Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2023/447 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/468 Esas – 2023/447
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : …
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 02/05/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 20/06/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonrası sürekli işgücü kaybına uğrayan müvekkilinin zararının tazmini için davalı şirkete başvuruda bulunduklarını ve fakat müvekkilinin cismani zararının karşılanmadığını, arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek, belirsiz alacak niteliğinde olmak üzere şimdilik 1.000TL cismani zarar tazminatının 20/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının yanı sıra dava dilekçesinde bahsi geçen 20/06/2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 11/09/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 330.000TL olduğunu, başvuruya konu kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketine başvurmuş olup, nezdinde açılan hasar dosyası altında aktüeryal rapor hazırlandığını, hazırlanan rapor sonucuna göre 17/01/2020 tarihinde toplam 54.208,33 TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu nedenle de başvuru sahibinin söz konusu talebinin reddi gerektiğini, eğer herhangi bir tazminat sorumlulukları doğacak ise ödeme tarihinden itibaren faiz güncellemesi yapılarak söz konusu ödemenin tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın ATK’na gönderilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer herhangi bir tazminat sorumlulukları doğacak ise yapılacak olan bilirkişi incelemesinin aktüer sıfatına sahip bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek yapılması gerektiğini, maluliyetin tespiti gerektiğini, belgelendirilmiş olması durumunda hesaplamalarda ölen kişinin vergilendirilmiş gelirinin, vergilendirilmiş gelir tutarı için herhangi bir belge sunulamaması durumunda hesaplamanın asgari ücret kullanılarak yapılması gerektiğini, aynı kriterlerin pasif dönem hesaplamasında da geçerli olacağını, talep edilen faizi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup, faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı, sağlık kurulu raporu ibraz suretleri edilmiştir.
… yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyasının bir suretinin gönderildiği görülmüştür.
… SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait ESD araştırma tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizin 16/10/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin adli müzaharet talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanağı aslı ibraz edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde … plakalı araca ilişkin araç tescil pol-net bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
…Üniversitesi Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde tıbbi evrakların CD halinde gönderildiği görülmüştür.
Ankara ATK’dan…tarihli kusur raporu aldırılmıştır.
İstanbul ATK’dan… tarihli maluliyet raporu aldırılmıştır.
İstanbul ATK Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinden …tarihli rapor aldırılmıştır.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden … tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; 20/06/2017 tarihinde sürücüsü dava dışı …plakalı aracın yaya konumunda bulunan davacıya çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının yaralandığı ve bu nedenle davacı tarafından maddi zararının tazmini talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz ettiği görülmüş, öncelikle bu husus değerlendirmeye alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Somut olayda, sigorta şirketinin merkezi …sigorta sözleşmesine aracılık eden acentenin ikametgahı … ve rizikonun gerçekleştiği yer … ise de, davalı sigorta şirketinin … acenteden daha geniş yetkilere sahip Bölge Müdürlüğü bulunmaktadır ve bu sebeple davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur (Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarihli 2017/17-1087 Esas, 2020/125 Karar sayılı ilamı).
