Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/285 E. 2022/92 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/285 Esas – 2022/92
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/285
KARAR NO : 2022/92

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… tarihinde müvekkiline ait park halindeki … plakalı araca … plakalı aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracına çarpan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, kaza neticesinde müvekkiline ait aracan yetkili servisi olan … … isimli yetkili servise kaza tarihi olan 21/07/2018 tarihinde tamir için bırakıldığını, müvekkilinin aracına muhatap yetkili servis tarafından başlandığını ancak gerekli olan bir yedek parçanın diğer davalı … …’de bulunmadığı yurt dışından sipariş verildiği belirtilerek beklemeye geçildiğini, ancak gerekli olan yedek parçanın yurt dışından gelmesinin yaklaşık olarak 3 ay sürdüğünü ve aracın müvekkiline 12/11/2018 tarihinde teslim edildiğini, müvekkili şirketin tekstil ve konfeksiyon işi ile uğraşmakta olduğunu, müvekkilinin aracından yaklaşık olarak 3 ay boyunca faydalanamadığını, müvekkilinin bu süre zarfı içinde hem kazanç kaybında uğradığını hem da aracı kullanamamaktan dolayı aracından mahrum kaldığını, bu nedenle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 100,00 TL araç mahrumiyetinin ve 100,00 TL kazanç kaybı olarak temerrütten işleyecek yasal faiziyle müşterek müteselsil taleple davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … … Otomobil Nak. İnş. Tİc. San. Taah. Ltd. Şti. vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 21/07/2018 tarihinde park halinde bulunan … plakalı aracını tamir için müvekkili şirketin servisine bıraktığını, müvekkili şirketçe servis tarafından işlemlere başlandığını, ancak gerekli olan bir yedek parçanın diğer davalı … …’de bulunmadığı gerekçesi ile beklemeye geçildiğini, bu parçanın yurt dışından gelmesinin yaklaşık olarak 3 ay sürdüğünü ve aracın kendisine 12/11/2018 tarihinde teslim edildiğini, bilindiği üzere HMK 6/1 maddesi; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” şeklinde olduğunu, davalı müvekkili şirketin adresinin Samsun olduğunu, davaya konu aracın tamir işleminin müvekkili şirketin şubesinin yer aldığı Samsun İlinde gerçekleştirildiğini, diğer davalı … … Servis ve Ticaret A.Ş.’nin yerleşim yerinin İstanbul olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu, davacıya ait … plakalı araç 21/07/2018 tarihinde “araç sol arka kısmından ve ön tampon sol kısmından hasarlı, araç sağ arka jant ve lastik kısmından hasarlı, tespit ve onarım yapılacak” şeklinde hasar onarımı talebiyle müvekkili şirketin servisine getirildiğini, müvekkili şirket tarafından ilgili araç için davacının talebi doğrultusunda sigorta şirketine başvuralarak hasar dosyasının açıldığını, davacı yan her ne kadar dava dilekçesinde kazanç kaybı talep etmişse de bahsi geçen iddiasını tamamen soyut beyanlara dayandırdığını, ispata yönelik bir açıklama yapmadığını, bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Servis ve Ticaret A.Ş. Vekilinin mahkememize sunduğucevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plakalı aracın 15/05/2018 tarihinde trafiğe çıktığını, 21/07/2018 tarihindeki “hasar onarımı” amaçlı ilk ve son servis kaydına göre 8556 km yol kat ettiğini, yetki itirazlarının bulunduğunu, konu aracın ilk ve son servis kaydı olan bu servis belgesi ile aracın 21/07/2018 tarihinde geçirdği kaza sırasında meydana gelen hasarın onarılmasının talep edildiğini, araçtaki hasar onarımının 06/10/2018 tarihinde tamamlandığını ve aracın 09/10/2018 tarihinde davacıya teslim edildiğini, yeni “yan panel sacı” parçasının 18/10/2018 tarihinde hazır edildiğini, davacı ile iletişime