Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/436 E. 2023/25 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/436 Esas – 2023/25
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/…
KARAR NO : 2023/…

HAKİM : …
KATİP : ..

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/01/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 30/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu DAVA dilekçesinde özetle; 20/05/2007 tarihinde….plakalı otomobilin en sağ şeritten sol tarafa doğru kayarak orta ayırıcı üzerinde bulunan emir korkulukları da kırıp yarı yol bölümüne atlayarak sürücüsü müvekkili olan … plakalı aracın üzerine düşüp onun üzerinden de takla atarak en sağ şerit üzerinde teker üzerinde durarak ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada… plakalı aracın şoförü olan müvekkilinin yaralanarak malul hale geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin cismani zarar tazmini için … plakalı aracın ZMMS bulunduğu … Sigortaya müracaat edilerek açılan hasar dosyası üzerinden müvekkilinin cismani zararının karşılanmadığını, ancak ölümlerin yanı sıra yaralıların da varsa, kazayı yapan kişiye uygulanacak cezanın üst sınırı 5 yıldan fazla olduğundan ayrım yapılmaksızın aynı olayda ölen veya yaralananların tümü için dava zamanaşımının 15 yıl olduğunu ve davanın süresinde açıldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açılmış olan davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000TL cismani zarar tazminatının kaza tarihi olan 04/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Sigorta A.Ş vekili CEVAP dilekçesinde özetle; davaya konu kaza 20/05/2007 tarihinde olduğundan uygulanacak zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğunu, davacının dava hakkının olmadığı ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirket merkezi İstanbul ili Ümraniye olduğundan yetkili mahkemelerin İstanbul … Mahkemeleri olduğunu, kaza sonucu davacı tarafa müvekkili şirket tarafından 31/10/2007 tarihinde 830,00TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme sonucu müvekkili şirketin sigorta poliçesi hükümlerini tamamen yerine getirmiş bulunduğunu, zarar görenin kendisine ödenen tazminatın sonradan gerçek zararını karşılamadığını ve yetersiz olduğunu öğrenmişse ya da böyle bir inanca kapılmışsa iki yıl içinde anlaşmanın iptalini isteyebileceğini, gerçek zarardan sigortalısının dava konusu olan trafik kazasındaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacağını, davacı tarafın dava dilekçesinde bedensel zarara uğramış olduğunu iddia ettiğinden söz konusu iddianın ispatı ve oranı için bizzat muayeneye sevki ve sakatlık durumunun bir heyetten sorularak tespiti gerektiğini, dosyada maluliyete ilişkin rapor bulunmadığını, müvekkilinin şirket poliçe dahilinde davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, kazaya karışan araç özel otomobil olduğundan müvekkili şirketin avans faizi ödemekle yükümlü olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı, SGK’dan sorulmuş olup, 15.11.2021 tarihli cevabi yazı ile; geçici ve sürekli iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, peşin sermaye değerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin soruşturma ve kovuşturma dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden; … 2.Ağır Ceza Mahkemesinde açılan … esas sayılı ceza davasında kusur yönünden alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 16.10.2007 tarihli heyet raporunda … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen 20.05.2007 tarihli trafik kazasında asli ve tamamen kusurlu olduğu, diğer… plakalı araç sürücüsü …’un ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, 26.11.2007 tarihli kararda sanık …’ın hakkında Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, verilen karar 20.12.2011 tarihinde derecattan geçerek kesinleşmiştir. Ceza dosyasına hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 16.10.2007 tarihli heyet raporuna mahkememizce de itibar edilerek taraflara tebliğ edilmiş olup kusur konusunda yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce …’den alınan 22.06.2022 tarihli maluliyet raporunda özetle: kaza tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre, davacı …’un 20/05/2007 tarihinde meydana gelen yaralanmasının kişinin sürekli maluliyetine neden olmadığı, davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği sunulan raporda mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınan 07/11/2022 tarihli hesap raporunda özetle: …’den alınan 22/06/2022 tarihli maluliyet raporunda sürekli iş göremezlik bulunmadığı bildirildiğinden sürekli iş göremezliğe dayalı zarar hesabı yapılmadığını, davacının 20/05/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda 3 hafta süreli geçici iş göremezlik maddi zararının 282,12-TL olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi 830-TL ödeme gerçekleştirildiği anlaşılmakla davacının zararının karşılandığı hususu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı, fakirlik ilmuhaberi, SGK hizmet dökümü ve nüfus cüzdanı örneği ibraz edilmiştir.
… Tıp Fakültesi Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait tedavi evrakları ve 1 adet CD’nin gönderildiği görülmüştür.
… 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
… İlçe emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde ESD araştırma tutanağı gönderilmiştir.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından 22/06/2022 tarihli maluliyet raporu aldırılmıştır.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden 07/11/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili davacının 20/05/2007 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli işgöremezlik zararının tazminini talep etmiş davalı vekili ise davanın külliyen reddini talep etmiştir.
