Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2023/433 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ..
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ ::…
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 04/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
iddia ve savunmaların özeti:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; :…Müdürlüğü ihalesi için müvekkili firmadan temin ederek :…Araçlar Tic. Ltd. Şti’ne teslim ettikleri Piston Segmanları fonksiyonlarını yerine getirmediği için idare tarafından bir kısmının muayene aşamasında reddedilğini, diğer kısmının da yani stoğuna alınan ve deposuna kaldırılanların da ilgili idare tarafından muayene esnasında testleri geçemediği anlaşılanlarla birlikte garanti kapsamında iade edildiğini, :…Firmasının da haklı olarak söz konusu bahis malzemeleri müvekkili şirkete iade ettiğini, müvekkili şirketçe yapılan test aşamasında tedarik ettiği segmanların motor gömleklerini çiziğinin tespit edildiğini, idarenin segmanların başka bir markayla değiştirilmesini istemesi üzerine müvekkili firmanın yeni segmanlar temin ederek :…firmasına teslim ettiğini, bu sebeple müvekkili şirketin büyük miktarda zarar ve ziyana uğraması sebebiyle davalıya ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameden sonuç alınamaması sebebiyle arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuktan da sonuç alınamadığını belirterek, davalı tarafın :…Segman tedarikleri nedeniyle doğan zarar ve ziyanın giderlemisen dair fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki alım satım işi nedeniyle müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Samsun Mahkemelerinin yetkili olduğunu, arabuluculuk başvurusu nedeniyle yaptıkları itiraz sonucunda da arabuluculuk faaliyetinde de Samsun Bölgesinin yetkili olduğunun belirlendiği ayrıca davalı tarafa gönderilen proforma faturada da Samsun Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiği, bu sebeple öncelikle Samsun Mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının yersiz olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz açmış olduğu davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
:…Asliye Ticaret Mahkemesinin :…Karar sayılı 27/11/2019 tarihli gerekçeli karar ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine dosya :… BAM :…Hukuk Dairesine gönderilmiş, :…Karar sayılı 06/07/2020 tarihli kararı ile davacının istinaf başvurusu talebinin reddine dair karar verilmekle dosya mahkememize gönderilmiş, Mahkememizin iş bu esas sırasına kayıt edilmiştir.
Toplanan Deliller:
Dava dilekçesi ekinde, davacı ile davalı arasındaki bir kısım yazışmalar, muayene tutanağı, faturalar, ihtarname, arabuluculuk son tutanağı, :… yazılan yazılara cevap verildiği, ekinde :…nolu Düzeltici Faaliyet Raporu, malzeme değişimi, muayene raporu, muayene işlemleri, muayene rapor tebliği, malzeme değişimine ilişkin evraklar, taşınır mal kayıt silme belgesi, Davalı … Sanayi Ticaret Ltd. Ştinden gelen cevabi yazı, Ankara :… Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla :… Talimat sayılı dosyasında mahallinde keşif yapılmış, keşif sonrası bilirkişi heyetinden 11/03/2021 tarihli kök rapor, :…gelen cevabi yazı, Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07/08/2021 tarihli beyan dilekçesi, :…… Ltd. Şti’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde fatura suretlerinin gönderilmiş, Ankara :…Asliye Ticaret Mahkemesinin aracılığıyla 03/01/2022 tarihli ek rapor, Ankara :…Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla :…Talimat sayılı 26/05/02022 tarihli kök rapor ve 09/01/2023 tarihli ek rapor, davacı vekili tarafından harçlandırılmış ıslah dilekçesi sunulmuştur.
:… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dava konusu segmanların tespiti, (lazerle davalı firma ismi olup olmadığının ve davalı tarafından üretilip üretilmediğinin belirlenmesi), motor gömleklerini çizip çizmediği, segmanların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise açık yada gizli ayıplı olup olmadığı, davacının süresinde ayıp ihbarı yapıp yapmadığı buna ilişkin maddi delilerin belirlenmesi, ayıbın niteliğine göre ihbarın gerekli olup olmadığı, hususların 11/03/2021 tarihli rapor aldırılmıştır. Raporun incelenmesinde; dava konusu segmanların üzerinde lazerle davalı firma logosunun bulunduğu ve davalı vekilinin bilirkişi incelemesi için keşif sırasında sunduğu segmanlar ile dava konusu segmanlar karşılaştırıldığında dava konusu segmanların davalı tarafından üretildiği, dava konusu segmanların motor gömleklerini çizip çizmediğinin belirsiz olduğu, dava konusu segmanların ayıplı olup olmadığının belirsiz olduğu görüşü mütalaa edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerini dosyaya ibraz etmiştir.
İtirazları karşılar şekilde dosya yeniden talimat mahkemesine gönderilerek aynı bilirkişi heyetinden 03/01/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Raporun incelenmesinde; :… ve :…şirketinin yazı cevabına göre iade olunan ürünlerde yağ sıyırıcı segmanların olup olmadığının açıklanması ve buna göre zarar hesabı yapılması istenmiş, :… tarafından “:…Ltd Şti ne yazılan 13/06/2019 tarihli ve :…sayılı yazıda, :…parça numaralı Segman 0,020 400 takım Land Rover araçlarına ait 313 takım malzemenin ve :…numaralı Segman TKSTD motor TDİ 300 takım Land Rover araçlarına ait 300 takım malzemenin, “Muayene Muhtirası ve Komisyonu”ndan 27 Mayıs 2017 tarihinde muayenesinin yapılmasının talep edildiği ve 10.06.2019 tarihli “Fonksiyon Test Raporu”na göre “Uygun değildir” raporu verildiği ve iade edildiği, iade edildiği belirtilen malzemelerin, stok numarası, parça no, cins ve özelliklerine bakıldığında, bu malzemelerin … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından “…Otomotiv Tic. Ve San A.Ş.”ye satışı yapılan malzemeler olduğu ve raporumuzun “2.1.1.” bölümünde belirtilen; 30.06.2017 tarih ve :…seri-sıra numaralı fatura ile 05.07.2017 tarih ve :… numaralı faturalarda belirtilen malzemeler olduğu, sonuç olarak davalı itirazları, taraflar arasında düzenlenen faturalar ve :…alınan bilgi yazılarına göre Bilirkişiliğimizce yapılan inceleme sonucunda; Davalı “… San. Tic. Ltd. Şti.” vekilinin itirazlarına verilen cevapların, raporumuzun “2.” bölümünde belirtildiği şekilde olduğu, bilirkişiye verilen diğer görevlerle ilgili olarak; Satışa konu ürünlerin belirtilen şekliyle ayıplı olduğu ve gizli ayıplı olduğu, ancak bu haliyle ağır kusuru bünyesinde barındırıp barındırmadığı konusunun belirsiz olduğu görüşü mütalaa edilmiştir.
Aynı bilirkişi heyetinden aldırılan 09/01/2023 tarihli 2.ek raporun incelenmesinde; taraflar arasında düzenlenen faturalar ve :…Bakanlığından alınan bilgi yazılarına göre Bilirkişiliğimizce yapılan inceleme sonucunda; Davalı “… San. Tic. Ltd. Şti.” vekilinin itirazlarına verilen cevapların, raporumuzun “2.” bölümünde belirtildiği şekilde olduğu, satışa konu ürünlerin belirtilen şekliyle ayıplı olduğu ve gizli ayıplı olduğu, ancak bu haliyle ağır kusuru bünyesinde barındırıp barındırmadığı konusunun belirsiz olduğu görüşü mütalaa edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava; satış sözleşmesinden doğan ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 300 takım:… pistonluk segman seti satımına ilişkin sözleşme ilişkisi kurulduğu, bu kapsamda davacı tarafa teslim edilen segmanların ayıplı olduğu iddiası ile malın bedelinin iadesine karar verilmesi talebi ile eldeki davanın açıldığı, davalının malın ayıplı olduğu hususunun davacı tarafından ispat edilemediğini belirterek davanın reddini istediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında satış sözleşmesinin varlığı, malın teslimi ve bedelinin ödendiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya teslim edilen malın ayıplı olup olmadığı, ayıbın varlığı halinde davalının ağır kusurlu olup olmadığı, davacın hangi seçimlik hakkını kullanabileceği hususunda toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 23/1. maddesine göre; “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 s. TBK’nun 291. maddesinde; satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu vazedilmiş, ayrıca satıcının nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Ayıba karşı tekeffül hükümlerinden doğan seçimlik hakların kullanılabilmesinin ilk şartı, ayıbın varlığıdır. Genel olarak ifade edilecek olursa; malın teslimi sırasında ilk bakışta kolaylıkla görülebilecek nitelikteki ayıplar “aşikar ayıp”, teslim sırasında açıkça belli olmayan, ancak adi bir muayene ile ortaya çıkacak ayıplar “açık ayıp” ve malın tesliminden sonra veya kullanılması ile birlikte ortaya çıkan ayıplar “gizli ayıp” olarak nitelendirilmektedir.
Dosyada bulunan milli Savunma Bakanlığı’ndan gelen 09/10/2019 tarihli yazı cevabı, dava dışı üçüncü kişi Gamotar Motorlu Araçlar Ltd. Şti firmasından gelen 04/04/2019 tarihli yazı cevabı, sevk irsaliyeleri, faturalar bir bürün olarak değerlendirildiğinde; davacının davalıdan aldığı segmanları dava dışı Gamotar Motorlu Araçlar Ltd. Şti firmasına sattığı, bu şirketinde söz konusu segmanları ihale alıcısı olan :…na ihale ettiği, …:…Fabrikalar genel Müdürlüğü’nün :…şirketine yazdığı 13/06/2019 tarihli yazıda segmanların niteliklerine uygun olmayıp motor gömleklerini çizdiği belirtilmiş olup davaya konu segmanların ayıplı olması nedeni ile iade edildiği anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar iade edilen segmanların kendi segmanları olup olmadığının belirli olmadığı savunmasında bulunmuşlarsa da dosyanın tarafı olmayan :… Şti firmasından gelen 05/08/2021 tarihli yazı cevabında segmanların davalı :… tarafından davacıya fatura edilmiş ürünler olduğunu belirttiği, davacının bu şirkete kestiği faturalar ve içeriğinde yer alan parça kodları ve sevk irsaliyelerinin bu hususu doğruladığı, davacının davalıdan aldığı ürünleri :…şirketine sattığı ve bu segmanların iade edildiği dikkate alınarak bu beyana itibar edilmiş ve yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce her ne kadar ayıplı segmanların uygun araca takılarak deneme yolu ile ayıplı olup olmadığı hususu aracın temin edilememesi sebebiyle tespit edilememiş ise de resmi bir kurum olan :… konusunda uzman personel tarafından yapılan tespitler doğrulrusunda tutulan tutanakda segmanların motor gömleklerini çizdiği ve niteliklerine uygun olmadığına ilişkin tespiti ayıbın varlığının ispatı hususunda mahkememizde kanaat oluşturmuştur. Alınan bilirkişi raporunda dava dışı ihale alıcının tespitleri dikkate alındığında ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun ve ayıbın varlığında davalının ağır kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bilirkişi heyetince yapılan bu tespit dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan mahkememizce de benimsenmiştir.

6102 sayılı TTK’nın 23/1-c hükmü uyarınca “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. “
TBK 223. Maddesine göre “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” Buna göre, açık ayıp niteliğinde olmayan ve 8 günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen başka bir anlatımla kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili düzenlemeleri uygulanacaktır.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz derhal ihbar etmelidir (Domaniç, H.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, İstanbul 1988, s.155; Yavuz, N.: Ayıplı İfa, 2.b., Ankara 2010, s. 107; Karakaş, C.F.: Ticari Satımda Ayıp İhbarının Süresi ve Şekli, XXII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankar 2006, s.172). Derhal kavramı, halin icabına uygun fazla vakit geçirmeden bildirim olarak anlamak gerekir. Eğer alıcı iğfal edilmiş, yani maldaki ayıp ondan bilerek saklanmış ise Kanunun öngördüğü çözüm satıcı bakımından ağırlaştırılmış bir sorumluluğu gerektirmektedir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. maddesine göre “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.”
