Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/70 E. 2019/146 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/70 Esas – 2019/146
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/70
KARAR NO : 2019/146

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
KARAR YAZIM T. : 18/02/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 11/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle;davalı bankanın piyasadaki diğer on bir banka ile meduat, kredi ve kredi kartlarına uygulanacak faiz oranlarının belli bir seviyede tutulması yönünde aldıkları karar nedeniyle rekabeti bozucu davaranış içine girdiğini, böylece müvekkilinini olması gerekenin üzerinde bir faiz ödemek zorunda kaldığını, faiz oranlarının belirli seviyede tutularak rekabetin bozulması eylemnin bankaların ortak kararı ile meydana geldiğinden tazminat için aranan kasıt şartının gerçekleştiğini beyanla davanın ikamesi tarihinde zarar miktarının tam taraflarınca kesin olarak taraflarınca belirlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle belirsiz alacak ve tespit davası olarak şimdilik 10.000,00 TL üzerinden yürütülmesini, bilirkişilerce hazırlanacak rapordan sonra arttırılmak üzere çekilen krediler için tespit edilecek toplam zarar miktarının, zarar tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte hesaplanacak üç katı oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, dilekçe ekinde 08/03/2013 tarih 13-13/198-100 s. Rekabet Kurulu Karar örneği ile Danıştay 13. Dairesi’nin 16/12/2015 tarih 2015/3038 Esas 2015/4613 sayılı karar örneğini ibraz etmiştir.
Dava, rekabet ihlalinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalı bankadan kartel dönemi içerisinde bir çok kredi kullanıldığı, Rekabet Kurumu’nun 08/03/2013 tarihli kararıyla 12 bankanın kredi ve kredi kartlarında birlikte fiyat tespit etmek suretiyle Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanuna aykırı davrandığının tespit edildiği, kararın Danıştay 13. Dairesi’nin 2015/2445 Esas 2015/4605 Karar sayılı ilamıyla onandığı, ancak tashihi karar sürecinin henüz tamamlanmadığı yani kararın kesinleşmediği, davalı bankanın da Rekabet Kurumu kararında geçen bankalardan olduğu bu nedenle davacının zarara uğradığından bahisle davalının davacıya vermiş olduğu zararının üç katının fazlaya dair talep ve hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL’sinin kredi kullandığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi eklenmiş olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini içerir ticari davalar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine “arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak kabul edilmesi halinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya 1 haftalık kesin süre içinde eksikliğin tamamlattırılması için süre verileceği, verilen sürede eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddedileceğine” dair düzenleme eklenmiştir.
Somut davanın, rekabetin ihlalinden kaynaklanan tazminat davası olması sebebiyle para alacağına ilişkin olduğu, 11/02/2019 tarihinde açıldığı, bu şekilde 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereği arabulucuya başvurulmasının dava şartlarından olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair beyan bulunmadığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A /2 maddesi doğrultusunda davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin sürede Mahkememize ibrazı için süre verilmesine gerek bulunmadığı, dolayısıyla davacıya süre vermenin yarar sağlamayacağı ve bu dava şartı eksikliğinin giderilmesinin mümkün olmadığı, HMK 138. maddesine göre mahkemenin öncelikle dava şartı ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vermesi gerektiği, ön inceleme duruşmasının yapılmasına da gerek olmadığı kanaatine varılmakla davanın usulden reddine dair karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 126,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.13/02/2019

Katip

Hakim