Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/783 E. 2023/41 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/783 Esas – 2023/41
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
DAVALI :
DAVA : Tapu İptali ve Tescil / Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KAR. YAZIM TARİHİ : 16/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali ve Tescil / Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu 28/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili….i.’nin 2011 yılı başlarında inşaat sektöründe faaliyet göstermek üzere 1200 pay karşılığı 300.000TL sermaye ile üç ortaklı olarak kurulduğunu, kurucu ortakları … … ve … olup, ortaklardan …. hissesini … devrettiğini, davalı …. ise … .,..Noterliğinin 19/08/2015 tarih … yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesiyle ortaklık payını bütün aktif ve pasifleri, hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte … devrettiğini, müvekkili şirketinin tescil ve ilan olduğu tarihten itibaren şirket ünvanı altında şirket müdürü olarak münferiden tek başına tek imza ile temsil ve ilzama yetkili olanların ise 11/01/2011-28/02/2013 arası Kemal Kaymak, 28/02/2013-19/08/2015 arası davalı…, 19/08/2015 tarihinden itibaren de … olduğunu, … konut projesine 2011 yılından itibaren çalışmalara başlandığını, müvekkili şirketi temsilen şirket müdür … ile projenin gerçekleştirileceği … İli … İlçesi, … Mahallesi kayıtlı ….ada …. parsellerin malikleri arasında … ..Noterliğinin 04/11/2011 tarih … yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, şirket ortağı ve müdürü …’ın … tarihinde ortaklık payını devretmesi üzerine şirket müdürlüğü görevine davalı ….’in seçildiğini, 28/02/2013 tarihinden itibaren şirketi münferiden temsil ve ilzam etmeye başladığını, davalı …. müdürlüğü döneminde …. konut projesi kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalama ve taşınmaz satın alma faaliyetlerine devam edildiğini, şirketi temsilen müdür davalı … ile aynı yer ….ada …. nolu parsellerin tevhit ettirildiğini, tevhit sonucu oluşan ….ada ….parsel için … tarihinde müvekkili şirket adına inşaat ruhsatı alındığını, davalı…. müvekkili şirketin ortağı olduğu dönemde … ada…. parseli müvekkili şirket adına satın aldığı ve satış bedeli 250.000 TL’yi de şirket bütçesinden ödediği halde sanki şirket adına hareket etmemiş, satış bedelinide kendi hesabından ödemiş gibi satın alınan parseli tapuda kendi adına tescil ettirdiğini, bu suretle ortaklık yetkisini kötüye kullandığını, durumu da diğer ortak …’dan gizlediğini, müvekkili şirket tarafından … nolu parsele inşa edilen A ve B Blokların son katlarında yer alan ve sahte projeye dayanan 4 adet dubleks mesken için yapı kullanma belgesi alınamaması ancak imar barışından yararlanılarak yapı kayıt belgesi alınması nedeniyle zarara uğradıklarını, davalı…’in tasfiye anlaşması ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine aykırı ve kusurlu davranışlarıyla tapuda kat irtifakı kurulmasını fiilen ve hukuken engelleyerek 3 yılı aşkın geciktirdiği, kat irtifakı kurulmadığından müvekkili şirketin 3.kişilere daire satışı yapamadığını, davalının müvekkili şirkete ait bağımsız bölüm tapularının ferağını vermediğini, davalı… tarafından teslim edilen ve sahteliği sonradan anlaşılan mimari projeye göre inşaa edilen .. Blok 1. Bodrum kattaki …bağımsız bölüm nolu işyerinin tapuya tescil edilememesi ortak alan olarak düzenlenmesi nedeniyle zarara uğradıklarını belirterek, bilirkişi raporu ile belirli hale geldiğinde talep artırım dilekçesi verilerek artırılmak ve eksik harçlar tamamlanmak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, toplam 4.000,00TL alacak ve tazminatın davalı yapı denetim şirketinin yalnızca b ve d kalemlerinden sorumlu tutulmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacaklara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/II maddesi uyarınca en yüksek ticari avans faizinin uygulanmasına, dava konusu … İli … İlçesi, … mahallesinde kayıtlı …. ada 1….arseldeki A Blok birinci kat 4, ikinci kat 6, sekizinci kat 17, onuncu kat 22 ve onbirinci kat 24 nolu bağımsız bölümlerin davalı… adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.

Davalı… vekili Mahkememize verdiği 10.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmadığını, bu nedenle görevli mahkemenin Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Kanun Hükümleri ve Yargıtay İçtihatları uyarınca dava açma süresinin geçtiğini, davacı tarafın dava ve taleplerinin hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından eksik harcın ikmali gerektiğini, tarafların birlikte şahitler huzurunda imzaladıkları anlaşma ve protokollerden, davacı yanın noter huzurunda verdiği ibraname ve feragatlerden davacı tarafın dava dilekçesinde hiç bahsedilmediğini ve gözardı edildiğini, açıkça yazılı ispat vasıtası bu belgeler ışığında davacı tarafın iddia ve taleplerinin hiçbir hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, ilk olarak davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların geçersizliğine ilişkin ileri sürecekleri belgenin, taraflar arasında ortaklık ilişkisinin sona ermesi sonrasında müvekkili davalı…’in davacı şirketten ayrılması ve bu ayrılık nedeniyle şirketteki %50 hissesinin diğer şirket ortağı …’a ve dilediği kişiye devredilmesine yönelik şahitler huzurunda yapılan 06/08/2015 tarihli yazılı protokol olduğunu, bu anlaşma başlığını taşıyan yazılı protokol 16.madde olarak düzenlendiğini ve davalı müvekkilin davacı şirketten hangi şartlar altında ayrılacağı, tarafların bu süreçteki hak ve yükümlülükleri ayrıntılı biçimde belirlendiğini, ikinci olarak davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların ve taleplerin geçersizliğine ilişkin ileri süreceği belgenin, … 1.Noterliğinin 07/12/2018 tarih ve 36049 yevmiye numaralı ibraname ve feragatname başlığı taşıyan ve davacı şirket adına … tarafından imzalanan noter tasdikli belge olduğunu, davalı müvekkili ile davacı şirket arasında noter huzurunda resmi biçimde yapılan … 3.Noterlik 19/08/2015 tarih ve 16999 yevmiye nolu “Düzenleme şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” varlığının doğru olduğunu ve içeriğinin de taraflarınca da resmi tüm merciler önünde kabul edildiğini, … 4.Noterliği 25/04/2017 tarih ve 06400 yevmiye nolu ihtar içeriği ile haberdar olunan … 1.Noterliği 07/09/2015 tarih ve 14988 yevmiye nolu “Düzenleme şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Ek Sözleşmesi” taraflarınca kabul görmeyerek itiraz edildiğini, ek sözleşmesinin yapılmasında müvekkili davalının iradesinin fesada uğratıldığını, aleyhine olacak biçimde hüküm içeren ve bizzat kendisi tarafından yapılmayıp vekili tarafından yapılan bu ek sözleşmeye karşı taraflarınca … 4.Noterliği 04/05/2017 tarih ve 06823 yevmiye nolu