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, tarafların kusur durumlarının tespiti için dosya Ankara ATK’ya gönderilmiş, alınan … tarihli kusur raporunun incelenmesinde; dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile olay mahalline geldiğinde aynı istikamette yolun sağından yürümekte olan davacı … çarpışması sonucu neticesi davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, dava dışı sürücü … seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermesi, seyrini aracının ve yolun teknik özelliklerini dikkate alarak olay mahalli kavşakta müteyakkız bir şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemesi sebebi ile meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davacı … gece vakti, yağışlı havada, sağ tarafındaki banketi ve sol taraftaki yaya kaldırımını kullanmayıp üzerindeki koyu renk giysi ile, kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, gelen araçlara sırtı dönük vaziyette yol içinde yürümüş olmakla araçlardan korunma tedbiri almadığından %25 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalı sigorta şirketi vekilince rapora itiraz edilmiş ise de dosyamız arasına alınan ceza dosyasında mübrez kaza tespit tutanağı ve ifadeler bütün olarak değerlendirildiğinde alınan raporun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla itirazlara itibar edilmemiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla ilgili birimlerden tedavi evrakları dosyamız arasına alınmış, dosya kül halinde ATK’ye gönderilmiş, düzenlenen … tarihli raporda; davacının kaza tarihinde yürürlülükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sürekli maluliyet oranının %28 olduğu, iyileşme süresinin ise 1,5 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Taraf vekillerince maluliyet raporuna itiraz edildiği görülmüş, davacı vekilinin itirazları çerçevesinde dosya ATK Üst Kurulu’na gönderilmiş, alınan … tarihli raporda özetle; dosya kapsamındaki tüm tedavi evrakları ve raporlar inelenerek davacının sürekli maluliyetinin %28 olduğu, iyileşme süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davacı vekilince her ne kadar dosyada 4 adet rapor bulunduğu ve raporların birbiri ile çeliştiği iddia edilmiş ise de, davacı vekilince sunulan sağlık raporları ile ATK’dan alınan maluliyet raporu arasında çelişki bulunmadığı, mahkememizce alınan 01/12/2022 tarihli maluliyet raporunda söz konusu sağlık raporlarının da dikkate alındığı, mahkememizce alınan rapor heyetinde mevzuatın aradığı şekilde adli tıp uzmanının bulunduğu, tüm tedavi evrakları çerçevesinde rapor düzenlendiği, yine davacı yanca sunulan sağlık raporunun kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre düzenlenmediği, şu halde alınan … tarihli raporda kaza tarihine uygun olduğu tespit edilen yönetmelik uyarınca belirlenen maluliyet oranı ile davacı tarafça sunulan sağlık raporu arasında hükme etki edecek çelişki bulunmadığı nazara alınarak davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekili, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de, tedavi giderleri ve çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK’nun 54. maddesinde vazolunan bedensel zararlardan olduğu ve tedavi giderleri güvencesi içinde kaldığı kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. HD.nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sk. ile Yargıtay 17. HD.nin 16.03.2017 gün ve 19844/2798 sk.). Bu halde, geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) zararı da davalının sorumluluğundadır ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Mahkememizce davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması amacıyla dosyamız aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 10/02/2023 tarihli raporda özetle; davacının kaza tarihinde pasif dönemde olduğunun bildirildiği, bilinen durum dikkate alındığında asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, davalı tarafından yapılan ödeme tarihinde zararın tam olarak karşılanmadığı, bu nedenle yapılan güncel hesaplamada ödenen bedel güncellenerek ve SGK ödemesi mahsuplanarak davacının geçici iş göremezlik dönemi zararının 7.625,81-TL, sürekli iş göremezlik zararının 440.078,77-TL olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir. Alınan raporun dosya kapsamına, yerleşik Yüksek Mahkeme içtihatlarına ve aranılan yöntemlere uygun hazırlanması, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması nedeni ile hükme esas alınmış, taraf vekillerinin rapora itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı vekilince 22/02/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile toplam talebini 260.847,99 TL’ye çıkarttığı bildirilmiş, poliçe limitinin kaza tarihinde 330.000,00 TL olduğu, davadan önce 54.208,33 TL ödeme yaptığı, bedel artırım ile bildirilen tutarın bakiye poliçe limiti içerisinde kaldığı anlaşılmakla talep gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede; 6098 s. TBK’nın 52. maddesine göre, zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; davalı vekilince sunulan 08/03/2023 tarihli itiraz dilekçesinde davacının alkollü olması sebebi ile müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de, davacının yaya olması, olay anında sağ tarafındaki banketi ve sol taraftaki yaya kaldırımını kullanmayıp üzerindeki koyu renk giysi ile kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, gelen araçlara sırtı dönük vaziyette yol içinde yürümüş olmakla kazanın meydana gelmesinde kendisine kusur atfedildiği, bunun haricinde sigortalı aracın arkadan çarpması şeklinde gerçekleşen olayda davacının ayrıca yasal sınırın altında 0,12 promil alkollü olmasının zararın artmasına sebebiyet vermediği değerlendirilmiş, müterafik kusur indirimi uygulanmamıştır.
Davacının davalı sigorta şirketine başvurduğu müracaat tarihinden (22/04/2019) 8 iş gün sonrasına tekabül eden 03/05/2019 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş, talep gibi yasal faize hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 260.847,99 TL’nin temerrüt tarihi olan 03/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.818,53 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,

4-Adli Müzaharet kararı gereği suçüstü ödeneğinden karşılanan 115,10TL tebligat ve posta gideri, 5.893-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.008,10TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 55,50 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 39.518,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.06/04/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.