Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/754 E. 2021/657 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/754 Esas – 2021/657
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/754 Esas
KARAR NO : 2021/657

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZ. TARİH :

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Davacı banka ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların müteselsil kefil olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazların haksız olduğunu ve arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamadığını belirterek icra dosyasına vaki itirazların iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinde alacağın sebebinin açıklanmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, süresinde muacceliyet ihtarnamesi keşide edilmediğini ve müvekkillerine tebliğ edilmediğini, temerrüt oluşmadığını, müvekkillerinin adreslerinin Amasya olması sebebiyle Amasya İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı aslı sunulmuştur.
Türkiye … Bankası T.A.O. Amasya Şubesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde, Genel Kredi Sözleşmesi, faiz genelgesi, ihtarname, tebliğ şerhi ve hesap ekstreleri gönderilmiştir.
Bankacı bilirkişiden …tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 17/12/2020 tarihli, davalılar vekili tarafından 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçeleri sunulmuştur.
Bankacı bilirkişiden itirazlar doğrultusunda … tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 05/07/2021 tarihli, davalılar vekili tarafından 06/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçeleri sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takibe karşı yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında 07/05/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’in Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla ve imzaladıkları, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine Samsun 1.Noterliğinin … yevmiye nolu 29/12/2019 tarihli ihtarname ile hesabın kat edilerek Samsun İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalılara gönderilen ödeme emri tebliğlerinin kefillere 24/10/2019, asıl borçluya 05/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekilinin 28/10/2019 tarihli dilekçesiyle takibe itiraz ederek durdurduğu, itirazın yasal 1 haftalık süresinde yapıldığı, davacı tarafında itirazın iptalini sağlamak için süresi içinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğinden öncelikle yetki itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira itirazın iptali davasının ön şartı yetkili icra dairesinden yapılmış, geçerli bir takibin bulunmasıdır. İİK 50. madde yetki hususunda HMK’na atıf yapmaktadır. HMK 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenlenmiş olup, takip dayanağı sözleşmelerin 19. maddesinde Samsun İcra Daireleri’nin ve Mahkemeleri’nin yetkisi hususunda yetki sözleşmesinin düzenlendiği görülmektedir. Öte yandan HMK’nın 17. maddesine göre yetki sözleşmesinin tacirler arasında veya kamu tüzel kişiler arasında doğmuş ya da doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında yapılması mümkündür. Asıl borçlunun şirket olması dolayısıyla yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, TTK 7. maddesindeki teselsül karnesi gereği yetki sözleşmesinin diğer kefil davalıları da bağladığı anlaşılmakla icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazın reddi gerekmektedir.
Mahkememizce yerinde inceleme yetkisi de verilerek bankacı bilirkişiden …tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında 07/05/2018 tarihli 300.000,00 TL bedelli GKS imzalandığı, davalıların sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının mevcut olduğu, kefalet limitlerinin 300.000,00 TL olarak belirlendiği, kredi hesaplarının Samsun 1.Noterliğinin … yevmiye nolu 29/12/2019 tarihli ihtarnamesi ile 27/08/2019 tarihi itibariyle kat edildiği, ödeme için 1 günlük süre verildiği, ihtarnamenin asıl borçlu şirkete 31/08/2019, davalılar … ve …’e 02/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen ödeme süresine göre asıl borçlu şirketin 03/09/2019, davalılar … ve …’in 04/09/2019 tarihinde temerrütlerinin gerçekleştiği, bankanın ödeme planına göre akdi faiz oranının yıllık %11,88 olduğu, sözleşme hükümlerine göre temerrüt faiz oranının ise %39 olduğu, en son 11/04/2019 tarihinde ödeme yapıldığı, bu tarihten sonra kalan kredi borcunun 119.614,49 TL olduğu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl alacak 125.594,66 TL, işlemiş faiz 5.023,31 TL, BSMV 251,16 TL olmak üzere toplam 130.869,13 TL alacaklı olduğu, takipten sonra %39 temerrüt faizi işletilmesi gerektiği, 638,10 TL’lik masrafa ilişkin dosya içerisinde belge bulunmadığının anlaşıldığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerini rapora itirazları akabinde dosya ek rapor için aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan … tarihli raporda; kök raporda sehven 27/08/2019 tarihinin esas alındığı, kat tarihinin 19/08/2019 olduğu ve buna göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilerek davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl alacak 125.652,22 TL, işlemiş faiz 5.023,31 TL, BSMV 251,16 TL olmak üzere toplam 130.926,69 TL alacaklı olduğu, takipten sonra %39 temerrüt faizi işletilmesi gerektiği, 638,10 TL’lik masrafa ilişkin dosya içerisinde belge bulunmadığının anlaşıldığı belirtilmiştir.
Davalı kefiller … ve … hakkında dosyaya konulan 09/07/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinden alınan örneğe göre şirket ortağı olmakla TBK 584.maddesi gereği kefaletin geçerliliği için eş rızası gerekmediğinden kefaletlerinin geçerli olduğu kabul edilmiştir. Yukarıda tespit edilen alacak miktarı asıl borçlu şirket yönünden olup, davalıların kefil olmalarına göre sorumlulukları kefalet limitiyle kendi temerrütlerinin sonuçları ile sınırlıdır. Takip konusu GKS nazara alındığında kefalet limitinin 300.000,00 TL olduğu, dolayısıyla tespit edilen asıl ve toplam alacaktan davalı kefillerin de sorumlu olmaları gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilince süresi içerisinde sunulan 04/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde kefalet sözleşmelerinin geçerliliğine ilişkin bir iddia ileri sürülmediği, açıkça sözleşmedeki imza ve yazılara itiraz edilmediği, yargılamanın bu çerçevede yürütüldüğü anlaşılmıştır. Davalı vekilince kök rapora karşı sunulan 14/12/2020 tarihli itiraz dilekçesinde yine kefaletin geçerliliğine ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, ancak … tarihli ek rapora karşı sunulan 06/07/2021 tarihli itiraz dilekçesinde kefalete ilişkin yazıların ilgililerin eli ürünü olup olmadığı hususunun değerlendirilmemesi nedeni ile raporun kabul edilmediğinin ileri sürüldüğü görülmüştür. HMK m.141 ve 319 uyarınca iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dilekçeler aşamasının sona ermesine kadar yapılabilir. Şu doğrultuda ek rapora karşı sunulan itiraz dilekçesinde kefalet sözleşmesinin imza ve yazı hususlarının incelenmediği iddiası süresinde olmadığından mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde faiz alacağının eksik hesaplandığını ileri sürmüş ise de, faiz oranlarının sözleşme hükümleri ödeme planlarına göre tespit edildiği, hesaplama yönteminin bankacılık kurallarına uygun olduğu anlaşılmakla yeni rapor talebi reddedilmiş, ihtarname masrafına ilişkin olarak dosyaya belge sunulmadığı anlaşıldığından davacının bu yöndeki talebi de kabul edilmemiştir.
Kabul edilen toplam alacak likit kabul edilmekle %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden davacı bankanın haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalı tarafın tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı banka tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalıların vekili aracılığı ile arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-125.652,22 TL asıl alacak, 5.023,31 TL işlemiş faiz, 251,16 TL BSMV olmak üzere toplam 130.926,69 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden sonra %39 temerrüt faizi uygulanmasına,
3-Toplam alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.943,60 TL karar ilam harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 122,90 TL tebligat ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 922,90 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 860,09 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 16.388,04 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına.
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.