Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/722 E. 2021/269 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/722 Esas – 2021/269
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/722 Esas
KARAR NO : 2021/269

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının davalı bankanın Amasya Şubesi mudilerinden olduğunu ve davalı bankadan …, iki adet … ve … tarihli 4 ayrı teminat mektubu kullandığını, teminat mektupları riskinden ibaret borcunun 2004 yılı sonu itibariyle 7.455-TL olduğunu, teminat mektuplarının paraya çevrilmesinden sonra artan 930-TL’nin iade edilmiş olmasına rağmen davacının borcundan mahsup edilmediğini, kendisinin yurt dışında olduğu 2005-2006 yılında davacının babasının davalı bankaya 3.002-TL ödeme yaptığını, buna rağmen davalı banka tarafından Samsun 1. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını ve davacı ile ana-babasının takipten sonra da davalı banka şubesine haricen toplam 3.790-TL ödeme yaptığını, icra takibi sırasında davacı ve kefillerden 13.021,91-TL tahsilat yapıldığını ancak davalı bankanın yine alacak iddiasında bulunduğunu, nihayet … A.Ş.ye 13.03.2017 tarihinde icra tehdidi altında 12.000-TL ödendiğini ve bu suretle icra dosyasının kapatıldığını, buna göre davalıların sebepsiz zenginleştiğini ve davacıdan gerek takipten önce ve gerekse takipten sonra alınan fazla tutarların faizi ile iade edilmesi gerektiğini beyanla, davacının takip tarihi itibariyle davalı bankaya olan borcunun tespitini ve davacıdan alınan fazla tutarların ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının ana-babası tarafından yapılan ödemelerin iadesi konusunda davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını taleplerin zamanaşımına uğradığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu alacağın müvekkili şirkete … A.Ş.den temlik edildiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iade talebinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas (Kapatılan 1. İcra Müd. … E.) sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davalı banka tarafından takip borçlusu davacı aleyhine 4.876,24-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği ve dosyanın 13.03.2017 tarihinde haricen tahsil olarak kapatıldığı görülmüştür.
Davacının banka işlemlerine ait dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce alınan kök ve ek rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, icra takibinden önce yapılan ödemeler ile icra takibi sırasında ve cebri icra tehdidi altında yapılan ödemelerin iadesine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıdan gerek takipten önce ve gerekse takipten sonra yapılan fazladan tahsilatın iadesini talep etmekte, davalılar ise talebin yerinde olmadığını ve zamanaşımına uğradığını ileri sürmektedir.
Davalı … A.Ş.ye, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas (Kapatılan 1. İcra Müd. … E.) sayılı takip dosyasına konu alacağı davalı bankadan temellük etmiş olması sebebiyle husumet tevcih edilmiştir. Davacı, ana-babası tarafından yapılan fazla ödemelerin iadesini de talep etmiş olup, ödemelerin onun borcu için yapıldığı sabittir. Buna göre, davalı banka vekilinin, davacının ana-babası tarafından yapılan fazla ödemelerin iadesine yönelik talep konusundaki aktif husumet itirazı yerinde değildir.
Davacı ile davalı banka arasında ticari kredi sözleşmesi bulunmakta olup, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas (Kapatılan 1. İcra Müd. … E.) sayılı takip dosyasından evvelki ödemeler ile takibin başlamasından sonra icra tehdidi altında yapılan ödemelerin ayrıştırılması ve zamanaşımı def’inin bu ayrıma üzerinden değerlendirilmesi gereklidir.
Dava dilekçesinde, takip öncesi davalı banka şubesine borca karşılık yatırılan tutarın 3.002-TL ve kurumlar tarafından iade edilen tutarın ise 930-TL olduğu belirtilmiş, takipten önce ödenen toplam 3.932-TL’nin içindeki fazladan ödemenin iadesi istenmiştir. Hem davacı hem de davalı banka, iadenin hukuki sebebini “sebepsiz zenginleşme” olarak ifade etmiş olup, 6098 sayılı TBK’nun 82. maddesine göre, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağından ve ödemelerin yapıldığı tarihten bu yana geçen zaman ile zamanaşımını kesen ya da durduran sebeplerin gerçekleştiğinin ispat edilemediği gözetildiğinde, takipten önce ödenen tutarlarla ilgili iade isteminin zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmaktadır.
Takipten sonra icra tehdidi altında yapılan fazladan ödemelerin iadesine gelince; 2004 sayılı İİK’nun 72/7. maddesine göre; kendisine karşı başlatılan bir takipte borçlu alacaklıya karşı menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı bir yıl içinde istirdat davası açabilir. Bu süre, hak düşürücü niteliğindedir ve mahkemece re’sen gözetilir. Bir yıllık dava açma süresi, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Yani, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlar. Borç, takside bağlanmış ise süre son taksitin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar (Bkz: Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, syf.395 vd.).
Toplanan delillerden; davalı varlık şirketine 13.03.2017 tarihinde 12.000-TL ödenmek suretiyle takibin haricen tahsil yolu ile kapatıldığı ve işbu davanın bir yıllık hak düşürücü süreden sonra 04.11.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, takip dosyasına yapılan ödemelerin fazlasının davacıya iadesi hakkındaki talep de süresinde değildir.
Bu sebeplerle, davalıların zamanaşımı def’i yerinde görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir. Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücreti dahil yargılama giderlerinin tamamı davacıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 14.90-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerini kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 26/04/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.