ihtar çekilerek ek sözleşme içeriğinin kabul edilmediğini, daha sonradan taraflar arasında görülen … 3.A.H.M’nin 30/05/2018 tarih ve 2017/243 E. 2018/264 K. Sayıli ilamı çerçevesinde ve buna göre davacı şirket tarafından düzenlenen … 1.Noterliğinin 07/12/2018 tarih ve 36049 yevmiye nolu ibraname ve feragatname ile ve müvekkili davalı tarafça davacı şirketin isteği doğrultusunda … 2.Noterliğinin 06/12/2018 tarihv e 33213 yevmiye nolu …’a verilen vekaletname ile davacı şirketin tüm talepleri isteği doğrultusunda müvekkili tarafından yerine getirildiğini ve tüm resmi onayların şirket yetkililerine verildiğini, davacı şirket ve şirket yetkililerinin bu süreçte basiretli tacir gibi davranmadığını, hukuki yükümlülüklerine yerine getirmediklerini, sürekli mazeret ileri sürerek, tüm olumsuzluklardan müvekkili davalıyı sorumlu tuttuklarını belirterek, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, iş bu davanın ve davada ileri sürülen taleplerin hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğraması nedeniyle usulden reddedilmesine, davanın diğer sebepler uyarınca usulden reddine, yazılı anlaşma, ibraname ve feragatname ve ileri sürülen tüm yazılı nedenlerle esastan reddedilmesine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı …. vekilinin mahkememize verdiği 13/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine açılan davanın haksız, yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olup usul ve yasaya aykırı davanın reddi gerektiğini, tebligatın usul ve yasaya aykırı şekilde yapıldığını,…. firmasının Belediyece onaylanan projelere, eklerine uygun ruhsat alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetiminde çalışan bir tüzel kişi olduğunu, davacının müvekkilden talep ettiği 162.822,00TL harcın doğmasından müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı gibi aracılara ilişkin takibi için ödendiği iddia edilen, yasal ödemelerin dışında kalan 50.000,00TL’nin ve ayrıca aracı kurumlara ve resmi kurumlara yapıldığı iddia edilen ilave ödemelerin talep edilmesinin de hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinin b bendinde belirttiği ve müvekkilden talep ettiği alacağının miktarını tek başına belirleyebilecek durumda olduklarını, müvekkili şirket tarafından onaylanarak belediye tarafından ruhsatlandırılan 2014 tarihli projelerin mevzuata uygun şekilde hazırlandığını, projelerin bu nedenle müvekkili tarafından onaylandığını, bu hususun dahil davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini belirterek, müvekkilinin fazlaya ilişkin dava ve sair talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yapılan tebligatın usulsüz olması nedeni ile müvekkilinin davaya vakıf olduğu tarihe ilişkin beyanlarının ve cevap dilekçelerinin kabulüne, dilekçe eklerinin taraflarına tebliğinden itibaren cevap verme süresinin 2 hafta uzatılmasına, davacının alacağın miktarını tek başına belirleyebilecek haldeyken ve bu miktarı da belirtip belgelerin dava dilekçesine eklediği sabitken b bendinde belirttiği talebi açısından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine veya belgelerin eklediği kısım için harcı ikmal etmesi amacı ile davacıya süre verilmesine, usul ve yasaya aykırı davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davacı vekili…’e karşı Mahkememize verdiği 24/01/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, 06/08/2015 tarihli protokolün müvekkili şirket yönünden geçerli ve bağlayıcı olmadığı gibi davalıya karşı dava konusu taleplerin ileri sürülmesine engel de olmadığını, taraflar arasında düzenlenip notere tasdik ettirilmiş olan ibraname ve feragatname başlıklı işbu sözleşmenin hukuken bir geçerliliği ve bağlayıcılığının olmadığını, bu sözleşmenin geçersiz olup dava konusu taleplerin davalıya karşı ileri sürülmesine engel olmadığını belirterek, davalı…’in cevap dilekçesinde ileri sürdüğü haksız, yersiz, hukuka aykırı, maddi gerçekliğe ve dosya kapsamına uygun düşmeyen tüm itirazlarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Toplanan deliller.
Davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği delilleri, davacı vekilinin 23/09/2020 tarihli delil ve tanık listesi, davalı… vekilinin 14/09/2020 ve 16/09/2020 tarihli tanık listesi, davalı … vekilinin 22/09/2020 tarihli delil listesi.
… 3.Noterliğinin 19/08/2015 tarih 16964 yevmiye nolu davalı…’e ait ”Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi”, … 3.Noterliğinin 19/08/2015 tarih 16999 yevmiye nolu ”Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”, … 1.Noterliğinin 07/09/2015 tarih 14988 yevmiye nolu ”Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ek sözleşme”, … 4.Noterliğinin 14/09/2019 tarih 06400 yevmiye nolu ihtarname, … 4.Noterliğinin 06823 yevmiye nolu cevabi ihtarı, … 4.Noterliğinin 07/09/2015 tarih 07578 yevmiye nolu ihtarnamesi, … 4.Noterliğinin 25/04/2017 tarih 06420 yevmiye nolu ihtarnamesi, … 4.Noterliğinin 04/05/2017 tarih 06823 yevmiye nolu cevabi ihtarı, … 4.Noterliğinin 18/06/2019 tarih 06684 yevmiye nolu ihtarnamesi, … 4.Noterliğinin 08684 yevmiye nolu ihtarnamesi, … 3.Noterliğinin 19/08/2015 tarihli vekaletname ve … 4.Noterliğinin 13/11/2017 tarihli azilnamesi.
06/08/2015 tarihli davalı… ile dava dışı … arasında yapılan adi yazılı ”anlaşma” başlıklı belge, … 4.Noterliğine ait 07/12/2018 tarihli 36049 yevmiye nolu ibraname ve feragatname.
Davacı şirketin kuruluşundan itibaren ortak ve yöneticilerini gösteren ticaret sicil kayıtları, Ticaret Sicil Müdürlüğünün 28/01/2022 tarihli cevabi yazısı, dava konusu yapılan … Mahallesi 6755 ada 3 ve 10 parselin ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllü kayıtları, parseldeki bağımsız bölümler ile 4, 6, 17, 22, 24 nolu taşınmazların tapu kayıtları.
Yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi örneği, yapı kayıt belgesi, örjinal ve sahte mimari projeler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 24/11/2020 tarihli yazı cevabı ve eki yapı kayıt belgeleri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10/12/2020 tarihli yazı cevabı ve ekindeki belgeler, … Belediyesinin 04/12/2020 tarihli cevabi yazısı, … Belediyesinin … Valiliğine gönderdiği 27/12/2016 tarihli yazısı ve eki belgeler, … Belediyesinin … Defterdarlığına gönderdiği 10/04/2014 tarihli yazı ve eki belgeler, davalı … Denetim şirketinin 21/12/2018 tarihli ruhsat başvuru dilekçesi, kontrol mimarının onaylarının içeren belge sureti, onaylı proje kapak suretleri, ruhsat harçlarına dair tahakkuk ve ödeme makbuz suretleri, ulusal yapı kayıt sistemi YİBF kayıtları,
… 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. karar sayılı dosyası, … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası, … 5 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyalarında verilen ve kesinleşen KYOK kararları.