Davalı taraf itirazlarının değerlendirilmesi;
Davalının yetki ilk itirazı: Davalı sigorta şirketi vekili süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 16. maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 2918 sayılı KTK’nın “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise; “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” ifadesine yer verilmiştir. HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen anılan 16. maddesinde esasen HMK’nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetkinin sözkonusu olmadığı da açıktır. Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Meydana gelen trafik kazasının … ilinde meydana gelmesi sebebiyle davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Zamanaşımı defi: Karayolları Trafik Kanunu 109. maddesi “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklinde olup ayrıca aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa bu süre tazminat talepleri içinde geçerlidir. Dosya içeriğinden kazanın 20/05/2007 tarihinde gerçekleştiği dava dışı …’ın … 2.Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen … Esas … Karar sayılı ilamıyla TCK nın Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma başlıklı maddesi gereği cezalandırıldığı, buna göre zamanaşımının TCK 66 maddesi gereği 15 yıl olduğu, dava tarihi itibari ile uzamış zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla bu yöne ilişkin defin reddi gerekmiştir.
Usulüne uygun başvuru olmadığı itirazı: Karayolları Trafik Kanununun 14/04/2016 tarih 6704 sayılı Kanunla değişik 97.maddesine göre zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekmekte olup, başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvurunun yazılı olarak cevaplanmaması veya cevabın talebi karşılamaması halinde zarar gören dava açabilir. Davacı vekilinin dava tarihinden önce poliçe genel şartları gereği davalı sigorta şirketine 02.08.2017 tarihli dilekçesi ile başvuruda bulunduğu ve başvuru şartını yerine getirdiği hususunun davalı sigorta şirketinin 04.08.2017 tarihli cevabi yazısından anlaşılmakla davalının dava öncesi başvuru olmadığı itirazının reddi gerekmiş ancak sigorta şirketinin ödemesine esas olacak şekilde KTK 97. maddesinde belirtilen sağlık kurulu raporunun başvuru dilekçesine eklenmediği, sigorta şirketinin dava ile birlikte temerrüte düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren davacının faiz talebi de dikkate alınarak yasal faize karar verilmiştir.
Meydana gelen kazada kusurluluğun tespiti yönünde bilirkişi incelemesi derecattan geçen ceza davasında yaptırılmış, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 16.10.2007 tarihli heyet raporunda … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen 20.05.2007 tarihli trafik kazasında asli ve tamamen kusurlu olduğu, diğer… plakalı araç sürücüsü …’un ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, ilgili kusur raporu hükme esas alınarak mahkumiyet kararı verilmiş, verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Hal böyle olunca mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereği ilgili 16.10.2007 tarihli rapor taraflara tebliğ edilmiş, ayrıca kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir. Mahkememizce de ATK Trafik İhtisas Dairesinin 16.10.2007 tarihli denetime ve hüküm kurmaya elverişli raporuna itibar edilmiştir.
Mahkememizce alınan raporlar ile; kazanın gerçekleşmesinde davalı sigorta şirketinin ZMMS koruması altında bulunan … plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğu saptanmış, davacının maluliyet raporunda sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı bildirildiğinden bu yönden zarar hesabı yapılmadığı, geçici iş göremezlik talebi yönünden 282,12-TL tutarında davacının zararı olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; davacının geçici iş göremezlik zararının davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği, sürekli iş göremezlik zararı talebinin reddinin gerektiği değerlendirilmiştir.
Her ne kadar dosya içerisinde bulunan ve davalı sigorta şirketinin dava öncesi 31.10.2007 tarihinde davacıya yapmış olduğu 830-TL tutarında yaralanma ödemesi bulunsa da yapılan ödemenin salt olarak tedavi gideri zararına yönelik olduğunun 05.10.2007 tarihli ibraname ile anlaşılması üzerine dava öncesi yapılan bu ödemenin işbu davada talep edilen geçici iş göremezlik zararından mahsubu yoluna gidilmemiş, açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden açılan davanın reddine,
2-Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden açılan davada 282,12-TL’nin davalı … Sigorta Anonim Şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davanın açıldığı 07.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcının kabul ret oranına göre hesaplanan 129,50-TL sinin davacıdan bakiye 50,40-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 57,00 TL tebligat ve posta gideri giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 16-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Adli müzaharet kararı gereği suçüstü ödeneğinden karşılanan 154,00TL tebligat ve posta gideri, 1.350,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.504,00TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.082,88-TL’sinin davacıdan, 421,12TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 282,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 717,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 369,60-TL’sinin davalıdan, 950,40TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının mahalline iadesine,
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 06/01/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.