Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/738 E. 2022/308 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/738 Esas – 2022/308
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 12/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; davalı borçlu şirketin müvekkili şirketten toplam 154.943,00TL hizmet satın aldığını, toplam borcun 50.000,00TL’sini 17/08/2018 tarihinde ödediğini, bakiye 104.943,00TL tutarında ödenmemiş faturalar bulunduğunu, her iki şirketin e-arşiv fatura sistemini kullanmakta olup, fatura kesildiği gün karşı tarafa tebliğ edilmiş sayıldığını, bu huşu göz önünde bulundurularak Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı … Karar numaralı kararıyla davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, verilen ihtiyati haciz kararına esas ile birlikte samsun İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun 04/10/2018 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, bu yüzden teminat olarak yatırılan 15.742,95 TL teminatı alamadıklarını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek, karşı tarafın icra takibine vaki itirazının iptali ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun takip konusu borcu ve ferileri ile birlikte takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte ödemeye, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasına yapılan tüm masraflar ile 15.742,95TL teminatın iadesine karar verilmesini, haksız itirazdan ötürü %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin açmış olduğu icra takibine yapmış oldukları itiraz sonucunda takibin durduğunu, müvekkilinin ticaret sicil adresinin Kadıköy/İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafa fatura tanzim edildiğini, bu faturalar ve cari hesap uyarınca müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de; bildirilen borç tutarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin bahsi geçen faturalara ilişkin hizmet satın almadığını, davacının %20’den az olmamak üzere talep ettiği icra inkar tazminat talebine itiraz ettiklerini, iş bu itirazın iptali davasının dayanağının bulunmadığını, deliller sunulmadan kötü niyetli ve haksız açılmış dava olduğunu, takibe konu asıl alacağa işletilmiş olan bütün fer’ileri kabul etmediklerini, davacı şirkete müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek, diğer dava ve itiraz hakları saklı kaymak kaydıyla davanın reddini, icra takibi ile iş bu davada kötü niyetli hareket eden davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/115255 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin … D.İş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili tarafından 25/11/2019 havale tarihli dilekçe ekinde arabuluculuk son tutanak aslı sunulmuştur.
Davacı vekili defterlerin yerinde incelenmesi talepli 08/10/2020 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
Mali müşavir bilirkişiden 21/10/2020 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz/beyanlarını içerir dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunmuştur.
Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış çıkarılan tebligatların usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça defterlerin ibraz edilmediğinden bahisle talimatın bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişiden 25/10/2021 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanlarını içerir dilekçe sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fatura alacağı sebebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamında, taraflar arasında otel konaklama hizmetine ilişkin ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı yanca süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazı ileri sürülmüş olup, öncelikle bu çerçevede değerlendirme yapılacaktır.
2004 sayılı İİK’nın 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, 6100 sayılı HMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Yani, HMK’daki yetki kuralları ilâmsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır. HMK’nın 6. maddesine göre, ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, yasanın 10.maddesi ile, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. 6098 sayılı TBK’nun “ifa yeri” başlıklı 89.maddesine göre, borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir ve aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Buna göre, tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya örtülü iradelerinin anlaşılamadığı hallerde sözleşmenin ifa edileceği yer TBK’nın 89/1. maddesine göre belirlenir. TBK’nun 89. maddesine göre para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir.
Eldeki davada, Tekkeköy/Samsun adresinde bulunan davacı şirketten konaklama hizmeti alımına ilişkin anlaşma sağlandığı, ifa yerinin Samsun olduğu, yine davacının adresinin Tekkeköy/Samsun olduğu, şu halde icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış olup, davalı yanın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı şirket defterlerinin incelenmesi amacıyla İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat cevabında davalı şirkete ve vekiline çıkartılan tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketin ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle talimatın bila ikmal iade edildiği anlaşılmıştır.
Burada, davalının ihtara ve tebligata rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olmasının hukuki sonuçlarına değinmek gerekmekte olup; davalının tacir olduğu ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, uyuşmazlığın tarafı davalının ticari defterleri olduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi durumunda, defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil kabul edilmesi gereklidir (Bkz: KURU, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387). Bu hususlar, yukarıda işaret edilen HMK’nın 222’nci maddesinin ilk üç fıkrası ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının ticari defterlerindeki birbirini doğrulayan kayıtlara göre sonuca gidilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 04.10.2017 tarih ve 2759/5005 sayılı kararı).
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde ise; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının bulunduğu ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüş, takibe konu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının defter kayıtlarına göre 104.833,25 TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Şu halde davalı şirketin ticari defterlerini sunmamış olduğu hususu da nazara alınarak davacı yanın davalıdan faturalar sebebi ile 104.833,25 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 440,00 TL olmak üzere 105.273,25 TL alacaklı olduğu kabul edilmelidir.
6102 sayılı TTK’nun 18/3. maddesi; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” şeklinde olup somut olayda, ihtarın noter, taahhütlü mektup, telgraf veya güvenli elektronik imza ile yapılmadığı, sözlü ihbarda bulunulduğunun dahi ispat edilemediği anlaşılmaktadır.
Takip öncesi dönem için temerrüt faizi istenebilmesinin temel koşulu, borcun belli bir günde ödenmesi taahhüt edilmemişse, borçlunun temerrüde düşürülmesidir. Eldeki davada, davalının 6098 s. TBK m. 117’de belirtilen şekilde temerrüde düşürüldüğü ileri sürülmemiş ve bu yönde bir delil bildirilmemiştir. Buna göre, davacının takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep etmesi mümkün değildir. Her ne kadar bilirkişi tarafından davacı tarafça düzenlenen faturaların tebliğ edildiği, bu nedenle TTK m.1530 uygulanması gerektiği ifade edilmiş ise de; ilgili madde şartlarının eldeki davada uygulama imkanının oluşmadığı değerlendirilmiştir (Samsun BAM 3. HD’nin 09/11/2021 tarih, 2021/1618 Esas,2021/1413 Karar sayılı ilamı). Bu sebeplerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Faturaya bağlı alacağın likit olduğu değerlendirilmiş, hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına tazminata hükmedilmiştir. Davacının reddedilen isteminin faize ilişkin olduğu veçhile, davalının tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı vekilinin görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 104.833,25 TL asıl alacak ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 105.273,25 TL hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihi sonrası avans faiz uygulanmasına,
3-2004 s. İİK’nun 67/2.maddesi gereğince asıl alacak likit kabul edilmekle 20.966,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.191,22 TL karar ilam harcından peşin alınan 1.305,34 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 5.885,88 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 1.305,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından ödenen 267,50 TL tebligat ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 867,50TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 844,97TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 13.950,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.806,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10- Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 34,28-TL’sinin davacıdan ve 1.285,72-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
11-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davacı yönünden HMK m.341/4 uyarınca KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.17/03/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.