Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/551 E. 2021/637 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/551 Esas – 2021/637
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/551
KARAR NO : 2021/637

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
DAVA : …
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ :…
KARARIN YAZ. TARİH : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu … havale tarihli dava dilekçesinde özetle: davacının, davalı şirkete ticari ilişki kapsamında mal sattığını, ancak davalı tarafından düzenlenen … tarih … numaralı, 3.425,00 TL bedelli, … tarih … numaralı 760,00 TL bedelli iki adet faturadan bakiye 3.878,95 TL nin ödenmediğini, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından aleyhine takibe girişildiğini ancak takibin itiraz üzerine durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını beyanla, itirazın asıl alacak üzerinden iptalini ve takibin devamını, davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı ve yargılamaya katılmadığı anlaşılmıştır.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 3.878,95-TL asıl alacak, 2.050,66-TL işlemiş faiz ve 11,64-TL tazminat olmak üzere toplam 5.941,25-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan … tarihli raporda özetle: davalı tarafın yasal defter ve kayıtlarını mahkemeye sunmadığı, davacı tarafın 2016 yılı ticari defter ve belgelerinin incelenmesinden davacının yasal defterlerinin T.T.Kanunu hükümlerine göre, delil olmak yeterliliğine sahip olduğu, taraflar arasında yazılı olarak yapılmış bir satış sözleşmesi veya cari hesap sözleşmesi olmadığı, davacı defter kayıtlarının incelenmesinden alacağa konu faturaların yasal defterinde kayıtlı olduğu, satış faturalarına konu malların … tarih Seri A … nolu ve … tarihli … sıra nolu irsaliyelerle teslim edildikleri, alacağa konu fatura bedellerinin ödenmediği, davacının davalıdan 4.098,48 TL alacaklı olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Alacaklı vekili, davalıya satılıp teslim edilen … ve … tarihli faturalara konu ödenmeyen bakiye mal bedelinin tahsili amacıyla takibe girişmiş, borçlu ise dayanak faturalar konusunda davacı tarafa borcu bulunmadığını ileri sürüp borca ve tüm nevilerine itiraz etmiştir.
Davacı işbu dava ile takibe itirazın yersiz olduğunu ileri sürerek takibin devamını talep etmiş, davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Taraflar arasında takibe dayanak faturalara konu malın davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında bir niza yoktur. Zira, davalı takibe itirazında faturalara konu malın teslim edilmediği yönünde bir itiraz ileri sürmemiştir. Buna göre, davalı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilmeli ve davacının takip tarihi itibariyle alacak tutarı belirlenmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesine göre;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Somut olayda, davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış, ancak davalı tarafa defterlerin ibrazı ihtarını içerir duruşma zaptı usulünce tebliğ yapılmış olmasına rağmen defterlerini ibraz etmemiş olması sebebiyle davalının ticari defterleri incelenememiştir.
Burada, davalının ihtara ve tebligata rağmen ticari defterlerini ibraz etmemesinin hukuki sonuçlarına değinmek gerekmekte olup; davalının tacir olduğu ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, davalının ticari defterleri bulunduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi durumunda, defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil kabul edilmesi gerekir (Bkz: Kuru, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387). Buna göre, davacının ticari defterlerindeki birbirini doğrulayan kayıtlara göre değerlendirme yapılıp sonuca gidilmelidir (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 04.10.2017 tarih ve 2759/5005 sayılı kararı).
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; davalının kendisine verilen kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının usulüne uygun olarak tutulan defter kayıtlarına göre davalıdan davacının 4.098,48 TL alacaklı olduğu bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş takibe dayanak … tarih ve … nolu fatura ve … tarih … nolu faturalar sebebiyle davalıdan takip tarihi itibariyle taleple bağlılık ilkesi kapsamında 3.878,95-TL alacaklı olduğu kabul edilmiş, takibe itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Anılan miktar üzerinden takibin devamı talep edilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmış olduğundan, 3.878,95 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın faturaya dayalı olduğu ve bu sebeple likit ve belirlenebilir kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 19.HD.nin 11.06.2020 tarih ve 250/986 sayılı kararı), alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı şirket yetkilisinin ilk oturuma katıldığı, ikinci oturuma katılmadığından anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, davalının Samsun İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 3.878,95 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit bulunduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 775,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 364,97-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,57 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 54,40 TL peşin harçtan oluşan toplam 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ve 33,00 TL tebligat gideri toplamı 633,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.878,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı….

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza