Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/401 E. 2022/200 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/401 Esas – 2022/200
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/401
KARAR NO : 2022/200

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili verdiği 26/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı banka tarafından Samsun 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, alacağın sebebi olarak … ile davalı-alacaklı banka arasında yapılan kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, müvekkilinin asıl borçlu dava dışı … lehine davalı banka nezdinde yalnızca on seneden eski tarihli çiftçilere verilen kredi kartı çıkartılırken kefil olarak imzası bulunduğunu, bu kefaletin kapsamının yalnızca kredi kartından kaynaklanan borçlar ile sınırlı olduğunu, bunun yanında bu kefaletin süresinin on sene öncesine dayanmakta olduğunu ve dava tarihi itibari ile bir geçerliliği bulunmadığını, davanın kabulünü, Samsun İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibinin müvekkili açısından iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davacı tarafından müştereken borçlu ve müteselsilen kefil olunduğunu akabinde dava dışı borluya kredi kullandırıldığını ve bu kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine dava dışı borçlunun davacı ve diğer borçlular hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlandığını ve takibin itirazsız olarak kesinleştiğini, iş bu davada görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin Çarşamba mahkemeleri olduğunu, müvekkili bankanın davacıdan alacaklı olduğunu ve tüm taleplerinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle; öncelikle görevsiz ve yetkisiz mahkemede ikame edilen iş bu davanın usulden reddine, usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen davanın esastan reddine, davacı borçlu hakkında asıl alacak miktarlarının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere ayrı ayrı tazminat hükmü kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … esas … karar sayılı kararını, Yargıtay Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı kararını, takip talebi örneği, kefaleti yoktur yazısını sunduğu anlaşılmıştır.
Denizbank A.Ş nin 23/07/2020 tarihli yazıları ekinde hesap ekstresi, ödeme tablosu, ihtarname fotokopisi, genel kredi sözleşmeleri ve eklerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Samsun İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bankacı bilirkişi …’ a tevdi edildiği bilirkişi tarafından 03/01/2021 havale tarihli rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan takibe karşı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davalı banka tarafından Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı ve diğerleri aleyhine toplam 273.528,78 TL alacak hakkında ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, itiraz edilmemesi sebebiyle davacı yönünden ödeme emrinin kesinleştiği, davacının ise işbu dava ile söz konusu takiple borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık takibe konu alacağın hangi sözleşmeden kaynaklandığı, takibe konu alacağın kaynaklı olduğu sözleşmede davacının borçlu yada kefil sıfatıyla imzalarının olup olmadığı, borçlunun sözleşmelerde imzaları var ise sözleşmelerin genel kredi sözleşmesi mahiyetinde olup olmadığı takip tarihi itibariyle davacının bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davalının cevap dilekçesi ile mahkememizin görevli olmadığını belirtmiş ve yetki ilk itirazında bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nın 4/1-f maddesine göre; bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır ve Kanun’un “ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” başlıklı 5/1. maddesi uyarınca davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesine aittir. Buna göre, davalı banka vekilinin görev dava şartı itirazı yerinde değildir.
Davalının yetki itirazının incelemesinde; menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Davanın Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasın açılmış davacı seçimlik hakkını Samsun Mahkemeleri olarak kullandığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davalının yetki ilk itirazında birden fazla mahkemeyi yetkili kıldığından usulüne uygun yapılan yetki itirazı mevcut değildir. Mahkememizin iş bu davaya bakmakta görevli ve yetkili olduğu anlaşılmış ve esasa ilişkin incelemeye geçilmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının davalı Denizbank A.Ş, borçluların …, …, …, …, …, …, olduğu, 273.528,78 TL üzerinden takip başlatıldığı, davacı borçlu …’ ın 11/04/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bankacı bilirkişi …’ a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 03/01/2021 havale tarihli rapor düzenlendiği, raporda özetle; davalı bankanın Samsun İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu … no lu ticari nitelikli taksitli kredi nedeniyle dava dışı asıl borçludan takip tarihi itibariyle toplam; 266.989,79 TL alacaklı olduğu, davacı kefil … imzalanan 28/06/2006 tarihli 7.500,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin müteselsil kefil olduğu, sözleşme kapsamına göre kefalet limitinin 7.500,00 TL olarak tespit edildiğini, söz konusu kredi sözleşmesine istinaden tahsis edilen tarımsal kredi kartına ilişkin borcun bulunmadığı tespit edildiği, dava dışı asıl borçlu … ile davalı banka arasında imzalanan 13/04/2016 tarihli … no lu Genel Kredi Sözleşmesine ek olarak düzenlenen 28/06/2018 tarihli 500.000,00 TL limitli cari hesap kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçluya 06/07/2018 tarihinde Samsun İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu … no lu ticari nitelikli taksitli kredi kullandırılmış olup davacının söz konusu genel kredi sözleşmesi ve eklerinde kefalet imzası bulunmadığını, dolayısıyla davacının sorumluluğunun bulunmadığının değerlendirildiğini, davacının Samsun İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu … no lu ticari nitelikli taksitli krediden sorumlu olduğunun kabulü halinde temerrüt tarihi olarak esas alındığından davacının takip tarihi itibariye asıl alacak yönünden 7.500,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olacağının kabulünün gerektiğini, takip tarihinden itibaren alacağa %53,82 oranında temerrüt faizi ve faizin %5′ i oranında BSMV uygulanması gerektiğine dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; davalı banka ile dava dışı … arasında davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, 28/06/2006 tarihli 7.500,00 TL kefalet limiti olan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinin bulunduğu, takibe konu borcun dayanağının davalı banka ile dava dışı … arasında imzalanan 13/04/2016 tarihli … nolu genel kredi sözleşmesine ek olarak düzenlenen 28/06/2018 tarihli 500.000,00 TL limitli cari hesap kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan … nolu Ticari Nitelikli krediden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporu ve icra dosyası, davacının imzasının bulunduğu kredi sözleşmesi göz önüne alındığında davacının takibe dayanak asıl borçlu ile banka arasında akdedilen sözleşmede imzasının bulunmadığı, her ne kadar davalı cevap dilekçesinde davacının imzaladığı sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını bu sebeple asıl borçlunun borcundan sorumlu olduğunu belirtmiş ise de takibin dayanağının 28/06/2006 tarihli GKS olmadığı, bankanın alacaklı sıfatını ispatlaması gerektiği, bankanın sözleşmeler arasında sözleşmede bağlantı hükmü bulunduğunu ve bu bağlantı hükmüne ilişkin kısmın da kefil davacı tarafından el yazılarıyla yazıldığı ve kefalete ilişkin kısımda gösterildiğine ilişkin bir delil sunamadığı, bütün bu nedenle davacının imzasının bulunmadığı sözleşmelerden dolayı kefalet sorumluluğunun oluşmayacağı anlaşıldığındandan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de bu hususta karar verilebilmesi için davalının haksız ve kötüniyetli olmasının gerektiği, haksızlık sabit ise de davalı bankanın kötüniyetli olduğunun sabit olmadığı anlaşılmakla bu talebin reddi gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile davacının Samsun İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının KÖTÜNİYET TAZMİNAT TALEBİNİN REDDİNE,
2.Alınması gerekli 18.684,75 TL harçtan peşin alınan 4.671,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.013,56TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 27.597,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4.Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen 4.7671,19 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 1.100,00 TL bilirkiş ücreti, 49,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.971,09 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