Davalı… hakkında yapılan tacir araştırması kayıtları, A Bloğa ait tahrifatlı proje, … Denetim evraklarına ait dosya ve B Bloklara ait Kısmi Yapı Kullanım İzin Belgesi, A ve B Blokların son kat dubleks dairelere ait Yapıkayıt belgesi, yapı kullanma izin belgeleri, TEB A.Ş.’nin 01/12/2020, Ziraat Bankası … Şubesinin 23/11/2020 tarihli cevabi yazıları.
Mahallinde 23/06/2021 tarihinde inşaat mühendisi, makine mühendisi, mimar, hesap uzmanı ve harita mühendisinden oluşan heyetle yapılan keşif ile bilirkişi heyetinden alınan 21/12/2021 tarihli rapor ve 27/04/2022 tarihli ek rapor, davacı vekilinin 23/09/2021 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu 09/03/2021 tarihli hukuki mütalaa.
Keşif mahallinde dinlenilen davacı tanıkları …’nun beyanları, duruşmada dinlenilen davacı tanıkları … beyanları, duruşmada dinlenilen davalı… tanığı…’ın beyanı, davacı şirketin ticari defterleri.
Davalı…’in 6755 ada 3 parsel sayılı taşınmazın şirket kaynaklarından ödenmediğine ilişkin 31/11/2022 tarihli celsedeki yemini.
Davacı vekilinin 02/01/2023 tarihli 22 nolu bağımsız bölüm hakkındaki davanın HMK 125 maddesi gereği tazminata dönüştürülmesine ilişkin dilekçesi.
Davacı vekilinin 23/12/2019 tarihli dilekçesiyle 03/12/2019 tarihli tensip tutanağının 16.maddesi uyarınca dava değerini 1.880.000,00 TL’ye çıkarttığına ilişkin beyanı ve eksik 26.130,00 TL harcı tamamladığı ilişkin makbuz.
Davacı vekilinin davaya konu 22 ve 24 bağımsız bölüm nolu taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin mahkememizin 10/01/2020 tarihli ara kararı, talep üzerine mahkememizin 27/03/2020 tarihli 22 nolu bağımsız bölüme konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara kararı, 4, 6, 17 nolu bağımsız bölümlere davalıdır şerhi konulmasına ilişkin talep üzerine mahkememizce verilen 04/08/2020 tarihli ara kararı.
Davacı vekilinin dava konusu yapılan 4,6, 17, 22, 24 nolu taşınmazların tespit edilen değerlerine göre eksik olan 37.505,00 TL’yi yatırdığına ilişkin tahsilat makbuzu ve diğer harçlara ilişkin yatırılan makbuz örnekleri,
İhtiyati tedbirlere ilişkin verilen kararlara karşı yapılan yasa yolu başvurusunun reddine dair … BAM 3. Hukuk Dairesinin 2021/79-240 Esas Karar sayılı 02/02/2021 tarihli ilamı, arabuluculuk son tutanağı, TTK, TBK ve tüm dosya kapsamı.

Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE;
Dava, kanuna, sözleşmeye ve haksız fiile dayalı tapu iptali tescil ve tazminat taleplerine ilişkindir.
1-Tüm dosya kapsamından; davacı şirketin eski ortağı ve yöneticisi olan davalı…’in kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuruyla ihlal ettiği, bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket etmek suretiyle davacı şirketi zarara uğrattığı, sözleşmeye aykırı olarak bir kısım taşınmazların devrini yapmadığı, davalı … Taahhüt İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin ise yapı denetim firması olarak davacı şirketin yapımını üstlendiği binanın inşaatı sırasında sözleşmeye aykırı olarak kusuruyla davacı şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla işbu davanın açıldığı tespit edilmiştir.
2-TTK 553 maddesi ”Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar. Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz.
” hükmünü içermektedir.
3-TTK 613 maddesi ise ”Ortaklar, şirket sırlarını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük şirket sözleşmesi veya genel kurul kararıyla kaldırılamaz. Ortaklar, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamazlar. Özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamazlar. Şirket sözleşmesiyle, ortakların, şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda oldukları öngörülebilir. Müdürler hakkında rekabet yasağı öngören 626 ncı madde hükümleri saklıdır. Geri kalan ortakların tümü yazılı olarak onay verdikleri takdirde, ortaklar, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı düşen faaliyetlerde bulunabilirler. Esas sözleşme birinci cümledeki onay yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir.” hükmüne havidir.
4-Maddi vakıaları bildirmek taraflara, vasıflandırılması ise mahkemeye aittir. Dava dilekçesi incelendiğinde davalı…’in şirketin eski yöneticisi ve ortağı olması sebebiyle kanun ve esas sözleşmeden doğan bir kısım yükümlülüklerinin kusuruyla ihlali ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareketi sebebiyle şirketi zarara uğrattığının ileri sürüldüğü, buna göre davalı… yönünden yasal dayanağın TTK 553 ve 613 maddeleri ve arsa payı inşaat sözleşmesi hükümleri olduğu; davalı ….Şti’nin ise yapı denetim şirketi olması sebebiyle sözleşmeye aykırı davranması sonucu davacı şirketin zarara uğradığı iddia edildiğinden davalı şirket yönünden ise sözleşmeye aykırılık hükümlerine dayanıldığı anlaşılmaktadır.
5-Dava dilekçesi ile her bir davalı yönünden taleplerin dayanağı maddi vakıalar ve hukuki gerekçeler ayrı ayrı gösterilmiş olmakla her bir talep yönünden ayrı ayrı değerlendirilme yapılması uygun olacağı değerlendirilmiştir.
6-Davalı…’in davacı şirketin ortağı olduğu dönemde şirket kasasından 250.000,00 TL ödemek suretiyle şirket adına satın aldığı 6755 ada 3 parseli kendi adına tescil ettirmesi nedeniyle uğranılan zarar yönünden değerlendirme:
a)Dava dilekçesi ile davalı…’in TTK 613 maddesine aykırı eylemi sebebiyle edindiği A Blok 22 ve 24 nolu bağımsız bölüm tapusunun iptali ile davacı şirket adına tescili ve 6755 ada 3 nolu parselin tevhid edilmekle oluşan 6755 ada 10 parseldeki hissesinin dava tarihindeki güncel rayiç bedelinin avans faiziyle birlikte şirkete iadesi talep edilmektedir. Dava değeri olarak her bir taşınmaz için ayrı ayrı 70.000 TL ve belirsiz alacak/tazminat şeklinde 1.000 TL talep edilmiştir.
b)Dosyadaki Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından davalı…’in 11/01/2011 tarihi ile 28/02/2013 tarihleri arasında davacı şirketin ortağı olduğu, bu tarih ile 19/08/2015 tarihi arasında ise ortaklık yanında şirketi münferiden temsile yetkili olarak görev yaptığı görülmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere davacı şirket tarafından ”…” projesi için 2011 yılından itibaren faaliyetlere başlandığı, bu amaçla 6755 ada 2, 4, 5, 6, 7, 8 parsel malikleriyle kat karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalandığı, 6755 ada 3 parselin de aynı proje kapsamında kaldığı ve satın alınması gerektiği görülmektedir. Davalı… ise şirket yöneticisi olmadığı, ortak olduğu, 2011 ve 2012 yıllarından itibaren söz konusu parselde hisseler satın almış, mülkiyet ve hisse oranlarının 19/10/2013 tarih 17521 yevmiye ile düzeltilmesiyle taşınmazın tamamına malik olmuştur (davacı şirketin kuruluşunda ortak olan ancak daha sonra hissesini …’a devreden Kemal Kaymak tarafından da işbu taşınmazda hisse satın alındığı ve…’e devredildiği dikkati çekmektedir).
c)Davalı…’in satın aldığı 6755 ada 3 parsel şirket yöneticiliği dönemde diğer parsellerle tevhid edilmek suretiyle 09/04/2014 tarihinde 6755 ada 10 parsel oluşturulmuş, kendisinin 3 parseldeki hissesi sebebiyle … 3.Noterliğinin 19/08/2015 tarih 16999 yevmiye nolu ”Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ve 07/09/2015 tarih 14988 yevmiye nolu ek sözleşme yapılarak 22 ve 24 nolu bağımsız bölümler davalı…’e verilmiştir.
d)Davalı…’in 6755 ada 3 nolu parseldeki hisse bedellerini davacı şirketin kaynaklarından ödediği hususu davacı tarafından HMK 200 vd.maddeleri kapsamında yasal delillerle ispatlanmalıdır. Mahkememizce bu amaçla davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla celbi talep edilmiş ve defterler sunulmuş ise de, yargılama aşamasında davacı vekili ödemeyle ilgili şirketin ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığını bildirmesi karşısında inceleme yapılması gerekmemiştir. Davacı taraf başkaca yazılı/kesin delil ibraz edememiş, delil listesine göre yemin deliline dayanabileceği hususu hatırlatılmış, yemin metni davacı şirket tarafından ibraz edilmiştir. Yemine konu vakıalar mahkememizce tespit edilmesi gerektiğinden ve işbu davada yemin konusunun ”6755 ada 3 parselin satış bedelinin şirket kaynaklarından ödenmediğine” ilişkin olmakla bu yönde davalı… ödemenin şirket kaynaklarından yapılmadığına ilişkin yeminini eda etmiş, yeminin de ısrar ettiğini bildirmiştir. Böylece 6755 ada 3 nolu parselin satış bedelinin şirket kaynaklarından ödendiği hususu davacı tarafından yasal delillerle ispat edilememiştir.
e)6755 ada 3 parselin satış bedelinin davacı şirket kaynaklarından ödendiği hususu davacı tarafından yasal delillerle ispat edilememiş olmakla birlikte davalı… ortağı olduğu şirketin inşaat projesi kapsamındaki 6755 ada 3 parseli kendi kaynaklarından satın almış olsa bile TTK’nun 613.maddesinde düzenlenen bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket etmiştir.
f)Bununla birlikte davalı… ile davacı şirket ortağı ve yöneticisi … arasında 06/08/2015 tarihli adi yazılı bir anlaşma yapılmıştır. Anlaşma içeriği davalı… ile … arasındaki işlerin tasfiyesine ilişkindir. Anlaşmaya göre… şirketteki %50 hissesini diğer ortak …’a devretmiş ve 6755 adada inşa edilen Sılapark Evlerinden 2 dairenin…’e verileceği hüküm altına alınmıştır. Anlaşmaya uygun olarak davalı… 3.Noterliğinin 19/08/2015 tarih 16964 yevmiye nolu sözleşmesi ile şirketteki tüm hisselerini …’a devrederek ortaklıktan ayrılmıştır. Bundan sonra davacı şirket 1.Noterliğin 07/12/2018 tarih 36049 yevmiye nolu ”ibraname ve feragatnamesi” ile 19/08/2015 tarih 16999 yevmiye nolu Düzeneleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kapsamı dahilinde ve yargılaması tamamlanan 3 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/243 Esas 2018/264 karar sayılı ilamı çerçevesinde yüklenici müteahhit yani davacı arsa sahiplerine karşı herhangi bir hak ve menfaatte bulunmayacağı, dava açmayacağı, gayrikabil rücu olarak ibra ettiğine ilişkin ibraname feragatname düzenlenmiştir. İşbu ibraname feragatnamenin davalı…’i de kapsadığı kuşkusuzdur. Bu sebeple bundan sonra ibraname feragatname kapsamında olduğu anlaşılan işbu talep yönünden davanın reddi gerekmiştir.
g)19/08/2015 tarihli ve 16999 yevmiye nolu sözleşme ile aynı tarihte ancak bundan önce 16964 yevmiye nolu sözleşme ile davalı… hisselerin tamamını diğer ortak …’a devretmiştir. Yani kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı ve şirket adına davalı…’in imzaladığı 16999 yevmiye nolu sözleşmenin tanzimi sırasında davalı… şirket adına işlem yapma hak ve selahiyetine sahip değildir. Ancak aynı sözleşmeye ek olarak yapılan 07/09/2015 tarihli 14988 yevmiye nolu ek sözleşme usulüne uygun olarak yapılmış olup şirketi bağlayıcı mahiyettedir. Bu nedenle bu husustaki davacı tarafından yapılan itirazlar yerinde ve iyi niyetli bulunmamıştır.
h)06/08/2015 tarihli adi yazılı anlaşmanın şirketi bağlamayacağı ileri sürülmüştür. Gerçekten işbu adi yazılı anlaşmaya davacı şirket taraf değildir. Anlaşmanın tamamı değerlendirildiğinde 2 ortak olan… ile … arasındaki işlerin tasfiyesine yönelik olduğu görülmektedir. Bu tarihte şirketin başkaca ortağının bulunmaması bu hususu doğrulamaktadır. 07/12/2018 tarihli ibraname ve feragatnamenin usulüne uygun olması ile tarafların amaçladığı hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket adına davalı…’in ibra edildiği, bundan sonra hak talep etmenin MK’nun 2.maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olacağı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde değerlendirilebileceği anlaşılmakla bu yöne ilişkin itirazlar yerinde görülmemiş, davanın işbu talebine ilişkin kısmı reddedilmiştir.
7-Davacı şirket tarafından 6755 ada 10 nolu parsele inşaa edilen A ve B blokların son katlarında yer alan 4 adet dubleks mesken için yapı kullanma izin belgesi alınamaması, imar barışından yararlanılarak yapı kayıt belgesi alınması nedeniyle uğranılan zarar yönünden değerlendirme:
a)Dava dilekçesinde davalı…’in ruhsat eki mimari projenin dışında imara aykırı şekilde sahte olarak ayrı bir mimari proje daha yaptırdığı, bu projede A ve B blokların 12.katlarında yer alan normal 4 adet dairenin dubleks mesken haline getirildiği, ancak yapı kullanma izin belgesi alınamadığı, imar barışı kapsamında yapılan başvuru nedeniyle davacı şirketin 162.822,00 TL harç ve 50.000,00 TL iş takibi ödemesi olmak üzere toplam 211.822,00 TL harcama yaptığı, işbu harcamanın mimari projelerin imara aykırı ve sahte olmasından kaynaklandığı ve her iki davalının müştereken müteselsilen sorumlu olduğu iddia edilerek belirsiz alacak/tazminat olmak üzere 1.000,00 TL tazminat talebinde bulunulduğu görülmektedir.
b)Davacı şirketin yapımını üstlendiği … mimarı projesinde 12.katlarda dubleks daire yer almamakta iken sahte olarak düzenlenen mimari projede ise son katlarda 4 adet dubleks dairelerin bulunduğu ve işbu daireler için … Belediyesinden yapı kullanım izin belgesinin alınamadığı, ancak 3194 sayılı yasanın geçici 16.maddesi kapsamında yapılan başvuru üzerine 15/12/2018 tarihli yapı kayıt belgeleri düzenlendiği, 15/01/2019 tarihli 43 nolu yapı kullanım izin belgesinin verildiği sabittir.
c)21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda A blok 12.kat 25 ve 26 nolu dubleks daireler ile B blok 12.kat 25 ve 26 nolu dubleks dairelerin projeye aykırı olması nedeniyle iskan ruhsatı alınamadığı, imar barışı kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müracaat edilerek yapı kayıt belgesi alındığı ve toplam 68.331,53 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Aynı rapordan ödemelerin tamamının … adlı kişi tarafından yapıldığı ancak bu kişinin davacı şirket ile olan ilişkisinin tespit edilemediği bildirilmiştir. Gerçekten dosya kapsamından bu hususta bilgi belge mevcut değildir.
d)Davacı öncelikle söz konusu ödemeleri kendisinin yaptığını ispatlamalıdır ki bundan sonra davalılardan talep edebilsin. Oysa ödemeleri yapan kişi ile davacı şirketin irtibatı dosyadaki bilgi ve belgelerle tespit edilememiştir. Bu yönden talep yerinde değildir.
e)Öte yandan ödemelerin davalı…’ten talep edilebilmesi haksız fiil sorumluluğu şartlarının gerçeklemiş olmasına, davalı yapı denetim şirketi yönünden ise sözleşmeye aykırılık şartlarının gerçekleşmiş olmasına bağlıdır. Yani ortada bir haksız eylem olmalı, zarar doğmalı, zararla haksız eylem arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Somut olayda haksız eylem sahte mimari projelerin hazırlanması, belediyeye ibrazı olarak kabul edilebilir. Zarar ise davacının imar barışı kapsamında yaptığı masraflar olup, masrafların niteliğine göre uygun illiyet bağı ise mevcuttur.
f)21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda sahte mimari projelerin kim tarafından belediyeye ibraz edildiği ve kim tarafından meydana getirildiğinin tespit edilemediği, … Belediye Başkanlığının 04/12/2020 tarihli yazısına ekli mimari projenin ruhsat aşamasındaki inceleme raporunda sunulan A ve B blokların her ikisi içinde çatı alanlarının dubleks kat planı olarak yapıldığı ancak belediye tarafından kabul edilmemesi üzerine müştemilat olarak düzeltilerek onaylandığı bilgisi verilmektedir. Aynı yazı eki ile davalı yapı denetim şirketi vekilinin 22/09/2020 tarihli dilekçesi ekindeki ”usulsüzlük tespit raporu” başlığıyla 09/11/2018 tarihli yazıda ”mimari proje kapak kısmının asıl onaylı projeden kesilerek şeffaf bant aracılığıyla yapı ruhsatı ve yönetmeliklere aykırılıkları yukarıda belirtilen hatalı olan bu projeye arkadan yapıştırılarak kapak yapıldığı ve bu şekilde belediye arşivine dosyasıyla birlikte indirilmiş olduğu tespit edilmiştir” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmektedir. Raporun altında kime ait olduğu konusunda isim ve imza bulunmamakla birlikte … Belediyesinin 04/12/2020 tarihli yazı cevabı ve eklerinden belediyede görevli mimar …’e ait olduğu tespit edilmiştir.
g)… Cumhuriyet Başsavcılığının… hazırlık dosyasında alınan… sicil nolu bilirkişi tarafından düzenlenene raporda; ”…09/04/2014 tarih ve 267 numarayla yapı ruhsatının alındığı, 02/04/2014 tarihinde … Belediyesince onaylanan mimari projede A ve B blokta 26 olmak üzere toplam 52 daire bulunduğu, bloklarda bağımsız bölüm niteliğinde ticari büro bulunmadığı, sonrasında proje tadilatı veya ruhsat yenileme başvurusu gözlemlenmediği, çatı arasının kullanımına bağlı dubleks dairelerin ve bodrum katta ticari büro yapılamama sebebinin … Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 57/4 ve 47/2 maddeleri olduğu, belediyede yapılan incelemede dijital ortamda herhangi bir tahrifatlı projeye rastlanmadığı, arşivde yapılan fiziki araştırmada sahte projelerin varlığının söz konusu olduğu, B blok için hazırlanan 02/04/2014 tarihinde … Belediyesince onaylanan gerçek mimari projelerden bir tanesinin kapak kısmı kesilerek yönetmeliklere tamamen aykırı olarak hazırlanmış yeni ve farklı bir projenin kapak kısmına yapışkan bant ile yapıştırılarak sahte bir projeyi onaylı gibi göstermek istendiğinin tespit edildiği, yapıştırılan kısımlarda herhangi bir kaşe, imza veya mühür olmadığı, dolayısıyla kimin tarafından yapıldığının tam olarak kestirilemediği, hatalı projelerin … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti bünyesinde mimar … tarafından hazırlandığının kaşe ve ıslak imzadan anlaşıldığı, projelerin…..Şti tarafından ilk onayının yapıldığı ve son olarak … Belediyesince 14/03/2017 tarihinde onaylanarak … Tapu Müdürlüğüne yönlendirildiği, tapu müdürlüğünde ise böyle bir yazının kayda girişi olmadığı bilgisinin bulunduğu, tapu müdürlüğünde işleme konulmadığı, tahrifat işleminin yapıldığı tarihin ruhsat alınma tarihinden oldukça sonra olduğu, tahrifatlı işlemin 2017 yılında yapılmış olabileceği izleniminin doğduğu…19/08/2015 tarih ve 16999 sayılı sözleşmenin dubleks katlar varmış gibi yapıldığının buradan projenin en başından itibaren mimari projesine aykırı yapılmak istendiğinin anlaşıldığı…” bildirilmiştir. Gerçekten 19/08/2015 tarih 16999 yevmiye nolu sözleşmede ”son katlar dubleks” ibaresi geçmektedir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede de sahte projenin işbu raporda açıklanan şekil ve yöntemle gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır.
