Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/819 E. 2021/797 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/819 Esas – 2021/797
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/819
KARAR NO : 2021/797

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : …….
VEKİLİ : :
DAVALI : …….
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL : ….
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit/İstirdat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T. : …
Mahkememizde görülmekte bulunan menfi tespit/istirdat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Samsun’da ticaret yaptığını, davalı ile de bir çok ticari ilişkisi olduğunu, davaya konu T…. … Samsun Şubesine ait … seri nolu 110.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 110.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 140.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 140.000,00 TL bedelli …vadeli dört adet çeki imzalamadığı gibi, davalıya bir borcu olmadığını, çeklerin kimde olduğunun da bilinmemesi nedeniyle üçüncü kişileride kapsayacak şekilde ödenmemesi, davalı ve üçüncü kişileride kapsayacak şekilde ihtiyati haciz ve icra takibinin açılamayacağına, bu çeklere ilişkin başlatılan takipler olduğu taktirde takiplerin durdurulacağına ilişkin ihtiyati tedbir kararı ve çeklerle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği … tarihli cevap dilekçesinde özetle: … tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, davacı ile müvekkili arasında uzun yıllardır süren ticari ilişki bulunduğunu, bu nedenle aralarında pek çok evrak alışverişi olduğunu, davacı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan sebeplerden dolayı dava konusu edilen çeklerin davacı tarafından müvekkili şirkete gönderildiğini, somut olayda belirtilen şekliyle davacının ticari faaliyetleri sonucu borcuna karşılık olarak verdiği çeklerin basiretli bir tacir olarak davranma yükümlülüğüne sahip olan şirket yetkilisi tarafından imzalanarak müvekkiline teslim ettiğinin kabulü gerektiğini, davacının açtığı menfi tespit davasının haksız ve kötüniyetli olduğunun açık olduğunu, arabuluculuk son tutanağından anlaşılacağı üzere müvekkilin toplantıya davet edildiği ancak gelmediği ve bunun sonucunda anlaşma sağlanamadığının belirtildiğini, buna yönelik olarak yapılan davetten müvekkilinin haberinin olmadığını, davetin usule uygun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti yönünde ilgili çağrı kağıdının incelenmesi sonucunda taraflarınca beyan verileceğini, beyan haklarını saklı tuttuklarını belirterek, davanın reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;tedbirin teminata dayalı olup kaldırılmasının mümkün olmadığını,davanın imzaya itiraz davası olup şekli incelemeye tabi olduğunu, imza incelemesinin kesin delil olup davanın araştırılması ya da çekin nasıl elden çıktığının sorgulamasını gerektirmeyeceğini, müvekkilinin keşideci olup, lehtar keşidecinin imzası olsa da olmasa dazaten ciranta olarak imzaya itiraz etmediği sürece borcu ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, arabuluculuk sürecinin ticaret sicilde belirtilen adrese göre kanunun aradığı şekilde sonlandırıldığını, delil bildirme hakkını saklı tuttuklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği … tarihli 2. cevap dilekçesinde özetle; herhangi bir kabul anlamına gelmemekle beraber dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini, delil bildirme ve beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, tedbir kaldırılması yönündeki taleplerini yenilediklerini, davacı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan seeplerden dolayı dava konusu edilen çeklerin davacı tarafından müvekkili şirkete gönderildiğini, cevap dilekçesini tekrar ederek, davanın reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil vekili mahkememize verdiği … tarihli müdahale dilekçesinde özetle;davacının dava konusu çekleri imzalamadığını iddia ettiğini, dava konusu çeklerle ilgili herhangi bir icra takibinin başlatılmadığının bu nedenle davacının menfi tespit talep etmede hukuki yaranının bulunmadığını, davacı tarafından keşide edilmiş Türkiye … Samsun şubesine ait … seri nolu 110.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 110.000,00 TL bedelli çeklerin müvekkili bankaya temlik cirosu ile devredildiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli meşru hamil konumunda olduğunu, davalının dava konusu çekleri tahsil amacıyla değil kullandığı kredinin ödeme aracı olarak müvekkili bankaya temlik cirosu ile devrettiğini beyanla dava konusu çekler hakkındaki tedbir kararının iyi niyetli meşru hamil konumundaki müvekkil banka açısından kaldırılarak, davanın reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere hesaplanacak zararın öncelikle teminattan alınmak üzere tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında … tarihli dilekçesi ile müvekkilinde bulunan iki adet çekin ödendiğini, çeklerin de firma yetkilisine teslim edildiğini beyan etmiştir.
