Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/769 E. 2021/553 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/769 Esas – 2021/553
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/769 Esas
KARAR NO : 2021/553

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
İHBAR OLUNAN : …
DAVA : Tazminat (Değer Kaybından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ :…
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı …’e ait olup davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracın, davacıya ait … plakalı araca çarpması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında, davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve buna bağlı olarak değer kaybettiğini, kazanın sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın kusuru ile gerçekleştiğini, maddi hasarın yanında değer kaybı zararının da karşılanması gerektiğini ve bunun için davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek evans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, ancak Iban bilgisini paylaşmadığından davacıya ödeme yapılamadığını, buna göre 2918 s. KTK m.97’deki dava şartının yerine getirilmediğini, … plakalı aracın davalıya 24.04.2019-2020 vadeli ZMMS ile sigortalandığını ancak sigortacının sorumluluğunun sigortalısının kusur oranı ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı oluğunu, buna göre kusur ve Genel Şartlar’a göre değer kaybı raporu alınması gerektiğini, ayrıca sigorta limitinin kaza tarihi itibariyle 39.000-TL olup, davacıya ait araçta oluşan hasar sebebiyle yapılan toplam 37.384,62-TL tutarındaki ödemeye göre davalının 1.615,38-TL tutarında sorumluluğunun kaldığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı işleten ve sürücü ayrı ayrı ibraz ettikleri CEVAP dilekçeleri ile özetle: … plakalı aracın … A.Ş.ye kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olup, davanın … A.Ş.ye ihbar edilmesini talep etmiş, talep edilen tutar fahiş olduğunu ve hem kusur hem de gerçek zarar miktarının tespiti için rapor alınması gerektiğini beyan etmişlerdir.
Hasar ve servis dosyaları ile davacıya ait aracın tramer kaydı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacıya ait aracın tamirini yapan … Ürünleri … Ltd. Şti.den gelen … tarihli cevabi yazı ile … Oto Hizmetleri … A.Ş.den gelen 17.03.2021 tarihli cevabi yazıdan; … plakalı aracın kasko sigortacısı … A.Ş.nin 04.10.2019 tarihinde …’e 1.770-TL ve 01.11.2019 tarihinde …’e 35.614,62-TL ödeme yaptığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 10.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kazanın münhasıran davalı …’ın kusuru ile gerçekleştiği ve davacının kazanın gerçekleşmesine herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davacıya ait araçta ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esaslara göre 27.328,98-TL tutarında değer kaybı oluştuğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan 14.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle 2.el piyasa değerinin 525.000-TL olduğu ve kaza sebebiyle 37.500-TL değer kaybına uğradığı mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; talep miktarını 37.500-TL’ye artırmış ve davalı sigorta şirketi yönünden 1.615,38-TL ile sınırlı olmak suretiyle 37.500-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı zararının tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, … tarihli trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı zararının tazminini talep etmiş, talep miktarını ıslah dilekçesi ile artırmıştır. Davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olup, maddede italik olarak yazılı kısımların, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan E.2019/40, K.2020/40 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı olduklarına karar verilmiştir. Buna göre ve kararın gerekçesinde belirtildiği üzere, tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Trafik kazalarından kaynaklı değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmış ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5 maddesinde “değer kaybı”, maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edileceğine ve değer kaybının tespitinin bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağına işaret edilmiş, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı Genel Şartlar Ek-1’de ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda işaret edilen iptal kararına kadar gerek ilk derece ve gerekse istinaf mahkemeleri, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağının poliçe tarihine göre belirlenmesi ve zararın 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenen poliçeler için “objektif değer kaybı” esasına, sonrasında düzenlenen poliçeler için ise Genel Şartlar’a göre tayin edilmesi gerektiği yönünde kararlar vermiş ve bu kararlarda görülmüştür ki Genel Şartlar ekindeki esaslara göre belirlenen tazminat tutarı zarara uğrayanın gerçek zararının çok altında tespit edilmekte, zarara uğrayanın gerçek zararı karşılanamamaktadır. Buna göre, Genel Şartlar ekindeki esaslara göre hesaplanan tazminat tutarı, genel hükümlere göre tayin edilecek objektif değer kaybı esasına göre belirlenen tutarın çok altında kalmaktadır ve Genel Şartlar’daki bu yöne ilişkin düzenlemelerin “tam tazmin ilkesi” ile örtüşmeyip genel hükümlere aykırı olduğundan uygulanması mümkün değildir.
Bu sebeplerle, ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esasların somut olayda uygulanamayacağı ve değer kaybının objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş (Bkz: Ankara BAM 26. HD.nin 24.12.2020 tarih 3184/2069 sk; İzmir BAM 4. HD.nin 19.02.2021 tarih 85/379 sk; İstanbul BAM 8.HD.nin 04.02.2021 tarih 868/203 sk; Antalya BAM 4. HD.nin 03.02.2021 tarih 868/203; Gaziantep BAM 17. HD.nin 22.01.2021 tarih 1054/80 sk), hal böyle olunca davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2.el piyasa değeri arasındaki farkın (37.500-TL) davacının gerçek zararı olduğu kabul edilmiştir.
Davalı … A.Ş. hem kazaya sebep olduğu saptanan … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı, hem de davacıya ait … plakalı aracın kasko sigortacısı olup, davacıya ait araçtaki hasarın giderilmesi için yapılan masraflarla ilgili …’e 1.770-TL ve …’e 35.614,62-TL olmak üzere toplam 37.384,62-TL ödeme yapmıştır. Akabinde, kasko sigortacısı olarak yaptığı bu ödemeyi zorunlu trafik sigortasını nazara alıp hesabından düşmüştür. Başka bir deyişle, davalı … A.Ş. … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olarak toplam 37.384,62-TL tutarında ödeme yapmıştır. Kaza tarihindeki poliçe limitine göre, sorumluluğu 1.615,38-TL ile sınırlıdır.
Bu sebeplerle, davalı sigorta şirketinin 1.615,38-TL ile sorumlu olması kaydıyla 37.500-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, sigorta şirketi yargılama giderlerinden aleyhine hüküm altına alınan miktar ile orantılı şekilde sorumlu tutulmuştur (Bkz: Yargıtay 17 HD.nin 24.12.2019 tarih ve 554/12391 sayılı kararı). Temerrütün, davalı işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinde, davalı sigorta şirketi yönünden ise davadan önceki müracaat tarihi olan 15.10.2019 tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 26.10.2019 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiş, sigortalı aracın kamyon niteliğinde ticari araç olduğu da nazara alınıp, anılan tarihlerden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 37.500-TL’nin davalı … ile … yönünden kaza tarihi olan …, davalı sigorta şirketi yönünden ise 26.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin 1.615,38-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.553,75-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.869,35-TL’nin (davalı sigorta şirketinin 80,52-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.982,20-TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketinin 128,46-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.625-TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin 1.615,38-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin (davalı sigorta şirketinin 56,86-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı işleten vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, davalı sigorta şirketi yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2’nci maddesi gereğince KESİN, davalı … ile … yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. …

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.