h)Cumhuriyet Başsavcılığının kesinleşen ve KYOK kararı verilen …. nolu soruşturma dosyalarında da tahrifatlı mimari projelerin davalılar tarafından gerçekleştirildiği ve belediyeye sunulduğu hakkında herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere Cumhuriyet Başsavcılığının…hazırlık dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise tahrifatın 2017 yılında yapılmış olabileceği bilgisi verilmiştir. Oysa davalı… 19/08/2015 tarihi itibariyle şirket ortaklığından ayrılmıştır. O halde işbu davalı tarafından ika edilmiş bir haksız eylemin varlığı tespit edilemediğinden sorumluluğundan bahsedilemez. Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/35944 hazırlık dosyasına konu … Belediyesine yazılan yapı kullanım izin belgesi dilekçesinde ve iş bitirme tutanağında sahte proje ibraz edilmediğinden imzaların davalı…’e ait olup olmadığının ise bir önemi bulunmamaktadır. Davalı ….Şti’nin ise sahte tahrifatlı projeyi bildiği ve buna göre onay vererek dublekslerin inşaatının tamamlanmasına sebebiyet verdiği hakkında dosyada kanaat verici bilgi, belge mevcut değildir.
ı)Dinlenilen tanık beyanlarında sahte projenin oluşturulması ve ibrazıyla ilgili kanaat verici bilgi belgeye ulaşılamamıştır. Davalı… tanığı …’ın dava konusu … isimli inşaatın projesini bizzat hazırlayan mimar olduğu anlaşılmış, beyanında ilk projede dubleks dairelerin bulunmadığını, bodrum katta ise 45 metrelik bağımsız bölüm olarak işyeri bulunduğunu, Büyükşehir Belediyesi imar yönetmeliğinde dubleks hakkı olmadığından mevcut durumda dubleks olarak bulunan yerlerin ortak alan olarak çizildiğini, projede tahrifat yapıldığını gördüğü, yapı denetim şirketinde orjinal projenin bulunduğunu ve yapı denetim şirketinin faaliyetlerinin sona erdikten ve iskan alındıktan sonra dubleks haline çevrilmiş olabileceğini beyan ettikten başka kat irtifakı aşamasında Kemal Kaymak isimli şahsın bir başkasıyla ofisine bir proje getirdiğini ve imzalatmak istediklerini, arşivdeki projeyle karşılaştırdığında dubleks kısımların işlendiğini gördüğünü, 1 hafta 10 gün sonra belediye mimarı …’in yanına gidip aynı projenin götürüldüğünü, tadilat projesi yapılmış olması halinde bunun belediyede görüleceğini bildirdiği görülmüştür. İşbu tanığın beyanlarından da sahte yahut tahrifatlı projenin davalı… tarafından hazırlatılarak belediyeye sunulduğu, davalı yapı denetim şirketinin ise sözleşmeye aykırı davranarak projenin sahte yahut tahrifatlı proje ile tamamlandığına göz yumduğu hususunda kanaat verici yeterli delil elde edilememiştir. Böylece işbu talep yönünden davalı…’in haksız eylemi ve TTK 553.madde kapsamında sorumluluğu tespit edilemediği gibi ibra edilmesi, davalı ….Şti’nin ise sözleşmeye aykırı hareket ettiği hususunda kanaat verici bilgi, belge delil bulunmaması sebebiyle işbu talep yönünden davanın reddi gerekmiştir.
i)Burada şu hususta açıklanmalıdır ki sahte proje ile oluşturulan dubleks dairelerin satışından davacı şirket daha fazla kar elde edecektir, yani yapılan sahtecilik davacı şirket lehinedir. Davalı…’in herhangi bir menfaatinin olduğuna dair delil de tespit edilememiştir.
8-Davalı…’in tasfiye anlaşması ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı kusurlu davranışıyla tapuda kat irtifakı kurulmasını fiilen ve hukuken engelleyerek 3 yılı aşkın geciktirmesi, kat irtifakı kurulmadığından davacı şirketin 3.kişilere daire satışı yapılmaması ve davalının davacı şirket bağımsız bölüm tapularının ferağını vermemesi sebebiyle uğranılan zararlar yönünden değerlendirme:
a)Davacı şirket iş bu talebi sebebiyle uğradığı zarara karşılık olmak üzere belirsiz olarak davalı…’ten 100 TL alacak/tazminat talep etmektedir. Davacı şirket davalı… arasında aktedilen 3.Noterliğin 19/08/2015 tarih … yevmiye nolu sözleşmede ve 07/09/2015 tarihli ek sözleşmede A Blok 10.kat 22 nolu ve 11.kat 24 nolu bağımsız bölümlerin arsa sahibi olarak davalı…’e bırakılacağı kararlaştırılmıştır. Ek sözleşmede diğer bütün bağımsız bölümlerin ferağının 01/05/2016 tarihinde davalı… tarafından verileceği hükmü bulunmaktadır. İşbu sözleşmeye istinaden davacı şirket 4.Noterliğin 25/04/2017 tarih… yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesini talep etmiş, davalı… ise 4.Noterliğin 04/05/2017 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile ek sözleşmenin kendisi tarafından imzalanmadığını, sözleşmeyi imzalayanın vekalet görevini kötüye kullandığını, davacı şirket tarafından kendi yükümlülükleri yerine getirilip inşaat tamamlanmadan kat irtifakı yada kat mülkiyeti kurulması için ferağ verilmeyeceği bildirilmiştir. Buna rağmen ek sözleşmeyi davalı adına imzalayan vekili Halil Fahrettin Tangal çok sonraki bir tarihte 2017 yılında azledilmiştir. Ek sözleşmeyle ilgili davalı… tarafından açılmış herhangi bir dava hakkında bilgi belge bulunmamaktadır. Bu durumda sözleşmenin bağlayıcı olduğu kanaatine varılmıştır.
b)Davalı… tarafından ferağ edilmemesi üzerine davacı şirketin açtığı dava sonucu … 3 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin….Karar sayılı ilamıyla şirkete 6775 ada 10 parsel sayılı taşınmazda kar irtifakı kurulması hususunda yetki verilmiştir. Bundan sonra davacı şirket 4.Noterliğin 18/06/2019 tarih 08684 yevmiye nolu ihtarnamesini keşide etmesine rağmen davalı aynı noterliğin 25/06/2019 tarih 18557 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ferağ verilmeyeceğini bildirdiği görülmektedir.
c)Geçerliliği kabul edilen 07/09/2015 tarihli ek sözleşme ile davalı…’in 01/05/2016 tarihine kadar kar irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmasına ilişkin yetkiyle aynı zamanda bağımsız bölümlerin ferağlarının verilmesinin gerektiği ancak verilmediği sabittir. Ancak diğer arsa sahipleriyle yapılan kat karşılığı inşaat sözleşme hükümlerinin davalı… içinde uygulanacağı 06/08/2015 tarihli sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır. Yine ferağın kademeleri verileceği ile bu sözleşmelerden tespit edilmektedir. Davalının vermesi gerekli ferağ tarihinde ise inşaat seviyesi belli değildir. Bu husustaki ispat yükü davacıya ait olup bu yöne ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır.