Toplanan deliller:
Türkiye … Samsun şubesine ait … seri nolu 110.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 110.000,00 TL bedelli, … seri nolu 140.000,00 TL bedelli, … seri nolu 140.000,00 TL bedelli çekler, imza incelemesine esas olmak üzere davacı şirket yetkilisinin ıslak imzasının bulunduğu belge asılları, 24/06/2020 tarihli celsede alınan davacı şirket yetkilisine ait istiktap tutanağı, ticaret sicil kayıtları, talimat ile Belge İnceleme ve Sahtecilik Uzmanı …, Fizik İnc. Dai. Belge İnceleme Grafoloji Şb. Em. Uzmanı …, Fizik İnc. İht. Dai. Em. Adli Belge İnceleme ve Sahtecilik Uzmanı Kirman Yolcu tarafından düzenlenen … ve … tarihli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, İİK 72. maddesine dayanan icra takibinden önce açılan borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamından, Türkiye … Samsun şubesine ait … seri nolu 110.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 110.000,00 TL bedelli, … seri nolu 140.000,00 TL bedelli, … seri nolu 140.000,00 TL bedelli çeklerdeki imzanın şirket yetkilisi …’e ait olmadığından bahisle menfi tespit talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Çeklerdeki imzanın inkar edilmesi sebebiyle HMK 211 vd maddeleri gereği, sahtecilik incelemesinin yapılması gerekmiş, bu amaçla ticaret sicil kayıtlarında çeklerin keşide tarihleri itibarıyla münferiden yetkilisi olduğu anlaşılan …’in imza örnekleri duruşmada alınmış, çeklerin keşide tarihinden öncesine ait diğer Kurumlarda/bankalarda/noterliklerde bulunan imza örneklerinin bulunduğu asıl belgeler toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İmza incelemesi konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından … ve … tarihli raporlarda dava konusu yapılan çeklerdeki imzanın davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı kesin şekilde tespit edilmiştir. Raporlarda şirket yetkilisinin duruşmada alınan imza örnekleri ve çeklerin keşide tarihi öncesine ait imza örneği bulunan asıl belgedeki örnekler ile çeklerin karşılaştırılmış olması, yöntemi tespiti farklılıkla ilgili açıklayıcı bilgi ve görsellerin bulunması, raporun kesin ifade içermesi ile davalı tarafın bu yönde açıkça itirazı olmaması nazara alındığında bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu sonucuna varılarak davacının dava konusu yapılan çeklerle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Yargılama aşamasında fer’i müdahil vekilinin … tarihli beyanından Türkiye … Samsun şubesine ait … seri nolu 110.000,00 TL bedelli … vadeli, … seri nolu 110.000,00 TL bedelli çeklerin ödendiği anlaşılmakla iş bu çekler yönünden dava İİK 72/6 maddesi gereği kendiliğinden İstirdat davasına dönüşmüş bu nedenle ödenen Türkiye … Samsun şubesine ait … seri nolu çek bedeli 110.000,00 TL’nin ve … seri nolu çek bedeli 110.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dava tarihinden önce arabuluculuk başvurusu yapılmış ise de Yargıtay 19. HD’nin “Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik” 2020/237 Esas 2020/805 Karar sayılı ilamı gereği menfi tespit davaları arabuluculuğa tabi değildir. Ancak dava tarihi itibari ile menfi tespit davalarının arabuluculuk kapsamında olup olmadığı hususunda İlk Derece Mahkemeleri, Bölge Adliye Mahkemeleri ve hatta Yargıtay Daireleri arasında farklı kararlar verilmiştir. Davacı taraf ise hak kaybına uğramamak adına arabuluculuk başvurusu yaptıktan sonra davasını ikame etmiştir. Bu durumda hukuki belirsizliğin olduğu bir dönemde açılan menfi tespit davasında sonradan verilen ve Bölge Adliye Mahkemelerini bağlayıcı olan Yargıtay 19. HD kararı sebebiyle arabuluculuk zorunlu olmadığı gerekçesi ile arabuluculuk ücretinin davacıya yüklenmesi hukuki güvenlik ilkesiyle bağdaşmayacağından bu ücretinden yargılama gideri olarak davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacının Türkiye … Samsun şubesine ait … nolu 110.000,00 TL bedelli, … nolu 110.000,00 TL bedelli, … nolu 140.000,00 TL bedelli, … nolu 140.000,00 TL bedelli çekler ile BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Yargılama aşamasında ödendiği anlaşılan … nolu 110.000,00 TL bedelli, … nolu 110.000,00 TL bedelli çeklerin bedellerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 34.155,00 TL harçtan peşin alınan 44,00 TL ve tamamlama harcı 8.500,00 TL olmak üzere toplam 8.544,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.611,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına.
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 42.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davacı tarafça yatırılan 44,00 TL peşin harç ve 8.500,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 8.544,00 TL, 73,10 TL ihtiyati tedbir harcı, 1.141,06 TL posta masrafı ve 4.950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 14.708,16 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6- 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına.
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansının talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, davacı vekilinin ve feri müdahil vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!