Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2022/325 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/492 Esas – 2022/325
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/492 Esas
KARAR NO : 2022/325

HAKİM :

KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Sinop, Türkeli, Işıklı Köyü, Dırbat mevkiindeki yol yapım çalışmalarının davalı şirket tarafından yürütüldüğünü, davacının tadilata ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmış olmasına rağmen davalının herhangi bir tedbir almadan çalışmalara devam ettiğini ve davacıya ait havai hat direklerine ve envanterine zarar verdiğini, zararın tazmini için davalıya müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davalı aleyhine başlatılan takibin de itiraz üzerine durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını beyanla, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının yüklenici olarak devlet karayolunun yapım işini üstlendiğini ve olayın gerçekleştiği mevkinin de devlet karayolları projesi içinde olup kamulaştırıldığını, elektrik direklerinin daha işin başında çalışma sahasından deplase edilmesi gerektiğini, ancak davacının bu yöndeki sorumluluğunu yerine getirmediğini ve kendi ihmali ile ortaya çıkan neticeden kendisinin sorumlu olduğunu, olayın heyelandan kaynaklandığını, davalının kusurunun bulunmadığını beyanla, davanın reddini ve davacının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 26.274,04-TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 30.111,66-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, ancak takip borçlusu davalının süresinde ileri sürdüğü itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Hasar dosyası ile olayın meydana geldiği yere ilişkin kamulaştırma projesi ve yol yapımına ilişkin proje, ayrıca karayolunun kamulaştırma sınırları içerisinde bulunan enerji tesislerinin nakline ilişkin davacı ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasındaki protokol dosya arasına alınmıştır.
Davalı tanığı… ile … talimat mahkemesince dinlenmiş, olay mahallinde talimat mahkemesince keşif yapılmış ve fen bilirkişi raporu ile inşaat mühendisi, elektrik-elektronik mühendisi ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyetçe düzenlenen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporunda, özetle: Zarar gördüğü ifade edilen ENH ve direğinin projeye bağlı olarak deplase edilmesi gerekli direklerden olduğu ve yol çalışmaları başlamadan önce, istimlak yapılan karayolları sınırı içinde bulunan istinat duvarının inşa edileceği koordinatın üst kısmına deplase edildiği, oysa bu koordinatın ENH ve direği için uygun bir yer olmadığı, davacının KGM ile aralarındaki protokole uygun olarak deplase işlemlerine başladığı, ancak zarar göre ENH ve direğini uygun olmayan noktaya deplase ettiği, zararın aşırı yağıştan kaynaklı toprak kaymasına bağlı olarak ortaya çıktığı ve davalının yol çalışmaları kapsamındaki faaliyeti ve istinat duvarını inşası ile ENH ve direğin zarar görmesi arasında illiyet bağı bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklı zararın tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacıya ait havai hat direkleri ve envanterinin zarar görmesine sebep olayda davalının kusuru bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak zararın kapsam ve boyutunun, tazmin için gerekli masrafın ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır. Davacı, zarar sorumlusunun davalı olduğunu iddia etmekte, davalı ise eylem ile zarar arasında illiyet bulunmadığını ileri sürmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel olarak sorumluluğu düzenleyen 49/1. maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kimsenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, zararın ve kusurun ispatını düzenleyen 50. maddesinde de, zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu ifade edilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalı şirketin zarar gören havai hat direkleri ve envanterinin de bulunduğu Sinop, Türkeli, Işıklı Köyü, Dırbat mevkiindeki yol yapım çalışmalarına başlamadan önce, projeye bağlı olarak deplase edilmesi gerekli havai hat direkleri ve envanterini Karayolları Genel Müdürülüğü ile aralarındaki protokole uygun olarak deplase etmiş, ancak zarar gören ENH ve direğini bulunduğu yerden kaldırıp istimlak yapılan karayolu sınırları içindeki istinat duvarının inşa edileceği koordinatın üst kısmına deplase etmiştir. Oysa, bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere, ENH ve direği uygun olmayan noktaya deplase edilmiş ve zarar aşırı yağıştan kaynaklı toprak kaymasına bağlı olarak ortaya çıkmıştır.
Olaydan sonra, kolluk tarafından düzenlenmiş 23.02.2018 tarihli tutanak ve Türkeli Kaymakamlığı’nın 30.03.2018 tarihli yazısı üzerine, davacı, ENH ve direği, istinat duvarının inşa edileceği koordinatın üst kısmından kaldırıp, halihazırdaki yerine deplase etmiştir.
Görüldüğü üzere; davalının çalışması ve istinat duvarını inşa etmesi ile ENH ve direğin zarar görmesi arasında illiyet bağı yoktur ve davalının hukuka aykırı bir eyleminin de vaki olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, haksız fiil şartları oluşmamıştır ve zarardan davalının sorumlu tutulup aleyhine takibe girişilmesi mümkün değildir.
Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiş, davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti dahil tüm yargılama giderleri davacıya tahmil edilmiştir.
Davacının, takibe girişmekte kötü niyetli olmadığı değerlendirilmiş, davalının tazminat talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 433,53‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 411,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
21/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.