Ayıp ihbarı niteliği itibariyle def’i olduğundan, davalı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı savunması ileri sürülmedikçe, mahkemece re’sen dikkate alınıp değerlendirilemez. Somut olayda davalı satıcı davaya cevabında süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını belirtmiştir. Mahkememizce ayıbın varlığında davacının ağır kusurunun bulunduğu tespit edildiğinden davalı ayıp ihbarının süresinde olmadığını iddia dahi edemeyeceğinden ihbarın süresinde yapılmadığına ilişkin savunmaya da itibar edilmemiştir.
Davacı vekili 20/02/2023 tarihli talep açıklama dilekçesi ile ayıplı malların bedelinin iadesini istediklerini belirtmiş ayrıca aynı tarihli dilekçesinde davasını ıslah etmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre özellikle dosyada bulunan … fabrikalar Genel Müdürlüğü’nden celp edilen 09/10/2019 tarihli müzekkere cevabı ve ekinde bulunan dosyada yer alan tespit tutanakları ve yazışmalardan ve dava dışı :… adlı şirketten gelen yazı cevabından davacı tarafından davalıdan satış sözleşmesi sureti ile teslim alınan davalıya ait bulunan ve davalı firmanın logosunu taşıyan :…set segmanın ayıplı olduğu kanaatine varıldığı, ayıbın varlığında davalının ağır kusurlu olması nedeni ile ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığına bakılamayacağı, davacının ayıplı olduğu tespit edilen set segmanların bedelinin iadesini talep ettiği, 6098 sayılı TBK’nun 227. maddesinde, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının sahip olduğu seçimlik haklar belirtilmiş olup, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkının da kullanılabileceğinin düzenlendiği, somut olayda; üretimden kaynaklanan hata olması, malın niteliği gereği onarımı mümkün mallardan olmaması sebebi ile davacının ayıplı olduğu tespit edilen malları bu şekilde kullanmaya zorlanamayacağı anlaşılmış dönme koşularının oluştuğu kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı ve davalı arasında bulunan satış sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalar kapsamında mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile ayıplı malların değerinin 13.295,31 TL olduğu tespit edilmiş ve malın geri verilmesi halinde tespit edilen bedelin ödenmesine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
TBK 117.maddesine göre borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayalı olarak taraflardan biri usulüne uygun bildirmede bulunmak suretiyle belirlenmişse bugünün geçmesiyle temerrüt gerçekleşir. Davacı tarafından davadan önce malın aynen teslimi karşılığında bedelin ödeneceğine ilişkin ihtarnamenin olmaması, davacının malı geri vermeye hazır olduğunu belirtmediği, davalının ayıplı malın bedelinin iadesi borcunun muaccel olması için ayıplı malın davalıya teslimi gerektiği anlaşılmakla davalının dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve işin ticari nitelik arz etmesi sebebi ile ticari faize hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; davalıya ait bulunan ve davalı firmanın logosunu taşıyan :… segmanın davalıya aynen iadesi karşılığında 13.295,31 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 908,20 TL karar ilam harcından peşin ve ıslah yolu ile alınan toplam 269,75 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 638,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin ve ıslah yolu ile yatırılan 269,75 TL toplamı olan 314,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 4.479,45 TL tebligat ve posta gideri, 419,90 TL keşif harcı,180,00TL ATGV araç ücreti, 6.673,55 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 11.752,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin e-duruşma ile, davalı vekillerinin yüzüne karşı, kesin olarak karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/04/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim 189849
¸e-imza