Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/842 E. 2021/562 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/842 Esas – 2021/562
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/842 Esas
KARAR NO : 2021/562

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı … sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olan davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücülerinin kusuru ile gerçekleştiğini, … plakalı araç maliki davalı … şirketi ile sürücüsü davalı …’ın da zarardan sorumlu olduklarını, zararın tazmini için davalı sigorta şirketlerine müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını ve davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığını beyanla, dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL geçici ve sürekli işgöremezlik zararının davalılardan, 30.000-TL manevi tazminatın ise davalı … şirketi ile davalı …’tan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davadan önce davalıya yapılan müracaatın eksik belgeler sebebiyle sonuçlandırılamadığını ve buna göre 2918 s. KTK’nın 97.maddesindeki dava şartının yerine getirilmediğini, davalının yerleşim yerine göre davanın İstanbul mahkemelerinde açılması gerektiğini, … plakalı aracın davalıya 29.10.2016-2017 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını ancak davalının sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve gerçek zarar ile sınırlı olduğunu, geçici işgöremezlik zararının teminat kapsamı dışında kaldığını, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını ve ayrıca müterafik kusurunun bulunduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davadan önce davalıya yapılan müracaatın eksik belgeler sebebiyle sonuçlandırılamadığını ve buna göre 2918 s. KTK’nın 97.maddesindeki dava şartının yerine getirilmediğini, … plakalı aracın davalıya 11.05.2017-2018 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını ancak davalının sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve gerçek zarar ile sınırlı olduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı … … … Şti. vekili ile … … vekili ayrı ayrı ibraz ettikleri CEVAP dilekçeleri ile özetle: Davalıya ait aracın kasko sigortası ile sigortalı olduğunu ve buna göre davalıya husumet tevcih edilemeyeceğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kusur ve maluliyet konusunda rapor aldırılması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla, davanın külliyen reddini dilemişlerdir.
Davalıların istemi üzerine dava, … plakalı aracın kasko sigortacısı … A.Ş. ile … plakalı aracın maliki …’a ihbar edilmiştir.
Davacıya ait hasta dosyası ile araç sicil kayıtları, tarafların sosyo-ekonomik durumları hakkında düzenlenen tutanaklar celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 09.01.2020 tarihli cevabi yazı ile; yapılmış bir ödemeye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/4050 Soruşturma sayılı dosyasının şikayet yokluğundan KYOK ile sonuçlandığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan kusur bilirkişi raporunda, özetle: Kazaya karışan … plakalı araç ile … plakalı araç sürücüsünün kural ihlallerinin bulunduğu, davacının kazanın gerekleşmesine etki edecek bir davranışının bulunmadığı mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan maluliyet bilirkişi raporunda, özetle: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı, ancak iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan hesap bilirkişi raporunda, özetle: Davacının 3 aylık geçici işgöremezlik zararının 3.812,25-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile talep miktarını artırmış ve 3.812,25-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları ve bedel artırım dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının … tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiş, maddi tazminat hakkındaki talep miktarını bedel artırım dilekçesi ile artırmıştır. Davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile … Sigorta A.Ş. vekili 2918 sayılı KTK m.97’deki dava şartının yerine getirilmediğini ileri sürmüş ise de, her iki sigorta şirketine davanın ikamesinden evvel … tarihinde müracaat edildiği ancak bir kısım eksiklikler gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığı ve zararın 15 günlük yasal süre içinde de karşılanmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı sigorta şirketlerinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu ve bu sebeple başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerektiği açıktır (Bkz: İzmir BAM 11.HD.nin 04.05.2017 tarih ve 645/464 sayılı kararı). Bu halde, davalı sigorta şirketleri vekillerinin bu yöne ilişkin itirazları yersizdir.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, hem davacının hem de davalı … şirketinin yerleşim yeri İlkadım/Samsun olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yetki itirazı yerinde değildir.
