Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/788 E. 2021/493 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/788 Esas – 2021/493
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/788
KARAR NO : 2021/493

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : ***
DAVALI : ***
VEKİLİ : ***
DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
KARARIN YAZ. TARİH : 17/09/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu *** nin kanuni temsilcileri olduğunu, borçlunun** kanuni temsilcisi olduğu döneme ilişkin olarak şirketin ödenmeyen vergi borçlarını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tüzel kişilikten tahsil edilmeyen amme alacakları şirket kanuni temsilcilerinden tahsil edilmekte olduğunu, söz konusu yasa çerçevesinde müvekkiline 42 adet ödeme emri tebliğ edildiğini ve müvekkilinin diğer ortaklara ve şirkete rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla 26/04/2019 tarihinde 104.429,35TL, 06/05/2019 tarihinde 201/515,12TL ve 08/05/2019 tarihinde 109.679,33TL ödeme yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu ödemeler nedeniyle şirketin diğer ortak ve kanuni temsilcilerine rücu etmek için şirket ortağı ve kanuni temsilcisi olan davalı aleyhine ** İcra Müdürlüğü’nün ** sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde davalının borca itiraz ettiğini, icra dairesine yapılan itirazın iptalini ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kuruluşta %25 olan hissesinin daha sonra %15 düştüğünü, vergi borçlarının doğum tarihinde şirkete %15 hisse sahibi olduğunu, bu sebeple müvekkiline davacı tarafından yöneltilen rücu hakkının hukuki mahiyeti tartışmalı olmakla birlikte kapsamını kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya dava konusu olan 100.494,43TL borcunun bulunmadığını, davalının kendisine vergi dairesi tarafından yöneltilen icra takiplerine karşı yasal yollara başvurmaksızın borcu ödediğini, bu hali ile müvekkilinin yararına olabilecek hiçbir hukkui hakkı kullanmaksızın borcu ödediğini, bu hali ile kusurlu olduğunu, davacının 2013 yılından öncesine ait şirket borçlarından tek başına sorumlu olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle başta müvekkilinin hissesinin şirket hisselerindeki oranının %15 olması, davacının gerekli yasal yollara başvurmaksızın bocu ödemekle kusurlu hareket etmiş olması ve davacının rücu hakkının bulunmaması sebepleri ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde ticaret sicil gazetesi örneği, ** Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen 42 adet ödeme emri, banka dekontları, itiraz evrakı ve karar tensip tutanağı sunulmuştur.
*** İcra Müdürlüğünün *** esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
**Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde davalı şirketin kuruluşundan itibaren ticaret sicil gazetesi örnekleri sunulmuştur.
*** Vergi Dairesine yazılan yazıya 05/12/2019 tarih ve 06/01/2020 tarihli yazı ile cevap verilmiş, ekinde 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 sayılı vergi beyannameleri gönderilmiştir.
Mali müşavir bilirkişiden 30/11/2020 tarihli rapor aldırılmıştır.
Dava, davacının limited şirketin ortağı olduğu döneme ait vergi borcunu ödemesi üzerine davalı şirket ortaklarından rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; dava dışı ***nin 06/01/2005 tarihinde kurulduğu, davalı *** 07/02/2005 tarihli hisse devri ile şirket ortağı olduğu, 11/08/2005 tarihinde yapılan hisse devri sonrasında davacı *** ortaklık yapısına girdiği, 08/04/2014 tarihli hisse devrine kadar şirket ortağı olduğu, işbu tarihten sonra ortaklıktan ayrıldığı, davacının şirket ortaklığının son bulmasına rağmen vergi borçlarına dayalı ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından banka hesaplarına ve mal varlıklarına haciz konulmaması amacıyla işbu vergi borçlarını ödediğini, bu nedenle ödediği vergi borcu bedellerinin tahisili amacıyla davalıya rücu etmek zorunda kaldığı, davacı tarafından davalı hakkında **İcra Müdürlüğü’nün **E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline karar verilmesi talebiyle 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
*** İcra Müdürlüğü’nün **E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ***, borçlusunun ***olduğu, 99.401,00 TL asıl alacak, 1.078,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 100.479,43 TL tutarındaki alacak için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 14/07/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
***Vergi Dairesi Başkanlığı Çarşamba Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 05/12/2019 tarihli yazısı ekinde, 06/2008-01/2013 dönemleri şirket vergi borçlarının tamamının 08/05/2019 tarihinde davacı tarafından ödendiği, 02/2013-12/2014 dönem vergi borçlarının ise şirket hissesine düşen borç miktarı kadarının 09/04/2019 tarihinde davacı tarafından ödendiği bilgisi verilmiştir.
Dosyamıza sunulan bilirkişi***30/11/2020 tarihli raporunda özetle, Limited Şirketin kamu borçlarından ortakların sorumluluğuna ilişkin yapılan değerlendirmede, 213 sayılı VUK’nun 10.maddesinin 1, 2 ve 3. fıkraları uyarınca temsilciler veya teşekkülü idare edenlerin ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilecekleri, 6183 sayılı kanunun 35. Maddesinde limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları belirtilmiş, bu çerçevede şirket ortaklık yapısı yıllara göre değerlendirilerek her bir vergilendirme döneminde davacı ve davalıya düşen vergi borcu payı ayrı ayrı hesaplanmış, neticeten davacının davalıya 95.829,09 TL anapara, 3.830,76 TL faiz ödemesi olmak üzere toplam 99.659,85 TL rücu edebileceğinin hesaplandığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları sonucunda, kamu borçlarından dolayı AATÜH. Kanunun 35. Maddesinin 1 ve 2. fıkrasına göre “Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur” şeklinde hükme bağlandığı, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre davaya konu alacağın mevcut yasal düzenlemeye göre şirket ortaklarının kamu borcundan dolayı idareye karşı sorumlu olacakları ve ortaklardan birinin ödemiş olduğu şirket kamu borcunu hissesi oranında diğer ortaklara rücu edebileceği kabul edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar ödeme tarihinden takip tarihine kadar faiz işletilmiş ise de dosya kapsamından TBK m. 117 kapsamında bir temerrüdün söz konusu olmadığı anlaşılmış, işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilmiş, buna göre davanın kabulü ile Samsun İcra Müdürlüğü’nün .. E. sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptali ile, takibin talep ile bağlı kalınarak 99.401,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargılama giderleri ile davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti, davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
1-99.401,00 TL asıl alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %9 yasal faiz uygulanmasına,
3-Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.790,08TL karar ilam harcından peşin alınan 1.213,54 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 5.576,54 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 1.213,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.393,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.078,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından ödenen 171,50 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 671,50 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 664,29 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 14,17-TL’sinin davacıdan ve 1.305,83-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda , gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.

Katip ***
¸e-imza

Hakim ***
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.