d)Davacının davalı tarafından ferağın verilmemesi sebebiyle 3.kişilere satış yapamadığı, finansman için kredi çekmek durumunda kaldığı ileri sürülmüş, yazı cevaplarından davacı şirketin 01/05/2016 tarihinden sonra Ziraat Bankasından 1.830.275,00 TL, TEB’den 250.000,00 TL kredi kullandığı yazı cevapları ve bilirkişi raporundan tespit edilmiştir. Ancak kullanılan kredilerin davalı…’in ferağ vermemesi dolayısıyla satış yapılamamasından kaynaklı olup olmadığı yani illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda dosyada yeterince kanaat verici delil bulunmamaktadır. En azından illiyet bağının tespiti için 01/05/2016 tarihi itibariyle inşaat seviyesinin tespiti gerekir ki dosyada bu yönden rapor yoktur.
e)Davalı… 2.Noterlikten …’a 06/12/2018 tarihli vekaletname vererek ferağ konusundaki isteği yerine getirmiş, hemen sonra 07/12/2018 tarihinde davacı şirket adına … tarafından ibra edilmiştir. Gerek 01/05/2016 tarihi itibariyle inşaat seviyesinin belli olmayıp hangi kademede ferağ verileceğinin kesin olarak belli olmaması, çekilen krediler ile ferağ verilmeme arasındaki illiyet bağının kanaat verici şekilde ispat edilememesi ve davanın işbu talebe konu kısmının ibraname kapsamında kalması sebebiyle reddi gerekmiştir.
9-Davalı… tarafından teslim edilen ve sahteliği sonradan anlaşılan mimari projeye göre inşa edilen A blok 1.bodrum kat 27 bağımsız bölüm nolu işyerinin tapuya tescil edilememesi, ortak alan olarak belirlenmesi sebebiyle uğranılan zarar yönünden yapılan inceleme:
a)Dava dilekçesinde işbu talep yönünden davalılardan belirsiz olmak üzere 100 TL alacak/tazminat talep edilmektedir. 27/04/2022 tarihli ek raporda dava konusu yapılan A blok 1.bodrum kat 27 nolu bağımsız bölümün 132 metrekare brüt kullanım alanına sahip olduğu, dava tarihi itibariyle 300.000 TL değeri olduğu, davacının paylaşım oranı dahilinde zararının bulunduğu bildirilmiştir.
b)… Belediyesi tarafından onaylanan orjinal mimari projede A blok bodrum kat 27 nolu bağımsız bölüm işyeri olarak bulunmamaktadır. Burası müştemilat olarak gözükmektedir. Sahte olduğu anlaşılan projede ise işyerine dönüştürüldüğü sabittir. Davalı… ile … arasındaki tasfiye protokolüne davacı şirket taraf değildir. 27 nolu bağımsız bölümün işyeri olarak yer aldığı sahte projenin davalı… tarafından oluşturularak belediyeye ibraz edildiği yahut davalı denetim şirketinin sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı davranmak suretiyle oluşturulduğu hakkında yukarıda açıklandığı üzere delil mevcut değildir. Orjinal projede zaten müştemilat olup işyeri olarak yapılmış olan masrafların istenmesi mümkün olmadığı gibi mevcut durumda fayda sağlayacak olanda davacıdır.
c)2014 yılında onaylanan ruhsat eki projede ticari amaçlı büro olmamasına rağmen 06/08/2015 tarihli tasfiye protokolünde davacı iddiasının aksine bu hususta hüküm bulunmamaktadır. Olması halinde ise bu husus protokol taraflarının sahte projeyi bildiğine delalet edecektir. Bu durumda ise davacının iyiniyetli hareket ettiği söylenemez. Kanun ise iyi niyeti korumaz. Sonuç olarak sahte projeye dayalı olarak işyerine dönüştürülen 27 nolu bağımsız bölümle ilgili uğranılan zarar yönünden sahteliği kimin gerçekleştirdiğinin kesinlikle tespit edilememesi, davalı şirket yönünden sözleşmeye aykırı hareket edildiğinin sabit olmaması, davalı… yönünden ayrıca tasfiye protokolünde açık hüküm olmaması, olsa bile bu hususun iyi niyet kurallarına aykırı olacağının tabi olması ve bu sebeple dava edilmesinin MK 2’ye aykırılık teşkil edeceği gibi ibraname kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın bu taleple ilgili kısmının her iki davalı yönünden reddi gerekmiştir.
10-06/08/2017 tarihli tasfiye anlaşmasına ve 19/08/2015 tarih 16999 sayılı sözleşme hükümlerine göre davacıya ait olan A blok 4, 6, 17 nolu bağımsız bölümlere yönelik tapu iptali tescil talebi yönünden değerlendirme:
a)Dava dilekçesi ile davalı… adına kayıtlı A blok 4, 6, 17 nolu bağımsız bölümlerin tasfiye anlaşması ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre davacı şirkete ait olduğu ileri sürülerek tapuların iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir. Davacı adına 19/08/2015 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi, 07/09/2015 tarihli ek sözleşme ve ortaklar arasında yapılan 06/08/2015 tarihli tasfiye anlaşmasında davalı…’e bırakılacak daireler A blok 22 ve 24 nolu bağımsız bölümler olarak gösterilmiş, kalan dairelerin davacı şirkete ait olacağı kabul edilmiştir. Yani dava konusu A blok 4, 6, 17 nolu dairelerin davacı şirkete ait olduğu açıklanan deliller kapsamında sabittir.
b)07/12/2015 tarihli ek sözleşme ile davalı…’e bırakılan bağımsız bölümler dışındaki kalanların 01/05/2016 tarihinde ferağının verileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen dava tarihi itibariyle ferağın verilmediği bellidir. Dava dilekçesinde işbu taşınmazların değeri ayrı ayrı 70.000 TL gösterilmiş ise de mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundan 4 nolu bağımsız bölümün 740.000 TL, 6 nolu bağımsız bölümün 760.000 TL, 17 nolu bağımsız bölümün 840.000 TL olduğu tespit edilmiş, davacı vekili tarafından peşin harç tamamlanmış olmakla davanın işbu talebe ilişkin kısmının kabulüyle halen davalı Ahmet Mercimek adına kayıtlı olan A blok 4, 6, 17 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermek gerekmiştir.
