Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/778 Esas – 2022/522
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/778 Esas
KARAR NO : 2022/522
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 05/05/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı … tarafından müvekkili … aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2017/96785 esas ve 2017/96795 takip sayılı dosyalarının haksız ve kötüniyetli olarak müvekkilinden tahsil edilmek amacıyla takibe konulduğunu, kambiyo belgelerinin ilk borçulusu … olan ve alacaklısı … olan ve ciro borçlusu müvekkili … tarafından davalı alacaklı …’a verildiğini, müvekkilinin eşi … ve müvekkilinin ağabeyi … tarafından, davalı …’a 606.372.57 TL’lik çek ve senetli ödeme yapıldığını ve bu çekli ve senetli ödemelerin 184.050,00 TL’sinin müvekilinin ağabeyi … tarafından, 422.322,57 TL’sinin de müvekkilinin eşi tarafından yapılan ödemeler olduğunu, ancak davalı alacaklı tarafından müvekkilinin eşi …’a ait ve ağabeyi …’a ait bu senetlere ve çeklere karşılık davalı … tarafından müvekkilinin ağabeyi ve eşi adına kesilen fatura tutarının yaklaşık 342.790,00 TL’lik mal/ürün teslim irsaliyeli ve teslim irsaliyesiz fatura düzenlendiğini, davalının takibe konu senetlerin karşılığı malları teslim etmediğini, dolayısıyla alacaklı …’ın yaptığının usulsüz ve kötüniyetli iş ve işlemler nedeniyle yani faturasız sözde satışlar nedeniyle devleti de zarara uğratarak haksız kazanç elde etmek yoluna başvuruduğunu, davalı tarafından müvekkili aleyhine haksız olarak açılan icra takibinin durdurulmasına, senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının aslında eşi … adına olan şirketi ve verilen imzalı senetleri şirketin borca batık hale geleceğini anlayınca kardeşi … adına senet tanzimi cihetine gidilmek sureti ile faaliyetlerine devam ettirmeye başladığını, davacı üzerine çok sayıda icra takibi mevcut olduğunu, davacı ve müflis …’ın da müvekkilinden kaynaklanmasa dahil bu duruma düşmemesi için kendisine maddi yardımda bulunduğunu, zira …’ın uzun süredir karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezaevinde yattığını, senede karşı iddiaların yine yazılı belge ile ispatı gerektiğini belirterek, illetten mücerret olan senedin imza keşidecisini kanunen ve ahlaken bağlayacağını ve sonuçlarından keşidecisinin sorumlu olduğunu, alacaklıları ızrar kasdı ile hareket edildiğinden bahisle davacının davasının dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Mahkememizin 27/11/2019 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2017/96795 ve 2017/96785 esas sayılı dosyaları uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
İlyasköy Polis Merkezi Amirliğine, 19 Mayıs Vergi Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli delil dilekçesi ile ekinde bir kısım delillerini ibraz etmiştir.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/25259 soruşturma sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafça davalı aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin 2017/96785 Esas ve 2017/96795 Esas sayılı icra dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacının takibe konu bir kısım senetlerde lehdar, bir kısım senetlerde ise ciranta olduğu, davacının ciro ile senetleri davalıya verdiği, davalının tüm senetlerde son ciranta/hamil olduğu, bonolarda keşideci ile lehdar arasında malen kaydının yazılmış olduğu görülmektedir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıda olup kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya ait olduğundan, davacı/borçlunun senedin düzenlenmesini gerektiren bir sebep olduğunu ve fakat bu sebebin gerçekleşmediğini ya da ortadan kalktığını ispat etmesi gerekmektedir.
Görülmekte olan davada, davacı vekilince her ne kadar dava dilekçesinde senetlerin bir kısmı üzerindeki imza inkar edilmiş ise de, 26/11/2020 tarihli celsede bizzat hazır bulunan davacı senetleri kendisinin ciroladığını, imzaların kendisine ait olduğunu, ancak …’un keşideci olduğu senetlerde lehdar ismini kendisinin yazmadığını beyan etmiştir. Bononun keşideci imzası dışındaki unsurlarının sonradan ve dahi sözleşmeye aykırı doldurulduğu iddiası çerçevesinde; açık (beyaz) bono düzenlenmesi yasaya aykırı olmadığından ve boş olarak imzalanan senedin sonradan yazılması mümkün olduğundan (6102 sayılı TTK m. 778/2-f delaletiyle m. 680), bononun keşideci imzası dışındaki unsurlarının anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası ancak yazılı delille ispat edilebilecektir. Somut olayda lehdar konumundaki davacı senedin ön yüzünde alacaklı kısmına kendi adını yazmadığını ancak senetleri ciroladığını kabul ettiğine göre senedin sözleşmeye aykırı doldurulduğu iddiasını davalı hamile karşı ileri süremeyecektir. Kaldı ki bu iddia davacı tarafça ispat da edilememiştir.
Şu halde davacı senetteki imzayı inkar etmemiş, senetleri dava dışı eşine ait işyeri adına ticari ilişki kapsamında davalıya verdiğini, takibe konu yapılan bonolar nedeniyle davalıdan mal almadığını, davalıya borçlu bulunmadığını iddia ederek, borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davacı vekilince ticari defterlerin incelenmesi ara kararı uyarınca davacının dava dışı eşine ait ticari defterler sunulmuş olup, davalı vekilince davalının ticari defterleri bulunmadığı beyan edilmiştir. Senetlerdeki malen kaydının keşideci ve lehdar bakımından geçerli olduğu, davanın tarafları bakımından geçerli olmadığı, davalı asilin senetleri davacıya verdiği borç karşılığında aldığı iddiası ile kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olması, yine her iki tarafın birbirini doğrulayan ticari defterleri bulunmaması nedeni ile ticari defterlerin HMK m.222 gereği delil olma vasfı taşımadığı anlaşılmakla söz konusu ara karardan dönülmüştür.
Davacı dava dilekçesindeki maddi vakalarda dava dışı eşinin ticari ilişkisi sebebi ile senetleri düzenlediğini iddia etmekte olup, burada borcun nakli müessesesi gündeme gelmektedir. Davacı eşinin davalıdan alacağı mallar karşılığında borçlu sıfatı ile senetleri düzenlediğini iddia ettiğine göre borcun nakli hususunu ispat etmesi gerekmektedir. Davacı, dava dışı üçüncü kişi ile arasındaki borcun nakli ilişkisini dosya kapsamında HMK m.201 gereği yazılı delil ile ispat etmelidir. Davacı delil listesinde dava dışı eşi … ile arasındaki borcun nakline ilişkin delil ibraz etmemiş olup, borcun nakli hususunu ispat edememiştir.
Davacı vekilince delil listesi ekinde her ne kadar bir kısım fatura ve senet örnekleri sunulmuş ise de, söz konusu belgelerin incelenmesinde taraflarının dava dışı üçüncü kişiler olduğu, eldeki dosyanın ispatına yarar olmadığı anlaşılmış, davacıya son celse yemin delili hatırlatılmış, davacı tarafça yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Dosyamız Adli Yardımlı olduğundan suçüstü ödeneğinden ödenen 114,00 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı asil ile vekili ve davalı asil ile vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
28/04/2022
Katip
¸e-imza
Hakim
¸e-imza
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.