Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/103 E. 2021/606 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/103 Esas – 2021/606
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO : 2021/606

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : …
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Taraflar arasında, davacının müteahhitliğini üstlendiği binanın mobilya işlerini her bir daire için 26.000-TL’den 20 daire için toplam 520.000-TL karşılığında davalının yapması konusunda sözleşme akdedildiğini ve işin bedelinin tutarı 415.000-TL olarak kararlaştırılan 2 numaralı bağımsız bölümün davalı şirket yetkilisi …’a devredilmesi, bakiye tutarın ise davalı şirkete havale ile gönderilmek ve çalışanlarına nakit olarak verilmek suretiyle tamamen ödendiğini, ancak davalının işi kararlaştırılan sürede bitirmediğini, bir kısım işleri ayıplı yaptığını ve bir kısım işleri eksik bıraktığını, durumun Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyası üzerinden tespit edildiğini, davacının işin geç teslim edilmesine bağlı olarak daireleri satamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, ayrıca işin kararlaştırılan sürede teslim edilmemesine bağlı olarak davalının sözleşme ile kararlaştırılan gecikme cezasını da ödemesi gerektiğini beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı işler bedeli olarak 10.000-TL’nin, dairelerin geç satılmasına bağlı olarak ortaya çıkan kazanç kaybı zararının tazmini için 1.000-TL’nin ve gecikme cezası olarak 1.000-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Davalı şirketin ticaret sicili kayıtları ile sözleşmede davalıya devredileceği kararlaştırılan bağımsız bölümün tapu kaydı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Davacının 15.09.2019 tarihli talep dilekçesi üzerine 1 mimar ve 1 mobilyacı bilirkişi refakatinde mahallinde keşif yapıldığı ve alınan bilirkişi raporuna göre dairelerdeki eksik işlerin ikmali ve ayıplı işlerin ayıplardan izalesi için 131.740-TL tutarında masraf yapılması gerektiği, raporun taraflara tebliğe çıkarılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış olup, alınan bilirkişi raporunda, özetle: Keşif anı itibariyle dairelerde eksik ve ayıplı işler bulunmadığı, delil tespiti dosyası üzerinden alınan rapor ile mahallinde yapılan tespitlerin karşılaştırılmasına göre dairelerdeki eksik işlerin ikmali ve ayıplı işlerin ayıplardan izalesi için yapılması gerekli masraf tutarının taraflar arasındaki sözleşmeye göre 85.810-TL, dava tarihindeki rayice göre 140.637-TL olduğu mütala edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında müteahhitliğini davacının üstlendiği binanın mobilya işlerinin davalı şirket tarafından yapılması ve karşılığında davalıya 520.000-TL ödenmesi konusunda bir eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket … tarihinde ticaret siciline tescil ile kurulmuş ve kuruluşunda …, … ve … şirketin ortakları olmuştur. Yetkili temsilci ise … seçilmiştir. 07.09.2016 tarihli sicil gazetesine göre … şirketteki hisselerini … tarihinde …’a devretmiş ve bu tarih itibariyle şirket yetkili temsilcisi … olmuştur. Bundan sonra, … tarihinde, davacı ile davalı şirket bir araya gelmiş ve davaya konu eser sözleşmesi akdedilmiştir.
Taraflar, … tarihinde bir araya gelmiş ve sözleşmenin 4. sayfasına eklemeler yaparak, davalıya verilecek bağımsız bölümün … adına devredileceğini, işin 520.000-TL olup dairenin bedelinin 415.000-TL olarak kabul edildiğini, ayrıca 30.000-TL’nin nakit olarak ödendiğini kayıt altına almışlardır. Bakıldığında, yapılan bu eklemelerin altında davalı şirket kaşesinin ve üzerinde bir imzanın bulunduğu, bila tarihli olduğu görülmektedir. Davacı vekilinden eklemelerin hangi tarihte yapıldığı sorulmuş olup, davacı vekili beyanında nakit olarak ödendiği belirtilen 30.000-TL’ye ilişkin dekonttaki … tarihinin eklemelerin de yapıldığı tarih olduğunu, kaşe üzerindeki imzanın davalı şirketi temsilcisi …’na ait olduğunu bildirmiştir. Oysa, davalı şirketin … tarihi itibariyle yetkili temsilcisi … olup, …’nun 1 gün sonra … tarihinde temsilci olarak seçildiği sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır. …’un bu tarihte dahi şirketin ortağı olduğu ve şirket ortaklarından …’nun temsilci seçildiği GK’da divan başkanlığı yaptığı yine sicili kayıtları ile sabittir.
Davalı şirkette … tarihinde yeni bir GK yapılmış ve bu GK’da … isimli kişi temsilci olarak seçilmiştir.
