Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 E. 2022/523 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/256 Esas – 2022/523
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/256 Esas
KARAR NO : 2022/523

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 05/05/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı alyehine, davalı adına kayıtlı … plakalı araçların yolüstü otopark ücretlerinden dolayı Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/36739, 2018/36741, 2018/66741 esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca itiraz ettiğini, 5216 sayılı Belediye Kanunun 7. Maddesi uyarınca davacı şirketin yol kenarındaki park yerlerini belediyeden kiralamış olduğunu ve UKOME’nin belirlemiş olduğu otopark ücret tarifesi doğrultusunda ücret talep etme hakkına sahip olduğunu belirterek, davalının icra takip dosyalarına itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; araçların başka şirketlere kiralandığını, işleten sıfatının bulunmadığını, davacının park yeri nedeni ile alacak hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/36741, 2018/36739 esas sayılı dosyaları uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Cevap dilekçesi ekinde ruhsat fotokopileri ve sözleşmeler sunulmuştur.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne, Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesine, Küçükçekmece Vergi Dairesine yazılan yazılara cevap verilmiştir.
Nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiden 16/03/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2018/66741 Esas, 2018/36741 Esas ve 2018/36739 Esas sayılı dosyaları ile toplam 7.903,17 TL alacak hakkında ilamsız takibe geçildiği, davalının süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, takibin devamı için davacı tarafın süresi içerisinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İcra dosyasından takibin dayanağının …, … ve … plakalı davalı şirkete ait araçların muhtelif tarihlerde yol kenarında park alanı olarak tahsis edilen yerlere park edilmesi sebebiyle doğan park ücretleri olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazı ileri sürülmüş ise de; dava dilekçesinin davalı şirkete 23.03.2020 tarihinde e-tebligat olarak çıkartıldığı, 28.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, davalı vekilinin cevap dilekçesini 16.06.2020 tarihli havale ile muhabere kanalı ile sunduğu, HMK’nın 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.” ve aynı kanunun 127. maddesi “Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır.” düzenlemelerine göre cevap dilekçesinin ve yetki itirazının süresinde olmadığı anlaşılmakla, yetki itirazının reddi gerekmiştir.
Davalı tarafça araçların kiralık olarak verilmiş olması sebebi ile husumet itirazı ileri sürülmüştür. Ancak hayatın olağan akışında aracı otoparka bırakan kişinin aracın maliki olduğu kabul edilir. Öte yandan otopark işletmelerinde teamülen kayıt, aracı getiren kişiye göre değil, araç plakası üzerinden yapılır; çoğunlukla aracı getiren kişinin adı dahi sorulmaz. Şu halde davalı ile dava dışı kiralayan arasındaki rücu ilişkisinin davacı şirket yönünden bir sınırlama getiremeyeceği değerlendirilmiş olup, davacı tarafın araç maliki davalı şirkete husumet yöneltmesinde bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
… ile ….. Arasında “Trafik Sirkülasyonu Planları Eşliğinde Yol Üzeri Parklanma Yerlerinin Projelendirilmesi ile Parkomat Makinelerinin Temini, Projelere Uygun Kurulumu ve İşlettirilmesi” sözleşmesinin akdedildiği, aynı işe ilişkin olmak üzere … ile davacı şirket arasında ise alt taşeron sözleşmesinin yapıldığı, sözleşmenin 17. maddesinde “park edip ücret ödemeyen veya süresini geçiren araçlara uygulanacak işlemlerin” 18. maddesinde aynı şekilde ceza yazılması işlemlerinin düzenlendiği görülmektedir. Sözleşme hükümleri incelendiğinde davacının … ile imzalanan sözleşmeye istinaden yol kenarında otopark haline getirilen alanlarda parkomat yoluyla veya elden olmak üzere otopark ücreti tahsil ettiği ve bunun belli bir kısmının …’ne aktarıldığı görülmektedir. Davacı ile … arasında ilişkinin dayanağı ise yukarıda zikredilen sözleşmeler ile … meclis kararları ve UKOME kararlarıdır ve ceza niteliğinde bulunmamaktadır. Buna göre davacı şirketin otopark ücreti talep etme hakkının bulunduğu davalı tarafın yararlandığı otopark hizmeti karşılığını ödemesi gerektiği izahtan varestedir.
Getirtilen trafik kayıtlarında icra takibine konu otopark ücreti talep edilen araçların belirli tarihler arasında davalı şirket adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda araçların şirket adına kayıtlı olduğu tarihler itibari ile otopark ücretlerinin tespiti gerekmektedir. Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde araçlara ait tespit ve uyarı tutanakları ile bir kısmına ait fotoğrafların eklendiği görülmektedir. Tespit ve uyarı tutanaklarının özel hukuk hükümlerine tabi davalı şirket çalışanları tarafından tutulmuş olması ve nitelikleri nazara alındığında tek başına parklanmayı ispata yeterli olmadığı ayrıca başka delillerle desteklenmesi gerektiği bu anlamda dosyada tutanakları destekleyen bir kısım fotoğrafların bulunduğu görülmekle, tutanakla birlikte fotoğraf olan parklanmalar yönünden davacı tarafın park ücreti talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Parklanma ücretinin tespiti yönünden yapılan değerlendirmede tutanaklarda otopark alanına giriş saatinin bulunmasına rağmen çıkış saatinin bulunmadığı, UKOME Şube Müdürlüğü’nün 13/04/2012 tarihli 165 sayılı kararına göre yol üstü parklanma ücret tarifesinin 1 saate kadar 4,00 TL, 2 saate kadar 6,00 TL, 3 saate kadar 10,00 TL olarak belirlendiği, 22/07/2015 tarihli 2015/4 sayılı kararına göre yol üstü parklanma ücret tarifesinin 1 saate kadar 5,00 TL, 1-2 saat arası 9,00 TL, 2-3 saat arası 12,00 TL, 3 saat üzeri 25,00 TL olarak belirlendiği tespit edilmiştir.
