Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2022/161 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/562 Esas – 2022/161
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2022/161

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Taraflar arasında 01.11.2017 tarihli hazır beton satış sözleşmesi bulunduğunu ve bu kapsamda davalıya 18 adet … ile toplam 95.254,32-TL tutarında beton satıldığını, ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini ve alacağın tahsili için Samsun İcra Dairesi’nin 2019/65039 Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takibe de itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2019/65039 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine … nolu 4.624,42-TL bedelli, 801112768 nolu 7.769,12-TL bedelli, … nolu 13.182,96-TL bedelli, … nolu 6.460,50-TL bedelli, … nolu 11.971,10-TL bedelli, … nolu 2.636,12-TL bedelli, … nolu 1.858,50-TL bedelli, … nolu 5.162,50-TL bedelli, … nolu 3.097,50-TL bedelli, … nolu 3.504,60-TL bedelli, … nolu 3.115,20-TL bedelli, … nolu 1.005,95-TL bedelli, … nolu 1.858,50-TL bedelli, … nolu 8.850,00-TL bedelli, … nolu 8.118,40-TL bedelli, … nolu 1.752,30-TL bedelli, … nolu 5.097,60-TL bedelli ve … nolu 5.189,05-TL bedelli faturaya istinaden toplam 95.254,32-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, ancak takip borçlusu davalının süresinde ileri sürdüğü itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Tarafların Aralık/2018 ilâ Mart/2019 dönemine ait Ba/Bs formları celp edilmiştir.
Dava dilekçeyle mübrez 01.11.2017 tarihli hazır beton satış sözleşmesi başlıklı metin şirket kaşesi üzerindeki imzaların aidiyeti konusunda beyanda bulunması için davalıya tebliğ edilmiş, bu hususta beyanda bulunulmaması durumunda imzaların davalıdan sadır olduğu kabulü yönünde değerlendirme yapılıp sonuca gidileceği tebliğ evrakına şerh düşülmüştür; ancak davalı kesin süreye ve ihtara rağmen beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizce davacının ticari defterleri hakkında bilirkişiden alınan raporda özetle: Davacının 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin e-defter şeklinde tutulduğu ve usulüne uygun olduğu, davaya konu 18 adet faturanın defterlerde kayıtlı olduğu, ancak ödeme kaydına rastlanmadığı, takip tarihi itibariyle alacak tutarının 95.254,32-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davalının … yılı ticari defterlerinin incelenmek üzere ibrazı için adresi yer Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış ve davalıya meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, davalıya satışı yapılıp teslim edilen beton bedelinin ödenmediğini belirterek, davalıdan 18 fatura karşılığında toplam 95.254,32-TL tutarında alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise davaya cevap vermemiştir. Bu durumda, davalı münkir sayılmalı ve davacı önce taraflar arasında var olduğu ileri sürülen akdi ilişkiyi, akabinde de faturalara konu malı davalıya teslim ettiğini yazılı delille (HMK m. 200) ispat etmelidir.
Dava dilekçeyle mübrez 01.11.2017 tarihli hazır beton satış sözleşmesi başlıklı metin, şirket kaşesi üzerindeki imzaların aidiyeti konusunda beyanda bulunması için davalıya tebliğ edilmiş, bu hususta beyanda bulunulmaması durumunda imzaların davalıdan sadır olduğu kabulü yönünde değerlendirme yapılıp sonuca gidileceği tebliğ evrakına şerh düşülmüştür; ancak davalı kesin süreye ve ihtara rağmen beyanda bulunmamıştır. Hal böyle olunca, mezkur sözleşmedeki davalı şirket kaşesi üzerinde yer alan imzaların davalıdan sadır olduğu değerlendirilmiş (HMK m.211), taraflar arasında hazır beton satış sözleşmesi bulunduğu kabul edilerek tahkikata devam edilmiştir (Bkz: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06.03.2014 tarih ve 15055/4311 sk. ile 30.04.2013 tarih ve 10550/8676 sk.).
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesinin ilk üç fıkrasına göre; mahkeme, ticari davalarda, kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine tarafların ticari defterlerinin ibrazına karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bir önceki cümlede belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Somut olayda, davacının 2018 ve 2019 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinden, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun tutulduğu ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüş, takibe konu faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğu ve davacının takip tutarı kadar alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesince davalıya tebliğ edilen davetiye ise ihtara ve kesin süreye rağmen karşılıksız kalmış, davalı defterleri ibraz edilmemiştir.
Burada, davalının ihtara ve tebliğe rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olmasının hukuki sonuçlarına değinmekte yarar vardır. Şöyle ki, tacir olan ve ticari defter tutma yükümlülüğü bulunan davalının ticari defterleri olduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi sebebiyle defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ve açılış ve kapanış tasdikleri yapılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil olarak kabul edilmesi gereklidir (Bkz: Prof. Dr. …, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387). Bu hususlar, yukarıda işaret edilen HMK’nın 222. maddesinin ilk üç fıkrası ile birlikte ele alındığında, davacının ticari defterindeki kayıtlara göre değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu tespit ve değerlendirmeler muvacehesinde, davacının takibe dayanak … sebebiyle davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu kabul edilmiş, takibe itirazın iptaline karar verilmiştir. Alacağın faturaya bağlı olduğu nazara alınıp likit kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacı yararına alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Samsun İcra Dairesi’nin 2019/65039 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-İİK’nın 67. maddesi uyarınca 19.050,86-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.506,82-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 5.356,38-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.922,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 12.999,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 14/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.