Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2021/685 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : 1- …
2- ….
VEKİLİ :…
DAVALI : 3- ….
VEKİLİ : …
İHBAR OLUNAN : ….
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYASI

DAVACI : … –
VEKİLİ : …
DAVALILAR : 1- …
2- ….
VEKİLİ : …
DAVALI : 3- ….
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacıya ait … plakalı araç ile davalı … şirketine ait … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğünü, ancak hasarın tramer kayıtlarına kazanın münhasıran davacıya ait araç sürücünün kusuru ile gerçekleştiği geçirildiğinden davalı sigorta şirketince karşılanmadığını, böyle olunca davacının hasarı gidermek için KDV hariç 18.895,64-TL tutarında masraf yaptığını, Samsun … Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre kazanın 1/8 oranında davacı sürücüsünün ve 7/8 oranında davalı …’in kusuru ile gerçekleştiğini, zarardan davalı sigorta şirketinin de … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması sebebiyle işleten ve sürücü ile birlikte sorumlu olduğunu, davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 100-TL hasar bedelinin arabulucuya başvuru tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden avans ve işleten ve sürücü yönünden yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı işleten ve sürücü vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalı …’e izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, zararın tahkikat yürütülerek belirlenmesi gerektiğini, davaya cevap verilebilmesi için ek süre talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve davalının yerleşim yerine göre İstanbul mahkemelerinde açılması gerektiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, kazanın münhasıran davacı sürücüsünün kusuru ile gerçekleşmiş olması sebebiyle tazmin talebinin yerinde olmadığını, delil tespiti dosyası üzerinden alınan raporun değişik iş dosyasında taraf olmayan sigorta şirketini bağlamayacağını, ayrıca yapıldığı ileri sürülen masrafın afaki olup, tahkikat yürütülecekse bu konuda da rapor aldırılması gerektiğini beyanla, davanın külliyen reddini dilemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
Davacı vekili DAVA dilekçesinde özetle: Tarafların kazadaki kusur oranlarının ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarihli rapor ile belirlendiğini ve mahkemenin 2 nolu celse 2 nolu ara kararı üzerine talep miktarını 10.911,86-TL’ye ıslah ettiklerini, oysa davacı araç sürücüsünün 1/8 oranındaki kusuruna göre davalılardan talep edilebilecek toplam tazminat tutarının 11.934,85-TL olduğunu, ikinci ıslah yasağı sebebiyle bakiye 1.022,99-TL tutarındaki tazminat için ek dava açmak durumunda kaldıklarını beyanla, 1.022,99-TL’nin arabulucuya başvuru tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden avans ve işleten ve sürücü yönünden yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı işleten ve sürücü vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalı …’e izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, zararın tahkikat yürütülerek belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ana davadaki cevap dilekçesi aynı olan CEVAP dilekçesi ile davanın külliyen reddini dilemiştir.
Davalı işleten ve sürücü vekilinin ihbar talebi üzerine dosya kasko sigortacısı ….ye ihbar edilmiştir.
Kazaya karışan araç sicil kayıtları ile hasar dosyası ve delil tespiti dosyası celp edilerek, dosya arasına alınmıştır.
Samsun … Mahkemesi’nin … sayılı dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Davacının, davalı işleten ve sürücüye yönelttiği delil tespiti talepli dosyada makine mühendisi bilirkişiden alınan kusur raporunda, kazanın gerçekleşmesinde davacı sürücüsünün 1/8 ve (davalı) …’in 7/8 oranında kusurlu olduğunun mütala edildiği, vekalet ücreti dahil toplam 1.293,50-TL masraf yapılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden alınan … tarihli raporda özetle: Davacıya ait araçtaki hasar ile kazanın uyumlu olduğu ve hasarın giderilmesi için kaza tarihi itibariyle yapılması gerekli masrafın piyasa rayicine göre 13.639,83-TL olarak hesaplandığı mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle: … tarihli bilirkişi raporunda tarafların kural ihlallerinin belirtildiği ancak oransal bir değerlendirme yapılmadığı, anılan raporda yapılması gerekli masraf olarak belirtilen 13.639,83-TL’nin %80’ine tekabül eden tutarın 10.911,86-TL olduğunu ve fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla dava değerini 10.911,86-TL’ye ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarihli raporda özetle: Kazanın gerçekleşmesinde davacı sürücüsünün 1/8 ve davalı …’in 7/8 oranında kusurlu olduğu mütala edilmiştir.
Dava ve birleşen dava, trafik kazası sebebiyle oluşan hasarın tazmini istemine dayalı maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçeleri ile, … tarihli trafik kazasında hasar gören müvekkili davacıya ait araç için yapılan masrafların tazminini talep etmiş, davalı sigorta şirketi vekili ise davanın reddini dilemişlerdir.
