Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/798 E. 2022/179 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/798 Esas – 2022/179
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/798 Esas
KARAR NO : 2022/179

HAKİM …
KATİP …

DAVACI …
VEKİLİ …
DAVALI …
VEKİLİ …
DAVALI …
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 11/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; … tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı …model kamyonete, davalı tarafından sevk ve idare edilen … plakalı aracı seyir halinde iken viraja hızlı girmesi ve yolun üzerinin yağmur çisesinden kaygan olduğundan davalı aracın hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçtiği, bu esnada karşı şeritten gelen müvekkili … yönetimindeki bariyere çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından müvekkiline ait aracın ağır hasar gördüğünü, müvekkilinin hasara uğrayan aracının kaza tarihine kadar olan tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süre içerisinde aracın değişen herhangi bir parçası bulunmadığı gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusur ve çiziğin söz konusu olmadığını belirterek aracın kaza öncesi hasarsız değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre müvekkilinin aracında oluşan değer kaybının bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenebilecek olduğundan tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere harca esas değer olarak 50,00 TL ‘nin kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın arabuluculuk kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin kazaya karışan aracın sigortacısı olmadığını, müvekkilinin … olmaması sebebiyle sigorta poliçesi düzenleme yetkisinin de bulunmadığını, bu sebeple husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı ve trafik kazası tespit tutanağı sunulmuştur.
Davacı vekili 09/12/2019 tarihli dilekçe ile ekinde sigortaya başvuru evrakı, başvuru evrakının sigortaya ulaştığını gösterir belge, sigorta red cevabı, araç tadilatına ilişkin fatura ve fotoğraflar sunulmuştur.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya 24/12/2019 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde hasar bilgisi evrakı ve kaza tespit tutanağının bir sureti gönderilmiştir.
…’ne yazılan yazıya 27/12/2019 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde fatura suretinin gönderildiği görülmüştür.
… yazılan yazıya 27/12/2019 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde trafik kaza raporu, yeşilkart poliçesi, maddi hasar talep evrakları, eksper raporu, tamir faturası, ödeme dekontu, değer kaybı talebi, ekspertiz yazısı vs. evrakların gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 06/01/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesi sunulmuştur.
Davalı …vekili tarafından ara karardan 24/09/2020 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Makine mühendisi ve adli trafik uzmanı bilirkişi heyetinden 13/11/2020 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve ek bilirkişi raporu aldırılması talepli 24/11/2020 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Makine mühendisi ve adli trafik uzmanı bilirkişi heyetinden 27/01/2021 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili tarafından ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 12/02/2021 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 14/10/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş, eksik harç tamamlanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı zararının tazminine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 16/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait … plakalı aracın hasara uğrayarak değer kaybına uğradığı, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan başvurunun reddedilmesi nedeni ile değer kaybı talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olup, maddede italik olarak yazılı kısımların, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/40 Esas ve 2020/40 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı olduklarına karar verilmiştir. Buna göre ve kararın gerekçesinde belirtildiği üzere, tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Trafik kazalarından kaynaklı değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmış ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5 maddesinde “değer kaybı”, maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edileceğine ve değer kaybının tespitinin bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağına işaret edilmiş, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı Genel Şartlar Ek-1’de ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda işaret edilen iptal kararına kadar gerek ilk derece ve gerekse istinaf mahkemeleri, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağının poliçe tarihine göre belirlenmesi ve zararın 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenen poliçeler için “objektif değer kaybı” esasına, sonrasında düzenlenen poliçeler için ise Genel Şartlar’a göre tayin edilmesi gerektiği yönünde kararlar vermiş ve bu kararlarda görülmüştür ki Genel Şartlar ekindeki esaslara göre belirlenen tazminat tutarı zarara uğrayanın gerçek zararının çok altında tespit edilmekte, zarara uğrayanın gerçek zararı karşılanamamaktadır. Buna göre, Genel Şartlar ekindeki esaslara göre hesaplanan tazminat tutarı, genel hükümlere göre tayin edilecek objektif değer kaybı esasına göre belirlenen tutarın çok altında kalmaktadır ve Genel Şartlar’daki bu yöne ilişkin düzenlemelerin tam tazmin ilkesi ile örtüşmeyip genel hükümlere aykırı olduğundan uygulanması mümkün değildir.
Bu sebeplerle, ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esasların somut olayda uygulanamayacağı ve değer kaybının objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş (Bkz: Ankara BAM 26. HD.nin 24.12.2020 tarih 3184/2069 sk; İzmir BAM 4. HD.nin 19.02.2021 tarih 85/379 sk; İstanbul BAM 8.HD.nin 04.02.2021 tarih 868/203 sk; Antalya BAM 4. HD.nin 03.02.2021 tarih 868/203; Gaziantep BAM 17. HD.nin 22.01.2021 tarih 1054/80 sk), hal böyle olunca davalı …’in tam kusurlu olduğu kabulü ile, davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri 27.500-TL ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri 26.000-TL arasındaki fark 1.500-TL’nin davacının gerçek zararı olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili 14/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı … yönünden talebini 1.500,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde, davalı … idaresindeki … plakalı aracın yabancı araç olduğunu, müvekkili sigorta şirketine sigortalı olarak bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazları olduğunu ileri sürmüştür. Nitekim dosya arasına alınan hasar dosyası içeriğindeki Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun 18/04/2019 tarihli yazısında kaza tarihi itibariyle davalı sevk ve idaresindeki …plakalı aracın sigorta şirketinin dava dışı … olduğu bildirilmiştir. Davacı yanın davalı …aracın sigortacısı olduğuna ilişkin iddiasının bulunmaması, buna ilişkin dosyada herhangi bir belgenin yer almaması ve poliçe genel şartlarına göre davalı …’ya bir sorumluluk yüklenemeyeceği, dolayısıyla pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı görülmektedir. Pasif husumet ehliyeti ise HMK 114/1-d maddesi gereği dava şartı olup resen incelenmesi gerektiğinden, bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerekmiştir.
Bu sebeplerle, davanın davalı …yönünden kabulüne karar verilmiş, davalı sürücünün kaza tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek 16/04/2019 tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinde davalıların arabuluculuk toplantılarına bir mazeret bildirmeksizin katılmadığı ve arabuluculuk faaliyetinin bu sebeple sona erdiği görülmüş, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücreti ile yargılama giderlerinin tamamı davalılara tahmil edilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; 1.500,00 TL maddi tazminatın 16/04/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine.
2-Davalı …yönünden davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 102,47 TL karar ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 58,07 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 44,40 TL olmak üzere toplam 88,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına.,
6-Davacı tarafından ödenen 303,70 TL tebligat ve posta gideri, 900,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.203,70TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.500,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.17/02/2022

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.