 2023/409

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 19/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkilinin … adlı işyerini davalı sigorta şirketine … Plaza Kobi Paket Poliçesi ile maddi hasarlara karşı sigortaladığını, 31/07/2018 günü müvekkilinin işyeri çalışanı sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile deneme sürüşüne çıktığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek sol tarafta yer alan bordür taşlarına çarparak, refüj içerisinde takla atması sonucu meydana geldiğini, kobi paket poliçesi kapsamında üçüncü kişilerin uğramış oldukları maddi hasara ilişkin olarak … Sigorta A.Ş tarafından güvence altına alındığını, bu itibarla hasarın sigorta şirketinin sorumluluğu kapsamında olması nedeniyle hasara ilişkin ekspertiz raporu ile aracın tazminat ve sovtaj bedeli belirlendiğini, davalı tarafça müvekkiline yapılan ödemede muafiyet tenzili %25 olarak belirtildiğini, bu hususun da kabulünün mümkün olmadığını, müvekkiline ödenmesi gereken tazminat bedelinin tespiti ile davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu hasarın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin adresi Beykoz/İstanbul ilinden olduğundan yetkili mahkemelerin İstanbul … Mahkemeleri yetkili olduğunu, kaza sonrası müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası oluşturulduğunu, sigortalıya ait … numaralı sigorta poliçesinde “İşyeri çevresindeki 25 km’lik alanda sigortalı tarafından yapılacak deneme sürüşleri sırasında ilgili personelin gerekli sürücü ehliyetine sahip bulunması koşuluyla, sigortalı işyerinde tamir/bakımı yapılmış olan müşteri araçlarına verilecek zararların teminat kapsamına eklendiğini, her bir hasarda minimum 400,00TL, hasar tutarının %25’i oranında tenzili muafiyet uygulanır” ibaresi yer aldığını, müvekkili şirketçe 15/10/2018 tarihinde söz konusu tutarın müvekkili şirketçe ödenmiş ve söz konusu ödeme ile müvekkili şirketin tüm sorumluluğu sona erdiğinden davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, Plaza Kobi Paket Sigorta Poliçesi, fotoğraflar, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, araç ruhsatı, ZMMS poliçesi, sigorta şirketine başvuru dilekçesi ve tebliğ evrakları, arabuluculuk son tutanak aslı ibraz edilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde eksper raporu gönderilmiştir.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde poliçe bilgilendirme formu, ürün kitapçığı, poliçe teslim formu ve poliçenin onaylı sureti sunulmuştur.
Makine mühendisi ve sigorta hukuku alanında uzman bilirkişiden 18/08/2022 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişiden 01/12/2022 havale tarihli kök rapor ve 02/02/2023 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davacının davalı sigorta şirketi bünyesinde … Plaza Paket Sigorta Poliçesi ile koruma altına alındığı, 31/07/2018 tarihinde davacının çalışanının … plakalı aracı deneme sürüşü esnasında hasara uğratmış olması nedeni ile davalının poliçe kapsamında belirlenen bakiye tazminat bedelini ödemesi gerektiği iddiası ile açılan tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Dosyaya sunulan … nolu … Plaza Paket Sigorta Poliçesinin incelenmesinde; başlangıç ve bitiş tarihlerinin 23/02/2018-2019 aralığında olduğu, karma nitelikte bir poliçe olarak düzenlendiği, meydana gelen hasarın Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, olayın poliçe tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince süresi içerisinde sunduğu süre uzatım dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz etmiş olup, Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 14.maddesinde yetkili mahkemenin sigortalının kanuni ikametgahının veya sigortacının merkezinin veya poliçeyi tanzim eden acentenin bulunduğu yer mahkemesi olduğu düzenlemesi yer olmaktadır. Somut olayda sigortalının Canik/Samsun’da ikamet ettiği, poliçeyi tanzim eden acentenin Çarşamba/Samsun olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmiş, yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Davacı vekili süresi içerisinde sunduğu süre uzatım dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK’nın 1420.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” düzenlemesi yer almaktadır. Yine Genel Şartların 15.maddesinde sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı bildirilmiştir.
Eldeki davada, hasar tarihi 31/07/2018 olup, Kanunda ve Genel Şartlarda öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin 31/07/2020 tarihinde dolduğu görülmektedir. Buna karşın 7226 sayılı kanunun Geçici 1.maddesi uyarınca “(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur.” hükmü getirilmiş, akabinde 30/04/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” Cumhurbaşkanı Kararı ile süreler 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Düzenlemeye göre kalan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar.
Yine 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 15.bendine göre “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.”
Kanunun öngördüğü süreler, 13/08/2020 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapılmış olması, davanın 10/09/2020 tarihinde açılmış olması ve yukarıda anılan tüm düzenlemeler dikkate alındığında; eldeki dava yönünden duran süreler nedeni ile talebin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Davaya konu poliçenin 10. safyasında bulunan Emanete Bırakılan Araçlara İlişkin Özet Şart Klozunda “Teminat kapsamı, Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın “3-A.8-a” maddesi aksine aşağıda yazıldığı şekilde genişletilmiştir. Olay başı ve yıllık toplam tazminat limiti 500.000 TL ile sınırlıdır. İşyeri çevresindeki 25km’lik alanda sigortalı tarafından yapılacak deneme sürüşleri sırasında, ilgili personelin gerekli sürücü ehliyetine sahip bulunması koşuluyla, sigortalı işyerinde tamir/bakımı yapılmış olan müşteri araçlarına verilecek zararlar teminat kapsamına eklenmiştir.” denilmekte, yine aynı sayfanın Üçüncü Şahıs Sorumluluk ve Ek Teminatları Muafiyet Notu Klozunda “Her bir hasarda en az 400 TL olmak üzere hasarın %25’i tenzili muafiyet uygulanacaktır” düzenlemesi yer almaktadır.
Sürücünün gerekli ehliyetinin bulunduğu, kazanın sigortalı işlerinin çevresindeki 25 km’lik alan içerisinde gerçekleştiği, sürücünün sigortalı çalışan olduğu ve hak sahibinin alacak hakkını 14/09/2018 tarihli temlik sözleşmesi ile davacıya devrettiği, bu kapsamda talebin sigorta kapsamında kaldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece hasar bedelinin belirlenmesi gerekmektedir.
Davaya konu aracın tramer kaydı ve hasar dosyası dosyamız arasına alınmış, dosya bir makine mühendisi ve bir sigortacı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 18/08/2022 tarihli raporda özetle; hasarın kaza ile uyumlu olduğu, perte ayrılmasının uygun olduğu, sigorta firması tarafından belirlenen 260.000,00 TL rayiç bedelin serbest piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu, sovtaj bedeli olarak 165.889,00 TL’nin kabul edilebileceği, %25 muafiyet nazara alındığında davalının 70.583,25 TL ile sorumlu olacağı ve bu bedelin ödenerek sorumluluğun yerine getirildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince sunulan rapora karşı itiraz dilekçesi çerçevesinde bu kez otomotiv uzmanı öğretim görevlisi bilirkişiye dosya tevdi edilmiş, alınan 01/12/2022 tarihli raporda özetle; hasarın kaza ile uyumlu olduğu, işçilik hariç onarım bedelinin 264.502 TL olacağı, bu nedenle aracın perte ayrılmasının uygun olduğu, aracın kaza tarihindeki piyasa değerinin Yİ-ÜFE ve TÜFE ortalaması nazara alındığında 400.000,00 TL olacağı, aracın Gri Market olması nazara alındığında piyasa değerinin yaklaşık %20 oranında düşük olacağı, belirlenen 165.889 TL sovtaj bedelinin uygun olduğu kanaatine varılarak bakiye 83.527,75 TL tazminat miktarı kalacağı bildirilmiştir.
Dosya arasında bulunan raporlar arasındaki farkın nereden kaynaklandığına değinilmediği anlaşılmakla ek bilirkişi raporu alınmış; 01/12/2022 tarihli raporda piyasa değeri belirlenirken Doğuş Oto ve benzer mahiyetteki Mercedes ve BMW (Mengerler ve Kosifler) yetkili servislerinden piyasa araştırması yapıldığı, bu kapsamda gri market ürünlerde piyasa değerinin %20 dolaylarında düşük olduğunun belirtildiği, kasko değerleri üzerinden nispi metot uygulanarak ve TÜİK verileri kullanılarak iki şekilde kaza tarihindeki rayiç bedelin belirlendiği, 18/08/2022 tarihli raporda ise belirlemelere ilişkin tespiti görülmediği, yalnızca davalı şirket tespitlerine dayandığının görüldüğü, farklılığın buradan kaynaklandığı, 01/12/2022 tarihli kök rapordaki tespitlerin aynen korunduğu bildirilmiş, %25 tenzilat uygulandığında bakiye bedelin 45.000,00 TL olacağının belirtildiği görülmüştür. Davalı vekilince rapora itiraz edilmiş ise de itirazların değerlendirilerek rapor düzenlendiği, raporun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş, itirazlara itibar edilmemiştir.
Davacı vekilince 13/03/2023 tarihli dilekçesi ile dava değerinin ek rapor çerçevesinde 45.000,00 TL’ye yükseltildiği bildirilmiş, davalı vekilince bedel artırım dilekçesine karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de dava dilekçesinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, dava konusu tazminatın niteliği itibariyle mahkeme tarafından hesaplanması gerekeceği, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu, bedel artırım dilekçesinin zamanaşımı süresine tabi olmadığı anlaşılmakla davalı yanın itirazlarının reddine karar verilmiş, 02/02/2023 tarihli ek rapor, bedel artırım dilekçesi ve poliçe limiti nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davalı sigorta şirketine başvurduğu müracaat tarihinden (30/06/2020) 8 iş gün sonrasına tekabül eden tarihte 10/07/2020 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş, aracın hususi kullanımda olduğu anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 45.000,00 TL’nin 10/07/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.073,95 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 821,18 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 2.252,77 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile karar ilam harcı olarak peşin ve ıslahla yatırılan 821,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 117,80 TL tebligat ve posta gideri, 2.050 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.167,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
30/03/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.