Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/585 E. 2023/757 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/585 Esas – 2023/757
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/585
KARAR NO : 2023/757
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 05/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle, 04.04.2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacının sakatlık oranının %12 olarak belirlendiğini, ancak belirlenen bu oranın gerçek maluliyetinin çok aşağısında olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvurusu sonrasında herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşmaya varılamadığını beyanla 04.04.2019 tarihli trafik kazasında toplanacak delillere göre (6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası uyarınca) maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sigorta limitini aşmamak temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte şimdilik sürekli iş göremezlik nedeni ile 500 TL, geçici iş göremezlik nedeni ile 500 TL toplamda 1.000 TL maddi tazminatın davalı şirketten tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın yetkili ve görevli olmayan mahkemede açıldığını, davanın haksız fiilenden kaynaklı olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, meydana gelen kazanın davacının asli ve tam kusuru ile meydana geldiğini, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/11093 sayılı dosyasında … aleyhine soruşturma başlatıldığını, davacı yanın maluliyetini kabul etmemekle birlikte, hasar dosyası kapsamında alınan 09.03.2020 tarihli maluliyet raporunda davacının %10 oranında malul kaldığının tespit edildiğini, davacı tarafın kaza sonrası geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, maluliyeti bulunup bulunmadığı ve bu maluliyetle meydana gelen kaza arasında nedensellik bağının olup olmadığı hususunda ATK’dan rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Toplanan Deliller,
Arabuluculuk son tutanağı, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabı, sosyal durum araştırmaları, tedavi evrakları, poliçe, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/11093 E.sayılı soruşturma dosyası, davacının sosyal ve ekonomik durum araştırması, Samsun 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/362 E. Sayılı dosyası, Ankara Adli Tıp Kurumunun 26.01.2022 tarihli raporu, İstanbul ATK 2.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 01.08.2022 tarihli ve 21.12.2022 tarihli raporları, Aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 04.11.2022 tarihli raporu ve 04.05.2023 tarihli ek raporu, bedel artırım dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından 04/04/2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı sürücü idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının maluliyeti sebebiyle HMK 107 gereği alacağın tam ve belirlebilir hale gelmesinden sonra artırılmak üzere 500 TL geçici işgöremezlik ve 500 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; Davalı sigorta şirketine … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması nedeni ile husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Burada öncelikle sigorta vekilinin yetki itirazı ve zamanaşımı def’i değerlendirilecek, akabinde davanın esasına yönelik değerlendirmelerde bulunulacaktır.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, hem davacıların yerleşim yeri hem de davaya konu kazanın gerçekleştiği yer Samsun olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; davalı vekilinin yetki itiraz yerinde değildir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin ilk fıkrası; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” şeklindedir. 6098 sayılı TBK’nın 154. maddesinde, zamanaşımının, borçlunun kısmen ifada bulunmuş olması durumunda kesileceği ve 156/1. maddesinde zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı vazedilmiştir. Yeni süre, yasanın 156/2. maddesi hariç, eski sürenin aynısıdır. Eldeki davada, kaza 04/04/2019 tarihinde gerçekleşmiş ve dava 27/08/2020 tarihinde açılmış olup, davanın süresinde açıldığı anlaşılmış ve zamanaşımı def’i reddedilmiştir.
Halk Sigorta A.Ş tarafından dosyaya sunulan Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin incelenmesine, … plakalı aracın 15/04/2018-15/04/2019 tarihinde kişi başına maddi kaza başına limitin 72.000 TL, ölüm ve sakatlanma kişi başına 360.000 TL limitle, araç başına 36.000 TL limitle sigortalandığı, davadan önce ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Samsun 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/362 E. 2021/1278 K. Sayılı dosyanın incelenmesinde katılanın …, sanığın … olduğu, sanığın üzerine atılı bulunan taksirle yaralama suçundan 5.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Ceza dosyası kapsamında Trafik Bilirkişiden alınan 23.11.2020 tarihli raporda özetle, … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84/h maddesi ‘araç sürücüleri trafik kazalarında, kavşaklarda geçiş önceliğine uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar.’ kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, …’ın kusurunun olmadığı kanaatine varıldığı, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 04.03.2021 tarihli raporda, sürücü Zeki Taş’ın asli kusurlu olduğu, müşteki sürücü …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, Samsun Adli Tıp Şube Müdürlüğünce müşteki … hakkında düzenlenen 09.12.2019 tarihli maluliyet raporunda, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 26.01.2022 tarihli raporda özetle, sürücü …, sevk ve idaresindeki kamyonet ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında geldiği olay yeri kavşakta orta ada etrafında kendi seyir yönüne hitap eden “DUR” levhasına uyarak durup istikametine göre sağından kavşağa gelen motosiklete ilk geçiş hakkını bırakması gerekirken bu kurala uymadığı, kontrolsüzce geçişi sırasında sağından yaklaşmakta olan motosikletin seyir yoluna girip çarpışmasıyla meydana gelen mevcut koşullardaki olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğu, davacı Sürücü …, sevk ve idaresindeki motosiklet ile meskun mahalde gündüz vakti seyrederken olay yeri kavşağa yaklaşımı sırasında hızını kavşak şartlarına göre ayarlamadığı, yeterince müteyakkız bulunmadığı, bu haliyle geldiği kavşakta solundaki orta ada etrafından seyir yoluna giren kamyonetin sağ yan kısımları ile çarpışmasıyla meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle kusurlu olduğu, olayda …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, davacı Sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Dosya arasında bulunan ceza mahkemesi kararı, kaza anına ilişkin görüntüler, olaydan hemen sonra alınan kazanın oluşuna ilişkin beyanlar, kaza tespit tutanağı dikkate alınarak alınan bu rapor olayın oluş şekline uygun olması ve denetime elverişli olması nedeni ile hükme esas alınmıştır.