Otopark hizmetinden yararlandığı anlaşılan davacının işlettiği araçların otopark alanına giriş saatleri tutanaklarda yer almakta, ancak çıkış saatlerine ilişkin bir kayda rastlanmamaktadır. Takibe dayanak tutanaklardaki ücretin “fiş almadan yol üstü parklanma alanı kullananlardan günlük 25-TL/15-TL ücret alınır.” esasına göre belirlendiği görülmektedir. Belirtildiği üzere, tutanaklarda araçların park alanlarına giriş saatleri mevcuttur ancak çıkış saatlerine ilişkin bir kayıt yoktur. Eldeki davada borçlu borca itiraz etmekle artık yalnızca borcun varlığına değil, hesaplama şekli ile miktarına da itiraz etmektedir. Bu çerçevede araçların park alanlarında ne kadar süre ile kaldığını ispat külfeti, tutanak düzenleme yetkisine de sahip olan davacı şirkete ait olup, davacının bu yükümlülüğü ihlal etmesi ile ortaya çıkan belirsizliğin ekonomik külfetine davalının katlanması adalet anlayışı ile bağdaşmaz. Ortada belirsizlikten doğan bir külfet var ise buna park hizmetlerini imtiyaz usulü ile yürüten ve bu alanda geniş yetkilere sahip olan davacı şirketin katlanması gerekir. Bu sebeplerle, davalı tarafından işletilen araçların park alanlarında 1 saatten fazla kaldığının ispat edilemediği değerlendirilmiş, tahakkuk edecek ücretin 1 saatlik otopark ücreti tarifesine göre hesaplanması gerektiği kabulü ile sonuca gidilmiştir.
Yukarıda açıklanan kabullere göre nitelikli hesap uzmanı bilirkişi Av. …’ten 16/03/2022 tarihli rapor alınmıştır. Raporda her bir araç yönünden tüm tutanaklara göre, fotoğraflı olan tutanaklara göre ayrım yapılmış, ayrıca bunlarda kendi arasında 1 saate kadar ayrılarak seçenekli otopark ücretleri belirlenmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere mahkememizce fotoğraflı tutanaklar yönünden ve 1 saatlik ücret üzerinden yapılan hesaplamalar kabul edilmiş olmakla, bilirkişi raporundaki hesaplamalar gereği 2018/66741 Esas sayılı dosyada otopark ücretleri asıl alacak 2.467,00 TL, 2018/36739 Esas sayılı dosyada otopark ücretleri asıl alacak 1.230,00 TL, 2018/36741 Esas sayılı dosyada otopark ücretleri asıl alacak 476,00 TL tespit edilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiştir.
Asıl alacak belirlenebilir yani likit değildir zira otoparkta kalma süresi ve tarife mahkememizce dosyadaki delillere göre tespit edilip karar verilmiştir. Bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekmiş, reddedilen kısım yönünden davalı şirketin kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
Takip taleplerinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip öncesi için temerrüt faiz talep edilebilmesinin temel koşulu borcun belirli bir günde ödenmesi taahhüt edilmemiş ise temerrüte düşürülmüş olmasıdır. Dosya kapsamından temerrüt ihtarı tespit edilemediğinden, işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalının vekili aracılığı ile arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak kabul/ret oranına göre taraflardan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-a-Samsun İcra Dairesi’nin 2018/66741 Esas sayılı dosyasında 2.467,00 TL asıl alacak hakkında itirazın iptaline takibin devamına fazlaya ilişkin ve işlemiş faiz talebinin reddine,
b-Asıl alacağa takip tarihinden sonra %9 yasal faiz uygulanmasına,
c-Asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
d-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-a-Samsun İcra Dairesi’nin 2018/36739 Esas sayılı dosyasında 1.230,00 TL asıl alacak hakkında itirazın iptaline takibin devamına fazlaya ilişkin ve işlemiş faiz talebinin reddine,
b-Asıl alacağa takip tarihinden sonra %9 yasal faiz uygulanmasına,
c-Asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
d-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-a-Samsun İcra Dairesi’nin 2018/36741 Esas sayılı dosyasında 476,00 TL asıl alacak hakkında itirazın iptaline takibin devamına fazlaya ilişkin ve işlemiş faiz talebinin reddine,
b-Asıl alacağa takip tarihinden sonra %9 yasal faiz uygulanmasına,
c-Asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
d-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 285,06TL karar ilam harcından peşin alınan 108,77 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 176,29 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 108,77 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından ödenen 69,00 TL tebligat ve posta gideri, 700,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 769,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 406,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.173 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 3.715 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 18,00 TL posta masrafından kabul-red oranına göre hesaplanan 8,48 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9- Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 621,68-TL’sinin davacıdan ve 698,32-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi gereğince KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.28/04/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.