geçilerek onarım sonrasından itibaren kullanılmakta olan aracı servise bırakması için 19/10/2018 tarihinde bilgilendirildiğini, hasar onarım sürecinin olağan akışı nedeniyle diğer servis ihtiyaçlarından farklı bir onarım süresinin söz konusu olduğunu, bu süreçte yetkili servisin kontrol ve etki alanının dışında seyreden bir sigorta sürecinin söz konusu olduğunu, ilgili sigorta şirketinin “hasar onarım onayı” nı bir süre sonra vermesi, “hasar onarım” sürecinin teknik olmayan nedenlerden dolayı uzamasına sebep olduğunu, bir arızanın giderilememesi veya bir ürün kaynaklı ayıbın çözülememesi şeklinde bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Servis ve Ticaret A.Ş. Süresinde sunulan cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki itirazında bulunmuş olup, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/562 Esas, 2020/154 karar sayılı ilamı ile “davacının yerleşim yerinin Samsun olduğu, davalıların yerleşim yerinin Samsun olduğu, davaya konuhasarın da Samsun’da meydana geldiği, davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davanın, zarar gören davacının yerleşim yerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde veya davalının adresinin bulunduğu yerde açılmadığı, ortak yetkili yer mahkemesi olan Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin yetkisizliğine ” gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve iş bu esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, yapılan yargılamada 2019/562 Esas, 2020/154 karar sayılı yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve iş bu esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller:
Güneş Sigorta Aşden kazaya karışan araca ait hasar dosyası ile mevcut evraklar ile … … … Şti den … plakalı aracın kaza sonrasında hasarlanmasına ilişkin servis giriş ve çıkış kayıtları, arabuluculuk tutanağı, araç fotoğrafları, ruhsat, ehliyet, ekspertiz raporu, kasko poliçesi, alkol tespit tutanağı, kaza tespit tutanağı, kazanç kaybına ait fatura örneği, … … tarihli bilirkişi raporu ve … tarihli ek raporu, davaya konu aracın ara dönemde davacıya teslim edildiğine ilişkin servis evrak ve belgeleri.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava; ticari nitelikteki aracın trafik kazası sebebi ile arızalı olması sebebiyle servise bırakılan aracın geç tesliminden kaynaklı çalıştırılamadığı döneme ilişkin araç mahrumiyeti ve kazanç kaybı talebine yöneliktir.
21/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrasında aracın davalı … şirketine teslim edildiğini, parça temini ve aracın onarım süresinin makul süreyi aşar şekilde uzamasından kaynaklandığı iddiasıyla araç mahrumiyeti ve kazanç kaybı talebi ile iş bu davayı açtığı, dava konusu araç tamiri işi eser sözleşmesi olup uyuşmazlık, davacıya ait araçtaki tamir işinin makul sürede yapılıp yapılmadığı, makul sürede yapılmamış ise davacının uğradığını iddia ettiği maddi zarara ilişkin olarak davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

TBK.’nun 470. maddesinde eser sözleşmesi; “… yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
6098 Sayılı 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında, davacının üstlendiği aracın tamir işini özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde eksiksiz olarak yapmakla ödevlidir.
Eser sözleşmesini; vekalet akdi gibi diğer işgörme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Bu taahhüdün altına giren yüklenici, TBK’nun 471/1 inci maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin işsahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Buna göre, işi yüklenen yüklenicinin, kararlaştırılan edimleri ifa ederken, mesleğinin tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmesi, işsahibinin edim menfaatinin gereğidir.
Makul onarım süresinin ve makul onarım süresini aşan günler için davacının maddi zararının belirlenmesi için dosya makina mühendisi bilirkişi Ercüment Kadıoğluna tevdi edilmiş bilirkişi … tarihli raporunda özetle dava konusu 21/07/2018 tarihinde meydana gelen dosya kapsamına göre hasar onay süresi de gözetilerek davacıya ait aracın makul onarım süresinin 27 gün olduğu, davacı aracına servis tarafından yapılan onarımın 95 gün sürdüğü anlaşılmış olup, makul onarım süresi olarak değerlendirilen 27 gün süreye göre oluşan aradaki fark, 68 günün davalılardan kaynaklı gecikme olarak değerlendirildiği, davacı aracına muadil bir aracın zorunlu düşüldükten sonra 68 gün için günlük ikame bedelinin 103.00 TL tespiti ile buna göre davacının talep edebileceği zarar bedelinin KDV dahil 7.004,00 TL olabileceği kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalılar vekilleri rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş, davacı vekili 25/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile 100 TL olarak beyan ettiği araç mahrumiyeti talebini 6.907 TL artırarak dava miktarını 7004 TL yükselterek davasını ıslah etmiştir.

Mahkememizce kök bilirkişi raporunda ve davalı şirketlerin servis kayıtlarında belirtildiği üzere yan panel sacın düzeltme yapılarak onarımı ve aracın teslim edilmesi tarihi ile yeni yan panel sacın siparişi gelmesi beyanı arasında geçen ve aracın davacıda olduğu döneme ilişkin parça temini ile alakalı makul sürenin ne kadar olduğu bu geçen sürenin makul olup olmadığı ve bilirkişi raporunda tespit edilen süreden düşülüp düşülmemesi gerektiği hususlarındaki eksikliklerin giderilmesi için dosya önceki bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarihli ek raporunu dosyaya ibraz etmiştir, raporun incelenmesinde; hasar onay süreci olan 5 günün, makul süre ve gerçekleşen süre olarak her iki süreç hesabına dahil edildiği için bu yönde sonucu değiştirmediği. (95-27=68 gün, hasar onay süresi 5 gün dahil edilmez ise 90-22=68 gün gibi), hasarın onarımı için makul süre, kök raporda değerlendirilen haliyle Ekspertiz Raporunda hasar onarım süresi 15 iş günü, … Müşteri İstek Formunda aracın müşteriye tahmini teslim tarihi 31.07.2018 (10 gün) olduğu görülmüş, benzer sipariş ve teslim için makul sürenin 10-12 gün olabileceği, belirtilmişti. Hasar onay süresinin 5 gün, parça siparişi ve temini 11gün (ortalama), bu 11 günlük sürede stokta olan parçalarla veya kaporta kısımlarında düzeltme onarım gibi yapılacak kısımlarda hasar onarım hazırlıklarının başlaması-tamamlanmasının mümkün olduğu ve 6 günlük onarım sürecinin daha parça temininden sonra devam edebileceği, 2.kez yan panel sacı değişim süresinin de 5 gün olabileceği ( 5gün içinde değişimin yapılarak aracın teslim edildiği anlaşılmaktadır.) ve yapılan onarım işlemlerinin tamamlanabilmesi için, 27 gün sürenin makul süre olarak değerlendirilebileceği yönünde aynı kanaatte olduğu, davalı şirketlerin servis kayıtlarında belirtildiği üzere yan panel sacın düzeltme yapılarak onarımı ve aracın teslim edilmesi tarihi 06.10.2018 ile yeni yan panel sacın siparişi gelmesi (18.10.2018) ve iletişime geçilmesi 19.10.2018 tarihine kadar geçen 13 gün süre geçtiği, bu 13 gün sürenin, parça temini bakımından değerlendirildiğinde, “yan panel sacı” siparişinin, aracın onarılarak yapılan ilk teslimi 06.10.2018 tarihinden sonra verilmediği (verilse idi 13 gün sürenin makul süre olarak kabul edilebileceği), siparişin 84 gün öncesinden verildiği, bu sürenin makul olmadığı, üretimden kaynaklı sorun olarak beyan edildiğinin anlaşıldığı, ancak 13 gün sürede aracın davacı taraf kullanımında olduğu, davalılardan kaynaklı gecikme olarak değerlendirilen 68 günden, takdirin Yüce Mahkemeye ait olmak üzere 13 günün düşülebileceği değerlendirmesine varıldığı makul onarım süresi olarak değerlendirilen 27 gün süreye göre oluşan aradaki fark, 68 günden 13 günün düşülmesi takdir edilirse; 55 günün davalılardan kaynaklı gecikme olarak değerlendirildiği kanaatine varılmıştır.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; dava konusu … plaka sayılı ticari nitelikteki aracın hasarlanması sonrasında onarım için davalı … servisine bırakıldığı, davanın aracın makul sürede onarımının yapılmayarak geç teslim edilmesine dayalı araç mahrumiyeti ve kazanç kaybına ilişkin tazminat istemi ile açıldığı, davalı … … … … Otomobil Nakliye İnşaat Ticaret Sanayi Taahhüt Limited Şirketi’nin diğer davalı … …’in yetkili servisi olmakla sözleşmeden kaynaklı sorumluluğu bulunduğu, davalı … … Servis Ve Ticaret A.ş’nin sorumluluğunun dava dilekçesi ekindeki ve hasar dosyasındaki faturalara göre aracın, davalı şirketin Samsun Şubesi’nden satın alındığı anlaşılmakta ve fatura başlığında ve alt kısmında diğer davalının davalı … şirketinin yetkili servisi olmasına, orijinal parçanın iş bu üret,ici/ithalatçı davalı tarafından sağlanmasına dayandığı, … … Servis Ve Ticaret A.Ş ve … … … … Otomobil Nakliye İnşaat Ticaret Sanayi Taahhüt Ltd. Şti’nden celp edilen parça teminine, aracın servise giriş çıkışına ait servis kayıtları, hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporu dikkate alınarak aracın makul onarım süresinin 27 gün olduğu, aracın aracın servis tarafından onarımının 95 gün sürdüğü, davalı servis kayıtlarında belirtildiği üzere yan panel sacın düzeltme yapılarak onarımı ve aracın teslim edilmesi tarihi ile yeni yan panel sacın siparişi gelmesi ile ve iletişime geçilmesi tarihine kadar geçen sürenin 13 gün olduğu ve bu sürede aracın davacının kullanımında bulunduğu, bu sebeple davalılardan kaynaklı gecikmenin 55 gün olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı aracına muadil aracın zorunlu giderleri düşüldükten sonra günlük ikame bedelinin 103,00 TL olduğu,davacının 55×103,00 TL=5.665,00 TL’lik araç mahrumiyeti zararı oluştuğu, dava konusu aracın kasko şirketince de ikame araç temin edilmediği, davacının mahkemizce verilen kesin süreye rağmen kazanç kaybına ilişkin delilleri sunmadığı, bu sebeple buna ilişkin talebin reddinin gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Sözleşmeden doğan alacaklarda temerrüt faizi istenebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, alacaklının yöntemine uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş ya da alacağın kesin vadede ödenmemiş olması gerekir. (Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 101.maddesi). Somut olayda kesin vade bulunmamakla birlikte davacının davalıları dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin delil sunulmadığından dava tarihinden itibaren talep gibi yasal faize hükmedilmiştir.
6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalıların görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de kabul-ret oranına göre taraflardan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 5.665,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 386,98 TL karar ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak alınan 120,00 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 222,58 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak alınna 120,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Mahkememizce 199,40 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 699,40 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 499,40 TL den davalılar tarafından ödenen 200,00 TL (… …..100 TL, … … …100 TL) yargılama giderinin mahsubu ile bakiye 299,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.067,65 TL’sinin davalıdan, 252,35 TL’sin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.339,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar … … ve … … vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi, anlatıldı…

Katip …
¸

Hakim …
¸