Taraflar … tarihinde bir araya gelmiş ve “Tutanaktır” başlıklı … tarihli belgeyi imzalayarak ibralaşmış olup, tarafların birbirlerinden herhangi bir alacak verecekleri kalmadığı, davalı şirketin imalattan kaynaklı eksikleri tamamlayacağı ve eksiklikleri gidereceği, karşılığında davacıdan herhangi bir talepte bulunmayacağı, çıkabilecek eksikliklerin giderilmesi için davacının dava açabileceği kararlaştırılmıştır. Davacıya ait 2 numaralı bağımsız bölüm aynı gün tapuda …’a devredilmiştir. Bu tutanağın, “… sahibi” sıfatıyla …, “işveren müteahhit” sıfatıyla … ve ayrıca şahit olarak … tarafından imzanlandığı görülmektedir. Oysa; …, … tarihli GK’da yetkili temsilci seçilmiş olup, bu tutanağın imzalandığı tarih itibariyle şirketin temsilcisidir.
Mahkememizce, hem … tarihli eser sözleşmesi metni, hem de … tarihli tutanaktır başlıklı metin davalı şirkete meşruhatlı davetiye ile gönderilmiş, metinlerdeki imzaların sıhhati konusunda mahkememize bilgi verilmesi gerektiği, aksi halde imzaların davalı yetkililerine ait olduğu kabulü ile değerlendirme yapılacağı ihtar edilmiş, ancak ihtara cevap verilmemiştir. Hal böyle olunca, hem sözleşmedeki hem de tutanaktır başlıklı metindeki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olduğu kabul edilmiştir.
Davalının bu aşamadan sonra, sözleşme metnine eklemeler yapıldığı tarih itibariyle …’nun veya tutanaktır başlıklı belgenin düzenlendiği tarih itibariyle …’un temsil yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek muaraza çıkarması, …’un şirket temsilcisi olmasına rağmen tutanaktır başlıklı belgeyi şahit olarak imzalaması ve belgeyi davalı şirketi temsilen …’un imzalamasına şahitlik etmesi karşısında dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz.
Sözleşme metnine yapılan eklemelere göre, …’a devredilen 2 numaralı bağımsız bölüm bedeli 415.000-TL kabul edilmiş ve davalıya peşin 30.000-TL ödenmiştir. İşin bedelinin 520.000-TL olduğu da anlaşıldığına göre, davacının bakiye 75.000-TL’yi ödediğini kural olarak yazılı şekilde ispat etmesi gerekir. Ancak, tutanaktır başlıklı ibranameye göre tarafların birbirinden alacak-verecekleri kalmamıştır ve buna göre bu yöne ilişkin vakıa uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır.
Taraflar tutanaktır başlıklı ibranameyi imzalamakla, birbirinden alacak-verecekleri kalmadığını kabul etmiş olup, metin içeriğinden eksik ve ayıplı işlerin yüklenici tarafından giderileceği, yüklenicinin bunun karşılığında herhangi bir talepte bulunmayacağı, eksikliklerin giderilmemesi durumunda iş sahibinin dava açabileceği konularında ibralaştıkları anlaşılmakta olup, davacının sadece eksik ve ayıplı işlerin ikmali için dava açabileceği ve talepte bulunabileceği kabul edilmelidir. Zira, ibranamedeki ifadelerden, işin eksik ve ayıpları ile de olsa davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Teslim gerçekleştiğine ve gecikme cezasını talep hakkının saklı tutulduğu iddia ve ispat edilmediğine göre, davacının sözleşmenin 7. maddesine istinaden gecikme cezası talep etmesi mümkün değildir. Yine, teslimin gerçekleştiği kabul edildiğine göre, davacının müspet zarar kapsamında olan kazanç kaybını talep etmesine olanak yoktur. Ayrıca, maruf olduğu üzere son zamanlarda gayrimenkul fiyatlarında artış yaşanmış olup, davacının kazanç kaybına uğramadığı da açıktır. Bu sebeplerle, davacının gecikme cezası talebi ile kazanç kaybı talebi reddedilmelidir.
Eksik ve ayıplı işler bedelinin dava tarihi itibariyle 140.637-TL tutarında olduğu saptandığından, davacının bu miktar kadar zarara uğradığı değerlendirilmiş, taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti dahil yargılama giderlerinin tamamı, 6325 s. Kanun’un 18/A maddesinin 11. fıkrasının ilk cümlesi ile 13. fıkrasının son cümlesi uyarınca davalıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULü ile 140.637-TL’nin dava tarihi olan 04.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 9.606,91-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 7.171,03-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan, delil tespiti dosyasındaki 1.857,90-TL masraf dahil toplam 6.617,28-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre belirlenen 17.310-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabulucluk ücreti 1.320-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
…Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.