11-6755 ada 10 parseldeki A blok 22 ve 24 nolu bağımsız bölümlere ilişkin tapu iptali ve tescil talebi yönünden değerlendirme:
a)Dava dilekçesinde işbu talep yönünden TTK 613.maddesi ve TMK’nun 2/2.maddesine dayanılarak tapu iptali tescil talebinde bulunulmaktadır. Ancak dava tarihinden sonra 22 nolu bağımsız bölüm 3.kişiye satıldığından davacı yargılama aşamasında HMK 125 maddesi gereği talebini taşınmazın keşifte belirlenen 860.000 TL değerinin tazminat olarak tahsiline hasretmiştir. Talebin dayanağı davalı…’in 19/08/2015 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliği ve TTK’nun 613.maddesindeki bağlılık hükümlerine aykırı hareket etmesi olarak gösterilmiştir. Esasen bu taleple ilgili 6 nolu paragrafta açıklamalar yapılmıştır. Özetle tekrarlanırsa yapılan ödemenin şirket kasasından yapıldığı hususunda davacı vekilinin iddiasını yemin dahil kesin delillerle ispatlayamaması, 06/08/2015 tarihli tasfiye protokolü kapsamında davalı… ile şirketin diğer ortağı … arasındaki işlerin tasfiye edilerek davalı…’in aldığı 3 nolu parsel sebebiyle arsa sahibi olarak kabul edilmesi nihayetinde 07/12/2018 tarihli ibranameyle ibra edilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde davacının işbu talebine ilişkin kısmının yerinde olmadığı, reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
12-Usuli itirazların değerlendirilmesi:
a)Davalı… yönünden davanın dayanağı TTK 553, 613 maddeleri ile arsa payı inşaat sözleşmesi hükümleri olup, dava tarihinden hemen öncesine kadar bilanço esasına göre defter tutması hususlarda birlikte değerlendirildiğinde ticari dava niteliğinde olduğu sonucuna varılarak görev itirazı yerinde görülmemiştir. Keza davanın niteliği nazara alındığında zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerde gerçekleşmemiştir. Davanın niteliği nazara alındığında bir kısım taleplerin tespitinin yargılamayı gerektirdiği, davanın başında belirsiz alacak davası olarak talepte bulunmanın mümkün olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin itirazlarda yerinde görülmemiştir.
13-Genel değerlendirme ve sonuç:
a)İşbu davada her bir talep yönünden ayrı ayrı değerlendirmeler yapılmış ve netice olarak davalı denetim şirketi yönünden dava tamamen reddedilmiş, davalı… yönünden ise tapu iptali ve tescile karar verilen 4, 6, 17 nolu bağımsız bölümler dışındaki taleplerin reddine karar verilmiş ise de, genel mahiyette olmak üzere şu hususlarında vurgulanmasında yarar görülmüştür.
b)İlgili paragrafta açıklandığı üzere davanın esasını teşkil eden sahte mimari proje Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık sayılı dosyasına … sicil nolu bilirkişi tarafından verilen rapordaki anlatıldığı şekilde gerçekleştirildiği kabul edilmiştir. Ancak davalı…’in davacı şirket yöneticisi olması sebebiyle oluşturularak belediyeye teslim edildiği yani sahte projeden işbu davalının sorumlu olduğu hususunda kanaat verici delil elde edilemediği gibi davalı yapı denetim şirketinin sözleşmeye aykırı davranarak sahte projeye göre inşaatın tamamlandığı hususunda da yeterli delil mevcut değildir.
c)Davalı… ile dava dışı … arasındaki 06/08/2015 tarihli adi yazılı anlaşma başlıklı belge bir tasfiye protokolü mahiyetinde değerlendirilmiş, işbu protokol ve 07/12/2018 tarihli ibraname ve feragatname belgesi nazara alındığında davalı…’in ibra edildiği, kendisinden hak talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Kaldıki sahte mimari proje sonucu oluşturulan dubleks dairelerden davacının menfaat sağlayacağı açıktır. Bu nedenle reddedilen taleplerin MK 2.maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
14-Sair hususlardaki değerlendirme:
a)Kabul edilen taşınmazların keşifte belirlenen değerine göre ve yatırılan/tamamlanan harç nazara alınarak alınması gerekli peşin harç tespit edilmiş, bu kısımla ilgili talep davalı…’e yöneltildiğinden bakiye harcın ve yargılama giderlerinin işbu davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
b)Tapu iptali tescil talebi kabul edilen 4, 6, 17 bağımsız bölüm nolu taşınmazların keşifte belirlenen değerine göre (toplam 2.340.000,00 TL) davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, reddedilen kısım ise 22 ve 24 nolu bağımsız bölümlerin keşifte belirlenen değeri (1.740.000,00 TL) ile dava dilekçesindeki belirli hale getirilmeyen neticeyi talep kısmının a, b, c, d bentleri gereği 4 ayrı talebe ilişkin 1000×4 olmak üzere toplam 1.744.000,00 TL olup, bu kısım üzerinden davalı… lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
c)Davalı … Taahhüt İnşaat Ticaret Limited Şirketi’den davacı tarafın talebi dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmının b ve d bentlerindeki talep olup, toplam 2.000 TL olduğundan ve belirli hale getirilmediğinden ve işbu davalı yönünden taleplerin tamamı reddedilmiş olmakla AAÜT nazara alınarak bu miktarı geçmemek üzere lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
d)Davadan önce arabuluculuğa başvurulmuş ve anlaşma sağlanamadığına dair son tutanak ibraz edilmiş ise de, dava dilekçesinde bir kısım taleplerin tapu iptali tescil, bir kısım talep ise tazminat niteliğindedir. Bu durumda taleplerin yığılması söz konusu olup ve bir kısmının arabuluculuk kapsamında olmaması halinde arabuluculuk yasa yoluna başvurulması zorunlu değildir. Tapu iptali tescil taleplerinin de arabuluculuk kapsamında olmadığı 6225 sayılı kanun gereği olduğuna göre arabuluculuk sebebiyle yapılan yargılama gideri ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; … ili … ilçesi … Mahallesi 6755 ada 10 parselde tapuya kayıtlı A Blok 1.Kat 4 nolu bağımsız bölüm, A Blok 2.kat 6 nolu bağımsız bölüm, A Blok 8.kat 17 nolu bağımsız bölümlerin davalı… adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı şirket adına tapuya tesciline,
2-Davacı tarafın diğer tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Kararın özetinin İİK 28.maddesi gereği … Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
4-Alınması gerekli 159.845,40 TL harçtan peşin alınan 6.045,44 TL ve tamamlama harcı olarak farklı tarihlerde alınan 26.130,00 TL, 3.726,65 TL, 37.505,00 TL, 14.620,00 TL harç olmak üzere toplam 88.027,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 71.818,31 TL harcın davalı…’ten alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 216.000,00 TL vekalet ücretinin davalı…’ten alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 186.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı…’e verilmesine,
7-Davalı … Taahhüt İnşaat Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Taahhüt İnşaat Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
8-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 582,45 TL, bilirkişi ücreti 4.250,00 TL olmak üzere toplam 4.832,45 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.768,84 TL yargılama giderinin davalı…’ten alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı… tarafından sarf edilen posta masrafı 220,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 94,16 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı…’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı… üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … Taahhüt İnşaat Ticaret Limited Şirketi tarafından sarf edilen posta masrafı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Taahhüt İnşaat Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
11-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı, tedbir harcı ve vekalet harcı toplamı 6.169,34 TL ve tamamlama harcı olarak farklı tarihlerde alınan 26.130,00 TL, 3.726,65 TL, 37.505,00 TL, 14.620,00 TL harç olmak üzere toplam 88.150,99 TL harcın davalı…’ten alınarak davacı tarafa verilmesine,
12-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
13-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
14-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillerinin ve davalı… ve vekilinin ile davalı … vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2023