Davacı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış, 01.08.2022 tarihli raporda özetle, davacının meydana gelen yaralanmasının 30.03.2013 tarihli 28603 sayılı ‘Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik’ hükümlerine göre değerlendirildiğinde kişinin tüm vücut engellilik oranının %3, iyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Raporda kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmeliğin yanlış uygulanması ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca rapor düzenlenmesi gerektiği dikkate alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor alınmış, 21.12.2022 tarihli raporda kişinin yaralanmasının 20/02/2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde, kişinin tüm vücut engellilik oranının %3, iyileşme (işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Alınan bu rapor kaza tarihindeki yönetmeliğe ve dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan Samsun Gazi Devlet Hastahanesince hazırlanan 31/01/2020 tarihli rapor ile alınan raporun çeliştiği belirtilerek rapora itiraz edilmişse de dava dilekçesi ekinde bulunan raporun kazadan hemen sonra alınması, asıl olanın trafik kazası sebebi ile oluşan yaralanmanın tespiti olması ancak raporda trafik kazası ile nedensellik bağı içinde olan arazların tespitinin mümkün olmadığı, raporun kişinin genel sağlık durumunu esas alarak hazırlandığı anlaşılmakla raporlar arasında çelişki bulunmadığı değerlendrilmiştir.
Aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 04.11.2022 tarihli raporda özetle, davacının tüm vücut engellilik oranının %3, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, tüm dosya kapsamına göre davacının genel kural gereği aylık gelirinin en az asgari ücretin neti düzeyinde olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, 2021 yılı asgari ücreti miktarı ve 2022 yılı AGİ hariç asgari ücret miktarına göre hesaplama yapıldığı, davacının %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmekle, davacı lehine hesaplanan maddi zarardan TBK 52. maddesi kapsamında%20 oranında indirim yapıldığı, meslekte kazanma gücü kaybı hesaplaması, yerleşik uygulamalar doğrultusunda işlemiş ve işleyecek dönem olmak üzere iki bölüm halinde hesaplandığını, işlemiş dönemin 04.04.2019 olay tarihi ile hesaplama dönem sonu olan 31.12.2022 tarihlerini kapsadığını, davacının kaza tarihinde 23 yaşında olduğu, 24.05.2070 tarihine kadar yaşama ihtimali olduğu, aktif hayat sonrası muhtemel ömür sonuna kadar aile bütçesine katkısının Yargıtay’ın genel kabulü gereği AGİ mahsup edilmiş (AGİ’siz) asgari ücretin neti düzeyinde olacağının kabul edildiğini, geçici iş göremezlik zararının 14.574,78 TL, sürekli iş göremezlik/maluliyet zararının 74.373,91 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi tarafından güncel asgari ücret tarifesi düzenlenen 04.05.2023 tarihli raporda özetle, geçici iş göremezlik zararının 14.574,78 TL, sürekli iş göremezlik/maluliyet zararının 113.403,43 TL olarak hesaplandığını, hesaplanan gerçek net maddi zarar miktarının kaza tarihi itibariyle geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçe teminat limiti (360.000 TL) kapsamında kaldığı, davalı Halk Sigorta A.Ş yönünden başvuru dilekçesinin tebliğini izleyen 8 iş günü sonrasına denk gelen 27.07.2020 tarihinde, davalı sigorta şirketi yönünden, başvuru dilekçesinin tebliğini izleyen 8 iş günü sonrasına denk gelen 27.07.2020 olduğu mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 23.05.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici ve sürekli iş göremezlik alacağı olarak toplamda 1.000 TL yi 127.978,21 TL ye yükseltmiştir.
Toplanan delillerden; 04.04.2020 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazasında davalı sürücü …’ın %80 oranında, sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, alınan maluliyet raporu ile davacının sürekli iş göremezlik oranının %3, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, SGK ve davalı sigorta şirketi tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının iyileşme süresince %100 malul sayılması gerektiği, esasen davacının pide salonu işlettiği ve iyileşme süresi boyunca çalışamadığı için kazanç kaybına esas ücretin bedensel olarak çalıştığı yaptığı katkı ve emeğin emsal değerinin en az asgari ücret düzeyinde olması gerektiği, kaldı ki davacı vekilince de asgari ücretin üzerinde kazanç kaybı iddiasının olmadığı ve aktüerya raporuna bu yönde herhangi bir itiraz sunulmadığı, davacının kusur oranı dikkate alınarak güncel asgari ücret tarifesi üzerinden yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik zararının 18.218,48*80/100= 14.574,78 TL, sürekli iş göremezlik zararının 141.754,29*80/100= 113.403,43 TL olduğu tespit edilmiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede; 6098 s. TBK’nın 52. maddesine göre, zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Hazırlık dosyasında alınan ifadeler, kaza tespit tutanağı maluliyet raporu, alkol ölçüm sonucu birlikte değerlendirildiğinde davacının kaza esnasında kaskının takılı olduğu, yeterli sürücü belgesinin olduğu dikkate alındığında dosya kapsamında müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirecek bir olgu tespit edilememiştir.
Davalı sigorta şirketinin her bir davacı yönünden davacıların başvurduğu müracaat tarihinden (13/07/2020) 8 iş gün sonrasına tekabül eden tarihte 24/07/2020 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş, talep gibi yasal faize hükmedilmiştir.
İşbu davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile 127.978,21 TL’nin 24/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.742,19 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ve 434,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye; 8.523,79 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 54,40 TL ve 54,40 TL peşin harç ve 434,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 542,80 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça bilirkişi ücreti 1.200 TL, 3.575,30 TL ATK ücreti ve 409,15 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.184,45 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 20.196,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2023
Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza