Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2023/344 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/276 Esas – 2023/344
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2023/344

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 12/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 28/01/2017 tarihinde … adına kayıtlı, …’ın sevk ve idaresinde bulunan davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde oluşan trafik kazasında müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını, oluşan zararın tazmini için davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ve fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuğa başvurduklarını ve anlaşamama ile sonuçlandığını belirerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak niteliğinde 500,00TL geçici iş göremezlik, 500,00TL sürekli iş göremezlik maddi zararının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden sigortalının kusuru oranında belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden iş bu hukuk dosyasına ilişkin olarak kusur raporu alınmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderleri taleplerinden sorumlu olmadığını, davacının talep edebileceği maddi tazminat tutarı bulunduğunun değerlendirilmesi halinde yaşam süreleri belirlenerek, %1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle, kaza tarihindeki vergilendirilmiş kazancın esas alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava sonucunda faize hükmedilecek ise hükmedilmesi gereken faizin dava konusu kazanın bir haksız fiil teşkil etmesi nedeniyle yasal faiz olabileceğini, ayrıca davacı taraf lehine hükmolunacak tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, davacının engel durumu ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacının da davaya konu kaza sebebi ile oluşan özür oranının belirlenmesi için ATK’dan rapor aldırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, sigorta şirketine başvuru evrakı, arabuluculuk son tutanağı aslı ibraz edilmiştir.
Tekkeköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davacıya ait ESD araştırma tutanağı ibraz edilmiştir.
Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davalı …’a ait ESD araştırma tutanağı ibraz edilmiştir.
Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/921 esas sayılı dosyası dosyamız arasına celb edilmiştir.
Samsun SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiş ekinde davacıya ait bir kısım evrakların gönderildiği görülmüştür.
Adli Trafik uzmanı bilirkişiden 22/02/2021 tarihli kusur raporu aldırılmıştır.
Samsun İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde araç tescil bilgisi evrakının gönderildiği görülmüştür.
İstanbul ATK’dan 15/03/2022 tarihli maluliyet raporu aldırılmıştır.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişiden 09/09/2022 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 17/11/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
Samsun SGK’na yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; 28/01/2017 tarihinde davalı … Sigorta’nın sigortalısı olan, davalı …’ın işleteni, …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile yaya konumunda bulunan davacıya çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği ve bu nedenle davacı tarafından maddi-manevi tazminat talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta vekilinin cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz ettiği görülmüş, öncelikle bu husus değerlendirmeye alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, hem davacının yerleşim yeri hem de kazanın gerçekleştiği yer Samsun olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; yetki itirazı yersizdir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için dosya adlı trafik uzmanı bilirkişiye verilmiş, alınan 22/02/2021 tarihli kusur raporunun incelenmesinde; dava konusu kazaya ilişkin olarak yapılan tespitlerde davalı sürücü …’ın aracını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlaması, duyarlı ve dikkatli davranması gerekirken kaldırımda yürüyen yayalara dikkat etmeden kaldırıma çıktığı, kaldırımda yürüyen davacı …’ın ayağının üzerinden geçtiği, devamında durmayarak yoluna devam ettiği olayda, davalı …’ın tam kusurlu olduğu, davacının ise olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi ve davalı … vekili tarafından rapora itiraz edilmiş ise de, dosyamız arasına alınan ceza dosyasında mübrez kaza tespit tutanağı ve 23/03/2018 tarihli kusur raporunun da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla itirazlara itibar edilmemiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla ilgili birimlerden tedavi evrakları dosyamız arasına alınmış, dosya kül halinde İstanbul ATK’ya gönderilmiş, davacının muayenesi sonrasında düzenlenen 14/03/2022 tarihli raporda; tüm tedavi evrakları ve muayene sonuçları değerlendirilmek suretiyle davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin ise 3 haftaya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora itiraz dilekçesi sunularak kaza sonrası davacının kalçasındaki platinin kırılması nedeni ile maluliyetinin arttığı ileri sürülmüş ise de buna ilişkin dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge olmadığı gibi, olaydan sonra soruşturma dosyasından alınan 12/05/2017 tarihli kati raporda davacıda yumuşak doku yaralanması olduğu, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu, kemik kırığı tarif edilmediği belirtilmiş olması nazara alınarak mahkememizce alınan maluliyet raporunun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış, davacının sürekli iş göremezlik talebinin reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamından davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemi içerisinde kesintisiz şekilde maaşını aldığına ilişkin işvereni … A.Ş. tarafından gönderilen maaş bordroları bulunmaktadır. Dosya kapsamında davacının ek ödeme ve prim aldığına ilişkin bir iddia ve delil bulunmamaktadır. Davacının geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaş ve diğer ödemelerden yoksun kaldığına ilişkin dosyada başkaca bilgi, belge, delil bulunmadığından aktüer bilirkişisi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik zararı yönünden talep yerinde görülmemiş, geçici iş göremezlik talebi yönünden de davanın reddi gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesinde Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.(2918 s KTK 90)
Hakim, manevi tazminat miktarını özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak belirler. Manevi tazminat, zarara uğrayan da, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesi nazara alınarak dosyanın özelleştirilmesi gerekmektedir. Buna göre somut olayda özellikle davalı …’ın kusuru tazminatın tayininde en önemli etken olarak değerlendirilmiştir. 28/01/2017 tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olması, tarafların ekonomik sosyal durumları ve davacının maluliyet oranı nazara alınmış, manevi tazminatın zenginleşmeye yol açacak nitelikte olmaması değerlendirilerek talep miktarının fazla olduğu anlaşılmıştır. Ancak meydana gelen zarar sebebiyle duyulan acı, elem, kederin bir nebze de olsa giderilmesine yönelik olarak tarafların ekonomik sosyal durumlarıyla, kaza tarihindeki paranın alım gücüyle, ülkenin ekonomik gerçekleriyle manevi tazminatın niteliğiyle ve kusur durumuyla uyumlu olacak şekilde manevi tazminata hükmetmek gerektiğinden ve davacının sürekli maluliyete sebep olmayacak şekilde yaralanması sebebiyle manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılarak talebin kısmen kabulü ile davacı için 9.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 28/01/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı sigorta şirketinin görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Maddi tazminat talebine ilişkin davanın REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 152,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 27,47 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından maddi tazminat talebine ilişkin ödenen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 982,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne ödenmesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 982,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-Manevi tazminat talebine ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile, 9.000,00 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 28/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 614,79 TL karar ilam harcının davalılar … ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından manevi tazminat talebine ilişkin ödenen 16,50 TL tebligat ve posta giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 7,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.000 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirekt vekilinin e-duruşma yolu ile gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.17/03/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.