Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2021/293 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/570 Esas – 2021/293
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/570
KARAR NO : 2021/293

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
KARAR YAZIM T. : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının
sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği 25/08/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;11/06/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına alınan … plaka numaralı aracın dönüş yapmak istediği sırada müvekkilinin kullandığı … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini beyanla davalı nezdinde … nolu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat alınan … plaka numaralı aracın 11/06/2019 tarihinde karıştığı trafik kazasında müvekkilinin yaralanması sebebi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği 14/08/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 05/04/2019-2020 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı tarafın ağır kusurunun olduğunu, davacının kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat ettiğini, davacı tarafından iş bu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvurunun yapılmadığını beyanla davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddi ile yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, aksi takdirde davaya konu talebin zamanaşımına uğradığı, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması sebebiyle, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddi ile herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı, kaza tespit tutanağı, cd izleme tutanağı ile hastane evraklarının suretlerini ibraz etmiştir.
Ondokuz Mayıs Üniversetisi’nden davacıya ait tedavi evrakları getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmış, davaya konu araçların ilgili Emniyet Müdürlüklerinden Pol-Net sorguları yaptırılmış, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve poliçe sureti celp edilmiş, trafik bilirkişisi f’tan 30/10/2020 tarihli kusur raporu alınmış, nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 01/03/2021 tarihli raporda davacının 9.094,05 TL geçici iş göremezlik zararının oluştuğu bildirilmiştir.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:

Dava, TBK 54. maddesine dayanan maddi tazminat talebidir.
Tüm dosya kapsamından, 11/06/2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin ZMSS poliçesi ile teminat altına aldığı … plakalı araç ile davacının kullandığı … plakalı motosikletin çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı tarafın iş bu sebeple TBK 54 maddesi gereği maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş ise de HMK’nun 16. maddesine göre kazanın meydana geldiği yer ve davacının yerleşim yerinin Samsun olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan yetki ilk itirazının reddi gerekmiştir.
KTK’nun 109. maddesi gereği zamanaşımı süresi zarar göreninin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza tarihinden başlayarak 10 yıl olup, kaza tespit tutanağına göre 11/06/2019 kaza tarihi nazara alınarak zamanaşımının dolmadığı tespit edilmiştir.
Kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 05/04/2019-05/04/2020 tarihleri arası davalı şirket tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmakla yasal şartların varlığı halinde davalı tazminat ödemekle yükümlüdür.
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti yönünde dosya üzerinde trafik polisi bilirkişisi …tarafından 30/10/2020 tarihli rapor düzenlenmiş, raporda olayın oluşu ile tarafların ihlal ettiği kurallar belirtilmiş, Bilirkişilik Kanunun 6. maddesi kapsamında kusur oranı verilmemiştir. Rapora göre sigortalı araç sürücüsü KTK 84/f maddesi gereği doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma ile aynı Kanunun 53/b maddesini ihlalli sebebiyle asli kusurlu, davacı ise KTK 52 maddesi hükümlerini ihlali sebebiyle tali kusurlu bulunmuştur.
Bilirkişi raporunda Bilirkişilik Kanunun 6. maddesi ve Bilirkişilik Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan Bilirkişilerin Uyacağı Rehber İlkeler ve Bilirkişi Raporunda Bulunması Gereken Standartlar hususundaki tebliğ gereği kusur oranının verilmemesi karşısında ve kusur oranının tespitinin hukuki nitelemeyi gerektirdiğine yönelik kabul karşısında rapordaki sigortalı araç sürücüsünün ve davalının ihlal ettiği trafik kurallarının değerlendirilmesi sonucu sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, kusur oranının %75 olabileceği, davacının ise tali kusurlu olup, kusur oranının %25 olabileceği kanaatine varılmış, rapora ilişkin itirazlar dosya kapsamına göre yerinde görülmemiştir.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 22/01/2021 tarihli rapordan davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde yapılan değerlendirmede sürekli maluliyetin olmadığı, geçici iş göremezliğin 6 aya kadar uzayabileceği anlaşılmış, rapor dosya kapsamına, mevzuat hükümlerine uygun yasal, yeterli bulunarak itirazlar yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki tıbbi rapordan davacının geçici iş göremezlik sebebiyle maddi tazminat talebi olduğu görülmektedir. 01/06/2015 tarihli Poliçe Genel Şartları’nda kapsama giren teminat türleri A.5 maddesinin b fıkrasında belirlenmiş olup, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi sürecinde ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedavi ile ilgili diğer giderler ile çalışma gücününün kısmen veya tamamen azalması ile ilgili giderler sağlık teminatı kapsamında olduğu dolayısıyla ZMSS poliçe kapsamında olmadığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamı ile 2918 sayılı Kanunun 6704 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değiştirilen 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ve ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresi Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş ve iş bu karar tarihi öncesi Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasa’nın 153/6 maddesi hükmüne göre Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, İdare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile de kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda açıklanan iptal kararı sebebiyle davacının zararının ve bu zarar kapsamının 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Buna göre Poliçe Genel Şartları’nın KTK ve TBK’na aykırı hükümleri uygulanamayacağından davacının geçici iş göremezlik sebebi ile oluşan zararının davalıdan talep edilmesi mümkündür.
Davacının geçici iş göremezlik zararının ise KTK ve TBK’nun haksız fiiline ilişkin hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Mahkememizce aktüerya bilirkişisi …’dan alınan 01/03/2021 tarihli rapor TBK hükümleri ve Yargıtay uygulamalarına uygun olarak hazırlanmış olup, bu cümleden olmak üzere davacının %25 kusurlu olduğu iyileşme süresinin 6 ay olacağı sigorta şirketi adına ödeme yapılmadığı, gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu ve bu süre içerisinde %100 malul sayılacağı değerlendirilmesi yapılarak 9.094,05 TL tazminat hesaplanmış, rapor, dosyadaki verilere uygun, yasal ve yeterli görülmüş olmakla davanın kabulü gerekmiştir.
KTK 97. maddesi gereği dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurulması dava şartı olarak düzenlenmiş, başvuru sırasında eklenecek belgeler ise 01/06/2015 tarihli Poliçe Genel Şartları ekinde gösterilmiştir. Davalı sigorta şirketinin cevabi yazısından dava tarihi öncesi başvurunun yapıldığı bildirilmiş ancak cevap dilekçesinde ise Poliçe Genel Şartları kapsamında ibrazı gereken zorunlu belgelerin sunulmadığının bildirildiği görülmektedir. Gerçekten sigorta şirketi tarafından hesaplama yapılabilmesi için özellikle yönteme uygun alınmış, sağlık kurulu raporu ve gelir belgesinin sunulması gerekmekte olup, davacı tarafından sunulan, Poliçe Genel Şartları ekinde sayılan belgelerden özellikle yönteme uygun olarak alınan rapor ve gelir belgelerinin sunulduğu tespit edilemediğinden temerrütün dava tarihinden gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından davacının kaza sebebiyle şikayetçi olmadığı ve bu nedenle Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/11714 sayılı karar ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar tesis edildiği anlaşılmakta ise de davacının tazminat taleplerinden vazgeçtiğine ilişkin açık bir beyanının bulunmadığı görülmekle, iş bu talebe engel halin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Cevap dilekçesinde davacının kask ve kolluk gibi koruyucu teçhizatları kullanmadığı bu nedenle müterafik kusuru olduğu ileri sürülmüş olup, kaza tespit tutanağından kaskın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak tıbbi raporlardan davacının yaralanmasının bacağından gerçekleştiği kaskın bu nitelikteki bir yaralanmaya etkisinin olmayacağı, başkaca koruyucu ekipmanın olmadığına ilişkin delilde bulunmadığı görülmekle müterafik kusur yönünden bir indirim yapılması gerekmemiş, SGK’nun cevabi yazılarından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla belirlenen tazminattan mahsubu gerekli bir miktarın bulunmadığı anlaşılmıştır.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere vekili aracılığıyla görüşmelere katıldığı anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-9.094,05 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gerekli 621,21 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 566,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 905,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin harç 54,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
6-Davacı tarafça yapılan 104,60 TL posta masrafı ve 1.590,00 TL bilirkişi ve rapor ücreti olmak üzere toplam 1.694,60 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 1.445,95 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
7-1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
9-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.21/05/2021

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!