Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/725 E. 2021/377 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/725 Esas – 2021/377
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/725 Esas
KARAR NO : 2021/377

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ..
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacı ile davalılar arasında konaklama sözleşmesi bulunduğunu ve tarafların davacıya ait …’de konaklanacağı ve konaklama planında muhtemel bir iptal halinde durumun 14 gün öncesinden yazılı olarak davacıya bildirileceği, aksi halde 60-TL oda ücretinin ödeneceği konusunda anlaştıklarını, davalıların 14 Temmuz tarihine kadar otelde konakladıklarını ve konaklama ücreti toplamının davacı tarafından düzenlenen 12 adet faturadan da anlaşıldığı üzere 43.443-TL olduğunu, bu zamana kadar 39.057-TL ödendiğini ve davalıların 4.386-TL daha ödeme yapmaları gerektiğini, ayrıca konaklama planına göre 14, 15, 21 ve 22 Temmuz tarihlerinde de otelde konaklanacağını, fakat bu tarihlerde otelde konaklamadığını, konaklama planının iptal edildiğinin de davacıya bildirilmediğini, sözleşmenin 8.maddesine her biri 2.400-TL bedelli 272099, 272100 ve 272137 numaralı faturaların düzenlenip davalılara gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını, bu sebeple davacının bu 3 faturadan kaynaklı olarak 9.600-TL alacağının oluştuğunu, davalıların ödeme yapmaya yanaşmamaları üzerine Samsun İcra Dairesi’nin 2019/79225 Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ancak davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalıların icra-inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olabilmesi için davalıların sözleşmenin 6.maddesine uygun olarak %30 oranında teminat vermesi gerektiğini oysa bu yönde verilmiş bir teminat bulunmadığını, buna göre sözleşmenin geçerli olmadığını, sözleşmenin 8.maddesine göre otelde kalınmayan günler için düzenlenen 3 faturanın cezai şart niteliğinde olduğunu ve geçerli olmayan sözleşmeye istinaden cezai şart istenemeyeceğini, yine sözleşme geçerli olmadığından konaklama programındaki değişikliğin 14 gün öncesinden davacıya bildirilmesi şeklinde bir yükümlülükten söz edilemeyeceğini, davacıya ait otelde deneme amaçlı konaklandığını ve müşterilerin memnuniyetsizlikleri sebebiyle başka bir otele kaydırıldığını, durumdan 10 Temmuz tarihinde davacının haberdar edildiğini, fatura bedellerinin tamamının davacıya ödendiğini ve bakiye alacak olarak bildirilen 4.386-TL’nin diğer davalının borcu olabileceğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ……. davaya cevap vermemiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2019/79225 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalılar aleyhine, 13.986-TL asıla alacak ve 62,07-TL faiz olmak üzere toplam 14.048,07-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalıların yetkiye ve borca itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan davacının ticari defterlerinin incelenmesine dair bilirkişi raporunda, özetle: Konaklama hizmetleri alımına mukabil kesilen faturalar toplamının 43.742,99-TL ve buna mukabil yapılan ödemeler toplamının 39.057-TL, buna göre bakiye alacağın 4.685,99-TL olduğu, faturaların bir kısmının davalı … bir kısmının da davalı … şirketi adına düzenlendiği ve ödemelerin de bu şekilde bir kısmının davalı …, bir kısmının davalı … şirketi tarafından yapıldığı, konaklama hizmeti alınmayan süreler için düzenlenen 3 fatura toplamı 7.200-TL olup icmal yapıldığında davacının alacak toplamının 11.885,99-TL’ye tekabül ettiği ve bu tutarın 2.615-TL’sinden davalı …, 9.270,99-TL’sinden ise davalı … şirketinin sorumlu olduğu mütala edilmiştir.
Talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden alınan davalı … şirketinin ticari defterlerinin incelenmesine dair bilirkişi raporunda, özetle: Defter’i kebirin açılış tasdikinin bulunduğu ancak kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davacı tarafından davalı … şirketi adına 19.370-TL ve davalı … şirketi adına 24.073-TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı … şirketi tarafından 4.376-TL ve … şirketi tarafından 34.681-TL olmak üzere toplam 39.057-TL tutarında ödeme yapıldığı ve buna göre davacının 4.386-TL bakiye alacağı kaldığı, otelde konaklanmaya günler için düzenlenen 272100 numaralı faturanın davalı … şirketi adına düzenlendiği ve bu faturaya itiraz edilmediği, 2720099 ve 272137 numaralı faturaların ise davalı … şirketi adına düzenlendiği ancak bu davalının bu faturalara itiraz ettiği mütala edilmiştir.
Talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden alınan davalı … şirketinin ticari defterlerinin incelenmesine dair bilirkişi raporunda, özetle: Davacı tarafından davalı … şirketi adına düzenlenen faturalar toplamının 24.073-TL olduğu ancak bu faturaların sadece toplam tutarı 16.513-TL olan davalı … şirketinin defterlerinde kayıtlı olduğu, 271959 ve 272021 numaralı toplam tutarı 7.560-TL olan 2 faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, ayrıca otelde kalınmayan günler için davalı adına düzenlenmiş .. ve .. numaralı faturaların da davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, konaklama hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine dayalı itirazın iptaline ilişkindir.
2004 sayılı İİK’nın 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Yani, 6100 sayılı HMK’daki yetki kuralları ilâmsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır. Somut olayda, sözleşmenin 17. maddesinde sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların çözümünde Samsun Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu açıkça belirtilmiş olup, sözleşme ticari nitelikte bir sözleşme olduğu veçhile anılan yetki kaydı HMK’nın 17. maddesi uyarınca tarafları bağlar. Buna göre davalıların takipteki yetki itirazları yerinde değildir.
Davalı … şirketi vekili, sözleşmenin 6.maddesinde öngörülen teminatın yatırılmadığını ve bu sebeple sözleşmenin geçerlilik kazanmadığını belirtip, sözleşmeye dayalı istemde bulunulamayacağını ileri sürmüş ise de, davalıların 14 Temmuz tarihine kadar sözleşmeye uygun hareket ettikleri ve sözleşme kapsamında konaklama hizmeti alıp ücret ödedikleri, davalının 10 Temmuz tarihli mail içeriğinde davacıyı çözüm ortağı olarak kabul ettiği görülmektedir. Davacı vekilinin teminat olarak verildiğini belirttiği 08.03.2019 tarihli 2.000-TL tutarındaki ödemenin, davalı vekilinin iddiası gibi alınan hizmet karşılığında ödendiği kabul edilse bile, sözleşmenin uzun bir süre uygulanmış olması karşısında davalının bu yöne ilişkin itirazı iyi niyetle bağdaşmaz. Bu itiraz, dürüstlük kuralına aykırı olduğundan yerinde görülmemiştir.
Davalılar, sözleşmede hizmetten yararlanacak kişi olarak yer almış olup, sözleşmede aldığı hizmet karşılığında her bir davalı için ayrı fatura düzenleneceği ve bu şekilde her bir davalının ayrı ücret ödeyeceği kararlaştırılmadığından, ayrıca davalıların davacı karşısında birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından, ücretten birlikte sorumlu oldukları değerlendirilmiştir.
Davalıların, davacıya ait otelde konaklamak suretiyle hizmetten yararlandıkları ve davalılar adına düzenlenen 12 adet fatura toplamının 43.443-TL, davalılar tarafından yapılan ödemeler toplamının da 39.057-TL olduğu, buna göre davacının davalılardan 4.386-TL (43.443-TL – 39.057-TL) daha alacağı kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının, 4.386-TL tutarında bakiye alacak talep etmesinde bir isabetsizlik yoktur ve davalıların bu yöne ilişkin itirazları yerinde değildir.
Taraflar arasında konaklama sözleşmesi bulunmakta olup, taraflar davalıların davacıya ait …’de konaklayacağı, konaklama planında muhtemel bir iptal halinde durumu 14 gün öncesinden yazılı olarak davacıya bildireceği, aksi halde 60-TL oda ücreti ödeyeceği (m.8) konusunda anlaşmışlardır. Davalıların otelde en son 8 Temmuz tarihinde konakladıkları görülmektedir.
Davalı … şirketi vekili, davacıya ait otelde deneme amaçlı konaklandığını ve memnuniyetsizlikleri üzerine müşterileri başka bir otele kaydırdıklarını, durumun 10 Temmuz tarihli mail ile davacıya bildirildiğini ileri sürmüş ise de, sözleşmenin 8. maddesinde, konaklama planındaki iptal durumunun 14 gün öncesinde davacıya bildirilmesi gerektiği, aksi halde acentenin (davalıların) no show bedelini ödeyeceği ve bu bedelin 60-TL tutarındaki oda ücreti olduğu kararlaştırılmıştır. Davalı Alsancak şirketi, davacıya gönderdiği 10 Temmuz tarihli mailde, rezervasyonların iptalini talep etmiş ve devam eden süreçte misafirlerin otelde konaklamayacağını davacıya bildirmiş olup, iptal bildiriminin 14, 15, 21 ve 22 Temmuz tarihli rezervasyon planına göre süresinden sonra yapıldığı görülmektedir. Davalıların, 10 Temmuz tarihli mailden sonra otelde konaklamadıkları, yani sözleşmenin karşılıklı ve eylemli olarak sonlandırıldığı görülmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşme niteliğinde olduğu ve ileriye etkili olacak şekilde sonlandırıldığı değerlendirilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesi uyarınca bildirimde bulunulmaksızın iptal edilen günler için 60-TL oda ücreti ödenmesi gerektiği, davacının bu yöne ilişkin ücret talebinde bulunurken 3 fatura düzenlediğinden bahisle talepte bulunduğu ve buna göre 3 günlük hizmet bedelinin (60-TL x 40 kişi x 3 gün) 7.200-TL olduğu kabul edilmelidir. Otelde konaklanmayan günler için düzenlenen 3 fatura davalıların defterinde kayıtlı olmasa bile, fatura tutarları kadar bedelin sözleşmenin 8. maddesine göre ödenmesi gerektiği kabul edildiğinden, davacının toplam 7.200-TL tutarında alacak talebinde bulunabileceği değerlendirilmiştir.
Bu sebeplerle, davanın (4.386-TL + 7.200-TL) 11.586-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, 4.386-TL tutarındaki bakiye alacakla ilgili fatura ve ticari defter üzerinden sonuca gidildiğinden, bu miktar yönünden alacağın likit olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-Samsun İcra Dairesi’nin 2019/79225 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile 11.586-TL üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-2004 s. İİK’nun 67. maddesi gereğince 877,20-TL icra-inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 791,43-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 169,66-TL’nin mahsubu ile bakiye 621,77-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 169,66-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.480-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.045,35-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.462,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 232-TL’sinin davacıdan ve 1.088-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2’nci maddesi gereğince KESİN, davalılar yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
22/06/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.