Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/428 E. 2022/127 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/428 Esas – 2022/127
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/428 Esas
KARAR NO : 2022/127

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 17/02/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; müvekkilinin davalı borçludan alacağını almak amacı ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/51462 esas sayılı dosyasında takip başlattığını, takibe dair ödeme emrinin davalıya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak takibe itiraz ile karşılaştıklarını ve takibin durduğunu, borculunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borcun icra dosyasında yer alan faturalardan açıkça anlaşıldığını, borçlunun itirazının kötü niyetli olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle haksız itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere tazminat ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerinin gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin tacir olduğunu ve dava yerinin Ticaret Mahkemelerinin olduğu ve arabuluculuk müessesesinin atlandığını, davacı ile müvekkilinin hazır beton işinde anlaştıklarını, karşılığında 90.000TL tutarında davacıya çek verildiğini ancak müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünü, müvekkilinin borcuna mahsuben dairelerden birini önerdiğini, davacı tarafın tapu senedini şirket ortağının … üzerine düzenlenmesi şartı ile kabul ettiğni, …ilçesi … Mah. … ada …parselde kayıtlı taşınmazın …nolu bağımsız bölümünün karşılıksız olarak şirket ortağının oğluna devredildiğini, bunun üzerine davacı tarafın elindeki çeki iade ettiğini, böylelikle müvekkilinin borcundan kurtulduğunu, davacı tarafın taşınmazı sattıklarında borca mahsup edip kalanını iade etmeyi taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkilinin borcu ifa ettiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ispati için müvekkilinin ve …’a ait 29/01/2019 tarihli banka hesaplarının incelenebileceğini belirterek, davanın usulden reddine, esasa girilecek ise deliller doğrultusunda ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Cevap dilekçesi ekinde, tapu senedi örneği sunulduğu görülmüştür.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/51462 Esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden celb edildiği görülmüştür.

