Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/41 E. 2022/98 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/41 Esas – 2022/98
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/41
KARAR NO : 2022/98

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 3- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; 05.07.2019 tarihinde … plakalı aracın Samsun Tekkeköy ilçesinde akaryakıt istasyonundan çıkarken davacıya ait … plakalı aracın sağ yandan hasar almasına sebebiyet verdiğini, iş bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, aracın kaza tarihinde 05.07.2019 tarihinde hasarsız (boya ve değişeni olmayan) durumda olup, 54773 kilometrede olduğunu, kaza sonrasında davacıya ait aracın sağ ön kapısının değiştiğini, sağ arka kapının ise boyandığını, diğer mekanik parçalarında onarım ve değişime maruz kaldığını, Samsun yetkili Nissan servisi Asal Otomotiv’de davacıya ait … plakalı aracın onarımının yapıldığını ve toplamda 9.585,92 TL onarım bedeli ödendiğini, değer kaybı tazminatı ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, 6.259,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, ödenen miktarın düşük olduğunu, değer kaybına sebebiyet veren … plakalı aracın … poliçe numaralı 02.01.2019 başlangıç, 02.01.2020 bitiş tarihli zorunlu trafik sigortası poliçesinin davalı … tarafından düzenlendiğini, davacının aracından meydana gelen değer kaybından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 05.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili … vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce arabuluculuğa başvurulmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının itirazı üzerine yaptırılan değer kaybı ekspertiz raporu ile 6.259 TL değer kaybı oluştuğunun tespit edildiği, bu miktarın davacı vekiline 13.09.2019 tarihinde ödendiğini, davacının zararının karşılandığından fazlaya dair taleplerin reddini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının faiz türüne, faiz başlangıç tarihine kadar ilişkin taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının değer kaybı talebi karşılandığından davanın reddini, davacının faize ilişkin haksız taleplerinin reddini, her durumda davalı şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak davalı şirketin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasını, fazlaya ilişkin taleplerin reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekillerinin 05.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının taleplerinin tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini, onarım bedeli ve değer kaybı bedelinin sigorta şirketince davacıya ödendiğini, davacının ödenen bedelin düşük olduğuna dair iddiasının hakkaniyete aykırı olduğunu, sigorta şirketince hesaplama yapıldığını ve onarım bedelinin aynen ödendiğini, değer kaybı bedelinin ise hesaplama neticesinde ödendiğini, kaza tespit tutanakları neticesinde davalıya %100 kusur atfedilmişse de kusur oranını kabul etmediklerini beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
Arabuluculuk son tutanağı, kaza tespit tutanağı, fatura sureti, ekspertiz raporu, sigorta poliçesi, ödemeye dair dekont, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi 27.01.2020 tarihli yazı cevabı, … tarafından sunulan yazı cevabı, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 05.07.2019 tarihli trafik kazası sebebiyle müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybı zararının tazminini talep etmiş, talep miktarını ıslah dilekçesi ile artırmıştır. Davalılar vekilleri ise davanın reddini dilemiştir.
Burada öncelikle davalı vekilinin yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmekte olup, 6100 sayılı HMK’nın 16. maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 2918 sayılı KTK’nın “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise; “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” ifadesine yer verilmiştir. HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen anılan 16. maddesinde esasen HMK’nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetkinin sözkonusu olmadığı da açıktır. Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, hem davacının yerleşim yerinin hem de davaya konu kazanın gerçekleştiği yerin Samsun olduğu anlaşıldığına göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Davaya konu aracın tramer kaydı ve hasar kaydı dosyamız arasına alınmış, … plakalı aracın … tarafından 02.01.2019-02.01.2020 tarihleri arasında KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığı, … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri A.Ş tarafından düzenlenen 12.09.2019 tarihli ekspertiz raporu ile yapılan onarımlar bütününde değerlendirildiğinde … plakalı aracın hasırının layığı ile onarıldığı ve 2.el piyasa fiyatının 123.000 TL civarında olduğu, aracın yapılan tramer sorgulamasında değer kaybı talebinde bulunduğu 05.07.2019 tarihli kazasından önce hasar kaydına rastlanılmadığı, kazada … plakalı sigortalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, 55 AAP 834 plakalı aracın toplam değer kaybının 6.259,24 TL olarak tespit edilmiş, …tarafından davacı vekili adına 13.09.2019 tarihinde 6.259,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
… 04.02.2020 tarihli cevabi yazısı ile, … adına … plakalı araç için 03.08.2019 tarihli … seri numaralı toplam bedeli 9.585,92 TL fatura kaydı olduğunu, fatura içeriğinde hizmet ve ürün adet/birim miktar ve bedellerinin açıkça gösterildiği bildirilmiştir.