Davalı … şirketi vekili ile … … vekili, … plakalı aracın kasko sigorta poliçesinin de bulunduğunu ve zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortası var iken davalı işleten ve sürücüye husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de, sigorta şirketleri zarardan işleten ve sürücü ile birlikte müteselsil sorumlu olup, zarar gören sorumluların tamamına veya birkaçına karşı dava açabilecektir. Eldeki davada, işleten ve sürücüye husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik yoktur ve bu yöndeki itiraz reddedilmiştir.
Toplanan delillerden; davalı … sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği şeklinde geçici işgöremezliğe maruz kaldığı, kazanın sigortalı araç sürücülerinin kusuru ile gerçekleştiği ve davacının kazanın gerçekleşmesinde bir etkisinin bulunmadığı, oluşan geçici işgöremezlik zararının 3.812,25-TL olduğu, … plakalı aracın malikinin davalı … şirketi ve sürücüsünün davalı … olup, bu kişilerin oluşan zarardan işleten ve haksız fiil faili sıfatı ile sorumlu oldukları anlaşılmaktadır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de; çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK m. 54 ile vazolunan bedensel zararlar kapsamında ve tedavi giderleri güvencesi içinde olduğu kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sayılı kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16.03.2017 tarih ve 19844/2798 sayılı kararı). Buna göre, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yersizdir.
6098 sayılı TBK m. 52’ye göre zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; davacının müterafik kusurunun varlığı ne dava dosyamızdan ne de soruşturma dosyasından anlaşılabilmiştir. Bu halde, bu yöne ilişkin itirazlar reddedilmeli ve müterafik kusur yönünden indirim yapılmaksızın sonuca gidilmelidir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK m.51 uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, kaza, davacının, komşusuna ait araç ile taziye ziyaretine gitmekte olduğu sırada gerçekleşmiş olup, davacının … plakalı araçta hatır için taşındığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden hatır taşıması indirimi yapılmalıdır. Bu düşünce ile, 3.812,25-TL üzerinden %20 oranında indirim yapılmış ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 3.049,80-TL ile sınırlı olacak şekilde hüküm kurulmuştur, ancak yargılama giderlerinin tamamı takdire bağlı indirim yapıldığından davalılara tahmil edilmiştir.
Bu sebeplerle, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 3.049,80-TL ve diğer davalılar yönünden ise 3.812,25-TL üzerinden hüküm kurulmuş, işleten ve sürücünün kaza tarihinde, sigorta şirketlerinin ise müracaat tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 09.04.2019 tarihinde temerrüte düştükleri kabul edilmiştir. … plakalı aracın ticari ve … plakalı aracın hususi olduğu nazara alınmış, anılan tarihlerden itibaren davalı … Sigorta A.Ş. yönünden yasal faize ve diğerleri yönünden avans faizine hükmedilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutulup 6098 sayılı TBK m.56’daki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar dahilinde inceleme yapılmış, tarafların kazadaki kusur durumları ile davacının maluliyeti, paranın kaza tarihindeki alım gücü ve tarafların sosyo-ekonomik durumları gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmiş, davacı yararına 3.000-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-3.812,25-TL’nin davalı … … ve ……. Şti. yönünden kaza tarihi olan …, davalı sigorta şirketleri yönünden ise temerrüt tarihi olan 09.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş.nin 3.049,80-TL ve yasal faiz ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-Davalı … Sigorta A.Ş. Hakkındaki fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 260,41-TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan 108,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 152,01-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.071,95-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.812,25-TL vekalet ücretinin (davalı … Sigorta A.Ş.nin 3.049,80-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-Manevi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-3.000-TL’nin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … … ve … …. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 204,93-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 469,64-TL’den mahsubu ile bakiye 264,71-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.000-TL vekalet ücretinin davalı … … ve … … Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … … ve … … Şti. davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
C-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı işleten vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, maddi tazminat yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2’nci maddesi gereğince KESİN, manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı…

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.