Kavak Mal Müdürlüğüne yazılan yazıya 28/01/2020 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde sicil çıktısı ve beyanname suretinin gönderildiği görülmüştür.
Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/315 esas 2020/90 Karar sayılı 03/03/2020 tarihli gerekçeli karar ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği ve dosyanın mahkememizin iş bu esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 16/03/2020 havale tarihli dilekçe ile ekinde arabuluculuk anlaşamama tutanağının sunulduğu görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişiden 10/02/2021 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili tarafından rapora karşı itirazlarını içerir 12/03/2021 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Kavak Tapu Müdürlüğüne yazılan yazıya 14/10/2021 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde emlak değeri, vekaletname, resmi senet ve başvuru belgesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının davalı şirkete 7 adet fatura kestiği, fatura konusu malları teslim etmesine karşılık fatura bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/51462 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, gönderilen ödeme emrinin davalıya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 20/05/2019 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, davacı tarafın da itirazın iptalini sağlamak için süresi içinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Eldeki davanın Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkemenin 03/03/2020 tarih, 2019/315 Esas, 2020/90 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, davacı tarafça 04/03/2020 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu, anlaşamamaya ilişkin son tutanağın 11/03/2020 tarihinde düzenlendiği, eldeki dosyanın mahkememize 07/07/2020 tarihinde tevzi edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeni ile davanın reddini talep ettiği görülmüş ise de; eldeki dosyada görevsiz mahkeme aşamasında söz konusu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından davalının itirazlarına itibar edilmemiştir (Yargıtay 17. HD’nin 04/02/2021 tarih, 2020/3187 Esas 2021/762 Karar sayılı ilamı).
Davalı vekilince icra takibine sunulan itiraz dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de; 6098 s. TBK’nın 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabi olması ve somut olayda takip alacağının faturaya dayandığı anlaşılmış olup, takip tarihine göre zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Takip dayanağı 7 adet fatura olup davacı ticari ilişki kapsamında satılan mal karşılığı kesilen faturalardan bakiye alacağın ödenmediğini ileri sürmektedir. Tarafların fatura tarihlerine göre 2018 yılı ticari defterleri incelenmiş, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, dava konusu faturaların ve fatura bedellerine karşılık yapılan ödemelerin tarafların ticari defterlerine kayıt edildiği, defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, buna göre davacı şirketin davalıdan 63.906,50 TL alacaklı olduğu 09/02/2021 tarihli Mali Müşavir tarafından hazırlanan rapordan anlaşılmıştır.
Davalı yanın 2018 yılı BA formları getirtilmiş olup, kayıtların incelenmesinde takibe konu faturaların bildirildiği tespit edilmiştir. Şu halde takip konusu faturalara konu edimlerin yerine getirildiği, davalının faturalar sebebi ile borçlu olduğu sabittir.
Davalı vekilince fatura borçlarına karşılık 90.000- TL’lik çek verildiği, vadesinde ödenememesi akabinde çekin iade alınarak karşılığında davacının talebi üzerine davacı şirket ortaklarından …’in …e taşınmaz devredildiği, taşınmazın devrinin bedelsiz yapıldığı, devir sebebi ile fatura borcunun bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Mahkememizce Kavak Tapu Müdürlüğü’nden bahse konu taşınmazın akit tablosu istenilerek dosyamız arasına alınmış olup, tapu kayıtları incelendiğinde, davaya konu tapu mülkiyetinin davacı şirkete devredilmediği, taraflar arasındaki borca karşılık devrin gerçekleştirildiğinin anlaşılamadığı, davalı tarafın savunması doğrultusunda, davacı yetkilisinin talimatı doğrultusunda üçüncü kişiye devir yapıldığı kabul edilse dahi, tapu kayıtlarına açıkça satış bedelinin nakden ve tamamen alındığının beyan edildiği, dolayısıyla bedelinin alıcı tarafından ayrıca ödendiği anlaşıldığından, iş bu devirlerin davalının savunmasında belirttiği ödeme kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamıştır. Gerçekten davalının dayandığı ödemeye ilişkin bu tapu kayıtlarının parasının peşin ödendiğine ilişkin resmi belgedeki bu kayıt nedeniyle, davalının ödeme karşılığı devir iddiasının tüm dosya kapsamında sabit olmadığı sonuç ve kanısına varılmıştır. Kaldı ki, davalının ticari defterlerine göre bakiye borç miktarı 63.906,50 TL olmasına rağmen, toplam daire bedellerinin tapudaki miktarının 90.000,00 TL olduğu, dolayısıyla miktar olarak dahi davalının iddiasının ispatını ortaya koyamadığı açıktır.
Davalı yanca cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığı anlaşıldığından davalı yana yemin delili hatırlatılamamıştır. Bu nedenlerle, ispat külfeti kendisinde bulunan davalının tüm dosya kapsamından ödemeye ilişkin ispat külfetini yerine getiremediği anlaşılmış, davalının davacıya 63.906,50 TL borçlu olduğu kabul edilmiştir.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, fatura konusu malın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak TBK’nın 117. maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faiz de ödeyeceği düzenlenmiştir.
Eldeki dosyada alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödenmesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin de edilmediği anlaşılmış olup, temerrütün takip tarihinde gerçekleşeceği kabul edilmiş, davacının takipte ileri sürdüğü işlemiş faiz talebinin de reddi gerekmiştir.
Böylece davacının usulüne uygun olarak tutulan ve birbirini doğrulayan ticari defter kayıtları, faturalar ve davalının vergi dairesine ibraz ettiği BA formları birlikte değerlendirildiğinde takip konusu fatura dayanağı malların teslim edildiği, bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulü gerekmiş, asıl alacak faturaya dayalı olmakla hesap edilebilir yani likit kabul edilerek %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Zorunlu arabuluculuk giderinin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Samsun İcra Dairesi’nin 2019/51462 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile, 63.906,50- TL asıl alacak üzerinden üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-2004 s. İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca 12.781,30-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.365,45 TL karar ilam harcından peşin alınan 1.178,61 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 3.186,84 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 1.178,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul-ret oranına göre 1.222,26 TL’sinin davalıdan, 97,74TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.

8-Davacı tarafından ödenen 147,90 TL tebligat ve posta gideri, 1.050,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.197,90 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.109,23TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.107,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-Davalı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
12-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden HMK m.341/4 uyarınca KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.03/02/2022

Katip …

Hakim…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.