Makine Mühendisi ve Trafik Uzmanı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30.09.2021 tarihli raporda özetle, … plakalı araç sürücüsü …, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/b-7. maddesinde yer alan (Bir iz veya mülkten çıkan sürücülerin, karayolundan gelen araçlara gelen araçlara geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiği, … plakalı araç sürücüsü …ise herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği, kazanın oluşumu ile hasarın uyumlu olduğu, … plakalı aracın hasar onarım bedelinin KDV dahil 9.858,92 TL olduğu, aracın onarım sonu oluşacak objektif değer kaybı zararının 7.500 TL olacağı, sigorta şirketi tarafından değer kaybı zararı olarak ödenen 6.259,00 TL düşüldüğünde davacının talep edebileceği bakiye değer kaybı zararının 1.241,00 TL olacağı hususunda tespit ve teknik değerlendirmelerde bulunduklarını beyan etmişlerdir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 14.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.241,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 05.07.2019 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2019/40 Karar sayılı iptal kararı üzerine yeniden yapılan yasal düzenleme ile 7327 sayılı kanunun 18.maddesi ile 2918 sayılı kanun 90.maddesinde değişiklik yapılmış olması nedeni ile ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esasların somut olayda uygulanamayacağı ve değer kaybının objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (Bkz. Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/860 Esas, 2021/979 Karar sayılı ilamı).
Toplanan delillere ve mahkememizce oluşan kanaate göre; bilirkişi raporu, hasar dosyasında bulunan ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı dikkate alındığında davacının kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, araçta kaza sebebiyle oluşan değer kaybının 7.500-TL olduğu, davadan önce davalıya yapılan ödemenin mahsubuna göre davacının bakiye zararının (7.500-TL – 6.259-TL) 1.241-TL olduğu, tespit edilen zarardan davalı sigorta şirketinin kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortacısı olması sebebiyle sorumluluğunun olduğu teminat kapsamında bulunduğu, davalı …’nin işleten diğer davalı…’ın sürücü olması ve haksız fiile sebebiyet veren …ın ve tehlike sorunluluğu kapsamında ve KTK 85. Maddesi kapsamında işleten davalı şirketin de zarardan sorumlu olduğu değerlendirilerek ıslah dilekçesi doğrultusunda talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Bu sebeplerle davalıya 09/09/2019 tarihinde müracaat edildiği ve davalının bu tarihten 8 iş günü sonrasına tekabül eden 20/09/2019 tarihinde, diğer davalıların haksız fiilin meydana geldiği 05/07/2019 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, sigortalı aracın kamyonet olduğu nazara alınarak bu tarihten itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Her ne kadar sigorta vekili cevap dilekçesinde arabuluculuğa başvurulmadığını belirtmiş ise de dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanak aslının sunulduğu anlaşılmakla bu savunma dikkate alınmamıştır.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalıların ile arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; 1.241,00 TL’nin davalılar …yönünden kaza tarihi olan 05/07/2019 tarihinden, davalı … yönünden 20/09/2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 84,77 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL peşin harç ve 22,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye; 8,37 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 22,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir olarak kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 212,20 TL posta ve müzekkere gideri olmak üzere toplam; 1.112,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.241,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip …

Hakim …