Davalı işleten ve sürücü vekili, ana davada, süresi içinde yetki ilk itirazını ileri sürüp, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve cevap dilekçesinin ibrazı için ek süre verilmesini istemiştir. Mahkememizin 24.06.2020 tarihli ara kararı ile davalılar vekiline ek süre verilip ara karar kendisine usulünce tebliğ edilmiş, ancak davalılar vekili, ayrı bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Burada, davalıların gerek ana ve gerekse birleşen davada ileri sürdükleri usule ilişkin itirazlar değerlendirilecek, akabinde işin esasına yönelik değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak görülür. TTK’nın 5/1.maddesi gereği, ticari davalara bakmakla görevli mahkeme de Asliye Ticaret mahkemeleridir. TTK’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Eldeki davada, davalı Güvence Hesabı’na, zarara sebep olan aracın ZMMS poliçesinin bulunmaması sebebiyle husumet tevcih edilmiştir. Sigorta hukuku TTK’nun 6. kitabında 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle uyuşmazlık ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çözümlenecektir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 14.10.2019 tarih ve 18839/9369 sk.). Buna göre, davalı sigorta şirketi vekilinin görev dava şartı itirazı yerinde değildir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilemeyeceğini ileri sürmüş ise de, davanın kısmi dava olarak açıldığı dava dilekçesinden açıkça anlaşılmaktadır. Ön inceleme duruşmasında da, davanın HMK m. 109 kapsamında ikame edilmiş maddi tazminat davası olduğu saptanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 16. maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 2918 sayılı KTK’nın “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise; “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” ifadesine yer verilmiştir. HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen anılan 16. maddesinde esasen HMK’nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetkinin sözkonusu olmadığı da açıktır. Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, davacının yerleşim yeri Atakum, davaya konu kazanın gerçekleştiği yer İlkadım olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; davalı sigorta şirketi vekilinin yetki itirazı yersizdir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Somut olayda, kaza … tarihinde gerçekleşmiş ve dava …, birleşen dava ise … tarihinde ikame edilmiştir. Buna göre, dava ve birleşen dava süresindedir, davalıların zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Davanın esasına gelince; toplanan delillerden, davacıya ait … plakalı araç ile davalı … şirketine ait … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğü ve hasarın giderilmesi için kaza tarihi itibariyle yapılması gerekli masrafın 13.639,83-TL olduğu, kazanın 1/8 oranında davacı sürücüsünün ve 7/8 oranında davalı …’in kusuru ile gerçekleştiği, davacı sürücüsünün kusur oranına göre davalıların tazmin etmekle yükümlü oldukları tutarın 11.934,85-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, mahkememizin 2 nolu celse 2 nolu ara kararı üzerine talep miktarını 10.911,86-TL’ye ıslah etmiş, kusura ilişkin ATK raporu ile tarafların kusur oranları saptandıktan ve buna göre davacının tazmin edilmesi gerekli zararının 11.934,85-TL olduğu anlaşıldıktan sonra ikinci kez ıslah yapamayacağından bakiye 1.022,99-TL tutarın tazmini için ek davayı açmıştır. Hal böyle olunca, iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiği değerlendirilmiş ve davacının toplam zararı ana dava ile birleşen davada hüküm altına alınmıştır.
Bu sebeplerle, davanın 10.911,86-TL ve birleşen davanın 1.022,99-TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, sigortalı aracın ticari olduğu ve davalı işleten ile sürücü yönünden arabulucuya başvuru tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği nazara alınarak davalı işleten ve sürücü yönünden her iki davada arabulucuya başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Davalı sigorta şirketi yönünden ise; davalı sigorta şirketine 2918 sayılı KTK m. 97 kapsamında yapılan müracaatın dava tarihinden sonra … tarihinde gerçekleştiği ve davalının ana davadan önce temerrüte düşürüldüğünün ispat edilemediği, temerrütün ana davada dava tarihi olan … tarihinde ve birleşen davada müracaattan 8 işgünü sonrasına tekabül eden … tarihinde gerçekleştiği değerlendirilmiş, anılan tarihlerden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Yargılama giderleri davalılara tahmil edilmiş, zorunlu arabuluculuk ücreti ise davanın salt sigorta şirketi yönünden ticari dava olması sebebiyle sigorta şirketine yüklenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Mahkememizin … Esas sayılı dosyası bakımından;
1-Davanın KABULÜNE; 10.911,86-TL’nin davalı işleten ve sürücü yönünden …, sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek, davalı işleten ve sürücü yönünden yasal ve sigorta şirketi yönünden ise avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 745,38-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 223,67-TL’nin mahsubu ile bakiye 521,71-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.732,87-TL masraf ile delil tespiti dosyasındaki 1.293,50-TL toplamı 3.026,37-TL yargılama giderinin (D.iş dosyasına taraf olmayan davalı sigorta şirketinin 1.732,87-TL ile sorumlu tutulması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B-Mahkememizin birleşen … Esas sayılı dosyası bakımından;
1-Davanın KABULÜNE; 1.022,99-TL’nin davalı işleten ve sürücü yönünden …, sigorta şirketi yönünden ise … tarihinden itibaren işleyecek, davalı işleten ve sürücü yönünden yasal ve sigorta şirketi yönünden ise avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 69,88-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 10,58-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 427,60-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.022,99-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
C-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,

D-Gider avansından kullanılmayan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, birleşen dava yönünden 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN, ana dava yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. …
Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.